SiyasetErgenekon sanıklarından İlhan Selçuk'a kimlik tespiti yapıldı

Ergenekon sanıklarından İlhan Selçuk'a kimlik tespiti yapıldı

27.10.2008 - 11:48 | Son Güncellenme:

.

Ergenekon sanıklarından İlhan Selçuka kimlik tespiti yapıldı

"Ergenekon" davasının tutuksuz sanıklarından Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk’un, ilk kez katıldığı duruşmada kimlik tespiti yapıldı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın duruşmasına katılmak üzere Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ne gelen Selçuk, gazetecilerin, "Bir açıklama yapacak mısınız?" sorusu üzerine, "Biliyorsunuz demeç vermiyorum. Zahmetlerinize teşekkür ediyorum" dedi.

Sağlık durumu sorulan İlhan Selçuk, eliyle "eh işte" anlamına gelen işaret yaptı.

Davanın tutuksuz sanıklarından eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu ile İbrahim Benli ve Ali Yasak da yerleşkeye girdi.

Bu arada, duruşmayı izlemek için yerleşkeye gelen tutuklu sanıkların 2’şer yakını ile tutuksuz sanıkların birer yakını yerleşkeye alındı.

KİMLİK TESPİTİ

Diğer tutuksuz sanıkların kimlik tespitlerinin yapıldığı sırada salona giren Selçuk, kendisine uzatılan mikrofondan ismini söyledikten sonra tutuksuz sanıkların bulunduğu bölüme geçti.

Sırası gelince kimlik tespiti yapılan Selçuk, 1925 doğumlu ve dul olduğunu, çocuğu bulunmadığını söyledi.

Eğitim durumu sorulunca "Hukuk fakültesi" diyen Selçuk, sabıkasının olmadığını ve gazetecilik yaptığını ifade etti.

Selçuk, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün’ün ne kadar ücret aldığına ilişkin sorusu üzerine, telif ücretleriyle birlikte aylık gelirinin 10 bin YTL olduğunu bildirdi.

Başkan Şengün, Selçuk’un zaman zaman anlayamadığını söylemesi üzerine sorularını tekrar etti.

Duruşmaya, diğer tutuksuz sanıkların kimlik tespitlerinin yapılmasıyla devam ediliyor.


AVUKAT VE ESKİ SAVCIDAN DAVAYA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME

"Ergenekon" soruşturması çerçevesinde bir süre önce gözaltına alınarak sevk edildiği savcılıkça serbest bırakılan bu davanın sanık avukatlarından eski Cumhuriyet Savcısı Ertaç Giray, duruşmaya katılmak için geldiği Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi girişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınmasını nasıl değerlendirdiği sorulan Giray, "Mağdurduk, şüpheli olduk, şimdi ne olduğumuzu bilmiyoruz" dedi.

Ruhsatlı antika silahlarından bir tanesini daha önce yanında çalışan ve aynı soruşturmayla ilgili Kars’ta gözaltına alınıp İstanbul’a getirilerek
mahkemece tutuklanan Hüseyin Keskin’in bilgisi haricinde aldığını anlatan Giray, bu kişinin "ofisboy" olarak yanında çalışan bir kişi olduğunu belirtti.

Ertaç Giray, "Daha sonra Kars’ta yakalandı bu silah. Tabii biz silahın kaybolduğunu bildirmiştik, yasal işlemler başlatmıştık. Burada ’mağdur’ pozisyonunda olmam gerekirken bir anda ’şüpheli’ oldum" diye konuştu.

Bir gazetecinin "Davanın sanıklarından emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’i sakladığınız yönünde iddianamede ifade geçiyor" demesi üzerine Giray, "Sakladığım yönünde değil, teslim olmamasını telkin ettiğim yönünde ama böyle bir şey de mevzu bahis değil. Kendisinin evinin arandığı söylenmişti. Olayın mahiyetini bilmiyordum. Sonra olayın mahiyetini öğrenince de avukatlığını yapmayacağımı söyledim" dedi.

Başka bir soru üzerine iddianamenin okunması taraftarı olmadığını belirten Giray, "Çünkü biz iddianameyi okuduk. Bütün sanıkların da okuduklarına eminim" görüşünü ifade etti.

Danıştay ve "Ergenekon" davalarının birleştirileceği kanaatinde olduğunu kaydeden Giray, "Ancak ilgili midir derseniz, bana göre ilgisizdir. Bana göre hiç ilgisi yok" diye konuştu.