23.01.2015 - 16:55 | Son Güncellenme:
İHA
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Fatih Asur Otel’de yazarlar ve bazı dernek temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıda Demirtaş’ın yanı sıra İhsan Eliaçık, Akıncılar ve Haliç Derneği’nden tanınmış isimler de hazır bulundu. Toplantı öncesinde bir açıklama yapan Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yüklenerek Erdoğan’ın adeta bir parti lideri gibi davrandığı ileri sürdü. Erdoğan’ın bu tutumunu eleştiren Demirtaş, "Ülkenin Cumhurbaşkanı, muhalefet partilerine bu şekilde cevap veriyorsa, başkanlık sitemine erken bir geçiştir. Hükümet politikası, pratiği eleştiriliyor. Hükümetin yürütme kurulunun başkanı başbakandır. Biz siyasi partiler olarak Cumhurbaşkanı ile polemiğe girmeyi doğru bulmuyoruz” dedi.
"GİRMEMESİNDE FAYDA GÖRÜYORUZ"
Demirtaş, “Cumhurbaşkanı’nın da bu tür mevzulara muhalefet partilerini hedef alarak girmemesinde fayda görüyoruz. Eğer ’ortada bir Başbakan yok’ diyorsa, ’Başbakan da benim Cumhurbaşkanı da benim’ diyorsa, Ahmet Davutoğlu’nun bu konuyu netleştirmesi lazım. Kendisi Başbakan olmadığını kabul ediyorsa biz de bunu bilelim ve ona göre hareket edelim. Sayın Cumhurbaşkanı muhalefete laf yetiştirmekten vazgeçse iyi olur. Seçim dönemine giriyoruz, bir müddet sarayında istirahate çekilmesinde fayda var. Seçim kampanyası sürdüreceğiz çünkü. Cumhurbaşkanının işi değildir seçim kampanyası yürütmek" diye konuştu.
Selahattin Demirtaş, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın HDP’ye yönelik sarf ettiği ’transların partisi’ sözüne de yanıt verdi. Demirtaş, "Hükümet sözcüleri zaman zaman hakaret etmek için ve ya kendilerini toplumun muhafazakar temsilcileri, bizi de marjinal grupların temsilcileri göstermek istedikleri için bunu yapıyor. Ayrımcılığa uğrayan bütün grupların haklarını savunmak bizim için onur kaynağıdır. Sayın Bülent Arınç, Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerinin, sorunlarının farkında olmayabilir. Bir hükümet sözcüsü olarak ülkede nelerin yaşandığını görmüyor olabilir çünkü çok yükseklerden bakınca halkı göremezsin. Bir gün HDP’nin ya koalisyonla ya da tek başına kuracağı iktidarla 90 yılımızı ne kadar heba ettiğimizi insanlar daha iyi anlayacak” ifadesini kullandı.
“TEK PARTİ SİSTEMİNİN HAKİM OLDUĞU BİR SİYASET ANLAYIŞINA DÖNÜYOR”
Toplantının içeriğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, "Bugünkü toplantımızda da İslami kesimde mücadele yürüten, fikir ve yazılarıyla Türkiye’de demokrasi ve özgürlüklerin, İslami mücadelenin gelişmesine katkı sunan, emeği ile bu mücadelenin içinde olan arkadaşlarımızdan görüş ve önerilerini alacağız. Siyasette bu çizgiyi ana akım çizgilerin biri haline getireceksek, siyaset yapma biçimini de değiştirerek yürümemiz gerekiyor. Halkın karşısına tek bir kişinin lider olarak sunulduğu ve geri kalan halkın da onun peşinden koşması gerektiği tezine dayalı, birey liderliğini yıkarak da siyasete giriş yapmamız gerekiyor. Bunu da ancak bütün toplumsal kesimlerin bir araya gelip oluşturacağı kolektif öncülükle gerçekleştirebiliriz. Diğer tür siyaset yapma biçimi de savunduğu ilkeler ne kadar demokratik olursa olsun pratikte tek adam sisteminin, tek parti sisteminin hakim olduğu bir siyaset anlayışına dönüyor" şeklinde konuştu.