23.01.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
İSTANBUL Milliyet
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül, Milliyet gazetesini ziyaret etti. Belediye başkanı olması durumunda İstanbul’da gerçekleştireceği projeleri anlatan Sarıgül’e ziyaretinde CHP Fatih Belediye Başkan adayı, eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın yeğeni Sabri Erbakan da eşlik etti. Sarıgül’ün gündemdeki konulara ilişkin görüşleri şöyleydi:
“Tamamen bir varsayımla hareket ederek benim üzerime geliyorlar. Mal varlığıma el konulmasıyla ilgili konuya Ak Parti de karıştı. Niye böyle bir şey yapıyorlar? O dönemde ben ticaret yapıyorum. Borçlanmış olabilirim. Bir bankadan kredi de kullanmış olabilirim. Bir banka vermiş olduğu krediyi 16 sene sonra mı arıyor? Seçime 70 gün kala mı bu krediyi arıyor? Avukatlarımız müracaatta bulundu. Bu kredinin hangi tarihte, hangi imzayla kullanıldığını bize ibraz edin dedik. Hiçbir şey ibraz edemediler. Mahkemeye gidiyoruz. Bizimle ilgili kullanılmış bir kredi söz konusu değil. Kullandığımız kredinin bütün belgelerini istiyoruz. Bank Ekspres’in bilirkişilerinden bize intikal eden ‘Sarıgül’ün borcu yoktur’ belgeleri var elimizde. Bunları daha sonra açıklayacağız. Bir bankaya borcunuz varsa senedin günü geldiği gün sizi ararlar. Dakika geçirmezler. Hiçbir tebligat yok. O tarihte benim şahıs olarak aldığım bir kredi de söz konusu değil. Bu zamana kadar neden tebligat yapılmadı? Bir siyasi partinin genel merkezi gibi çalışan bir yapı. Anket sonuçlarından rahatsız oldular. Bunun üzerine neler yapabiliriz diye düşündüler ama çok yanlış bir yerden başladılar. Bugün ya da yarın Korkmaz Yiğit de bir açıklama yaparak durumu anlatacaktır. Ben çok mutluyum. AKP’li eski bir bakan dostum beni aradı, ‘Bu bir işgüzarın yaptığı bir iş. Bu bizi mahvetti. Sana yaradı’ dedi.”
‘Beni dinliyorlar’
“Bizimle ilgili olarak birçok şeyi araştırıyorlar. Bizi gayrıresmi dinlemelerinin tapeleri dahi elimizde. Kanunsuz dinlemenin belgesi şu anda elimizde. Bir belediye başkan adayını resmi olarak dinliyorsun. Çok sevdiğim bir işadamıyla konuşmalarım var. Bu dinleme de
1,5 ay önce gerçekleştirilmiş.”
“Maç başladı. Kırmadan, dökmeden, medeni ölçüler içerisinde mücadelemi vereceğim. Çünkü ben İstanbul’u biliyorum, sorunları ve çözümleri biliyorum. Zayıf fikir agresif olur, güçlü fikir çok rahattır. Ben hiçbir şekilde rakiplerimi en ufak bir şekilde negatif bir kampanyayla vurmayacağım. Yaptıklarına teşekkür ederim ama biz daha iyisini yapacağız. Son 20 günde her gün bir projemizi açıklayacağız.”
‘Oyun kurucu benim’
“Ben yönetmeye geliyorum. Burası artık doğan güneş. Bunun için de toplumun her kesimini kucaklamak mecburiyetindeyim. AKP diyor ki; ‘Ben yurttaşlarımın yüzde 50’sini kucaklarım.’ Ben yurttaşlarımın yüzde 100’ünü kucaklamak istiyorum. Benim ötekim olmayacak. Ben seçimi kazanacağımı görüyorum. İstanbul halkına yoğun bir şekilde hizmet edeceğim. Önümüzdeki günlerde İstanbul’a dair yapacaklarımızı somut bir şekilde ortaya koyacağız. Şu anda oyunu ben kuruyorum. Top bende. Rakip şu anda faullü oynamaya başladı. Demek ki zayıf. Ben kaç oy alacağımı, oy oranımı bile şu anda biliyorum. Sarıgül, çıkmayacağı bir sandığa girmez. Ben bana oy veren yurttaşlarımın haklarını, hukuklarını koruyacağım ama ben Ak Parti’ye oy veren yurttaşlarımın da haklarını koruyacağım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan binlerce arkadaşım var. Hiçbirinin aşıyla ve işiyle oynamam.”
‘MARMARA ÖLÜR’
“Kanal İstanbul’la ilgili olarak hocalarımız İstanbul boğazının 60 metre altından akan ve Karadeniz’i temizleyen ve üstten bir döngü olarak seyreden bir akıntıdan bahsediyor. Kanal İstanbul’u açtığımız andan itibaren buradaki su dengesi bozulacak ve bir süre sonra Boğaz, yumurta sarı kokusunda Haliç gibi olacak. Marmara Denizi de ölecek. İstanbul’un tek akciğeri konumundaki Kuzey Ormanları da kurumayla karşı karşıya kalacak. Bütün verileriyle birlikte değerlendireceğiz. Siyasi yanını bir kenara bırakalım, burada doğal dengenin korunması gerekmektedir. Karadeniz ülkeleri de bu konuyla ilgili uluslararası alanda bir açıklama yapmaya hazırlanıyor. Bir de Kanal İstanbul’un yanına yeni bir kent kurulacağı söyleniyor. İstanbul’da yeni kentlerin kurulmasına ihtiyaç yok. İstanbul’un sorununu İstanbul’da değil, Anadolu’da çözmek lazım. Anadolu’dan göçü önlemek lazım, olanakları yüksek seviyelere çıkarmak lazım... 3. havaalanı konusunda da tartışmalar var. Bu alan kuş geçişleri açısından çok önemli. Dünyada kuş geçişlerini izlemek için binlerce turist seyahat ediyor. Biz İstanbul olarak bunu bile yeteri kadar pazarlayamamışız. 1,5 ay boyunca kuş geçişi var.”
Takım oyunu
“İstanbul Belediyesi’nde yapacağımız bütün çalışmalarda takım oyunu yapacağız. Çevre, ekonomi, ulaşım... Bundan sonra İstanbul’da bir takım konuşacak. Sarıgül’ün görevi maestro görevidir. ‘Her şeyi ben biliyorum’ değil, benim görevim en iyi bilenlerle çalışmaktır. İstanbul’un trafiğine ilişkin çözüm önerilerimizi seçime 10 gün ya da 1 hafta kala açıklayacağız. 3 yıldır hazırlanıyoruz. Japonlarla, Korelilerle, Çinlilerle ve ülkemizdeki çok değerli üstadlarla çalışıyoruz.”
‘CEVABI MEYDANDA’
“17 Aralık operasyonlarıyla ilgili benim bir şey söylememe gerek yok, yurttaşlarımız ellerinde ayakkabı kutularıyla meydanları doldurarak gereken tepkiyi ortaya koyuyor.
‘19 Nişantaşı yaratacağız’
“Bir şehir çocuk gibidir. Şehre bakarsanız coşar, bakmazsanız ağlar. İstanbul’a gelen turistlerin ilk sordukları şey ‘Nişantaşı’na nasıl gidebiliriz?’ oluyor. İstanbul’un 19 ilçesinde Nişantaşı olması lazım. Bir eleştiride de bulunayım. Bağdat Caddesi de fena değil değil ama ben orayı da şahlandıracağım. Bu yılbaşında 2,5 aylık süre boyunca Nişantaşı’nda 6,5 milyon yurttaşımızı ağırladık. Esnaf 2 yıllık cirolarını 2 ayda yaptığını söylüyor. İstanbul’da görev yapmış olan başkonsoloslarımızla görüşüyorum. Hepsini davet edeceğiz, İstanbul’un tanıtımını kendi ülkelerinde yapacaklar. Dünyanın en önemli ressamlarını davet edeceğiz. Yalısını vereceğiz, Boğaz kenarında oturacak, finansmanını sağlayacağız, İstanbul’un en güzel resimlerini yapacaklar. New York’ta, Paris’te, İngiltere’de İstanbul’u yaptıkları resimleriyle birlikte onlar tanıtacaklar.” “Bu süreçte benim sabrımı ne taşırır? Ailevi konulara girerlerse, belden aşağı konulara girerlerse paramparça ederim, yakar yıkarım. Onun dışında her şeyi söyleyebilirler, problem yok. Malvarlığımla ilgili söylenenler doğru değil. Mal beyanı yapacağım.”
‘Kürtler bizimle’
“Sırrı Süreyya Önder dedi ki ‘Mustafa Sarıgül Allah’ı da Atatürk’ü de bıraksın benim karşıma gelsin.’ Kürtlerin çoğu Şafi’dir. Büyük bir bölümü bana oy verecek. Önder değil kim derse desin hepsi yüzde 100 bana oy verirler. Onlarda çok emeğim var. Kürtler’de yaş ortalaması 35’in üzerinde olanlar bizimle beraber.”
‘3-4 puan fark atarız’
“TMSF gibi olaylar çoğalırsa AKP’ye atacağımız fark çoğalır. Ak Parti Genel Merkezi bizim üzerimize daha yoğun gelirse oylarımız daha da artar. Bu koşullarda giderse 3, 4 puan farkla ipi göğüsleriz. Ben Ak Parti’yle yarışacağım. Bu yarışı yarı final maçı olarak görüyoruz. Bu yarıştan sonra da genel seçimler var. Biz Ak Parti’den yarı finali de almak istiyoruz finali de. CHP olarak buna hazırız. Genel seçimlerde de belediye başkanlığı görevime devam edeceğim. CHP finalde olacak.”
“34 bin sandıkta en az 3 arkadaşımız olacak. Aynı zamanda da belli ilçelerdeki sandıklarda üniversiteli arkadaşlarımızı görevlendireceğiz. 34 bin sandığın 34 bin mazbatasını alıp bize getirecekler. Bir siyasi partinin kazanma heyecanını partili yaşamıyorsa bir şey beklemeyin. Sandık ve örgütleme konusu benim en iyi bildiğim konu.
‘Geleceklerini yazıyorlar’
“Her ayın son pazarı Türkiye’de 741 ilçede örgütlü Değişim Gençleri yazıya çıkarlarlar. Onlar ‘Çare Sarıgül’ yazarken beni yazmıyorlar. Ben de yıllar önce ‘Bağımsız Türkiye, kahrolsun faşizm’, ‘Halkçı Ecevit’ yazarken dağa taşa ben kendi geleceğimi yazıyormuşum. Onlar da kendi geleceklerini yazıyorlar. Çare arıyorlar.”
‘Gezi ruhu önemli’
“Beyoğlu konusunda genel merkezimiz takdir ederse benim için Aylin Hanım’ın aday olmasında hiçbir mahsur yok. Aylin Hanım çalışmalarına devam ediyor. Halk arasında da son derece etkili olduğunu görüyorum. Partide adaylara müdahale etmem gibi bir şey söz konusu değil. Taksim ve Gezi’yi sadece Beyoğlu ve İstiklal Caddesi’ne mal etmek doğru değildir. O, bütün İstanbul’dur, bütün Türkiye’dir. Gezi ruhu önemlidir, sol profilli adayları daha güçlü olunan yerlerde değerlendirmek mümkündür. Beyoğlu seçmeni sadece Cihangir’den ibaret değildir. Beyoğlu’nu Piyalepaşa’sıyla Kasımpaşa’sıyla bir bütün olarak değerlendirmek gerekir.”
“İstanbul’la ilgili 3 büyük park projemiz var. 2’si netleşti 3’üncüsü üzerinde çalışıyoruz. Hangi projeyi yapacaksak olay yerinde açıklama yapacağız. 30 Mart akşamı çevreyi, doğayı seven, inançlara saygılı, laikliği savunan, sorun değil çözüm üreten, Prof. Erdal İnönü’nün devlet adamı nezaketini, zarafetini alan, rahmetli Özal’ın da pratik çözümlerini alan bir başkan geliyor.”