15.07.2022 - 20:28 | Son Güncellenme:
İHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Fatih'te bulunan Saraçhane Meydanı'nda 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma programı düzenlendi. Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Milliyetçi Harekat Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katıldı.
Saraçhane Meydanı'nda toplanan kalabalığa hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugün 15 Temmuz ihanetinin 6’ncı yıl dönümü. Yakın tarihimizin bu en alçak darbe girişiminde yaralılarımızdan daha sonra vefat edenlerle birlikte toplamda 252 kardeşimiz şehadetle şereflendi. Vurulmuş tertemiz anlından uzanmış yatıyor. Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor. Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker gökten ecdat inerek öpse o pak anlı değer. Her biri bu topraklar için toprağa düşmüş askerimiz hükmünde olan 15 Temmuz şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Biz biliyoruz ki şehitler sevgililer sevgilisi peygamber efendimize komşular. Ve yine biliyoruz ki rabbim şehitlerimizi sevgili habibinin sancağı altında şereflendirdi. Bizi de onlarla beraber şereflendirsin. Bu ihanet girişimi sırasında darbecilerin uçaklarına, helikopterlerine, tanklarına çıplak elleriyle karşı koyarken gazilerimize sağlık ve afiyet temenni ediyorum. Rabbim milletimizi bir daha 15 Temmuz gibi imtihanlara tabi tutmasın. Ülkemizi bu tür tehditlerle sınamasın” dedi.
“Farklı dönemlerde sahnelen sinsi oyunlar 15 Temmuz gecesi milletimizin iman dolu göğsüne çarparak yerle yeksan oldu”
Toplumların destanları olduğunu söyleyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplumların tarihlerinde asırlar boyu unutulamayacak, nesiller boyunca dilden dile destan gibi anlatılacak dönüm noktaları vardır. Milletimiz 15 Temmuz'da yüreğindeki imandan aldığı güçle akşam güneş batarken başlayan darbe girişimini, sabah güneşin doğumuyla birlikte akamete uğratarak destan yazmıştır. Bu millet bu tür destanları yazar mı? yazdı Allah'ın izniyle yine yazar.
Yaklaşık iki asırdır ayağa kalkmaya çalıştığı her dönemde bu milleti savaşla, bozgunculukla, darbe ile terörle siyasi istikrarsızlıkla ekonomik krizlerle, sosyal çatışmayla dizleri üzerine çökertenler hamd olsun bu defa yine başaramadılar. Farklı dönemlerde farklı kisveler altında sahnelen sinsi oyunlar 15 Temmuz gecesi milletimizin iman dolu göğsüne çarparak yerle yeksan oldu” diye konuştu.
Cumhur İttifakı olarak bu mücadeleyi o gece (15 Temmuz) nasıl ispatladıysak şunu bilelim ki bundan sonraki süreçte de aynen ispatlamaya devam edeceğiz.
“6’lı masanın derdi başka, onlar PKK terör örgütüyle beraber yürüyorlar”
Muhalefet partilerine değinerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “6 masaları var değil mi bunların. Bu masada şehitlerimizin esamisi okunuyor mu? Onların derdi başka, onlar PKK terör örgütüyle beraber yürüyorlar. Yani Gabar’da, Cudi'de Tendürek’te, bizim Mehmet’imize saldıranlarla onların parlamentodaki uzantılarıyla beraber el ele omuz omuza yürüyorlar. Şimdi önümüzde büyük bir hesap var. Balkan harbiyle üzerine çöreklenen kara bulutları Çanakkale Zaferi'yle dağıtan milletimiz milli mücadeleyle şanla şerefle dolu tarihine yeni bir halka eklemişti.
İlk değil son devletimiz Cumhuriyetimizin milli iradenin üstünlüğü temeli üzerinde payidar olacağını 85 milyon hep birlikte 15 Temmuz gecesi dosta düşmana bir kez daha ispatladık. Cumhur İttifakı olarak bu mücadeleyi nasıl ispatladıysak, bundan sonraki süreçte de aynen ispatlamaya devam edeceğiz. Bu gün şu karşımdaki topluluğa bakarak burada ne diyoruz? Türkiye aşkına bir kez daha ya Allah bismillah, Allahu Ekber diyerek. Şu Saraçhane Meydanı'ndan tüm gönülleri titretiyorsak, 15 Temmuz kıyamı sayesindedir. Ben bu tabloyu görünce gençlik yıllarımı hatırladım. Yine biz bu meydanda 29 Mayısları kutlardık” şeklinde konuştu.
“Cumhur İttifakı olarak havalimanında buluşmanız bunların canına ot tıkadı”
“15 Temmuz öyle bir geceydi ki” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Darbecilere karşı direnmek üzere evlerinden işyerinden harekete geçenlerin tamamı şehadeti göze alarak yola çıkmıştır. Kadın erkek demeden, genç yaşlı demedin yola çıktılar. Hani birisi de akşam saat 23.00’de Yeşilköy Havalimanı'na gelmişti, haberim olsaydı bende beklerdim diye haber veriyor. FETÖ’cülerin kontrollü altında nezareti altında Bakırköy Belediyesine gidiyor. Orada televizyon karşısında kahvesini yudumlarken, bizde havalimanına iniyoruz. Orada on binler vardı. Kadın, erkek, genç, yaşlı oradaydı, Allah sizlerden razı olsun.
Sizin ferasetiniz, Cumhur İttifakı olarak orada buluşmanız işte bunların canına ot tıkadı. Ne oldu, fazla sürmedi hemen kaçıp gittiler. Zafer inananlarındır dedik ve oradan Elhamdülillah zaferle çıktık. Bu sadece İstanbul’da olmadı Ankara’da böyle oldu. Her ne kadar şehitlerimiz oldu. Şehitlerimizin hatırlarına baktığımızda tamamının da aynı şuur, teslimiyet, kararlılıkla darbecilerin üzerine yürüdüklerini görüyoruz. Ama aynı anda şu anda Ankara’da da Kızılay başta olmak üzere ülke genelinde şu törenler yapılıyor. Çünkü, kalpler aynı anda atıyor. Bu buluşmanın adı nedir? Cumhur ittifakı. Saraçhane'deki şu arka tarafımda olan süs havuzlarının dili olsa da, o gece abdestsiz şehit olmamak için kendine uzanan elleri anlatsa. Boğaziçi Köprüsü'nün direklerinin dili olsa da darbecilerin ölüm kusan namlularının üzerine atılan yiğitleri anlatsa, Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) dili olsa da üzerine bomba yağarken milletin vekillerinin sizlerin emanetinize nasıl sahip çıktığını anlatsa. Genelkurmay Başkanlığı binasının taş duvarlarını dili olsa da darbecilerin sürekli ateş ederken, milletin asil evlatlarının onların karşısında nasıl korkusuzca durduğunu anlatsa.
Gölbaşı Özel Harekat Başkanlığının dili olsa da darbeciler tarafından bombalanan kahraman polislerimizin cesaretini ve imanını anlatsa. Her karışı şehit kanıyla yoğurulmuş şu vatan topraklarının dili olsa da nasıl dua edildiğini anlatsa, şehirlerimizi meydanların dili olsa da demokrasi nöbetlerinde milletin istikbaline nasıl sahip çıktığını anlatsa. 15 Temmuz'la ilgili anlatılacak o kadar çok şey var ki, en adil hakem ve hafıza olan tarih hakkıyla hepsini kaydedecektir. Bizler tarihi yazan değil, yaşayan insanlar olarak elbette bu muhasebede hakkımıza verilen hükme rıza göstereceğiz. Bununla kalmayacak ülkemizin bir daha 15 Temmuz gibi musibetlere maruz kalmamak için büyük ve güçlü Türkiye inşasını sürdüreceğiz” dedi.
“Bizim demokrasi ve kalkınma devrimimizin en büyük şahidi İstanbul’dur”
İstanbul’da yaşanan sel afetiyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye her alanda kazandırdığımız güçlü alt yapıyla ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi yapmak için çalışacağız. Şu anda sel afeti yaşadık İstanbul’da. Peki sorumlular bu afette neredeydi? Aynı şekilde Ankara’da neredeydi? Bunların hesabını 2023’te sandıklarda sormaya var mıyız? Cumhur İttifakı olarak bu hesabı sormaya hazır mıyız? Çünkü bizim soracak hesabımız var. Bizim demokrasi ve kalkınma devrimimizin en büyük şahidi İstanbul’dur. Türkiye’yi 81 vilayeti 85 milyon vatandaşıyla muasır medeniyetler üzerine çıkarma hedefinden en küçük taviz vermeyeceğiz.
Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümünü, genç devletimizin bir asrı geride bırakmanın ötesinde, 3 kıta 7 iklimi kuşatan medeniyet davamızın intikşafının sembolü haline getireceğiz. Dünyadaki siyasi ve ekonomik güç odaklarının yeniden yapılandığı bir dönemde ülkemizi oyun dışında bırakmak isteyenlere aradıkları fırsatı kendi elimizle sunmayacağız. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. İnşallah 2023 imtihanını başarıyla vererek bu kutlu menzile doğru devam edeceğiz. Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla ben sizin bu imanınıza, inancınıza, bu kararlılığınıza güveniyorum. Rabbim bizleri bu yolda daim öylesin. Bunun için öyle bir ses verelim ki, doğudan batıya, kuzeyden güneyden dünyada duymayan kimse kalmasın. Sadece duymakla kalmasınlar dostlarımız sevinçten, düşmanlarımızı korkudan tüm hücreleriyle titresinler” ifadelerini kullandı.
“15 Temmuz gecesi gördük ki son sözü top tüfek değil, iman, yürek, inanç belirler”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında, “15 Temmuz gecesi gördük ki son sözü top tüfek değil, iman belirler, yürek belirler, inanç belirler. 15 Temmuz gecesi gördük ki güneş batınca üzerimize çöken karanlığın hükmü ertesi gün güneş doğana kadardı. 15 Temmuz gecesi gördük ki yuları gavurun elinde olan hainin büründüğü kisve ne olursa olsun gün doğduğunda gerçek yüzü ortaya çıkmaktadır. 15 Temmuz gecesi gördük ki, asıl asmaz bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, onunda aslı ayrandır. Atalarımız böyle demiş. Bu milletin kodlarını en iyi bilenlerdir.
Rabbime bizi böyle bir milletin evladı olarak yarattığı için binlerce kez hamd ediyorum. Rabbime bizlere böyle bir millete hizmet imkanı verdiği için hamd ediyorum. Rabbime böyle bir milletle 15 Temmuz imtihanından geçirdiği için, böyle yoldaşlar nasip ettiği için hamd ediyorum. Sizleri Allah için çok seviyorum. Hiç endişeniz olmasın dik durduk, dik duracağız. Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma sürecinde öyle dönemler var ki unutmamalıyız. Rahmetli Menderes’in açtığı çığır bu dönüm noktalarından biridir. Rahmetli Özal’ın, rahmetli Erbakan’ın, rahmetli Türkeş’in attığı adımlar bizim izini sürdüğümüz adımlardır. 20 yıldır ülkemize kazandırdığımız eserler bu dönüm noktalarından biridir. 2013 yılından bu yana verdiğimiz çok yönlü mücadelenin yeri ayrıdır. Gezi olaylarının sebebi asla ağaç ve çevre değildir. 17-25 Aralık yargı emniyet darbe girişiminin sebebi asla hukuk değildir.
Çukur eylemlerinin sebebi asla meşru hak talebi değildir. Sınırlarımızı taciz eden DEAŞ ve PKK saldırılarının sebebi asla tabii süreçler değildir. 15 Temmuz darbe girişim asla milletin çıkarı değildi. Türk ekonomisini mahvetmek için başlatılan saldırının sebebi asla faiz kur hesabı değildi. Uzunca bir süredir hemen alanda maruz kaldığımız ambargoların sebebi asla demokrasimizi koruma gayesi değildir. Bu gün halen vermekte olduğumuz mücadelenin de hiçbir kurala, teoriye, ahlaki ölçüye uyan tarafı yoktur. Tahammül edilmeyen Cumhur İttifakı değildir. Asıl tahammül edilemeyen Türk milletinin kendi iradesine sahip çıkması, kendi hedeflerine kilitlenmiş olmasıdır. Tahammül edilemeyen şahsımda sembolleştiren ülkenin yöneticileri değildir. Asıl tahammül edilemeyen Türkiye’nin son iki asırdır ayağına vurulan prangalardan kurtularak özgürce kendi istikametine yönelmesidir. Siz bakmayın günlük siyasi çıkarları uğruna bin bir yalanla çarpıtmaya çalışanlara. Aslında onlarda neyin ne olduğunu biliyor. Ama kimi nefsine yenildi, kimi tınneti bozuk olduğu kimi göbekten bağlı bulunduğu için maval okuyor, safsata ile gerçekleri örtüyor. Bu tiyatroyu da en sakil şekilde sergiliyorlar” dedi.
“15 Temmuza ağız dolusu darbe girişimidir diyemeyenlerden milletin adamı olmaz”
“Bay kemal ne diyor, bu bir tiyatroydu diyor. 252 şehidimizin olduğu bu gelişmeyi bir tiyatro olarak değerlendiriyor” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben şimdi soruyorum, FETÖ rahmet okutanlar var. Daha ne olacak 252 şehidimiz var 2 bin 200 aşkın gazimiz var. Hala FETÖ rahmet okuyanlar var. Kusura bakmasınlar neyin ne olduğunun şahidi, 15 Temmuz gecesidir. Ülkenin ve milletin geleceğine dair hiçbir fikir üretmeden, proje geliştirmeden hiçbir samimi çaba göstermeden sadece laf salatasıyla insanların duygularını istismar edemezsiniz.
Yabancı büyükelçilerden gelecek talimatlarla göre siyasetlerini şekillendirenler bu topraklara ait olamazlar. Her fırsatta ülkesini yabancılara kötüleyerek şimdiden bu desteğin hakkını vermeye çalışandan bu millete hayır gelmez.
Yönlerini Avrupa’ya değil de şu gerçekleri onlarda görecekler. Türkiye terörle mücadele ederken, teröristin sırtını sıvazlayandan devlet adamı olmaz. İnsanlar canı pahasına darbeye direnirken, hainlerle anlaşanlardan siyasetçi olmaz. 15 Temmuza ağız dolusu darbe girişimidir diyemeyenlerden milletin adamı olmaz. FETÖ’cüsünden PKK’ya kadar terör örgütü mensuplarına mavi boncuk dağıtanlardan siyasetçi olmaz. İstanbul’dan saraçhane meydanından kardeşlerim FETÖ terör örgütü uluslararası kayıtlarda yoktu. Sadece PKK Avrupa Birliği kayıtlarında vardı. Bu son NATO zirvesinde YPG, PYD, FETÖ’yü NATO kayıtlarına girdik. Dedik ki bu bizim kırmızı çizgimizdir. FETÖ buraya terör örgütü olarak gireceksiniz. Aksi takdirde bizden olur alamazsınız ve girdiler. Ülkemizin güney sınırları boyunca güvenlik koridorunu sabote edenlerden yerli ve milli şahsiyet çıkmaz. Bay kemal işi gücü güneyde, sınır boylarında. Ekonomimize karşı tehditler karşısında uygulamaya geçirdiğimiz programın neticesini anlamayanlardan siyasetçi olmaz. Yerli ve milli olmayanlardan bu ülkeye hayır gelmeyeceğini en iyi milletimiz bilir” dedi.
“İlk kabine toplantımızdan sonra KYK ile ilgili açıklama yapacağız”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun üniversiteli gençlerin KYK burslarıyla ilgili sözlere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunları söylerken hakikatlere gözümüzü kapatmıyoruz. Yaşadığımız diğer sorunları küresel ve bölgesel sorunlar bizi de etkiliyor. Hayat pahalılığı başta olmak üzere insanlarımızı sıkıntıya düşüren gelişmeler yaşıyoruz. Omuzlarımıza binen hiçbir yük kalıcı değildir, sorunumuz çözümsüz değildir. Son zamanlarda bay kemal çıkmış üniversiteli gençlerimizi KYK ilgili burslarla ilgili faiz yükü bindiriyormuşuz. Ya faizin en büyük düşmanı biziz. Allah nasip ederse ilk kabine toplantımızda bu konuyla ilgili açıklamayı yapacağız. Biz gençlerimizi faize kurban etmeyiz. Hatta hatta daha ileri gidiyoruz.
Enflasyona da kurban etmeyiz. Biz çalışmamızı yapıyoruz. Kabine toplantımızdan sonra gerekli açıklamayı yapacağız. Milletimizin sıkıntılarını ve ülkemizin imkanlarını en iyi biz biliyoruz. Göreve geldiğimiz zaman öğrencilerin bursu 45 liracıktı. Harcı kaldıran kimdi biz kaldırdık. Şu anda harç diye bir şey yok. Bir süre önce ekonomide önceliğimizi milletimizin işine vererek kritik bir tercihte bulunduk. İstihdamımızla sanayimizle ihracatla kesintisiz büyüyen bir Türkiye karşı karşıyayız. Küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar durulunca bu tablonun güzelliği daha iyi anlaşılacaktır. Nasıl 15 Temmuz gecesi darbeci hainlerin heveslerini kursağında bıraktıysak inşallah yakın bir gelecekte de ekonomik tetikçileri yeneceğiz” diye konuştu.
“Türkiye’yi bugün durduramazlarsa önümüzdeki asır boyunca artık aynı fırsatı yakalayamayacaklarını çok iyi biliyorlar”
2023’te gerçekleştirilecek olan seçimle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeter ki hedeflerden kopmayalım, elimizdekilerin kıymetini bilelim. Bozguncularımızın oyunlarına gelmeyelim. Çalışalım, çabalayalım, bunları yapınca gerisi gerçekten çok kolaydır. Zaten onların korktuğu da Türkiye’nin 2023 te bunun başaracak olmasıdır. Türkiye’yi bu gün durduramazlarsa önümüzdeki asır boyunca artık aynı fırsatı yakalayamayacaklarını çok iyi biliyorlar.
İnşallah 2023, 2053 vizyonumuzu hayata geçireceğiz. Çünkü biz Türkiye’yiz. Biz Türk Milletiyiz. Çünkü biz kadim bir davanın hizmetkarlarıyız. Çünkü biz arkasında yüz milyonların duası, yanında 85 milyon kardeşi, önünde aydınlık bir yolu olan bir ekibiz. Gerektiğinde 7 düvele meydan okuyarak, gerektiğinde alın terimizi akıtarak, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak, kalbimizi açarak ülke ve millet olarak bize büyük fedakarlıklar ve mücadeleyle geldiğimiz bu noktadan geriye dönüş yoktur” ifadelerini kullandı.