Dün 'harca borçlan' dediler bugün 'harcama kriz gelecek' diyorlar

Öztrak, yaptığı yazılı açıklamada, "ayak sesleri duyulan ekonomik krizin hükümeti paniklettiğini" savundu.

Ana muhalefet partisi olarak yaptıkları tüm uyarılara karşın, iktidarın seçimden önce vatandaşların hızla borçlanmasını özendirdiğini, borçlanmaya göz yumduğunu, hatta teşvik ettiğini ileri süren Öztrak, iktidarın kendilerini ise "felaket tellallığı yapmakla" suçladığını ifade etti.

İktidarın, uluslararası kuruluşların raporlarının yayımlanmasını engellediğini, kırılganlıklara dikkat çeken uluslararası yayın organlarını ise komplo teorisi geliştirmekle itham ettiğini savunan Öztrak, şöyle devam etti: "Daha on gün önce 61. Hükümet programını TBMM’de okuyan Sayın Başbakan ekonomide tozpembe bir tablo çizerken; dün yardımcısı Sayın Bülent Gedikli, ’kriz geliyor, fazla harcamayın, parayı elinizde tutun’ diye açıklama yaptı. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı da kapıda bekleyen kriz uyarısı yaparak, ’Türkiye’nin krizden etkilenmemesi mümkün değil’ dedi. Kim doğruyu söylüyor? Tozpembe tablo çizen Sayın Başbakan mı, yoksa yardımcıları mı? Dün ’harca, borçlan’ diye, aşırı borçlanmaya göz yuman hükümet, bugün ’harcama, kriz gelecek’ diyor. Böylece, ufukta görülen krizin sorumluluğunu uluslararası piyasalara yıkmaya çalışıyor." Hükümetin, "Türkiye’nin uluslararası piyasalardan uzunca bir süredir ayrışmasına ise hiç değinmediğini" ifade eden Öztrak, liranın yılbaşından bu yana dolar ve kur sepeti karşısında en hızlı değer yitiren para birimleri arasında yer almaya başladığını, yükselişi ekonomide başarı olarak sunulan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın, uluslararası borsalar yükselirken yerinde saydığını ileri sürdü. Faizlerin ise seçimden hemen sonra iki haneli rakamlara sıçradığını kaydeden Öztrak, şunları kaydetti: "Gelinen noktada felaket tellallığı yapıp, vatandaşa ’aman fazla harcama’ demenin anlamı yoktur. Seçimden önce gelen sıcak parayla vatandaşın borçlanmasına göz yuman, tüm uyarılarımıza rağmen tedbir almaktan kaçınan iktidar şimdi sorumluluktan kaçmanın yollarını arıyor. Biz ana muhalefet partisi olarak iktidarı bir kez daha uyarıyoruz. Halkın içine düştüğü borç batağının tek sorumlusu vardır; o da AKP ve AKP’nin izlediği ekonomi politikalarıdır. Vatandaş borçlarını ödeyemez duruma düşerse, borçla harçla alınan varlıkları icra yoluyla elinden alınırsa, işler kaybedilir ve işsiz sayısı yine hızla artarsa CHP’nin elleri AKP’nin iki yakasında olacaktır."