16.11.2008 - 10:53 | Son Güncellenme:
‘4 profesör, 1 doçent etmiyor’
ERZURUM Kalkınma Vakfı (ERVAK) tarafından düzenlenen ‘Erzurum'da eğitim sorunları ve çözüm önerileri’ konulu panelde konuşan Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Mustafa Safran, kentin TBMM'de siyasi desteğinin olmadığını ileri sürdü. Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı yeni müfredatta 9 ilin ‘pilot il' seçildiğini anlatan Prof.Dr. Safran, Erzurum'dan ‘profesör' unvanlı 4 milletvekili olduğunu anımsatarak, “Bazıları da eğitimci olan milletvekillerimiz birilerine bir şeyler söylemiş olsa, bugün ‘Erzurum' pilot idi. Her esprinin altında bir gerçek yatar; vallahi dört profesörü milletvekili göndereceğinize, Van gibi bir doçenti gönderip bakan yapın herşeyden kurtulun” diyerek Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e gönderme yaptı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı yeni müfredatın ‘pilot il' seçilen 9 kentte uygulamaya başlandığını hatırlatan Prof. Dr. Mustafa Safran, Erzurum'un da Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki bu iller arasında olması gerektiğini savundu. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e, “Pilot iller arasında Erzurum niye yok? Orada çok iyi bir üniversite var, buradan da yararlanabiliriz” dediğini anlatan Prof. Dr. Safran, Bakan Çelik'in “İl sayısı çok oluyor” gerekçesiyle teklifini kabul etmediğini savundu. Erzurum'un TBMM'de gereken siyasi desteği bulamadığını öne süren Prof.Dr. Safran, “Eğer bu noktada 4'ü profesör, bu kenti temsil eden milletvekilleri birilerine bir şeyler söylemiş olsalardı. Bugün Erzurum pilot ildi. Esprili olarak kapatayım ama her esprinin altında gerçek vardır. Vallahi 4 profesörü milletvekili göndereceğinize, Van gibi bir doçenti gönderip bakan yapın her şeyden kurtulun” dedi.
Erzurum Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak'ın da 11 kez görev alındığını ve bunun da eğitimin problemin parçası olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Mustafa Safran, görevden alma konusunda Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile görüştüğünü belirtti. Görüşmeyle ilgili açıklama yapmayan Prof. Dr. Safran, “İnat denen birşey varya işte. İki taraflı gidiyor. Erzurum Milli Eğitim Müdürlüğü'nden giden bir yazının Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki değerlendirilmesini anlayın. Bunun sonuçları maalesef size bize değil, bir nesile yansıyor. Bazı kurumların dinanizme ihtiyacı vardır. Eğitim çok dinamik bir yapıdır, statüko belli bir yere kadar geçerlidir, ondan sonra biter” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı'nca hazırlanan yeni müfredatı eleştiren Prof.Dr. Mustafa Safran, birleştirilmiş sınıfların mutlaka kaldırılması gerektiğine dikkat çekti. Taşımalı eğitimin çok daha iyi organize edilerek, öğrencilerin birleştirilmiş sınıflardan kurtarılmasının şart olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Safran, şunları söyledi:
“Bu müfredat için hazırlanan programların bu okullarda uygulanması mümkün değil. Öğretmen istersen Einstein, Arşimet olsun bu programla eğitim veremez. Birleştirilmiş sınıflar devam ettiği müddetçe eğitimde yükselme hayalini kimse kurmasın. Birleştirilmiş sınıfları kaldırmak lazım. En azından taşımalı eğitimi çok daha iyi organize ederek bu öğrencileri birleştirilmiş sınıflardan kurtarmalıyız. Sistem öğretmen değil, öğrenci merkezli bir sistem. Düşünün bir sınıfta 1, 2, 3, 4, 5 öğretmen hangi biriyle ilgilensin.”
Türkiye'deki özel üniversitelerin tüm kaliteli hocaları ve öğrencileri alarak devlet üniversitelerinde öğretimi çöküşe sürüklediğini ileri süren Prof.Dr. Mustafa Safran, ülkede sadece yüzde 25'lik bir kesimin ‘çok iyi’ eğitim aldığını öne sürdü. Prof.Dr. Safran, “Anormal derecede zeki ve iyi öğrencileri özel vakıf üniversiteleri çok iyi burslarla eğitiyor. Devletin elinden yetişmiş olan öğretim üyelerini alarak onları ekonomik doyuma getirerek devleti küçültmenin, zayıflatmanın bir anlamı yok. Bunun sıkıntısını ilerleyen zamanlarda daha iyi anlayacağız” diye konuştu.