20.07.2017 - 14:09 | Son Güncellenme:
Tunceli Milletvekili Gürsel Erol'un katledilen Necmettin öğretmenle ilgili TBMM’de yaptığını konuşmayı hatırlatan Kalın, "Siyasi kimlikleri bir tarafa bırakarak ttrörle mücedele için tek vücut olamnın en iyi örnekleriinden bir oldu" dedi.
Kalın'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
5 Temmuz'un seneyi devriyesinde milletimizin gücü bağımsızlığı hukukun üstünlüğünü tanımasını bir kez daha görmüş olduk. Milletimiz bu gecede tekrar sokağa döküldü ve bütün dünyaya, bağımsızlıklarına sahip çıkacaklarını tekrar göstermiş oldular. Bu vesileyle bütün milletimize teşekkür ediyorum.15 Temmuz'un seneyi devriyesi münasebetiyle; Güvenlik güçlerimizin temizlenmesi için operasyonlar sürüyor. Türkiye'nin güvenlik noktasında zaaf yaşadığı gibi bir takım spekülatif haberler var. Ancak 15 Temmuz'dan bir yıl sonra FETÖ'cü hainlerin temizlenmesiyle güvenlik güçlerimizin daha güçlü olduğunu gördük.
BATI PKK'YI GÖRMEZDEN GELİYOR
Malesef Batı, PKK terörünü görmezden gelmeye devam ediyor. Son olarak genç öğretmenimizin şehit edilmesiyle hüzne bozulduk. Demokrasi konusunda nutuk atan Batı, PKK terörü karşısında yine utanç verici bir şekilde sessizlik içerisinde. Türk milleti bunu unutmuyor. Kimin nerede Türkiye'nin yanında olduğunu görüyor.
KIBRIS BARIŞ HAREKATININ 43. YILI
Hem Kıbrıs barış harekatının 43. yılı olması nedeniyle önem verdiğimiz bir gün. Aynı zamanda Kıbrıs halkının yanında olduğumuzu da göstermek istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bir ilke vardı: Biz Kıbrıs görüşmelerinde hep bir adım önde olacağız dedik. Ancak Rum tarafı nedeniyle arzu edilen netice elde edilemedi. Ama bu Kıbrıs konusunun kapandığı anlamına gelmiyor. Biz Kıbrıs halkının yanında olmaya devam edeceğiz .Kıbrıs Türk tarafına yönelik yaptırımlar devam ediyor. Kıbrıs Türk tarafı son derece yapıcı bir tutum içerisindedir. Bu gerçekler ışığında uluslararası topluma çağrımızı yeniliyoruz. Yaptırımlar kalkmalı.
MUSUL OPERASYONU
Sayın Ibadi'nin de ifade ettiği gibi Musul'un yeniden inşası için ciddi bir uluslararası iş birliğine ihtiyaç var. Biz Türkiye olarak yardıma hazırız.
KATAR KRİZİ
Bu hafta sonu Sayın Cumhurbaşkanımızın bir körfez turu olacak. Sayın Cumhurbaşkanımız önce Suudi Arabistan'a gidecek ardından Kuveyt'e sonra da Katar'a geçecek. Krizin başından beri Türkiye yapıcı bir tutum içinde. Bunun neticelerini görmeye başladık. Türk Üssü'nün kapatılması şartı listeden çıkarıldı. Çalışmalarımız devam edecek. Cumhurbaşkanımız Suud Kralı'nın rolüne önem veriyor. Kuveyt Emiri'nin de rolü önemli. Cumhurbaşkanımız, Körfez turunda bölgesel konuları bölge liderleri ile ele alacak.
MESCİD-İ AKSA'DA YAŞANANLAR
Güvenlik gerekçesiyle Mescid-i Aksa'nın sarılması, engellenmeye çalışılması kabul edilebilir bir durum değil. Mescid-i Aksa'nın statüsünün değişmesi için bir adım olarak görüyoruz ve bundan endişe duyuyoruz. Filistin halkı ve Mescid-i Aksa yalnız değildir. Harem-i Şerif'te kısıtlamalara gidilmesi kabul edilebilir bir şey değil.
AB İLE İLİŞKİLER
5 gün sonra Bakanlar düzeyinde Türkiye - AB zirvesi yapılacak. Burada yol haritasının nasıl ilerleyebileceği ile ilgili müzakereler yapılacak. Biz AB'ye tam üyeliği, güvenlik, ekonomi konusunda AB'nin menfaatine olacağını düşünüyoruz. AB'nin daha yapıcı bir tutum içinde olmasını da arzu ediyoruz.
ALMANYA'NIN AÇIKLAMALARINA SERT YANIT
Bu talihsiz açıklamaların Almanya'daki yaklaşan seçimlerle alakalı olduğunu düşünüyoruz. Almanya'da bu moda haline geldi. Türkiye karşıtlığının prim yaptığını görenler, kendilerince puan tıplamaya çalışıyorlar. Bence daha rasyonel düşünmeleri gerekiyor.
Bir çok masum vatandaşımıza casus muamelesi yapılıyor. Alman kanunlarına göre kurulan STK'lara karşı haksız uygulamalar yapılıyor. PKK ve FETÖ'nün Almanya yapılanmasını herkes biliyor. Biz bunu defalarca Alman makamlarının önüne koyduk. Son 10 yılda PKK örgütlemesinin nasıl genişlediğini kendileri söylüyorlar. FETÖ kaçkınlarının en çok gittiği yerlerden biri Almanya nasıl oluyor?
Türkiye'de yargı bağımsızlığına saygı duymuyorlar. Bu Türk yargısına karşı bir saygısızlıktır.
Bu Alman firmalarının kaygıları olduğuna dair açıklamaları şiddetle kınıyoruz. Merkel'le yaptığımız görüşmede Türkiye'deki Alman firmalarının güvenliğini teyit ettik. Türkiye'deki Alman yatırımcıların zihninde tereddüt oluşturmak kabul edilebilir değil. Böyle bir şey olmadığını bu firmalar da ifade ettiler. Siyasi saiklerle ekonomiyi bulandırmak doğru değil.
Türkiye'ye gelen Alman vatandaşları bizim misafirlerimizdir. Onların can, mal güvenliği bizim emanetimizdir. Ama burada yargı konusu olan kişiler, şaibeli faaliyetler içerisindedir. Bunlarla, Türkiye'ye turizm için gelen insanları aynı kefeye koymak siyasi sorumsuzluktur. Kimse Avrupa'dan Türkiye'ye parmak sallamamalıdır. Biz Almanya'yla iyi ilişkiler içinde olmak istiyoruz ancak bu karşılıklı olmalıdır. Avrupalılar Türkiye'nin güvenliğini kendi güvenlikleri olarak görürlerse daha doğru bir iş yapmış olurlar.
FETÖ İLE MÜCADELEDE ÖZEL BİRİM
Çalışma devam ediyor. Tamamlandığında kamuoyu ile bilgi paylaşımı yapılır. Bu tehdit tamamen ortadan kalkana kadar mücadelemiz devam edecek.