23.10.2014 - 08:12 | Son Güncellenme:
Başbakan Davutoğlu'nun Akil İnsanlar toplantısında yol haritasının HDP ve Kandil ile paylaşıldığı yönündeki sözlerini Selahattin Demirtaş yalanladı. Al Jazeera Türk'e konuşan Demirtaş, "Yol haritası ne benimle paylaşıldı ne de heyetle" dedi.
İsmi üzerinden büyük bir hiçleştirme kampanyası yürütüldüğünü söyleyen Selahattin Demirtaş, olay yaratcak şu açıklamayı yaptı: "Şahsen beni bir siyasi figür olarak ortadan kaldırmak için bunları yapıyorlar."
HDP KANDİL'E GÖTÜRDÜ ONAY ALDI İDDİASI
Akil İnsanlar ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun buluşmasından dışarı yansıyan haberlerden biri de Başbakan Davutoğlu'nun HDP ile ilgili sözleri oldu. Âkil adam heyetinde yer alan Yıldıray Oğur, Türkiye gazetesindeki yazısında, Başbakan'ın, kendisiyle görüşen İmralı heyetinin de HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da verdikleri sözleri tutmadığını söylediğini yazdı. Yazıya göre Davutoğlu toplantıda HDP heyetinin yol haritasını Eylül ayı başında Kandil'e götürdüğünü ve onay aldığını anlattı.
SELAHATTİN DEMİRTAŞ: YALAN
Al Jazeera'den Gonca Şenay'a konuşan HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Davutoğlu'nun Eylül ayı başında yol haritasının Kandil'e götürüldüğü şeklindeki sözlerinin gerçekleri yansıtmadığını belirtti: "Yol haritası bizimle paylaşılacaktı. Yalan, bize yol haritası filan verilmedi. Yalan. Heyetimiz böyle bir çalışma yapmadı. Yalanlar üzerine bir süreç yürür mü? Başbakan bunu söylediyse yanlış. Ne benimle paylaştı yol haritasını ne de ne heyet ile. Heyet de ayrıca bir açıklama yapacak. Güvensizliği derinleştiren bir psikolojik savaş mekanizması yürütüyorlar."
ÖCALAN'A VERİLEN SÖZ TUTULMADI
Hükümetin izlediği politikayı, "güven artırıcı bir duruş değil" sözleriyle tanımlayan Selahattin Demirtaş, görüşmelerin açıklanmayan ayrıntılarıyla ilgili sorusuna ise, "Biz her şeyi açıklayamayız" sözleriyle yanıt verdi:
"Birçok yalan şey yazılıyor. Bazı gerçekleri açıklayacağız, bazılarını ise açıklayamayacağız. Müzakere süreçlerinde her şey kamuoyunun bilgisi dahilinde gerçekleşmez. Buna sığınarak bizi zor durumda bırakmaya çalışmasınlar. Bize karşı bu dili kullananlar kendi verdikleri sözün hangi birini tuttular? Mesela defalarca bize gazetecilerden, akil insanlardan oluşan genişletilmiş bir heyet İmralı'ya gidecek sözü verdiler, hem bize hem de İmralı'da Sayın Abdullah Öcalan'a. 1 yıldır bunu söylüyorlar, Yaptılar mı? Yok. Hasta tutukluların hemen serbest bırakılacağını söylediler, belki 30 defa verdiler. Bize samimiyetsiz, ikiyüzlü diyenlerin verdiği sözü tutmuyor diyenler, bunlara bir baksınlar."