16.01.2019 - 19:10 | Son Güncellenme:
AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brexit ihtimaline karşısında Birleşik Krallık ile ticari, ekonomik ilişkilerin etkilenmemesi için görüşmelerin sürdüğünü belirterek, "Vatandaşlarımızın Türkiye-Avrupa Birliği ortaklık hukukundan kaynaklanan haklarını koruyacak önlemlerin alınması için de muhataplarımızla temas halindeyiz." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar Kitaroviç baş başa ve heyetler arası görüşme yaptı. İki ülke arasında yapılan anlaşmaların imza töreni sonrasında liderler ortak basın toplantısı düzenlendi.
Mevkidaşı Kitaroviç ve heyeti başkentte ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, görüşmelerde Türkiye-Hırvatistan arasındaki bütün ilişkileri ele alma fırsatı bulduklarını söyledi.
Erdoğan, "Müttefikimiz Hırvatistan ile ortak coğrafyamız Balkanlar başta olmak üzere pek çok alanda kuvvetli iş birliğine sahibiz. Sayın Cumhurbaşkanı ile az önce yaptığımız görüşmelerde, özellikle ülkelerimizin karşılıklı menfaatleri ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirme bakımından çok çok faydalı bir teatide bulunduk." diye konuştu.
Görüşmede ikili ilişkilerin tüm boyutlarıyla ele alındığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekonomik ve ticari ilişkilerimizin gerçek potansiyeli yansıtacak düzeye yükseltilmesi yönündeki ortak idealimizi teyit ettik. Bu alanda atılabilecek adımlar üzerinde görüş alışverişinde de bulunduk. Karşılıklı yatırımların ve ticaret hacminin artırılması üzerinde çabalarımızı daha da yoğunlaştıracağız." ifadelerini kullandı.
Kültür ve sanat alanlarında iş birliği programının imzalandığını vurgulayan Erdoğan, "Bunun yanında SİSAK İslam Kültür Merkezi Projesi de bugün imzalanmış bulunuyor, bu mutabakat zaptının imzalanmasından memnuniyet duyuyoruz. Bunları uygulamaya geçirmekte de kararlıyız. Bu metinlerin, ülkelerimiz arasındaki kültürel ve insani bağların daha da güçlendirilmesinde katkı sağlayacağına inanıyorum." dedi.
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kitaroviç ile bölgesel gelişmeler ve uluslararası konular hakkında da fikir teatisinde bulunduklarını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkelerimizi yakından ilgilendiren birçok bölgesel ve uluslararası konularda aynı hassasiyetleri paylaştığımızı memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Türkiye, Hırvatistan ve Bosna Hersek üçlü danışma mekanizmasının yeniden canlandırılması gerektiğine inanıyoruz. Hırvatistan, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin her zaman en büyük destekçilerinden biri olmuştur. Bu desteğin, Hırvatistan'ın 2020'nin ilk yarısında üstleneceği dönem başkanlığı sırasında daha da güçleneceğine inanıyorum.
Avrupa Birliği, Brexit meselesi dolayısıyla hassas bir dönemden geçiyor. Bizler de Brexit sürecini ve tartışmaları yakından takip ediyoruz. Brexit ihtimali karşısında Birleşik Krallık ile ticari, ekonomik ilişkilerimizin etkilenmemesi için görüşmelerimiz sürüyor. Ayrıca vatandaşlarımızın, Türkiye-Avrupa Birliği ortaklık hukukundan kaynaklanan haklarını koruyacak önlemlerin alınması için de muhataplarımızla temas halindeyiz."
"HEDEFİMİZ 1 MİLYAR DOLAR"
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kitaroviç ile ekonomik ve ticari iş birliğinin güçlendirilmesi noktasında mutabık olduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2017'de ikili ticaretimiz yüzde 29 artışla 531 milyon dolara ulaştı. 2018'in ilk 11 ayı itibarıyla bu rakam 575 milyon dolar seviyesinde, tabii temennim odur ki 2018'in sonu itibarıyla bu rakam 600 milyon dolara ulaşmış olsun. Bizim aramızda başka bir hedef var, o da 1 milyar dolarlık bir hedeftir. Bu hedefe 2019'da biraz daha yaklaşırız diye temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.
Alınması gereken bazı tedbirlerin bulunduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu noktada karma ekonomik komisyon ve kara ulaştırması karma komisyonu gibi mekanizmalarını canlandırmamız gerekiyor. Bunun yanında iş adamlarımızı teşvik etmeyi karşılıklı sürdüreceğiz. Sayın Başkana da ifade ettim, 'İlk Zagreb ziyaretime iş adamlarımızla beraber gelip, orada Hırvatistanlı iş adamlarıyla karşılıklı olarak aynı masa etrafında toplayalım ve orada çok ciddi bir sıçramanın kararını alalım.' diyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Hırvatistan'daki müteşebbislerimize gerçekten güçlü destek veriyor. Bu destekler neticesinde Hırvatistan'daki Türk yatırımlarının toplam değeri 350 milyon avroyu buldu. Türk müteahhitlik firmalarınca üstlenilen projelerin bedeli de 610 milyon doları geçti. Temennimiz, önümüzdeki dönemde her iki ülkenin yatırımlarını karşılıklı artırmalarıdır. Liderler olarak bizler bu noktada üzerimize düşeni yapmayı sürdüreceğiz."
ANLAŞMALARIN İMZA TÖRENİ
Basın toplantısı öncesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kitaroviç huzurunda iki ülke arasındaki bazı anlaşmaların imza töreni gerçekleştirildi.
Buna göre Türkiye ile Hırvatistan arasında 2019-2021 yıllarında kültür ve sanat alanındaki iş birliği anlaşmasını Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan ile Hırvatistan Dış ve Avrupa İşleri Bakan Yardımcısı Zdravka Busic imzaladı.
SİSAK İslam Kültür Merkezi Projesi kapsamındaki iş birliği mutabakat zaptı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Serdar Çam ve Hırvatistan İslam Birliği (Meşihad) Başkanı Müftü Aziz Hasanoviç tarafından imza altına alındı.
Bir gazetecinin "Bosna Hersek'teki gelişmeler hakkında sormak istiyorum. Üçlü mekanizmanın önemi üzerinde duruyorsunuz. Sizin özellikle Bosna Hersek'teki siyasi durum hakkındaki düşüncelerinizi duymak istiyoruz. Dayton Anlaşması'ndan kaynaklanan sorunlar var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, Türkiye-Bosna Hersek-Hırvatistan'dan oluşan üçlü mekanizmayı çok samimi niyetlerle başlattıklarını söyledi.
Şu anda bir ara verildiğini söyleyebileceğini ifade eden Erdoğan, "Şu anda da henüz Bosna Hersek'te hükümet kurulmuş değil. Böyle bir sıkıntı var. Temennim odur ki hükümetin kurulmasından sonra bu üçlü mekanizmayı çalıştırmamız. Bu, ülkelerin samimiyetiyle ilgili olarak Bosna Hersek'teki sıkıntıların aşılmasına gerek Türkiye tarafından gerek Hırvatistan tarafından bir katkı sağlama zeminini hazırlayacaktır." dedi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şunu da çok açık, net söylemek zorundayım. Aslında bana göre Dayton Anlaşması'nın gözden geçirilmesi şarttır. Dayton Anlaşması'nın bu haliyle Bosna Hersek'in geleceğine yönelik bir çözüm üretemediği bugüne kadar geçen sürede ortaya çıkmıştır. Bununla ilgili olarak BM'nin aslında yeniden devreye girmesi ve burada çok daha güçlü bir adımın atılması gerekir diye düşünüyorum. Zira bütün o sıkıntılı dönemlerden sonra tabii çok acil bir şekilde hatta aklımda kaldığı kadarıyla 21 gün içerisinde bir Dayton Anlaşması yapılmıştır. Onun da ne kadar eksiklikleri olduğu ortaya çıkmıştır ve bir çözüm üretememiştir. Ama bugüne kadar öyle veya böyle gelinmiştir. Şu anda da görülüyor, 8 aylık dönemler halinde orada dönem başkanlarının olması, daha doğru dürüst bir ordusunun dahi oluşamaması, bunlar Bosna Hersek için ciddi sıkıntılardır. Bosna Hersek'in temennimiz odur ki Boşnak'ı, Hırvat'ı Sırp'ı ile birbirleriyle dayanışma içerisinde olması ve bu dayanışmanın neticesinde de barış içinde yaşayan bir Bosna Hersek yeniden tesis edilmelidir diye düşünüyorum."
"BOSNA HERSEK'İN BUNA ÇOK İHTİYACI VAR"
"Geçen sene seçimler yaşandı. Seçim kanunu üzerinde değişiklik yaşanmadı fakat Sayın (Zeliko) Komsic bildiğimiz gibi Boşnakların oylarıyla seçildi. Dolayısıyla siz onu destekliyor musunuz? Bu konuyu konuştunuz mu?" sorusu üzerine de Erdoğan, "Her şeyden önce bu seçimlerde kullanılan oyların hangi iradeler tarafından, hangi tür kullanılmıştır, bunun tespitini yapmak tabii ki bizim haddimize değil. Yani sandıkta irade, oy kullananındır. Bu iradesini nasıl gerçekleştirmiştir, bunu bilemeyiz, bilemem. Ne kadarı Komsic'e vermiş, ne kadarı diğerlerine vermiş, bu konuda doğrusu bizim, kesin iki kere iki dört bir tespitimiz söz konusu değil." dedi.
İradenin seçmene ait olduğunu ifade eden Erdoğan, "Seçmen nasıl oyunu kullanmışsa ona da ister istemez saygı duymak durumundayız. Ama bizim buradaki tek hedefimiz şudur, ortaya bir netice çıkmıştır. Bu neticeyle birlikte buradaki gerek Boşnak, gerek Hırvat, gerekse Sırplarla ilgili olarak önümüzdeki süreçte bir dayanışmanın, birlikteliğin, beraberliğin olması çok önemli. Çünkü Bosna Hersek'in buna ihtiyacı var. Sayın Kitarovic'in de ifade ettiği gibi bir AB sürecini yaşayan Bosna Hersek var. Bu konuda Hırvatistan en önemli desteklerden bir tanesi." diye konuştu.
Hırvatistan'ın 2020'nin ilk yarısında dönem başkanlığını alacağını ve burada atılacak adımların önem arz ettiğini dile getiren Erdoğan, "Burada bizim Bosna Hersek'teki birlikteliği sağlamaya vereceğimiz destek özellikle de Boşnak, Hırvat, Sırp bunlar düşman gözlerle değil barışa yönelik gözlerle birbirlerine yaklaşırlarsa Bosna Hersek'in barışına hep birlikte katkıda bulunuruz. Ben de bu süreç içerisinde değerli dostuma onu ifade ediyorum, bize de ne düşerse biz de onu yapalım. Hükümet kurulduktan sonra da bu üçlü mekanizmayı yeniden devreye sokmak suretiyle bölgenin barışına katkıda bulunalım diyorum. Temennim budur." ifadelerini kullandı.
"BÜTÜN MESELE SURİYE'NİN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR"
"Suriye'den ABD'nin çekilme süreci malum, geçtiğimiz günlerde Bolton'un başı çektiği bir heyet de Türkiye'ye geldi, çalışmalar gerçekleştirildi. Türkiye açısından o bölgede teröristlere dağıtılan silahların toplatılması önemli. Bu noktada ABD Başkanı Trump ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiniz. Bu mesele gündeme geldi mi?" sorusuna karşılık Erdoğan, bu konunun görüşmede gündeme gelmediğini söyledi.
Görüşmede ağırlıklı olarak bölgeden ABD askerlerinin çekilmesi ve bu çekilme esnasında müşterek neler yapılabileceğinin konuşulduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bir diğer önemli konu da buradaki 20 mil güvenli bölge konusu. Bunun üzerinde hassasiyetle durduk ki bu konuda da Türkiye olarak biz bu güvenli bölgeyle ilgili üzerimize düşen her türlü görevi yapmaya hazır olduğumuzu, başta DEAŞ terör örgütü olmak üzere buradaki tüm terör örgütleriyle sonuna kadar mücadele etmekte biz varız. Biz onlarla savaşırız. Bütün mesele Suriye'nin bütünlüğünü korumaktır. Suriye'deki Arap'ı, Kürt'ü, Hristiyan'ıyla kim varsa hepsinin oradaki güvence altında yaşaması için gerekenleri nasıl ki 4 milyon Suriyeliyi şu anda ülkemizde misafir ediyorsak, orada da aynı şekilde Suriye'nin yerli halkını birlik beraberlik içerisinde yaşamasına imkan tanıyalım diyoruz."
Türkiye'nin Kürtlere karşı farklı bir uygulama içerisinde olduğuna yönelik spekülasyon bulunduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Bunun tamamen uydurma bir haber olduğu, zira böyle bir şey olmuş olsa biz sadece Kobani'den 300 bin Kürt'ü ülkemizde şu anda halen misafir ediyoruz. Geldiler ve bizim misafirimiz konumundalar, biz ev sahipliğini yapıyoruz. Bunun dışında birçok Suriye'deki Hristiyanlara, Aramiler özellikle onlara karşı PYD/YPG bu terör örgütleri biliyorsunuz acımasız uygulamalar yapmışlardır, birçoklarına zulmetmişlerdir, öldürmüşlerdir. Biz hepsine kapımızı açtık. Aynı şekilde Araplara, Türkmenlere kapımızı açtık. Bunları aramızda konuşma fırsatı bulduk ve bu çekilme sürecinin de devam edeceği noktasında Sayın Trump'ın kararlılığını gördük."
"DEAŞ'I O TOPRAKLARDA BİTİRECEĞİZ"
Münbiç'te devriye görev yapan askerlere yönelik saldırı gerçekleştirildiği hatırlatılarak, "Bombalı saldırıda 4 ABD askeri yaşamını yitirdi, toplamda 16 kişinin de yaşamını yitirdiğine ilişkin bilgiler var. Sizdeki son bilgi nedir? Diğer taraftan Trump'ın tam da ABD askerlerinin çekileceğini açıklamasından sonra DEAŞ'ın üstlendiği bu saldırı, çekilme sürecini etkiler mi?" sorusu üzerine de Erdoğan, "Bendeki bilgilerde de 5 ABD askerinin olduğu, toplamda ise 20'yi bulduğu istikametinde bir haber." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tabii bu olayı DEAŞ üstlendi ama anlaşılan o ki buradaki şu anda ABD'nin almış olduğu kararı, Sayın Trump'ın almış olduğu kararı etkileme anlamına olabilir. Fakat ben Sayın Trump'ın bu noktadaki kararlılığını gördüğüm için bu tür bir terör eylemine karşı geri durmayacağına inanıyorum. Çünkü bir geri durma söz konusu olabilirse bu bir defa DEAŞ'ın bir zaferi olur. Biz tam aksine DEAŞ'ın üzerine üzerine ülkemiz de dahil olmak üzere gitmeye devam edeceğiz. Çünkü biz DEAŞ'ı o topraklarda bitireceğiz, Aynı şekilde diğer terör örgütlerini de bitireceğiz. Çünkü Suriye halkı bu teröristlerle iç içe yaşayamaz. Biz Suriye halkının huzurunu, mutluluğunu yaşamak, yaşatmak durumundayız. Kaldı ki 20 mil meselesi artık bir güvenli bölge olarak önümüzdedir. Bu konuda da Türkiye 911 kilometre sınırıyla buralarda önemli bir adım atacaktır. Aynı şekilde Hatay sınırı yine burada önemli bir yerdir ve bu çalışmalarımızı kararlılıkla devam ettireceğiz. Hedefimiz bir an önce oradaki huzuru, sükunu ve Suriye'nin bütünlüğünü sağlayabilmektir." diye konuştu.
"MÜKEMMEL DÜZEYDE"
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar Kitaroviç, Türkiye ile ekonomik ilişkilerin derinleştirilmesi gerektiğini belirterek, "İkili ticaret hacminde 1 milyar dolar hedefini bir an önce yakalamak istiyoruz." dedi.
Türkiye ile Hırvatistan arasındaki ilişkilerin "mükemmel düzeyde" olduğu değerlendirmesini yapan Kitaroviç, özellikle ekonomi alanında ikili ilişkilerin derinleştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Kitaroviç, "İkili ticaret hacminde 1 milyar dolar düzeyini bir an önce yakalamak istiyoruz." şeklinde konuşarak, Erdoğan ile görüşmesinde enerji ve ulaştırma alanlarına da değindiklerini aktardı.
Türkiye ile ilişkileri daha ileri düzeye taşıma kararlılığını dile getiren Kitaroviç, kültür ve sanat alanlarındaki iş birliği programlarını da ele aldıkları bilgisini paylaştı.
Kitaroviç, 2019-2021 dönemini kapsayan kültür ve sanat alanlarındaki iş birliği protokolü çerçevesinde Sisak kentindeki İslam Kültür Merkezi projesinde iş birliği protokolünün imzalanmasından duyduğu memnuniyeti ifade ederek, bu projenin Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile Hırvatistan İslam Birliğinin (Meşihad) iş birliğinde yürütülecek olmasına vurgu yaptı.
"Bu sadece ortak yaşam değil. Bu bizim ülkemizdeki bir hayat şeklidir. Yeni bir İslam Kültür Merkezi kurulacağı için sayın Erdoğan ve TİKA'ya teşekkür ediyorum." ifadesini kullanan Kitaroviç, bu projenin iki ülke arasındaki kültürel diyaloğa yapacağı katkının önemine işaret etti.
"TÜRKİYE'NİN ÖNEMİNİN FARKINDAYIZ"
Kitaroviç, Avrupa Birliği (AB) bağlamında Türkiye'nin öneminin farkında olduklarını söyleyerek, "Hırvatistan AB yolunda Türkiye'yi destekleyecektir. Dolayısıyla 2020 yılının ilk yarısında AB Dönem Başkanlığımız çerçevesinde destek vereceğiz." dedi.
Erdoğan ile görüşmelerinde hem Türkiye, hem de Hırvatistan'ın komşularına ilişkin gündem maddelerini de masaya yatırdıklarını aktaran Kitaroviç, Güneydoğu Avrupa'nın Avrupa-Atlantik yolu için taşıdığı önemin altını çizdi.
Kitaroviç, Bosna Hersek'in taşıdığı stratejik önem bakımından üç kurucu millet olarak "anlaşmalı iş birliği" geliştirmeleri gerektiğini belirterek, üçlü danışma mekanizmasını temsil eden Hırvatistan, Türkiye ve Bosna Hersek'in koordinasyonunun devamı konusunda Türkiye'nin oynadığı kilit rolün altını çizdi.
Dayton Anlaşması'nın durumuna da değinen Kitaroviç, "Hiçbir ülke Hırvatistan kadar Bosna Hersek'in bütünlüğü ve refahı için destek vermiyordur. Bosna Hersek'in AB'ye girmesi için de destek veriyoruz." dedi.
Kitaroviç, Bosna Hersek'in üç kurucu milleten oluşan bir ülke olduğunu anımsatarak, "Dayton Anlaşması'ndan bu yana orada birçok değişiklik yaşandı. Bosna Hersek için diyalog dışında bir çözüm bulunamaz. Biz Bosna Hersek'e komşu bir ülke ve üç kurucu milletten biri olarak Hırvatlar ve Boşnaklar arasındaki diyaloğun sürdürülmesinin önemini belirtiyoruz." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin mülteci krizi konusunda oynadığı rolün altını çizen Kitaroviç, "Mültecilere ülkesinde yer vererek Mülteci Kabul Anlaşması'nı yerine getirdiği için Türkiye'ye teşekkür ediyorum." dedi.
ONUR YEMEĞİNE KATILDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar Kitaroviç onuruna akşam yemeği verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, resmi ziyaret için Türkiye'de bulunan Kitaroviç ile baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından, ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Kitaroviç onuruna resmi akşam yemeği verdi.