08.11.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin, ABD’nin Suriye’de PYD/YPG’ye verdiği destek ve PKK elebaşları için ödül kararına ilişkin sorularını yanıtlayan Sözcü Kalın, şu değerlendirmelerde bulundu:
İYİ KÖTÜ AYRIMI YOK: Terör tehdidine karşı Türkiye’nin tam bir kararlılıkla mücadelesi devam edecektir. Bizim için iyi kötü terör örgütü ayrımı söz konusu değildir. Tüm terör örgütlerine karşı mücadele sürecektir. Silahlı kuvvetlerimiz Suruç bölgesinde bir takım operasyonlar gerçekleştirdiler. Güney’de DEAŞ ile mücadele edilirken Türkiye PYD-YPG hedeflerine saldırmaktadır gibi bir argüman sokulduğunu görmekteyiz. Kendi ulusal güvenliğimize yönelik tedbirler ile DEAŞ ile mücadele arasında illiyet ilişkisi kurmak gündemi saptırmak olur.
Kendilerini sorgulamalılar
PKK’YA DESTEKTİR: Orada devam eden DEAŞ’a karşı mücadeleyi Türkiye de desteklemektedir. Burada problem uluslararası koalisyonun yanlış ortaklarla PYD-YPG ile bunu yapıyor olmasıdır. Sınırda aldığımız tedbirler kendi sınırımızı korumaya dönük tedbirlerdir. Dolayısıyla Türkiye’nin PKK hedeflerine yönelik tedbirleri DEAŞ ile mücadeleyi zayıflatıyor argümanını hiçbir şekilde kabul etmemiz mümkün değildir. Bu örgüte destek veren ülkelerin kendilerini terörle mücadele konusunda kendilerini sorgulamalıdırlar. PYD ve YPG’ye verilen her destek doğrudan veya dolaylı olarak PKK terör örgütüne verilen bir destektir. Fırat’ın doğusu için de İdlib için de Afrin için de Irak için de Kandil için de bu böyledir. İlkemiz nettir. Türkiye DEAŞ ile mücadelede en ön saflardadır.
Talimatlar Kandil’den
ABD’YE YAKIŞTIRAMIYORUZ: (ABD’nin terör örgütü PKK yöneticilerinin başına ödül koyması ve James Jeffrey’in YPG’yi terör örgütü görmediklerine dair açıklaması) ABD’nin 3 PKK mensubu ile ilgili ödül vermesi olumlu olmakla beraber çok gecikmiş bir adımdır. Bu insanlar yeni terörist olmadılar. Pozitif bir unsur olarak not edilmelidir. Eş zamanlı olarak PYD-YPG konusunda da tutumu yumuşatın diye beklenti varsa bir karşılığı yoktur. ABD’li yetkilinin açıklaması ile ilgili temel problem ABD’nin PYD’yi terör örgüt tanımlamamasından kaynaklanıyor. Kendilerinin raporlarında PYD-YPG; PKK’nın Suriye kolu olarak geçmektedir. Bununla ilgili ayrı bir örgüt gibi tanımlamaları beyhude çabadır. Bizi ikna edemezler. Manevra olarak bu ayrımı yapmaya çalıştıklarını ifade ediyorlar. PYD-YPG’nin Suriye kolu olduğunu herkes biliyor. PYD’nin bütün önemli talimatlarını Kandil’den aldığını, yani o başına ödül çıkarttığı kişilerden aldığını herkes biliyor. Birbirimizi kandırmaya dönük oyunda olmayı ABD’ye yakıştıramıyoruz. Bizim açımızdan ikna edici bir unsur yok. İkna edici söz konusu bir tarafı da değil. Beklentimiz terörün her çeşidiyle mücadele yanımızda yer almasıdır.
‘Angajmanı sonlandırın’
Fırat’ın doğusunda terör yapılanmasına müsaade etmeyeceğiz. Terör unsurlarına kimlerin destek verdiği, işbirliği yaptığı hangi gerekçeyle olarla hareket ettiği konusu bizi bağlamaz. Öncelikli konu milli çıkarlar çerçevesinde ulusal güvenliği sağlamaktır. Ortaklarımız adım atmazsa biz gerekli adımı atmaya hazırız. Münbiç yol haritasının hayata geçirilmesi de önemlidir. İşbirliği istenen düzeyde henüz değildir. Temel beklentimiz ABD’nin terör örgütü PYD-YPG ile angajmanını sonlandırmasıdır. PYD-YPG alternatifsiz değildir. Meşru unsurlarla DEAŞ’a karşı mücadele verilebilir. Bunu yaparken de komşu ülkenin ulusal çıkarlarını tehlikeye atmadan, riske atmadan gerçekleştirmek mümkündür. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekâtı ile bunu ispat ettik.