13.11.2021 - 17:03 | Son Güncellenme:
AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lapseki ilçesinde düzenlenen 1915 Çanakkale Köprüsü Son Tabliye Montaj Töreni'nde konuştu. Daha sonra Biga'ya geçen Erdoğan burada toplu açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, Biga Belediye Meydanı'nda düzenlenen Çanakkale'de Yapımı Tamamlanan Projelerin Toplu Açılış Töreni'ne katıldı. Çanakkale'nin ve Biga'nın bugün bir başka olduğunu belirten Erdoğan, alandakilerin coşkusunun ve birlikteliğinin daim olmasını diledi.
Ballıkaya'nın eteklerinde ve Kocabaş Çayı'nın çevresinde kurulan Biga'nın, kadim tarihlerden beri, Büyük İskender'den Birinci Murat'a kadar tüm fatihlerin gözdesi olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gelibolu Fatih'i Gazi Süleyman Paşa'yla, Fatih Sultan Mehmet Han'ın yadigarı Ulu Camisi'yle, Çanakkale'deki kahramanlarımıza ev sahipliği yapan Hamdi Bey şehitliğiyle, Seddülbahir'de gösterdiği kahramanlıkla Çanakkale Savaşı'nın en önemli sembollerinden biri haline gelen Mehmet Çavuş'uyla, diğer tüm değerleriyle Biga'nın tarihimizle birlikte gönlümüzde de ayrı bir yeri vardır." ifadelerini kullandı.
Siyasi hayatında Biga'nın ayrı bir yeri olduğunu söyleyen Erdoğan, "Biga'nın meydanında, buraya geldiğimde karşımda sadece 10 kişi vardı. Hamdolsun Vehbi ağabeyimizle, rahmetli, burada onunla yola çıkmıştık. Bir mali müşavir, Rıdvan kardeşimle birlikteydik ve sayı 10 kişi. Ama şimdi hamdolsun 10 binler var. Nereden nereye." dedi.
Osmanlı döneminde Rumeli ve Batı Anadolu'ya giden tüm kuvvetlerin Biga'da toplanıp buradan yola çıktığını anımsatan Erdoğan, "Tıpkı bugünkü gibi, şimdi buradan yolculuğa çıkıyor muyuz? Çıkıyoruz. Donanmanın seferlerine katılan birliklerin toplanma yeri de Biga'dır. İşte bunun için Biga eskiden beri önemli ve stratejik bir yerleşim merkezi olarak bölgesine ve ülkesine hizmet etmiştir. Biz de 1915 Çanakkale Köprüsü'nün son tabliyesini yerleştirme töreni vesilesiyle yaptığımız ziyareti, Biga'daki bu güzel buluşmayla taçlandırmak istedik." diye konuştu.
Çanakkale ve ilçelerini de selamlayan Erdoğan, alandakilerin, "Biga seninle gurur duyuyor" sözlerine, "Ben sizlerle gurur duyuyorum." karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kocabaş Çayı'nın kenarında yetiştirdikleri mandalardan elde ettikleri derilerle İrfan Usta başta olmak üzere sanatkarların yaptığı kispetlerin ünü ülkemiz sınırlarını bile aşan Bigalı kardeşlerimin yiğitliğini anlatmaya gerek duymuyorum. Bölgemizin ve ülkemizin bu güzel beldesini, şehrini her alanda hak ettiği hizmetlere kavuşturmak için devletimizin tüm imkanlarını kullanıyoruz." dedi.
Özel sektörün bu bölgede yaptığı yatırımları da desteklediklerini vurgulayan Erdoğan, bugün yapımı tamamlanan eser ve hizmetlerin resmi açılışlarını yaparak, Çanakkale'nin aydınlık geleceğine yeni bir kapı araladıklarını söyledi.
Açılışını yapacakları eserler arasında eğitimde, Ayvacık Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Bayramiç İmam Hatip Lisesi'nin yurt ve spor salonu ile 18 Mart Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi Uygulama Merkezi, kız öğrenci yurdu ve Biga Meslek Yüksekokulunun da bulunduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. İşte biz eserlerle konuşuyoruz. Sağlıkta, Çan Devlet Hastanesi, Gökçeada ve Ezine ilçeleriyle Esenler ve Cevatpaşa mahallelerindeki aile ve toplum sağlığı merkezlerini bugün resmen hizmete açıyoruz. Şehrimizin sembollerinden biri haline gelen 72 milyon lira yatırım bedeli olan Çanakkale Karasal Sayısal Yayın Kulesi'nin açılışını yapıyoruz. Kıyı emniyetimize 124 milyon liralık yatırımla kazandırdığımız 2 adet 90 tonluk römorkör ile 3 adet kılavuz hizmet botunu resmen bugün hizmete veriyoruz.
Enerjide, şehrimizin pek çok yerine daha kaliteli hizmet verilmesini sağlayacak altyapı yatırımlarını resmen hizmete açıyoruz. Ayvacık ve Ezine ilçelerimizde 151 milyon liralık yatırımla inşası tamamlanan 239 afet konutu ile altyapı tesislerinin açılışlarını buradan gerçekleştiriyoruz. Ezine-Bayramiç yolunu, Çan, Pazar Köprüsü'nü, Ezine Kültür Merkezi'ni, Biga Ticaret Borsasını, Gümüşçay Fatin Rüştü Zorlu Stadı'nı, çeşitli restorasyon çalışmalarını, Yenice doğal gaz hattını da hizmete açıyoruz. Kurumlarımıza ait hizmet binaları ile tamamlanan diğer eserlerin de resmi açılışlarını buradan yapıyoruz. Toplam 777 milyon liralık yatırım bedeli olan 35 adet yatırım projesinin şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Bu eserlerimizi Çanakkale'mize kazandıran bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, yüklenici firmaları, mühendisinden işçisine, herkesi tebrik ediyorum."
Erdoğan, millet olarak 19. yüzyılın ilk çeyreğinde çok büyük kayıplar vermenin yanında çok önemli zaferler kazanıldığını anımsattı. Balkanlar, Kuzey Afrika, Irak ve Suriye'nin elden çıkışının hatta Anadolu topraklarının kıyısından köşesinden işgaline şahitlik edildiğini belirten Erdoğan, bunun yanında Çanakkale, Kut'ül Amare ve Köprüköy'de kazanılan destansı zaferler de bulunduğunu söyledi. Erdoğan, "Hepsinin önemlisi milli mücadelemizi başarıyla sonuçlandırdık. Bunların içinde Çanakkale Savaşı milli mücadelenin ve son devletimiz Cumhuriyet'in kuruluşuna giden yolun adeta ön sözü olması bakımından önemlidir." diye konuştu.
Konuşması sırasında, milli şair Mehmet Akif Ersoy'un "Çanakkale Şehitlerine" şiirinden bir bölümü okuyan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Evet, Osmanlı'nın son dönemi ve Cumhuriyet tarihi boyunca yaşadığımız her hadise karşımızdakilerin maskelerini tekrar tekrar yırtan mahiyete de sahiptir. Üzerimize gelen hayasız akınlar hala durmadı, durmayacak da görünüyor. Biraz sonra gideceğimiz Troya'nın sembolü olduğu binlerce yıllık mücadele hala bitmemiştir. Buralardaki 700 yıla yaklaşan varlığımızı kabullenemeyenlerin bizi boğazın her iki yakasından kazıyıp atma emelleri hala sona ermemiştir. Bir asır önce tüm güçleriyle Çanakkale'ye dayananların içlerindeki heves hala sönmemiştir. Anadolu'nun bin yıllık vatanımız olmasını hazmedemeyenlerin milletimize olan koyu kinleri hala dinmemiştir. Ama hamdolsun bizim mücadele azmimiz dipdiridir. Bu ülkeye ve bu millete pranga vuracaklarını sananları kendilerini en güçlü hissettikleri zamanda ve yerde zelil eden kahramanların soyunun tükenmeyeceğini göstermeyi sürdüreceğiz."
"Mehmetçik" ifadesine ismini veren Bigalı Mehmet Çavuş'un Seddülbahir'i işgal etmek üzere gelen düşman gücü karşısında gösterdiği kahramanlığın unutulmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Mehmet Çavuş Seddülbahir'i silahıyla, küreğiyle, yerde bulduğu taşla velhasıl eline ne geçerse onunla düşmanı durdurmuş ve ağır zayiatlar verdirerek, geri çekilmeye mecbur bırakmıştı. Savaş bittikten sonra kendisine teklif edilen maddi yardımları, 'ben para için değil, vatanım için savaştım...' ve reddediyor Mehmet Çavuş. Bu asaletiyle de tarihe ismini yazdırıyor. Bir başka Çanakkale kahramanı Ezineli Yahya Çavuş'un bir avuç askeriyle 3 bin kişilik İngiliz birliğinin karaya çıkışını uzunca bir süre engellemesi de savaşın gidişatını değiştiren hadiseler arasındadır. Mehmet Çavuş'un, Yahya Çavuş'un ve diğer Çanakkale kahramanlarının ahvadı olan milletimiz de 15 Temmuz'da tankları, uçakları, ateş kusan namluları çıplak eliyle durdurarak bir kez daha istiklaline sahip çıkmıştır. Terörle mücadelede, sınır ötesi harekatlarda destan yazan askerlerimizin, jandarmalarımızın, polislerimizin, güvenlik korucularımızın kahramanlık hikayeleri nesilden nesle aktarılacak şeref beratları olarak hafızalara kazınmıştır."
"Milletimizin desteğine güvendik"
Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet, güvenlik, sanayi, tarım ve enerjide, her alanda güçlendirmenin mücadelesini verirken bu şanlı tarih ve kahramanlardan güç aldıklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Tek gayemiz alın terleriyle sulayarak ve kanlarıyla yoğurarak bize bu toprakları vatan haline getiren ecdada layık olabilmektir. Çünkü bir toprağın, bir arazinin vatan olması kanlarla onun sulanmasıdır, onunla yoğrulmasıdır. Cumhuriyet tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma mücadelesini verirken sadece Allah'ın yardımına ve milletimizin desteğine güvendik. Biz size güveniyoruz. Milletimizin değerlerine savaş açan vesayetçilerle, milli iradeyi hiçe sayan darbecilerle, terör örgütlerini kullanarak sınırlarımıza dayanan güçlerle ve içimizdeki gafillerle mücadelemizi hep bu anlayışla yürüttük."
Muhalefetin Kanal İstanbul'a ilişkin açıklamalarına değinen Erdoğan, devlet yönetiminde sürekliliğin esas olduğunu ve iktidarı devraldıklarında Türkiye'yi süratle kalkındırmanın içerisine girdiklerini belirtti. Erdoğan, Çanakkale Köprüsü'nün 18 Mart 2022'de açılacağını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
"Bugün son tabliyenin vidalarını sıktık. Biz buyuz. Bay Kemal, senin bu işlere kudretin yetmez. Senden bir şey de olmaz. Çünkü senin hizmet diye bir derdin yok ama bizim bu millete olan aşkımız, hizmet anlayışımızı körüklüyor. Düşünün şu anda öyle zamanlar oldu ki hava dalgalı. Karşıdan karşıya geçmek adeta mümkün değil. Bazen feriler çalışmaz. Ama şimdi 6 dakikada bu köprüden karşıdan karşıya geçeceğiz. Modern olmak, medeni olmak budur. Lafla olmuyor bu. İşte biz şimdi bu adımı attık. Ama utanmadan, sıkılmadan da sonra bu köprüyü kullanırlar. Velhasıl kullansınlar. Zaten biz, bize hakaret edene de etmeyene de bu hizmetleri veriyoruz. Neden? Çünkü güzel bir kelam, at denize balık bilmezse halik bilir."
"2023'ün Haziran'ına hazır olalım"
Türk milletinin bu topraklardaki varlığına tahammül edemeyenlerin büyük ve güçlü Türkiye hedefinin karşısında yer almalarının gayet doğal olduğunu dile getiren Erdoğan, "Ama bu ülkenin ekmeğini yiyenlerin, suyunu içenlerin, havasını soluyanların, tüm imkanlarından ziyadesiyle istifade edenlerin böyle davranmasını kabullenemeyiz." diye konuştu.
Erdoğan, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün son tabliyesinin yerleştirilmesi törenine katıldıklarını anımsatarak "Vidaları sıktık. İnşallah bunların da vidalarını sıkacağız. Sizinle beraber sıkacağız. 2023'te sıkacağız Cumhur İttifakı olarak. Buna hazır mıyız? Kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? Cumhur İttifakı olarak bütün kapıları çalmaya hazır mıyız? Bu gayretle inşallah 2023'ün Haziran'ına hazır olalım. Şimdi ikide bir kalkıp şunu söylüyorlar, 'Erken seçim, erken seçim'. Sizden bir şey olmaz. Siz sadece şurada ne zamandan beri erken seçim diyorsunuz. Yetişemediğiniz üzüme koruk diyorsunuz. Siz koruk üzümden anlarsınız, ona devam edin. Biz olgunlaşmış üzüm yemeye devam ediyoruz." değerlendirmesini yaptı.
"1915 Çanakkale Köprüsü'nün yükselişini içleri kan ağlayarak izleyenler var"
AK Parti iktidarı döneminde yapılan köprü, tünel, hastane ve üniversiteleri anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şehir hastanelerini zaten akılları almıyor. Şehir hastanelerimiz hızla şu koronavirüs döneminde verdikleri hizmetle elhamdülillah büyük belalardan bizi kurtardılar. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün yükselişini de içleri kan ağlayarak izleyenler var. Çanakkale'deki köprünün inşasını engelleyemediklerini görünce içlerindeki tüm kini ve nefreti Kanal İstanbul Projesi'ne yönlendirdiler. Üstelik sadece prensipte projeye karşı çıkmakla kalmıyorlar. Yerlisi ve yabancısıyla tüm yatırımcıları tehdit ederek ülkemizin kalkınmasını engellemek için canhıraş bir gayret içindeler. Açık söylüyorum, bu zihniyet sadece yatırım düşmanı olmanın ötesinde doğrudan ülkesinin ve milletinin düşmanıdır. Gerçi bunların tüm geçmişleri aynı rezilliklerle doludur. Türkiye'nin herhangi bir yerinde hangi büyük yatırım gündeme gelmişse bunların hepsine de bunlar karşı çıktılar. Bu CHP, bu İP, HDP, bunlar hep birlikte terör örgütü PKK'nın yandaşlarıdır. Bunlar onlarla beraber yol yürüyor. Biz de Cumhur İttifakı olarak MHP ile birlikte yolumuza devam ediyoruz. Biz bu vatanı sevenlerle, bu milleti sevenlerle beraberiz ve yolumuza da böyle devam edeceğiz."
"Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına engel olamayacaklar"
Erdoğan, sınırların güvenliğini artırmak, sınır ötesinden kaynaklanan tehditleri engellemek için hangi harekat yapılmışsa ve Akdeniz, Ege, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Kafkaslarda ülkenin menfaatlerini korumak için hangi mücadeleye girişilmişse muhalefetin hepsine karşı çıktığını dile getirerek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Dünyada kendi ülkesindeki yatırımları engellemek için kendini böylesine rezil, böylesine zelil, böylesine aşağılık duruma düşüren bir başka muhalefet örneği yoktur. Dün FETÖ'cü hainlerin MİT tırları kumpasıyla ülkemizi düşürmeye çalıştıkları durum ile bugün yatırımcıları tehdit ederek ülkemize verilmek istenen zarar aynı sinsi senaryonun farklı sahneleridir. İşte buradan meydan okuyorum. Bu mankurtlar da onların iplerini ellerinde tutanlar da ne yaparlarsa yapsınlar büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına engel olamayacaklar. Nasıl her alanda yüzlerce projeyi ülkemize kazandırmışsak, Allah'ın izniyle 1915 Çanakkale Köprüsü'nü de tamamlıyoruz, tamamlayacağız. Karadeniz'deki doğalgazı da milletimizin hizmetine sunacağız. İnşallah Karadeniz'deki doğalgaz çıktığı andan itibaren vatandaşımızın menfaatini de burada ayrıca gözeteceğiz."
Ülkenin Akdeniz ve Ege'deki çıkarlarını da sonuna kadar koruyacaklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kanal İstanbul'u da inşa edeceğiz. Sınırlarımızın üzerine kurduğumuz güvenlik hatlarını da birleştireceğiz. Bölgemizdeki ve dünyadaki mazlumların sesi olmayı da sürdüreceğiz. Önümüze kurulan tuzakları birer birer bozup dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına da gireceğiz. Savunma sanayisinin her alanında kendimizi ve dostlarımızı dışa bağımlılıktan da tamamen kurtaracağız. Varsın Türkiye düşmanları hasetlerinden çatlasın. Varsın Türkiye düşmanlarıyla kol kola girenler esip gürlesin. Varsın sözde Atatürkçü, sözde milliyetçi mankurtlar düştükleri çirkeflik çukurunda debelenip dursun. Biz ülkemizi hedeflerine ulaştırmak, milletimizi ve devletimizi güçlendirmek için her alanda çalışmayı sürdüreceğiz."
Milletin şehit ve şehit yakınlarına küfretmeyi olgunlukla karşılayanlardan sandıkta hesap sormakla kalmayıp onları sokağa da çıkamaz hale getireceğini söyleyen Erdoğan, "Ülkelerine yaptıkları ihanetin ödülünü yabancıların sırtlarını sıvazlamalarıyla, terör örgütünden gelen davetlerle alanlardan bunun hesabını günü geldiğinde sandıkta milletimiz soracaktır." diye konuştu.
Bingöl'de şehit ağabeyi Tahir Gümren'e küfreden İYİ Partili Lütfü Türkkan hakkında hazırlanan fezlekenin TBMM Başkanlığına sunulduğunu anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Muhalefet adı altında ülkesine ve değerlerine saldıranlara diyorum ki eğer taktiğiniz kavgada yumruk sayılmaz hesabı ile önünüze gelene sataşmaksa o yumrukları millete değil, gelin gücünüz yetiyorsa bize savurun. Siyaset ülkenin ve milletin çıkarlarının önünü tehditle, küfürle, yabancılara şikayetle kesmek değildir, siyaset ülkenin ve milletin hayrına proje üretmektir, eser ve hizmet inşa edebilmektir. Şehit yakınına ağza alınmayacak küfürlerle hakaret edenlerin terör örgütünün takdirine ve davetine mazhar olanlar karşısında sesi çıkmıyorsa ortada ya kirli bir pazarlık ya da gaflet sınırını aşan daha vahim bir sorun var demektir. Kaldı ki bu bir bayan olursa, bir bacı olursa... Düşünün, ya sen bir partinin lideri olarak bayansın bayan. Meclis'te o nasıl bir küfürdür? Ahlak yoksunu. Nasıl sen böyle bir küfrü yaparsın ya. Bir kadın olarak, bir bayan olarak sen bunu nasıl söylersin? Tek dertleri var, Türkiye'deki muhalefeti destekleyerek 'Tayyip Erdoğan'dan kurtulacağız' diyenlerin gazına geliyorlar. Üstelik bunu söyleyenler sadece lafta kalmıyor, sınırlarımızın dibindeki terör örgütünü on binlerce ağır silahla, araçla, gereçle, cephaneyle donatıyor, on binlerce teröristi eğitiyor. Suriye'de eğitilen teröristler de onlara verilen silahlarla sınır şehirlerimize, askerlerimize, güvenlik güçlerimize saldırıyor. Bugün bölgemizde Türkiye'nin hedefleri doğrultusunda attığı her hayırlı adımın arkasında aynı dış ve iç kirli ittifakı buluyoruz."
Türkiye'nin 2023 imtihanını başarıyla verdiğinde önünde hiçbir gücün kalmayacağının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"CHP'nin başındaki zat ikide bir çıkıp 'Ne işimiz var Suriye'de' diyebiliyor. Partisine tezkereye 'hayır' oyu verdirebiliyorsa bizim de çıkıp 'Siz kimin adına konuşuyorsunuz, kimin adına hareket ediyorsunuz?' diye sorma hakkımız olur. Gazi Mustafa Kemal'in Libya'daki, Suriye'deki, doğu şehirlerimizdeki, Balkanlardaki izlerini unutturmaya çalışıp bugün aynı mücadeleyi yürütenleri itham edenlerden Cumhuriyetçi ve Atatürkçü olmaz. Diyebilir misin 'Ey Gazi Mustafa Kemal, senin Trablus cephesinde ne işin var?' Hadi söyle. Misakımilli için diyebilir misin? Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma vasiyetine sahip çıkmayanlardan milliyetçi de olmaz, ulusalcı da olmaz, ülke sevdalısı da olmaz. İşte bunun için 2023 çok önemli diyoruz."
"Herkesin 2023 tercihini en doğru şekilde yapacağından şüphe duymuyorum"
Seçim gününe kadar bir an bile durmadan gerçekleri herkese anlatacaklarını ifade eden Erdoğan, "Özellikle şu veya bu sebeple CHP'ye, İYİ Parti'ye HDP'ye oy vermeyi düşünen vatandaşlarımızı ülkemizin ve milletimizin hayrı için, hepimizin ortak geleceği için karşımızdaki fotoğrafı vicdanla, insafla, açık yüreklilikle değerlendirmeye davet edeceğiz. Eğer bu muhasebeyi yaptırırsak akıl ve izan sahibi herkesin 2023 tercihini en doğru şekilde yapacağından şüphe duymuyorum. Yeter ki biz çalışalım, yeter ki biz yapılanları ve yapılmakta olanları doğru şekilde anlatalım. Yeter ki biz gönüllere dokunalım. Gerisi kendiliğinden gelecektir." ifadelerini kullandı.
İktidara geldiği günden beri verdiği tüm sözleri tutan bir siyasetçi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Hamdolsun bugüne kadar büyük ve güçlü Türkiye için milletimizle birlikte çok önemli kararlar aldık, yatırımlar yaptık. Milletimize hizmet için usanmadan gece gündüz çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz. Bugün de milletimize ne söylüyorsak hepsini yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bizim diğerlerinden en büyük farkımız bugüne kadar ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerdir." açıklamasını yaptı.
Çanakkale'ye son 19 yılda toplam 27 milyar liralık yatırım yaptıklarını aktaran Erdoğan, şunları söyledi:
"Eğitimde 1904 yeni derslik inşa ettik. Gençlik ve sporda 7 bin 404 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurt binalarının da olduğu 34 tesisi şehrimize kazandırdık. Sosyal yardımlarda ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 1,3 milyar liralık kaynak kullandık. Sağlıkta 500 yataklı Çanakkale Devlet Hastanemizle birlikte 11 hastanenin de dahil olduğu toplam 39 sağlık tesisini hizmete sunduk. Ayrıca 3 sağlık tesisimizin inşası, 11 sağlık tesisimizin proje ve arsa süreci devam ediyor. Çevre ve şehircilikte 3 bin 388 konutu tamamladık. 171 konutun sosyal donatı alanlarıyla birlikte inşasına devam ediyoruz. Ayrıca 500 konutluk bir diğer projemizin ihalesini de önümüzdeki ay yapıyoruz."
Çanakkale'de 3 millet bahçesi projesinin bulunduğunu söyleyen Erdoğan, Ezine ve Biga millet bahçelerinin yapımlarının sürdüğünü, Lapseki'deki millet bahçesinin ihalesinin eylül ayında gerçekleştirildiğini, ulaştırmada 14 kilometrede devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu 338 kilometreye çıkarttıklarını anlattı.
Kınalı, Tekirdağ, Çanakkale, Savaştepe otoyolunun 101 kilometrelik Balkara, Çanakkale arası inşasının sürdüğünü aktaran Erdoğan, "Bu projenin bir parçası olan Gelibolu ile Lapseki arasındaki dünyanın en büyük orta açıklığına sahip asma köprüsü 1915 Çanakkale Köprüsü'nün son tabliyesini de bugün yerleştirdik. İnşallah köprümüzü ve otoyolumuzu önümüzdeki yıl açıyoruz. Bu otoyol ve köprü projesi, Türk ekonomisinin en gelişmiş bölgeleri olan ve nüfusun önemli bir bölümünün yaşadığı Marmara ve Ege'nin ulaşım sistemlerini birbirleriyle entegre edecektir." dedi.
Behramkale ve Mıhlı tarihi köprülerini restorasyonlarını yaptıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"İnşası süren Gelibolu-Eceabat yolunu seneye açıyoruz. Bayramiç-Etili-Çan ayrımı yolunu, Ayvacık-Küçükkuyu tünel geçişinin kalan kesimlerini, Yenice-Balya yolunu ve Çanakkale-Çan yolundaki çalışmaları da birkaç yıla kadar tamamlıyoruz. Çanakkale limanının üstyapı tesislerini yaptık. Gökçeada, Kaleköy ve Babakale'ye balıkçı barınakları kazandırdık. Tarım ve ormanda Çanakkale'ye 19 baraj ve 8 gölet inşa ettik. 5 baraj ve 3 gölet daha yapıyoruz. Tamamladığımız projelerle Çanakkale'de 441 bin dekar ziraiyi sulamaya açtık. Yapımı devam eden 4 adet sulama tesisiyle 96 bin dekar zirai araziyi daha suyla buluşturacağız."
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı'nda Çanakkale Destanı Ziyaretçi ve Tanıtım Merkezi'ni ziyarete açtıklarını bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şehitliklerimizi, istiklalimiz uğruna canlarını feda eden şehitlerimize yakışır şekilde ihya ediyoruz. Gelibolu Mevlevihanesi'nden Kadı İskelesi Camisi'ne, Aynalı Çarşı'dan Kilitbahir Cahide Sultan Cami ve Türbesi'ne kadar Çanakkale'deki ecdat yadigarı eserlerimizin restorasyonunu yaptık. Ayazma Pınarı Tabiat Parkı'nı milletimizle buluşturduk. Çanakkaleli çiftçilerimize 2 milyar lira tutarında tarımsal destek ödedik. Sanayide Çanakkale'ye yeni organize sanayi bölgesi, bir teknopark ve iki araştırma geliştirme merkezini kurduk. Şehrimizdeki işverenlerimize bir milyar lira tutarında prim teşviki verdik. Çanakkale, Ezine, Bayramiç, Çan, Çardak, Biga, Lapseki, Dardanus, Gümüşçay, Yenice ve Güzelyalı'ya doğalgaz arzını sağladık. Gelibolu'ya Karabiga'ya ve Geyikli'ye seneye, Ayvacık'a 2023 yılında, Eceabat ve Evreşe'ye de daha sonraki yıllarda doğalgaz arzını sağlıyoruz. İnşallah önümüzdeki senelerde Çanakkale'yi tüm ilçeleriyle birlikte daha büyük eser ve hizmetlerle buluşturacağız."
Notlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, alandaki bazı çocukları da yanına alarak, beraberindekilerle kurdele kesti ve hizmete alınan eserlerin toplu açılışını yaptı.
Törende, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismalioğlu, AK Parti Genel Başkanvekilleri Binali Yıldırım ve Numan Kurtulmuş, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Erkan Kandemir, Vedat Demiröz ve Ömer İleri, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Çanakkale Valisi İlhami Aktaş ve AK Parti İl Başkanı Naim Makas ile MHP İl Başkanı Ali Tuğrul Yıldırım da hazır bulundu.