AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep TayyipErdoğan, "Şimdi Pensil zat, ağzına hiçbir zaman Bediüzzaman'ın ifadesini almamıştır, kullanmamıştır. Güya Bediüzzaman'ın yolundan gidiyor, yalan. Cumhuriyet Halk Partisi ile şu anda kol kola giren, birlikte hareket eden, birlikte kaset siyaseti yapan biri, nasıl Said Nursi'nin izinden gidebilir" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
-12 yıldır seçimlerde hiçbir varlık gösteremediler. Milletin dilini kullanmadılar. Milletin kutsallarına saldırdılar. Milletle kucaklaşmadılar. Sandıkta AK Parti ile başa çıkamadılar. Şimdi başka yollarla yıpratmaya çalışıyorlar. Bu CHP ve MHP genel başkanları ruh ikizleridir. Sandıkta alt edemediği AK Parti’yi montaj kasetlerle, çirkin iftiralarla yıpratmaya çalışıyorlar. CHP Genel Başkanı hangi sandıkta oy vereceğini bilmiyor. Kasetle geldi, genel başkan oldu.
ÇAMURA BATTILAR
-MHP Genel Başkanı ne olduğu belli değil. Milliyetçi mi, ulusalcı mı daha ona karar veremedi. İşte bu ruh ikizleri düz yol varken, sandık varken başka yollara girdiler. Boğazlarına kadar da çamura battılar. Kasetle, montajla hükümeti düşüreceklerini zannediyorlar. Kimse kusura bakmasın, bu CHP değil, AK Parti. CHP’de birileri kasetle gidebilir. Ama AK Parti’de bunu yapamazlar. Biz icraatlarımızla konuşuyoruz. Onlar iftira ile. Bunlarda yalan var, iftira var.
-Kasetle gelenler, kasetle giderler. Milletle gelenler, milletle giderler. Onlar kasetle geldi, biz milletle geldik. Bizim yolumuzu halk çizdi. Biz Hakka tabi olarak bu yoldayız.
BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ CHP ZULMÜNÜ BURADA ÇEKTİ
Başbakan Erdoğan, Isparta'nın Bediüzzaman Said Nursi'nin uzun yıllar sürgünde yaşadığı şehir olması nedeniyle de çok anlamlı bir şehir olduğuna işaret ederek, Said Nursi'nin eserlerinin çok önemli bir kısmını Isparta'da, Barla'da yazdığını, Barla'nın da önemli bir merkez konumunda olduğunu söyledi.
"Bediüzzaman Said Nursi, tek partinin zulmünü yani CHP'nin zulmünü burada çekti" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu çok iyi bilmemiz lazım. Burada Isparta'da tarihten çok önemli bir hadiseyi sizlere anlatacağım; Merhum Bedüizzaman Said Nursi'ye neden Demokrat Parti'yi, merhum Adnan Menderes'i desteklediğini talebeleri soruyor. Verdiği cevap manidar: 'Eğer Demokrat Parti düşerse ya Halk Partisi veya Millet Partisi iktidara gelecek. Dolayısıyla sosyal hayatımıza ve vatanımıza dehşetli bir tehlike oluşturur. Dolayısıyla bu partinin yani CHP'nin iktidara gelmemesi için Demokrat Parti'yi
Kur'an, vatan ve İslamiyet namına muhafazaya çalışıyorum.' Isparta bu cümleleri duydunuz değil mi? Said Nursi, CHP zulmünü en ağır şekilde yaşadı. Sürgünden sürgüne gitti, hapishaneden hapishaneye gönderildi, zehirlenmek istendi, öldürülmek istendi, ama asla boyun eğmedi, CHP karşısında asla diz çökmedi, CHP ile asla işbirliği yapmadı. Ülkesinden kaçıp başka ülkelere sığınmayı, başka ülkelerden burayı karıştırmayı aklının ucundan geçirmedi. İstese Barla'dan kaçabilirdi, ama o kaçmadı. Tam tersine Rusya'ya esir düşmüşken, Sibirya'dan kaçtı, kendi ülkesine, topraklarına geldi. İşin ucunda hapishane de olsa 'vatanım' dedi. Ve şu ifadeyi kullandı; 'Zalimler için yaşasın cehennem'.
PENSİLVANYA'DAKİ ZAT...
Şimdi Pensilvanya'daki zat, ağzına hiçbir zaman Bediüzzaman'ın ifadesini almamıştır, kullanmamıştır. Güya Bediüzzaman'ın yolundan gidiyor, yalan. Cumhuriyet Halk Partisi ile şu anda kol kola giren, birlikte hareket eden, birlikte kaset siyaseti yapan biri, nasıl Said Nursi'nin izinden gidebilir. Bu zat, 12 Eylül'de darbecilerle, onlara şirin mektuplar yazmıştır. Papa ile de maşallah el ele, kol kola resimleri var biliyorsunuz. Biz, siyasetçiyiz her insanla beraber oluruz, ama sen siyasetçi değilsin, sorulduğu zaman din adamısın. Hangi, neyi, nasıl yapıyorsun bunu anlamakta zorlanıyorum. 28 Şubat'ta darbecilere hoşgörü ödülü verdin, 17 Aralık'ta CHP ile kol kola darbeye yeltenen biri nasıl merhum Bediüzzaman'ın izinde olabilir ki..."
BANA ANANAS GÖNDERMEDİ
-28 Şubat'ta darbecilere 'hoşgörü ödülü' veren, 17 Aralık'ta CHP ile kol kola darbeye yeltenen biri nasıl merhum Bediüzzaman'ın izinde olabilir? Şimdi ben söylüyorum. İki yıl önce de söyledim. Dedim ki, 'Dön Türkiye'ye gel', gelmedi. Şimdi yine sesleniyorum. Dürüstsen, samimiysen bu ülkeyi karıştırmayı bırak. Oraya gelen kardeşlerime sesleniyorum. Çok saf, çok temiz insanlar var biliyorum. Paralarını verdiler yıllarca, okullar yaptılar bunlara verdiler, yurtlar yaptılar bunlara verdiler. Biliyorum. Ama inanım ben de samimiymişim ama safmışım. Ben de bunlara her türlü desteği verdim. Bana gönderdiği kitaplarda öyle methiyeler gönderdi ki, diyordum ki samimi. Bana da tesbih gönderdi. Sadece ananas göndermedi onu söyliyim.
Son Türkçe olimpiyatlarında peygamberimizin orada olduğunu söyleyince şaşırdı. Kendi televizyonlarında peygamberimizi miraçtan indirip kamyona bindiren bunlar değil miydi? Bunlarda yüz yok, bunlar da yalanının bini bin para.
-Ben bu yapılanmanın içindeki kardeşlerime sesleniyorum. Lütfen başınızı şöyle bir iki elinizin arasına alın.
-Nerede Barla'daki merhum Saidi Nursi, nerede Pensilvanya'daki zat. Bir kere hayatında rahle-i tedrisinde bulunmamış. Ama öyle yutturmuş.
-Bu Pensilvanya'daki zat şimdi CHP'ye destek veriyor. Ne yaparlarsa yapsınlar. Ben şu meydana bakınca... 28 gün durmadan, dinlenmeden kapı kapı gezmeye varmıyız? İnşallah 30 Mart akşamı Isparta'da AK belediyecilik hizmette olacak.
-Hiç endişeniz olmasın 30 Mart'da milletimiz AK Parti'yle devam diyecek. Şu an bütün kamuoyu anketlerinde de bunu görüyoruz.
CHP GENEL MERKEZİ BİR ÇİFT LAF ETTİ Mİ?
-CHP Genel Merkezinin, CHP Milletvekillerinin, CHP'li başkanların da gizlice, usulsüzce telefonları dinlendi. Bunu da biliyorlar. Peki CHP'nin Genel Başkanı, bir çift laf etti mi? Etmez, edemez. Niye Pensilvanya'daki patron izin vermez. Aynı şekilde MHP milletvekilleri de dinlenmiş. Genel Başkan diyor ki, 'bizi de dinlediler'. Eylül 2011'den itibaren 450 MHP'li dinlenmiş. 41 kişi için dinleme kararı var ama 450 MHP'li dinlenmiş. Ey MHP Genel Başkanı, bunu sorgulayacak mısın, bunun peşine düşmeyecek misin? CHP ve MHP hukuksuz dinlemeleri, montaj kasetleri günlerdir dillerine doladılar ama dikkat edin kendileriyle ilgili dinlemelerden hiç söz etmiyorlar. Niye biliyor musunuz? Çünkü şantaj var, şantaj. Siyasetçiyi dinlemişler şantaj yapıyorlar, gazeteciyi dinlemişler şantaj yapıyorlar, iş adamını dinlemişler şantaj yapıyorlar. Sadece şantaj değil, haraç topluyor, tehdit ediyor istediklerini söyletiyor, istediklerini yazdırıyorlar. Hiç endişeniz olmasın aziz milletim, müsteri olsun. Türkiye Cumhuriyeti hiç bir şantaj çetesine boyun eğmez. Bu telekulak çetesinin üzerine gideceğiz ve gidiyoruz. Bunları inlerinden çıkartıp, milletin önünde rezil edeceğiz. Topladıkları haraçları, yaptıkları tehditleri, yargı içerinde oynadıkları kirli oyunları tek tek ortaya döküp, bunların ne olduğunu milletimize anlatacağız" dedi.
İNLERİNDEN ÇIKARIP MİLLETİN ÖNÜNDE REZİL EDECEĞİZ
-Bu telekulak çetesinin üstüne gideceğiz. Bunları inlerinden çıkaracağız ve milletin önünde rezil edeceğiz. Topladıkları haraçları, yargı içindeki oyunlarını milletimize anlatacağız. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu yapıyı, yılanın deliğine de girse çıkaracağız ve yargıya teslim edeceğiz. 30 Mart’ta içerideki hainlere, dışarıdaki hasımlarına cevap vereceksiniz. 30 Mart’ta milli iradeye sizler sahip çıkacaksınız. Paralel yapının kuklası olan CHP’ye, MHP’ye değil, AK Parti’ye mühür basmaya var mısınız?
VAAZ KASETLERİ...
-Elimizde kendisinin enteresan vaaz kasetleri var. Bu kasetlerde başörtüsünü çıkaramazsın diyordu. Ama 28 Şubat’ta emirler geldi, yelkenler indi. Orada da furuat dedi. Şimdi benim başörtülü kızlarım çile çektiler ve üniversiteye gidemediler. ABD’de başörtüsü ile okuyabiliyor, benim ülkemde okuyamıyor. Bunu yaptılar bize. Ama şimdi bunlar aşıldı. Daha da iyisi olacak. Çünkü sizin daha teslim edilmeyen haklarınız var. Sabreden zafere erer.
DEVAM EDECEK
Video için tıklayın