17.10.2020 - 15:20 | Son Güncellenme:
AA
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, beraberindeki Bakan Yardımcıları Muhterem İnce ve Mehmet Ersoy, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Hakkari Valisi ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık ile İkiyaka Dağları Üs Bölgesi ziyaretinin ardından Hakkari Valiliğine geldi. Valilik girişinde vatandaşlarla sohbet eden Bakan Soylu, ardından Valilik Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen Güvenlik Toplantısı'na katıldı.
Bakan Soylu, toplantı öncesi yaptığı konuşmada, Hakkari'de koronavirüsle ilgili 81 il valisiyle tedbirleri değerlendirdiklerini anlattı. Valilerin kendilerine aktardığı bilgileri ve değerlendirmeleri Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile gece yarısı istişare ettiklerini ve hemen sonra Cumhurbaşkanına arz ettiklerini dile getiren Bakan Soylu, "Ardından özellikle terörle mücadelede bizim için önem taşıyan üs bölgelerimizden birisi olan 3300 metre yükseklikte diyebileceğimiz, geçen yılın sonu gibi tamamladığımız jandarmamızın şu anda kullanımında olan Göllerbaşı üs bölgesine buradaki arkadaşlarımızla birlikte intikal ettik ve sabaha kadar orada kaldık." dedi.
Terörün, burada binlerce yıllık tarihi, doğayı, turizmi yıllarca gölgede bıraktığını ifade eden Bakan Soylu, şunları söyledi:
"Türkiye'de karın en güzel yaşandığı yer burası. Bu yıl güzel bir kar festivali yapılacak Allah nasip ederse. Bu ayın sonuna doğru Gençlik ve Spor bakanımızın talimatıyla rafting şampiyonası burada devam edecek. Bakanımızın Hakkari'ye olan ilgisinin bir sonucu. Ardından tüm bunlarla birlikte olan yaklaşık 7 bin yıllık tarihi kendi içinde barındıran mezarlar, mağaraların içindeki tarihi miraslar bütün bunları kendi içinde barındıran 14 gölden müteşekkil Göllerbaşı Üs Bölgesine gittik. Sat Buzul Gölleri, bir tarafta dağların ve kayaların haşmeti diğer taraftan göllerin güzelliğiyle buluştuğu, muhteşem bir havası manzarası olan, 3 bin metrenin üzerinde bize Allah'ın bahşettiği muhteşem bir alan. Orayı gördük. Birilerinin temel hedefi, hayali orada teröristlerle beraber kahve içmekmiş ama bu milletin beraberliği, birliği onlara bunu nasip etmedi. Bilmenizi isterim burada bayrağımızın gölgesinde milletimizin huzuru birliği beraberliğiyle bugün burada güvenlik toplantısı için birlikte olduğumuz arkadaşlarla çay içmek kahve içmek nasip oldu. Önümüzdeki yıl inşallah milletimizin en güzide gezi alanlarından biri olacak."
"HAKKARİ'DE KAR FESTİVALİ YAPILIRKEN AĞRI DAĞI'NA TIRMANIŞ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ"
"Nasıl bu gün İki Yaka Dağlarında isek inşallah önümüzdeki ocak, şubat, mart aylarından birinde arkadaşlarımız hazırlık yapıyor, burada kar festivali yapılırken Ağrı Dağı'na da tırmanış gerçekleştireceğiz. Bu da bizim için ayrı bir güzellik." diyen İçişleri Bakanı Soylu, şöyle devam etti:
"Geçen hafta Beytüşşebap'ta yaşadığımız o güzelliği inşallah ülkemizin her noktasında gerçekleştireceğiz. Bir gün önce de Ayvalık'taydık, Cunda'daydık. Orada Sahil Güvenlikle ilgili bir denetlememiz söz konusuydu. Onu gerçekleştirdik. Ayvalık'ta da Hakkari'de de aynı huzurun yaşandığı bir Türkiye'de bulunmaktan büyük bir onur ve gurur duyuyoruz. Oradan Türkiye'nin en modern en yüksek üs bölgesine geçtik. 3 bin 450 metre. İlk kez bir üs bölgesinde yer altından tüneller var. İçinde her türlü teknik donanım cihaz ve mühimmat söz konusu. Oraya yapılan yolları da helikopterden görme imkanı bulduk. İnsan üstü gayretle gerçekleştirilen adımlar bunlar. Bu devletimizin büyüklüğünü bize verdiği gururu yansıtmaktadır."
"HAKKARİ, TERÖRLE MÜCADELEDE STRATEJİK BİR ÖNEME SAHİPTİR"
Bakan Soylu, terörle mücadele ve güvenlikle ilgili olarak Hakkari'nin Şırnak'la birlikte en kritik coğrafi konuma sahip illerden biri olduğunu söyledi. Kentin hem İran hem de Irak ile sınırı bulunduğunu anlatan Soylu, "Dolasıyla terör geçişleri, kaçak göçmen geçişleri ve buna bağlı olarak uyuşturucu ticaretiyle ilgili yüksek bir risk barındırmaktadır. Hakkari'nin PKK terör örgütü nezdindeki anlamı ise diğer illerden biraz daha farklıdır. Burası terör örgütünün kuzey Irak'a giriş çıkış kapısı olarak gördüğü bir yer. Kuzey Irak da örgüt için hem coğrafi konum hem de yüksek arazi yapısının verdiği imkanlar sebebiyle geçmişten bu yana terör örgütünün temel üstlenme alanıdır. Lojistik ve karargah bölgesi konumundadır. Buraya açılan kapı olan Hakkari'nin terörle mücadeledeki stratejik önemi burada izaha muhtaç değildir." dedi.
Hakkari'deki terörle mücadeleyi mutlaka Irak'ın kuzeyiyle birlikte düşünmek gerektiğini anlatan İçişleri Bakanı Soylu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Yurt içinde de Tunceli'den Artvin'e, Diyarbakır'dan Erzurum'a, Karadeniz'e kadar örgütün ilettiği tüm grupların ana giriş kapısı ilk planlamaların yapıldığı yer yine Şırnak'ın bir bölümü Hakkari, 'serhat bölgesi' denilen Kars'ı ve Ağrı'yı içine alan bölge olarak esas itibariyle aktarım alanları olarak nitelendirilebilir. Bir başka açıdan önemi de Hakkari'nin örgütün özellikle burayı kendine ait bir merkez olarak nitelendirme merakından oluşmaktadır. Örgüt burada özellikle yıllarca ortaya koymuş olduğu baskı sebebiyle terörü özellikle kendine bir araç, maşa olarak kullanması sebebiyle Hakkari'mizin, Yüksekova'mızın gelişmesini engellemek konusunda da siyasi bir amaç gütmüştür. Onun için buranın her açıdan büyük bir önemi vardır. Bizim açımızdan da eğer burada terörü minimize edersek, eylem kabiliyetini burada sıfırlarsak tüm Türkiye'de terörle mücadeleye model kazandırmak mümkün olur.
Buradaki en kritik nokta şudur: Hakkari'deki terörle mücadeleyi mutlaka Irak'ın kuzeyiyle birlikte düşünmek durumundayız ki Türkiye aynen Fırat Kalkanı, Barış Pınarı Harekatı ve Zeytin Dalı Harekatı bölgesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları ve yönetimi çerçevesinde terörü kaynağında yok etme prensibi gibi Irak'ın kuzeyinde de terör örgütünün yuvalandığı yerleri teker teker ortadan kaldırabilmek için biraz önce bahsettiğim Avaşin-Basyan'dan Hakurk'a kadar olan, hatta Zap-Metina ve Haftanin alanına kadar Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ortaya koyduğu büyük bir harekat kabiliyetiyle terörü kaynağında yok etme kapasitesini bugün gerçekleştirmektedir. Bu bizim için önemli bir stratejik adımdır ve doğru bir adımdır. Oraya sapmadan bu mücadeleyi sürdürseydik arzu ettiğimiz neticeye ulaşmamız elbette ki zordu. Dolayısıyla operasyonlarımızı, attığımız adımları mutlaka terörü kaynağında yok etme prensibiyle düşünmek, oradan sızmaların nasıl olduğunu hesap ederek yapmak durumundayız."
"HUZUR İSTİHDAMI ARTIRIYOR, İŞSİZLİĞİ AZALTIYOR, EKONOMİYİ CANLANDIRIYOR"
Vatandaşlarla temasın bilhassa terörün bitişini anlatmak üzere artırılması gerektiğini vurgulayan Soylu, "Dün gece Hakkari sokaklarında gezdik. Buranın Sanayi Bakanımızın ilgisi çerçevesinde organize sanayi bölgesi kuruldu. Programa alındı. Bu bölgede özellikle Ağrı, Muş ve Mardin'de olduğu gibi ciddi tekstil yatırımı söz konusu. Bu da şu demek: Huzur istihdamı artırıyor, işsizliği azaltıyor, ekonomiyi canlandırıyor, eğitimi iştahlandırıyor. Hakkari Üniversitesinin yeni yapılan yerleşkelerini gördük, muhteşem. Bütün yollar 35 kilometre betonlanıyor. Altyapısı bitmiş durumda. Bütün bunlarla birlikte kentin eğitimi yükseliyor. Hakkari'de tıp fakültesi kazanan yoktu. Şükürler olsun bu sene üniversite başarı oranında artış söz konusu. Tıp fakültesi kazanan evlatlarımız var." diye konuştu.
Huzurun sadece eğitimi, ekonomiyi etkilemediğini spora da olumlu yönde yansıdığını dile getiren Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Kız futbol takımlarımız var. Kayak burada mükemmel bir noktada. Milli takımın 3'te biri Hakkarili. Bu önemli bir sonuçtur. Bunun dayandığı yer huzurdur. Bunu sağlamak için evlatlarımız şehadeti alarak terör örgütünün etkisini tasfiye etmeye çalışıyorlar. Allah yardımcımız oluyor. Vatandaş bir devlet yetkilisiyle burada her an temas edebilmelidir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da valilerimizin ve kaymakamlarımızın kapıları sonuna kadar vatandaşlarımıza açık olmalıdır. Hangi meseleler olursa olsun. Burada derdi olan vatandaşımız soluğu vilayet, kaymakamlık binasında almalıdır ve dertler çözülmelidir. Bunu da hep birlikte başaracağız. Vatandaş bizi kendinden uzak görürse geçmişte yaşadık ki o boşluğu terör örgütünün propagandasıyla doldurmaya kalkmaktadır. Buna hep beraber mani olmak toplumsal ve vicdani sorumluluğumuz ve milli görevimizdir. Özellikle öğrencilerimize valilerimizim kaymakamlarımızın, yetkililerimizin temas etmeleri onlara rol model olmaları gerekir. Onların da bir gün vali, rektör, dekan, işini yapan herkes tarafından takdir edilen bir öğretmen, memur, doktor olabileceğini ifade etmeliyiz. Bir şekilde bir bahaneyle mutlaka gençlerimize evlatlarımıza temas etmemiz onlara ülkemizin gücünü anlatmamız onların yanında olduğumuzu ifade etmemiz gerekir. Çünkü sahayı kavramadan sadece örgütle silahlı mücadele etmek, süreci uzatır."