22.03.2013 - 14:08 | Son Güncellenme:
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezi ve Adalet Bakanlığına yapılan saldırıya ilişkin, ”AK Parti bu saldırılarla geri adım atacak bir parti değildir” dedi.
”AK Parti, çapulculardan, çetelerden, mafyadan, suç örgütlerinden, terör örgütlerinden korkacak sinecek, bunlar önünde diz çökecek bir parti asla değildir. Nasıl ki Sultan Alparslan, Malazgirt Savaşı’nda meydana kefeniyle çıktıysa biz de bu mücadeleye kefenimizle çıktık” dedi.
”AK Parti, bu tür alçakça saldırılarla yolundan dönecek, yolunu değiştirecek, frene basacak, hız kesecek bir parti asla değildir” dedi.
”Onlar bize saldırıyorlar. Elhamdülillah demek ki doğru istikametteyiz. Kefeniyle yola çıkanları Allah’tan başka hiç kimse korkutamaz” dedi.
”Bu alçakça, bu haince saldırıyı inşallah en kısa zamanda aydınlığa kavuşturacak, bu taşeronları inşallah arkalarındaki efendileriyle onları kiralayan sahipleriyle birlikte deşifre edip yargıya teslim edeceğiz” dedi.
CHP'YE YÜKLENDİ
Erdoğan, AK Parti Genel Merkezine ve Adalet Bakanlığına yapılan saldırı sonrasında CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün değerlendirmeleriyle ilgili, ”Kanlı terör örgütünün bildirisini alıp, bir tarafa koyun. Bu CHP milletvekilinin ifadelerini alın yanına koyun. Her ikisinin de aynı olduğunu, aynı mantıktan, aynı ithamdan, aynı iftiradan yola çıktığını göreceksiniz” dedi.
”CHP Genel Başkanı’nın bu malum örgütün, bu taşeron örgütün durumuna karşı bir tek olumsuz ifadesini bulamazsınız. Şu ana kadar olmadı. Tam tersine CHP Genel Başkanı, bu eli kanlı örgütü savunmak, bu örgütün sırtını sıvazlamak gibi son derece vahim bir tavrın içindedir. CHP Genel Başkanı, bazı milletvekilleriyle son derece pervasızca, son derece utanmazca, bu kanlı örgüte sahip çıkıyor” dedi.
”Eğer çirkin muhalefet görmek isteyen varsa gitsin CHP’nin muhalefet tarzına baksın. Nerede AK Parti karşıtı varsa siyasetine, ideolojisine, tavrına tutumuna bakmadan CHP gidiyor onunla ünsiyet (arkadaşlık) kuruyor. Onun arkasına sığınıyor, onun sırtını sıvazlıyor ya da avukatlığını yapıyor” dedi.
BDP'YE TEPKİ
Erdoğan, Diyarbakır’daki nevruz kutlamalarında Türk bayrağının bulunmamasını eleştirerek, ”Biz isterdik ki bu Parlamento’nun çatısı altında olan BDP bu oyuna gelmesin. Bu oyunda aklı selimle hareket etsin ve şanlı bayrağımızı orada sahnesinde dalgalandırsın. BDP de tertip komitesi de böyle ucuz bir provokasyonun içinde olmamalıydı” dedi.
”Bir yandan çözüm istediğini söyleyip, bir yandan çözüm için çabaladığını söyleyip, diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağını, 76 milyonun bayrağını o meydanda dalgalandırmamak büyük bir çelişkidir, büyük bir samimiyetsizlik örneğidir. ’Nevruzunuz kutlu olsun’, bunu Kürtçe olarak yazmışsın. Ne olurdu sanki oraya bir de Türkçe olarak yazsan? Zaten bu kafayla bu zihniyetle bu anlayışla siz işte lokal bir parti olarak kalırsınız, daha ileri gidemezsiniz. Bu tür tahrikler, bu tür provokasyonlar, çözüm sürecinin de ruhuna tamamen terstir” dedi.
”Gün, kucaklaşma günüdür, gün muhabbet günüdür. Baharın bu ilk gününde bize düşen Allah’ın bahşettiği şu vatan toprakları üzerinde bir olma, beraber olma, kardeş olma günüdür. Gün, silahları gömme, kanı durdurma, gözyaşını dindirme günüdür. Silahların değil siyasetin konuştuğu yeni bir süreç başlasın istiyoruz. Bunu aylardır, yıllardır söylüyoruz” dedi.