25.11.2022 - 11:55 | Son Güncellenme:
Gökçe KARAKÖSE Erdi DEMİR / İSTANBUL
(DHA)-
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldı. Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe de yer aldı.
"TEK BİR KADININ BİLE CİNAYETE KURBAN GİTMESİNE RIZA GÖSTEREMEYİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada, "Açıkladığımız Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4'üncü ulusal eylem planımız çerçevesinde 2023 yılında yapacağımız faaliyetleri paylaşmak istiyoruz. Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de uzunca bir süre kanayan yaramız olan kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi konusunda epeyce mesafe kat ettiğimiz bir gerçektir. Tek bir kadının bile şiddete uğramasına hele hele cinayete kurban gitmesine asla rıza gösteremeyeceğimiz için bu mücadelenin çıtasını sürekli yükseltmek mecburiyetindeyiz. Kadın, insanın yarısıdır. Kadını dışlayan, kadına haksızlık yapan, kadına şiddet uygulayarak onurunu zedeleyen bir toplum, insan varlığının yarısından vazgeçmiş demektir. Böyle bir durum, insanoğlunun kendi eliyle, kendi sonunu hazırlaması anlamına gelecektir. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de kadınlara yapılmış her bir yanlış uygulamayı doğrudan insanın eşrefi mahlukat sıfatına yönelik bir saldırı olarak görüyoruz. Buna her şeyden önce bizim inancımız cevaz vermiyor. Hiçbir hak ve hiçbir sorumluluk fizyolojik farklılıkların getirdiği zorunluluklar hariç sadece erkeğe veya sadece kadına mahsus kılınmamıştır. Akıl, vicdan, ahlak, izan sahibi bir erkeğin de anne, eş, kardeş, evlat olarak hayatının her alanında ve anında yanında olan kadına karşı farklı bir yaklaşım sergilemesi düşünülemez" diye konuştu.
"AİLENİN DE TOPLUMSAL HAYATIN DA TEMEL DİREĞİ KADINDIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanlığın varlığının ve geleceğinin gerek şartı olan ailenin de toplumsal hayatın da temel direği kadındır. Bugün dünyadaki tüm ülkeler kalkınma vizyonlarının en önemli kısmını fark oluşturabilecekleri yegane alan olan kadınlar üzerine inşa etmektedir. Biz de kendi kalkınma planlarımızın merkezine güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye ilkesini yerleştirdik. Kadınlarımızı insan onuruna uygun bir hayat sürebilmelerini teminin ötesinde hak, fırsat ve imkan adaleti esasına dayalı olarak hayatın her alanında kendilerine ve ülkelerine katkı sağlayan bireyler haline getirmek istiyoruz. Bu yaklaşımı kendi kadınlarımız yanında bölgemizden, dostlarımızdan başlayarak tüm dünya kadınlarını kapsayacak şekilde sergiliyoruz. Henüz arzu ettiğimiz seviyede değiliz ama elde edilen kazanımları görmemize ve takdirini beklememize mani değildir" dedi.
"ÇALIŞMALARIMIZLA ÜLKEMİZİ DÜNYADA ÖRNEK GÖSTERİLEN BİR SEVİYEYE GETİRDİK"
Erdoğan, "Türkiye'nin geçtiğimiz 20 yılda, şiddet meselesi başta olmak üzere kadınlarımızın haklarının, hukuklarının teslimi konusunda gösterdiği başarı, diğer alanlardaki zaferlerinin gerisindeki en önemli amillerden biridir. Nitekim veriler de bu tespiti doğruluyor. Ülkemizi bu konuda şiddet önleme ve izleme merkezlerimizle, sosyal hizmet merkezimizle, kadın konuk evlerimizle mağdur destek sistemimizle, eğitim çalışmalarımızla dünyada örnek gösterilen bir seviyeye getirdik" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ilgili bakanlık ve kurumların kadına yönelik şiddeti tamamen bitirmek için gayretlerini sürdürdüğünü belirtti.
"SÖZ KONUSU TÜRKİYE OLUNCA KAYDA DEĞER BİR SES ÇIKMIYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kadın, diğer vasıflarının yanı sıra iyi bir öğretmendir. Kadının öğretmenlik vasfının tezahürlerini kendi evlatları yanında tüm çocuklar üzerinde de görmek mümkündür. Ülkemizdeki öğretmenlerin yüzde 60'ının akademisyenlerin yarıya yakınının kadınlardan oluşması bu hakikatin bir ifadesidir. Terör örgütlerinin son dönemde yapmış olduğu saldırılarda hayatını kaybeden 8 vatandaşımızdan 2'si kadın öğretmenimiz, üçü de çocuk yaştaki evlatlarımızdır. Dünyanın başka bir yerinde terör örgütü öğretmenleri ve çocukları böylesine alçakça katletmiş olsa günlerce, haftalarca, aylarca gündem olur tepkilerin ardı arkası kesilmezdi. Söz konusu Türkiye olunca timsah gözyaşları kabilindeki kınama mesajları dışında ne siyasetçilerden, ne sivil toplum kuruluşlarından ne de medyadan kayda değer bir ses çıkmıyor. Dünyadaki insan hakları örgütleri nerede? Bunların hiçbirini Diyarbakır annelerinin yanında gördünüz mü? Terör örgütleri olduğu zaman Kandil'e kadar çıkan bu batının STK'ları maalesef Türkiye'de Diyarbakır annelerini ziyaret etme özelliğini göstermemişlerdir. Dost ve kardeşlerimizin samimi üzüntülerini hariç tutuyorum" dedi.
"KIZLARIMIZI DAĞLARDA ÖLÜME SÜRÜKLEYEN TERÖR ÖRGÜTÜNÜ GÖRMEZDEN GELEMEYİZ"
Erdoğan, "Kadının canına kast eden, genç kızlarımızı kandırıp dağlarda ölüme sürükleyen, tecavüzden infaza her türlü insan hakkı ihlalinde bulunan terör örgütünü görmezden gelemeyiz. Bu örgütün, parlamentomuzdaki uzantılarını görmezden gelemeyiz. Onların demokrasi adına söyleyecekleri hiçbir söz kalmamıştır. Söyleyecekleri hiçbir cümle yoktur. Biz kimin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. Kadın ve çocuk katillerinin yakasına yapışmazsak bırakınız ülkeyi yönetme sorumluluğumuzu en temel insani vazifemizi yerine getirmiş olamayız. Parlamentoya öyle veya böyle girip, teröristlerle kol kola dağlarda konuşanlar bu milletin oylarının temsilcisi olamaz" şeklinde konuştu.
"2023 SEÇİMLERİNDE BENİM MİLLETİM DEMOKRATİK CEVABI VERECEKTİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2023 seçimlerini bu anlamda çok önemli buluyorum. 2023 seçimlerinde inanıyorum ki benim milletim, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Boşnağıyla, sandıklarda bunlara en güzel demokratik cevabı verecektir. Bu kadınlarımızdan başlayacak. Unutmayın, kale içeriden fethedilir. Bu da sizlersiniz. Bu kaleyi düşürmeyeceğiz, düşürmeyeceksiniz. Bu fethi inşallah 2023'te gerçekleştireceksiniz. Anayasamızda, yasalarımızda, uygulamalarda yaptığımız değişikliklerle, kadına şiddete sıfır toleransla yaklaşıyoruz. Terör örgütünün insan canına, özellikle de kadınlara yönelik saldırılara aynı tepkiyi göstermenin boynumuzun borcu olduğuna inanıyoruz. Her türlü sapkınlık gibi ülkemizi kana bulayan kadın ve çocuk katili terör örgütünün arkasında duranlar yaşanan vahşete, dökülen kana, işlenen insanlık suçuna ortaktır" diye konuştu.
"BUNLAR DAHA İYİ GÜNLERİNİZ"
"İstiklal Caddesi'ndeki terör eylemini bu terör örgütleri neyle izah edecekler" diyen Erdoğan, "En ufak açıklamalarını duydunuz mu? Ne ana muhalefet ne yavrusu konuştu mu? Konuşacak sözleri yok da onun için. İşte bu bakımdan ben orada şehit edilen o 3-4 yaşındaki yavrumuzun kanını yerde bırakmayalım derken aynı zamanda sandıkta da bırakmayalım. Çok çalışacağız. Koşacağız. Önümüzde kar var. Kar kış demeden koşacağız ve inşallah 2023 bunlar için bir son olacak. Benim buna imanım var, inancım var. Biz terör örgütü kullanıyor, istismar ve tahrik ediyor diye kötü örneklere bakarak insani ve vicdani görevlerimizden elbette vazgeçmeyeceğiz. Ülkemizde misafir ettiğimiz çok büyük bir çoğunluğu kadın ve çocuktan oluşan mazlumları, mağdurları korumaya, yaşatmaya, geleceğe hazırlamaya devam edeceğiz. İşte particiklerden bir tanesi. Dün Karkamış'a geçmiş. Karkamış'ta kalkmış orada mülteci kardeşlerimizle ilgili birkaç laf etmeye kalkınca tabi ferasetiyle konuşur benim halkım. Benim milletim, bugün bunun yeri değil. Büyükşehir belediye başkanı buraya geldi, siz de burada lütfen siyaset yapmayın deyip kovdular, o da gidip bir dükkana sığındı. Daha dur bu iyi günleriniz. Kadın ve çocuk katili bu terör örgütüyle omuz omuza dirsek dirseğe dolaşanlara inşallah 2023 bir ders yılı olacaktır. Bunların riyakar tutumu, muhataplarımızın yüzüne vurarak inşallah zafere hep beraber yürüyeceğiz. Sınırlarımızın ötesinde oluşturmakta olduğumuz güvenlik kuşağıyla aynı zamanda milyonlarca masum kadının ve çocuğun da hakkını müdafaa ediyoruz. İnşallah en kısa sürede bu kuşağı batıdan doğuya, tüm sınırlarımız boyunca tamamlayarak hem kendi vatandaşlarımızın hem de oralarda yaşayan insanların geleceklerine güvenle bakabilmelerini sağlayacağız" şeklinde konuştu.