22.03.2009 - 00:20 | Son Güncellenme:
Serpil Çevikcan
Huzurlu ve modern bir kent Eskişehir. Ekonomik kapasitesinin önemli bir bölümü eğitim olan, itici gücünün temel dayanaklarından birini gençlerin oluşturduğu kentte iki aday, iki sloganda özetlenen bir mücadele veriyor. Bir yanda, “Ben Eskişehirlilerin partisinden adayım” diyecek kadar parti kimliğinin dışında büyüyen mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı DSP’li Prof. Yılmaz Büyükerşen. Diğer yanda, “Sağın şehirdeki tek adayı benim” diyen AKP’nin adayı Prof. Hasan Gönen.
Büyükerşen’in sloganı, üçüncü dönemde de şansının neden yüksek olduğunu özetliyor: “Şehir Eskişehir’dir.” AKP’li Gönen ise, “Merkeze değil, herkese” diyor. Gözü, kulağı; kenar semtlerden, ihmal edilmiş seçmenden, merkeze feda edildiğini düşündüğü mahallelerden gelecek oylarda.
İcraatlarına ve kentin sosyal dokusuna güvenen Büyükerşen’in karşısında, hem iktidar partisinin itici gücü ve sosyal yardımları, hem de CHP adayı var.
Oy atma tercihleri farklı
İki merkez ilçe Odunpazarı ve Tepebaşı’ndaki mahallelerde, Porsuk’un iki yanındaki modern caddelerde konuştuğumuz Eskişehirliler, kime neden oy vereceğini belirlemiş.
Üniversite mezunu Osman Koca (48), “Seçilmiş insanların vizyonu olması lazım. İcraat önemli. AKP’li de olsa Yılmaz Hoca’ya oy verirdim” diyor. Ekonomik krizin tokadını yiyenlerden biri olan kafe sahibi Ali Özkapı (47) ise, 29 Mart’ta genel seçim yapılıyormuş gibi oy verilmesi gerektiğini söylüyor: “CHP aday gösterdiği için Yılmaz Hoca’nın durumu sakata geldi. Ben CHP’ye oy vereceğim. Çünkü bu seçim, kader seçimi.”
67 yaşındaki milli piyango satıcısı Hüseyin Akbulut, Büyükerşen için, “Eskişehir’i adam etti” diyor. Esnaf Durmuş Can (35) ise, hem tramvayın hem suyun pahalı olduğunu söylüyor ve AKP’li adayın iktidar gücünden yararlanacağını düşünüyor, ama oyu Büyükerşen’den yana. Sütlüce Mahallesi’nde, krizin vurduğu seçmenlerle dolu bir kahvede sohbetin ana teması, “Belediyecilikte iktidar ayrımı olur mu?”
Sohbet ettiğimiz vatandaşlar, AKP’li adayın seçilmesi halinde iş ve aşın kendilerine daha kolay ulaşıp ulaşmayacağını tartışıyor. Biri, “Esnaf, köylü perişan. Başbakan gelecek proje açıklayacak. Bunlar durumu değiştirebilir” diyor. Diğeri, “AKP’nin tabanla ne ilgisi var? Yardımla taban yaratıyorlar. Büyükerşen’in hizmetlerini engellemeye çalışmadılar mı? Ona rağmen çok çalıştı. Tepebaşı’nda AKP seçim kazanamaz” görüşünde.
Emek Mahallesi’nde sohbet ettiğimiz ve ilk kez oy kullanacak gençler Bahadır Akbaş, Yakup İlhan ve Halit Bayraktar ise çok kararlı görünmüyorlar. Ama ortak vurguları, “kentteki yenilikler.”
Emre Avcı, Anadolu Üniversitesi’ne atıf yaparak, “Eskişehir eğitimde çağ atladı” diyor, 57 yaşındaki emekli Satılmış Güner ise AKP’li adaya oy vereceğini belirtiyor: “Arkasında hükümet var, istediğini yapar.”
Özel sektörde çalışan Selda Taş (36) ve Serpil Doğramacı (40) ise CHP’nin aday çıkararak yanlış yaptığını, bunun AKP’ye yarayacağını söylüyor. Nesrin Kara (43), “Tutucu kimselerin, üniversite gençliğini kullanarak yaptığı propaganda yanlış. Burası modern bir şehir oldu” diyor.
‘CHP sonucu etkilemez’
1999 ve 2004’te üst üste başkan seçilen Büyükerşen CHP’den neden aday olmadığını anlattıktan sonra, “Sol Eskişehir’de kendi ayağına kurşun sıkmadı mı?” sorumuza, “CHP’li aday AKP’li adayın söylediğinin aynısını söylüyor, ama Eskişehirliler inandığı işi yapana oy verir. CHP’nin aday çıkarması oyumu düşürür ama sonucu etkilemez” yanıtını veriyor.
CHP’nin avukat adayı, eski İl Başkanı Aydın Güngör ise Büyükerşen’e fazla iltifat edildiği görüşünde. Güngör “Birleşmezseniz bölünürsünüz, bölünürseniz AKP kazanır diye hareket edilmez” diyor.
AKP’nin inşaat mühendisi adayı Gönen de çalışkan ve dobra bir insan. İlk kez aday oluyor. Türk Ocağı geleneğinden geçmiş. “İktidar partisi olmanın etkisi olacak tabii” diyor. MHP tabanından ve Osmangazi Üniversitesi’nde okuyan genç seçmenlerin büyük bölümünden oy alacağından emin.
MHP’nin adayı da avukat, kökten MHP’li Ahmet Vural.
İktidar seçime asılıyor
Eskişehir’de 400 bini aşkın seçmenin yarıdan biraz fazlası kadın. Kentteki en büyük sorunlardan biri trafik. Şu günlerde ekonomik kriz nedeniyle kapanan iş yerleri partilerin seçim bürolarına dönüştürülmüş.
2007 genel seçimlerinde yüzde 44.5 oy alan AKP iktidarı, olanca gücüyle kentte. Hızlı treni kente getiren Başbakan Erdoğan, ekonomik krize dönük önlem paketini açıklamak için de bu kenti seçti. Baypas ameliyatı geçiren AKP Eskişehir Milletvekili ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, dükkân açılışları için bile kente gelmiş. Kapatılan belediyelere ilişkin düzenleme nedeniyle iki bölgede 15 bin dolayında seçmenin oylarının da AKP’nin hanesine yazılacağı söyleniyor.
Solun iki kalesinden biri
2004 yerel seçimlerinde, solun İzmir’in yanı sıra zaferle çıktığı iki büyük kaleden biri de Eskişehir’di. 29 Mart’ta seçimin Büyükerşen ile Gönen arasında geçeceği kesin. Büyükerşen icraat adamı olarak bir adım önde. Buna karşın iktidarın gücü, CHP ve MHP seçmeninin tavrı, seçimin kaderinde önemli rol oynayacak. Bu parametreler, Yılmaz Hoca’ya 29 Mart gecesi istemediği bir sürpriz yaşatabilecek nitelikte.