Davutoğlu: Bedelini ödediğimiz her sürecin içinde olacağız

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye olarak bedelini ödedikleri her sürecin içerisinde olmaları gerektiğini söyledi.

Davutoğlu, 49. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı’ndan sonra Türk gazetecilere yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ve Almanya’nın İran ile sürdürdüğü nükleer müzakerelere değinerek, ”Bedelini ödediğimiz her sürecin içerisinde olmalıyız” dedi.

Bakan Davutoğlu, bugünkü panelde yaptığı konuşmaya açıklık getirmek için şunları söyledi: ”Şunu burada ilan edeyim. Sunumumda şunu söyledim: BM Güvenlik Konseyi artık karar verme mekanizması itibariyle güvenilirliğini kaybetmiştir. Mali ve Suriye konusunda hem Afrika hem İslam ülkelerini doğrudan ilgilendirdiği halde karar verme süreçlerinde Müslüman ve Afrika ülkeleri P5 içinde yoklar. Şunu dile getirdim P5 dışında P5 yetkisine haiz bir şekilde komşu ve bölgesel aktörlerin devreye gitmesi gerekir, çünkü bedelini onlar ödüyor. Suriye krizinin bedelini biz ödüyoruz. Bu anlamda benim kastettiğim tam da buydu. Suudi eski Büyükelçisi El Türki 5 2’yi teklif edince ben de Türkiye de olmalı dedim, yani 5 3’ü teklif ettim.” İçinde Türkiye’nin de bulunduğu 5 3’ün doğru ve olması gereken bir format olduğunu anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu: ”Olması gereken de budur. Bedelini ödediğimiz şeylerin karar mekanizmalarında bulunma hakkına sahibiz. İran nükleer krizinin bedelini en çok biz ödüyoruz. Enerji politikaları dolayısıyla vesaire. Onun için biz 2010 yılında bu kadar gayret sarf ettik kriz çözülsün diye. Suriye’nin bedelini biz ödüyoruz, ama P5 içinde yokuz. Bunun adil bir tarafı yok. Mali’nin bedelini en fazla Afrika ve Müslüman ülkeler ödüyor, ama P5 içinde yoklar. Bu sürdürebilir bir şey değildir.” Panel sırasında moderatör Alman Spiegel dergisi Genel Yayın Yönetmeni Georg Mascolo’nun 5 1 veya 3’e İsrail’in de girmesi gerektiğini belirtmesi üzerine cevap olarak İsrail’in bu oluşuma giremeyeceğini söylediğini hatırlatan Ahmet Davutoğlu, ”İsrail giremez. Kendisi uluslararası Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşmasına, NPT’ye taraf olmayı reddeden bir ülke. Böyle, Atom Enerjisi Kurumuna üye olmayan bir ülkenin bu platformda bulunmaya hakkı yoktur. İsrail önce NPT’ye saygı göstersin, sonra tüm Ortadoğu’nun nükleer silahsızlanmasına katkı verebilir. Bunu bundan sonra daha çok dile getireceğiz” diye konuştu.

Bakan Davutoğlu, akşam yemeğinde İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak ile karşı karşıya oturmasının sorulması üzerine de kendisiyle medeni çerçevede selamlaştığını, daha fazla bir teması olmadığını kaydetti.

Türkiye’nin İsrail konusundaki tutumunun bilindiğini ve Türkiye’nin şartlar yerine gelene kadar İsrail yetkilileriyle temas halinde olmayacağını yineleyen Davutoğlu iletişim konusunda şartlar ve kanalların da belli olduğunu vurguladı.

Ahmet Davutoğlu, 49. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı çerçevesinde ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi, Kosova Devlet Başkanı Atifete Yahyaga, BM Genel Kurulu Başkanı Vuc Jeremic, Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge İvanov ile görüştüğünü ifade etti.

Davutoğlu, Joe Biden ile Irak, Suriye ve diğer konuları kapsamlı bir şekilde ele aldıklarını, Ankara’daki elçilik saldırısı da görüştüklerini belirterek, Biden’ın Türkiye’ye takdirlerini ilettiğini söyledi.

Dışişleri Bakanı, gelecek dönemde Biden ile bir araya gelerek tüm dosyaları gözden geçirme konusunda mutabık kaldıklarını kaydetti.

Ahmet Davutoğlu, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Muaz El Hatib’in, Münih’te ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi ile görüşmesini önemsediğini, kendisinin de konuyu takip ettiğini belirterek, Hatib ile Kahire’de görüşeceğini aktardı.

Bakan Davutoğlu ve beraberindeki heyet akşam saatlerinde Mısır’ın başkenti Kahire’ye hareket edecek.