Erdoğan’dan vize serbestisi açıklaması: AB ne kadar samimi göreceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Helsinki’de AB’ye resmen aday ilan edilişinin 20. yılı olduğunu hatırlatarak, “Helsinki ruhunu tekrar canlandıracak çalışmalara ağırlık vermeliyiz” dedi.

Erdoğan, Reform Eylem Grubu’nun 6. Toplantısı’nda özetle şu mesajları verdi:

60 YILDIR VAZGEÇMEDİK: Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi değerleri ekonomik ve sosyal kalkınma ile harmanlayan AB, birçok ülke için ilham kaynağı oldu. Ülkemizde barış projesi olarak gördüğü AB’de yerini almak için gerekli adımları attı. Merhum Menderes’in 31 Temmuz 1959’da ortaklık başvurusu ile başlayan süreç, inişler çıkışlar ile bugünlere kadar geldi. 60 yıldır tam üye olma mücadelesi veriyoruz. 60 sene içinde maruz kaldığımız onca çifte standarda rağmen asla vazgeçmedik, yolumuzdan geri dönmedik.

AB’Yİ İÇİNE KAPATARAK: Türkiye’yi Avrupa ailesinin dışına atmaya çalışanlara inat yolumuza devam ediyoruz. AB kurumlarını kendi hırsları, ön yargıları ve küçük hesapları için istismar edenlere boyun eğmeyeceğiz. AB’nin Türkiye’ye olan ihtiyacı Türkiye’nin AB’ye olan ihtiyacından daha fazladır. AB’yi içine kapatarak dar kalıplara sokma girişimleri ancak bizim gibi asırlardır farklı kimlik ve inançları bünyesinde barış içinde yaşatan ülkelerin katılımı ile boşa çıkarılabilir. Türkiye’nin tam üye olmadığı AB’nin kurucu değerleri temsil iddiası havada kalmaya mahkumdur.

ANKARA KRİTERLERİ: Yeni hükümet sistemine geçişten hemen sonra OHAL’i kaldırdık. FETÖ ve PKK başta olmak üzere terörle mücadelemizi sürdürürken aynı zamanda demokrasi kalitemizi yükseltecek politikalara ağırlık vereceğiz. Atılması gereken adımları gerekirse adına Kopenhag değil Ankara kriterleri der, yola devam ederiz.

ALTI ADIMI ATACAĞIZ: Adalet Akademisi yeni yapısıyla hizmete girdi. Yargı Reformu Stratejisi’ni kamuoyuyla paylaşıp reformları hızlıca hayata geçirirsek piyasalara da olumlu mesaj verir, yatırımlara ivme kazandıracak ortamı hazırlamış oluruz. Türkiye-AB ilişkilerinde kazanımımız olacak alanlara odaklanmalıyız. Bunların başında vatandaşlarımıza vize serbestisinin sağlanması ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi geliyor. AB’nin vize serbestisi sağladığı diğer ülkelerle kıyas dahi kabul edilmeyecek düzeyde bulunduğumuz açıktır. 72 kriterden 66’sını tamamlamış durumdayız. Kalan 6 kriterle ilgili atabileceğimiz adımları en kısa zamanda atarak AB’nin vize serbestisinde ne kadar samimi olduğunu göreceğiz. Vize serbestisinin ticaretimize ve ekonomimize katkısı ve özellikle iş adamlarımızın işlerini kolaylaştırıcı etkisi göz ardı edilemez.

HELSİNKİ RUHU: Türkiye’nin Helsinki’de resmen aday ilan edilişinin 20. yılında Helsinki ruhunu tekrar canlandıracak çalışmalara ağırlık vermeliyiz. Yol haritamız ve pusulamız bellidir. AB’ye tam üyelik müzakerelerinde ne baskılara boyun eğeceğiz ne de birilerinin bizi minder dışına atmasına müsaade edeceğiz. Hiç kimse Türkiye’yi sonuçta kaybedeceği, zararlı çıkacağı bir denklemi kabul etmeye zorlayamaz. Tavrımız her zaman ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini gözetmek olacaktı.

‘AB, 69 yıl önceki felsefesine dönmeli’

6. Reform Eylem Grubu (REG) Toplantısı’nın ardından bildiri yayımlandı. Bildiride Avrupa Birliği’nin (AB) siyasi gücünü arttıracak en önemli adımlardan birinin Türkiye’nin AB üyeliği olacağı vurgulanarak, “AB ülkelerinin iç siyaseti ve popülizmi bir kenara bırakarak 69 yıl önceki kuruluş felsefesine dönmesi ve Türkiye’nin üyeliğinin, en anlamlı ve en faydalı katılımlardan biri olacağını fark etmesinin zamanı gelmiştir” değerlendirmesi yapıldı.

Avrupa Günü mesajı: Hedefimize ulaşmakta kararlıyız

Erdoğan, “Avrupa Günü” dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Erdoğan, “Ülkemizin tam üyeliği ekonomik, siyasi ve sosyal katkılarının yanı sıra Avrupa Birliği’ne daha katılımcı ve kucaklayıcı bir vizyon kazandıracak ve AB’yi küresel bir aktör haline getirecektir. Türkiye olarak, müzakere sürecinde karşılaştığımız çifte standarda rağmen stratejik hedef gördüğümüz Avrupa Birliği tam üyelik hedefine ulaşmakta kararlıyız” ifadelerine yer verdi.