06.02.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib’de rejim güçlerinin saldırısında 7 askerimizin ve bir sivil personelimizin şehit olduğu saldırının “Türkiye açısından Suriye’de yeni bir dönemin miladı” olduğunu belirtti. Erdoğan partisinin grup toplantısında şunları söyledi:
UÇAK KRİZİ KARMAŞIK HALE GETİRDİ: 2015’ten itibaren Suriye’deki kriz tamamen kontrolden çıktı. Rusya ile yaşadığımız ve bir provokasyon olarak kabul ettiğimiz, ki FETÖ’nün bizzat içinde olduğu uçak krizi, bizim açımızdan Suriye meselesini daha da karmaşık hale getirdi. Bu tablo karşısında elimiz kolumuz bağlı kalacak değildi. Bazıları, ‘Sizin Suriye topraklarında ne işiniz var?’ diyor. ABD’yi, koalisyon güçlerini de davet etmedi. Sadece Rusya’yı davet etti. Ama elimizde kapı gibi Adana Mutabakatı Anlaşması var. Biz bunun gereği olarak oradayız.
İZİN VERMEYİZ: Geldiğimiz noktada ne İdlib’deki ne de Barış Pınarı Harekâtı bölgesindeki güvenli bölge mutabakatlarının işlemediğini görüyoruz. Önceki gün askerlerimize yapılan saldırı, Türkiye açısından Suriye’de yeni bir dönemin miladıdır. Bu, askerlerimize karşı taammüden yapılmış saldırıdır. Türk askerinin kanının aktığı bir yerde hiçbir şeyin aynı şekilde devam etmesine izin veremeyiz.
YA GAFİLDİR YA HASIM: Biz Suriye’de rejimin Rusya olmadan havadan, İran olmadan karadan tek çakıl taşını dahi yerinden oynatacak gücünün bulunmadığını; Fırat’ın doğusunda bölücü terör örgütünün, ABD’nin desteği ve Rusya’nın müsamahası olmadan varlık gösteremeyeceğini bilmiyor muyuz? Rejim denilen kuklanın suni solunumla yaşatıldığının farkında değil miyiz? Her kim ‘Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?’ diye soruyorsa bilin ki ya gafildir ya da bu milletin hasmıdır.
BİZZAT YAPARIZ: Suriye’deki gelişmeler, bizi hem İdlib’de hem de tüm sınır hattımızdaki güvenlik stratejimizde değişiklik yapmaya mecbur bırakmıştır. İdlib’den sınırlarımıza harekete geçen kişi sayısı 1 milyona yaklaştı. Kimsenin böyle bir yükü omuzlarımıza yükleme hakkı yoktur. Bundan sonra vardığımız mutabakatların ihlâli anlamına gelen hiçbir adıma göz yummayacağız. İdlib’de rejimin bir an önce Soçi Mutabakatı sınırlarına, yani gözlem noktalarımızın gerisine çekilmesini Sayın Putin’e ifade ettim. 12 gözlem noktamızın 2’si rejim hattının gerisinde kalmıştır. Şubat ayı içinde rejimin gözlem noktalarımızın gerisine çekilmesini umut ediyoruz. Çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır.
MİSLİYLE CEVAP: Bundan sonra rejimin ihlalleri de askeri unsurlarına yönelik olarak mukabil şekilde cevaplandırılacaktır. TSK’nın hava ve kara unsurları ihtiyaç duyduğumuzda tüm hareket bölgelerimizde ve İdlib’de serbestçe hareket edecekler, gerektiğinde operasyon yürüteceklerdir. Askerlerimize ve birlikte çalıştığımız dost unsurlara havadan veya karadan yapılan her saldırı, kaynağın aidiyetine bakılmaksızın ve herhangi bir ikaz yapılmaksızın misliyle cevaplandırılacaktır.
BARIŞ PINARI: Madem terör örgütünün saldırıları, bu bölgelerin garantörü konumundaki ülkeler tarafından durdurulamıyor, öyleyse bizim bu işi bizzat kendimizin yapması kaçınılmaz hale gelecektir. Önümüzdeki günlerde bu çerçevede beklediğimiz adımların atılmaması halinde Barış Pınarı bölgesinde başlattığımız harekatı sürdürmekte tereddüt etmeyeceğiz.
‘Tarih bunu affetmeyecek’
(Kudüs) Bu barış değil, işgal ve ilhak planıdır. Kendileri de birbirlerine düştüler. Bakıyorsunuz, Nancy Pelosi el sıkmıyor. O, onun elini sıkmıyor. Verilen konuşma metnini Pelosi, bütün milletin huzurunda yırtıyor, atıyor. Bu işgal planında Filistin hiç yok... Şu anda Amerika, gerek şahsıma gerek istihbarat başkanıma yönelik tehditler savuruyor. Daha da ileri, Türkiye’deki bazı finans kuruluşlarını da tehdit altına alıyorlar. Ne yaparsanız yapın, bunu kesinlikle başaramayacaksınız. Çıkarları veya korkuları yüzünden Kudüs’ü gasp etme girişimlerine sessiz kalanları tarih asla affetmeyecek. Kudüs davası, tüm Müslümanların davasıdır, onurudur, namusudur.
‘Boru göstermeye benzemez’
(Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması düzenlemesi) Meclis tarihinde ender rastlanan bir uzlaşmayla bu düzenleme kanunlaşmıştır. Zaman zaman yanlış değerlendirmeleriyle öne çıkan eski bir genelkurmay başkanı, kendisini gayet iyi tanırım. Bu düzenlemeyi bahane ederek Meclisimizi itham eden açıklamalar yapmıştır. Özellikle kendi grubuma sesleniyorum; parlamentonun hukukunu korumak üzere hepiniz dava açmalısınız. Meclis’in yasama yetkisini, atıp tutarak yere çalmaya hakkı yoktur. 11 yıl önceki düzenlemenin üzerine FETÖ gölgesi düşürmeye çalışılması Meclis’e saygısızlık... Bu, boru göstermeye benzemez. Parlamento hukuku boruyla sindirilemez.
‘Onun kansızlığını gösteren bir şey’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısından çıkışında, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Avrupa Parlamentosu’nda (AP) Yunan milletvekili Ioannis Lagos’un Türk bayrağını yırtmasına ilişkin soru üzerine şu yanıtı verdi: “Bizim bayrağımızın rengi şehidimizin kanıdır. O onun kansızlığını gösteren bir şeydir... Biz cevabımızı çok daha faklı şekilde veririz... AP’deki çok ciddi bir edepsizlik, ahlaksızlık yapmıştır. Ben onu Yunanistan adına görmüyorum. Onu sadece şahsına ait bir ahlaksızlık olarak görüyorum. Dolayısıyla çok da fazla oraya vakit ayırmaya gerek yoktur.”
‘Rusya ile dostluğa özel önem veriyoruz’
Hiçbir müttefikimizle, hiçbir ülkeyle karşı karşıya gelmek gibi niyetimiz söz konusu değildir. Rusya ile olan dostluğumuzun, iş birliğimizin sürmesine özel önem veriyoruz. Geniş bir alanda çok derin ilişkilere sahip olduğumuz Rusya’dan tek beklentimiz, Suriye’deki hassasiyetlerimizi anlamasıdır. Türkiye’nin Suriye topraklarında ilanihaye kalma niyeti yok. Ne zaman ki Suriye halkının tamamını kucaklayan yeni bir anayasa yapılır, ülkenin başına halkın tamamını temsil eden bir yönetim gelir, Türkiye’nin orada bir işi kalmaz.
‘Asırlık planların peşindeyiz’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti’ye yüzde 85.5 oranında rekor oy çıkan Kırıkkale’nin Delice ilçesine teşekkür ziyaretinde bulundu. Erdoğan, “Delice bu ferasetiyle 83 milyonun tamamına da örnek oldu” dedi. “Tüm mazlum ve mağdurların yaralarını sarıyoruz” diyen Erdoğan “Arakan’dan Suriye’ye, Kırım’dan Türkistan coğrafyasına kadar bir yanlış yapılırsa oradayız. Türkiye’nin Suriye, Irak, Libya, Doğu Akdeniz’de ne işi var diye soranlar bu milletin tarihini, kültürünü, tarihini, değerlerini bilmeyen gafillerdir” ifadelerini kullandı. Erdoğan “Türkiye’nin çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yapmakta kararlıyız. Bundan sonra sahada ve masada olmaya devam edeceğiz. Biz günü kurtarmanın, küçük hesapların değil, asırlık planların peşindeyiz, ecdadımız gibi” dedi.
‘Bu dönemi de atlatacağız’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Twitter’dan yayımladığı mesajında “Bahçesaray’da meydana gelen çığ felaketleri ve Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yaşanan uçak kazası bizleri derinden üzmüş, Elazığ depremi ve İdlib’de askerlerimizin şehit edilmesi sonrası yaşadığımız acı katlanmıştır” dedi. Erdoğan, “Her zaman tek yürek, tek yumruk olan; gücünü, azmini ve metanetini tüm dünyaya defalarca gösteren Türkiye Cumhuriyeti, inşallah bu dönemi de Devlet-Millet dayanışmasıyla atlatacaktır. İnşallah bu zor dönemlerden daha da güçlü çıkacağız” ifadelerini kullandı.
Fotoğraf: Mustafa İstemi