28.10.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Anayasa’nın değişmesi gerektiği yönündeki sözlerine “Dört parti 60 maddesinin değişmesi yönünde görüş birliğine vardı. Bundan sonra belki uzlaşılan madde sayısı artabilir. O konuda kriterlerimiz var. Anayasanın ilk 4 maddesi bizim için tartışma noktası olmaz” yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, NTV’de katıldığı programda, şunları kaydetti:
GERGİN ORTAMDAN ÇIKMASI LAZIM: Genel merkeze beş el silah sıkıldı. Akşam Davutoğlu aradı, geçmiş olsun dileklerini iletti, olayı takip ettiklerini belirttiler, aydınlanacağını söyledi. Teşekkür ettim. Hangi gerekçeyle ateş ederler anlamakta zorlanıyorum. Düşüncelerimizi açıklıkla ifade eden bir siyasi partiyiz, gizli kapaklı işimiz yok. Düşüncelerimizi mutlaka herkes beğenecektir diye beklentimiz yok. Farklılıklara artık tahammül etmemiz gerekir. Türkiye, özellikle son yıllarda gergin bir toplum olmaya başladı. Bu gergin ortamdan çıkması lazım.
DEMOKRASİ VE HUKUK ASKIDA: İpek grubunun tüm malvarlığına kayyum atandı. Cumhuriyet savcısı bir yazıyla bir gruba el koyup kayyum atayabiliyorsa mahkeme kararı olmadan, orada demokrasi ve hukuk askıda demektir. Daha vahim olanı kayyum olarak atanan kişinin iktidar partisine yakın olmasıdır. Yargının bağımsız olmadığını, tamamen iktidarın emrinde olduğunu gösteriyor.
ŞAHİN’E YANIT (Mehmet Ali Şahin’in sözlerine ilişkin olarak): Daha oy kullanılmaya başlamadan ‘benim istediğim sonucu vermezsen, bir daha sandığa götüreceğim’ diyor. Bu doğrudan halka yapılan şantaj.
KOALİSYONSA KOALİSYON: Terörü bütün siyasi partiler bitirelim diyor, bir araya gelelim, bitirelim. Koalisyonsa koalisyon kuralım. 2 Kasım’da ortaya çıkan tabloyu görmeden bugünden yorum yapmanın mantıklı olacağını düşünmüyorum. Her siyasal parti tek başına ülkeyi yönetmek ister. Öyle bir tablo olmazsa, siyaset kurumunun çözüm üretmesi lazım. CHP olarak uzlaşma kültürünü sürdüreceğiz. 7 Haziran’dan bu yana geçen süreçte, CHP’nin hem Türkiye’nin yönetiminde hem siyasette önemli bir aktör olduğunu ve Türkiye’nin sorunlarını CHP’siz çözülemeyeceği gerçeğini toplum satın aldı.
ÇÖZÜM SÜRECİ: Bahçeli’nin sorunun çözümünden yana tavır alacağına inanıyorum, duyarlılıkları var, anlayışla karşılamamız gerekiyor. Sorunun çözümüne yönelik kanun tekliflerini, kitap haline getirdik. MHP Genel Merkezi’nden de istediler, gönderdik. PKK terör örgütüdür, silah bırakması lazım ama sorunu bir şekliyle çözmek zorundayız. Sorun çok boyutlu bir bilmeceye dönüştü. Başbakanın talimatıyla yapılacak görüşmeyle çözülecek sorun olmaktan çıktı. Çözüm adresinin parlamento olması lazım. Devletin ya da hükümetin meşru organlarla muhatap olması gerektiğine inanıyoruz. Birileriyle görüşüecekse akil adamlar giderler görüşür.
KURUCU İRADENİN İRADESİ: 4 siyasi parti Anayasa’nın 60 maddesinin değişmesi yönünde görüş birliğine vardı. Bundan sonra belki uzlaşılan madde sayısı artabilir. O konuda kriterlerimiz var. Anayasa’nın ilk dört maddesi bizim için tartışma noktası olmaz, kurucu iradenin iradesinin yansıdığı maddeler olarak kabul ediyoruz.
KAPI ARKASI DİPLOMASİSİ: 7 Haziran’ın bence en zayıf halkası, kapı arkası diplomasisinin sağlıklı işlememesiydi. Liderler birbirlerine mesajı medya aracılığıyla verdi. Bu olmayabilirdi ya da dozunun iyi ayarlanması gerekirdi. Arka kapı diplomasisi dediğimiz, doğrudan liderlerle olmasa bile ikinci aktörlerle daha sağlıklı, daha tutarlı görüşmeler yapılabilirdi, gerçekleşemedi.. Seçimlerden sonra çıkacak tabloyu liderlerin önüne koyması lazım. Birinci endişem Davutoğlu’nun bağımsız iradeye sahip olamaması. 13 yıl AKP, ülkeyi tek başına yönetti. Koalisyona hazır değil, hazmedemiyor. Onun için vatandaşa baskı yapıyor.
13 yıldır armut mu topluyordunuz?