29.03.2019 - 11:53 | Son Güncellenme:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sarıyer’de düzenlenen mitingde halka hitap etti.
Seçim sonrası büyükşehir ve 39 belediye başkanı ile Sarıyerlilerin evine misafir olacaklarını aktaran Erdoğan, "Bazıları anket yapıyor, hiç kafanızı takmayın, gerçek anket Pazar günü belli olacak. Milletin takdiri neyse odur. Milletin iradesinin üstünde bir irade tanımıyorum, sırtımızı size ve Allah'a dayadık. 3-5 oy için bölücülerle kirli, kanlı pazarlıklar yapma zilletine düşmedik. İstiklal Marşı okumaktan imtina edenleri, bırakın belediye başkan adayı göstermek, kapımıza yanaştırmadık. Buradan Adalar'a sesleniyorum, siz İstiklal Marşımızı dahi okumayan bu adamları mı belediye başkanı seçeceksiniz? Sizlere orada avukat bir hanımefendi kardeşimi aday olarak sunduk. Adalar'a dört dörtlük layık. Bunları görerek, Adalar halkı tavrını koyar ve Özlem kardeşimi belediye başkanı seçer." diye konuştu.
Erdoğan, Batılılara şirin görünmek, birkaç kendini bilmezden "aferin" almak için yurt dışı seyahatlerini Türkiye'yi şikayet etme furyasına dönüştürmediklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bay Kemal, Almanya'da terör örgütünün paçavrasını federal parlamentoda gösteren bir terör örgütü destekçisiyle yan yana resim veriyor. Kimin ne dediğine değil, daima milletimizin bize ne söylediğine, bize nasıl bir istikamet çizdiğine baktık. Türkiye'nin son 17 yılı rekor ve başarılar dönemidir. Türkiye'nin son 17 yılı Marmaray, Avrasya Tüneli gibi bir birbirinden önemli gurur abidelerini ülkemize kazandırdığımız bir dönemdir. Cumhuriyet tarihimizin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlesini hayata geçirmek, bizlere, hükümetlerimize nasip oldu. Muhalefet önemsizleştirmek istese de bu seçimler, şehirlerimizin geleceği yanında, milletimizin istiklali ve ülkemizin istikbali için son derece kritiktir. Kur oyunları oynuyorlar, faiz ,enflasyon... Biz yerel seçim yapıyoruz, belediye seçimi yapıyoruz. Bu yerel seçimin ekonomi ile bir alakası var mı? Ekonomiyi belirleyecek olan biziz. Şu anda bu devletin başında kim var? Bu kardeşiniz var, benimle beraber kabinem var. Belediye başkanları kendi bütçelerini idare etsinler yeter."
CHP'nin Sarıyer Belediye Başkanı ve ekibinin son 5 yılda yaptıklarına dikkati çeken Erdoğan, "Sarıyer'e ne verdi? Ben de bu Sarıyer'de oturuyorum. Dolayısıyla ne var ne yok görüyoruz. Sizlere hizmetkar olacak bir aday belirledik." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Kur oyunları ve terör örgütleri üzerinden Türkiye'nin bağımsızlığına kastedenler, 31 Mart sonrasında ya daha fazla pervasızlaşacaklar ya da milli iradenin karşısında mum gibi olacaklar, Cumhur İttifakı karşısında mum gibi olacaklar. Türkiye'nin güçlenmesini hazmedemeyenler, 31 Mart sonrasında ya daha azgınlaşacaklar ya da kendilerine çekidüzen verecekler. Son 4 yıldır kıpırdayamaz hale getirdiğimiz bölücüler, ya zafer sarhoşluğuna kapılacak ya da bir daha asla unutamayacakları bir yenilgi yaşayacaklar. 31 Mart akşamında ya Kandil'deki terör ağalarını sevindireceğiz ya da Türkiye'ye umut bağlayan mazlum ve mağdurları sevindireceğiz. 31 Mart akşamında ya Pensilvanya'daki şarlatanı umutlandıracağız ya da 15 Temmuz kahramanlarının umutlarını şad edeceğiz. Kandil'in emrindeki partinin eş genel başkanı CHP'nin İstanbul ve Ankara büyükşehir adaylarına şimdiden resti çekti."
"31 Mart'ta sizlerden farklı bir haber bekliyorum"
Kavak Mahallesi'ne Balıkçılık Kampüsü kuracaklarını, ayrıca ilçede bir Millet Kıraathanesi inşa edeceklerini dile getiren Erdoğan, "Mevcut belediye başkanının uzun süredir, tapu meselesini çözmediği ortada. Az önce ifade ettim. Bunu mutlaka biz çözüme kavuştururuz. O bunu yapamaz. Yetkisi yok ama yalan söyler. Niye? Patronu da yalancı da onun için. Bay Kemal akşam yalan, sabah yalan. İşte bana ve aileme de bunu yaptı. Man Adası'nda bizim paramız varmış. Çıktı Meclis'te sallıyor kağıtları. Davayı açtım. Ne oldu sonra? 2,5 milyona mahkum oldu. Şimdi İstinaf Mahkemesinde. İstinaf Mahkemesi de kararı verdiği anda 2,5 milyonu alacağım. Peki alıp da ne yapacaksın? Alınca ben de bunu Mehmetçik Vakfına hibe edeceğim. Çünkü bir nasihat da Bay Kemal'e oradan vereyim, anlarsa. Olsun. Salih kardeşim Sarıyer'e millete kabadayılık yapmaya değil, efendilik yapmaya değil, sizlere hizmetkarlık yapmaya geliyor. Ben her iki adayımızı da sizlere emanet ediyorum. 31 Mart'ta sizlerden farklı bir haber bekliyorum. Bakın ben de burada yanınızda, Tarabya'dayım. Herhalde bizi mahcup etmezsiniz. Sevginiz için her birinize teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
BEYKOZ MİTİNGİ: ANKET BURADA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Beykoz'da düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, ilçe halkına, 24 Haziran'da verdikleri güçlü destek dolayısıyla teşekkür etti.
31 Mart'ta Beykoz'dan daha büyük destekler beklediğini aktaran Erdoğan, alanda toplanan kalabalığın coşkusunun kendilerine büyük bir coşku aşıladığını dile getirdi.
Aralarındaki muhabbet ve coşkunun birilerinin adeta dizlerini titrettiğini kaydeden Erdoğan, "Sabah, akşam güya anket açıklıyoruz diyerek, millete psikolojik operasyon çekenlerin şimdiden yürekleri hopluyor. Anket burada. Gerçek anket, pazar günü sandıkta. Beykoz, tüm İstanbul'la beraber inşallah yeni bir rekora imza atmak için sabırsızlanıyor. Beykoz, bölücü örgütün uzantılarıyla ittifak kuranlara ders vermek için pazar gününü bekliyor. Beykoz, İstiklal Marşı'nı okumayacak kadar bu milletin değerlerinden kopuk marjinallere hadlerini bildirmek için 31 Mart'ı adeta iple çekiyor. Adalar ilçesini izlediniz değil mi? Bay Kemal'i, yanındakileri ve bir de Adalar adayını CHP'den. Adam İstiklal Marşı'nı söylemiyor. Ey Bay Kemal! Sen kimlerle yol yürüdüğünün farkında değilsin." diye konuştu.
Erdoğan, bugünkü 7. mitinglerini Beykoz'da gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, "16 Şubat'tan bu yana sadece İstanbul'da 21 ilçemizi ziyaret ettik. Türkiye genelinde ise Sivas'tan Hakkari'ye kadar, 59 ilimizin misafiri olduk. Kimseyi dışlamadan, hiç kimseyi ayırmadan, milletimizin tüm fertleriyle kucaklaştık, dertleştik, hasret giderdik. 50 gün boyunca muhalefetin yaptığı gibi meydanları iftira kürsüsüne çevirmedik. Sadece eserlerimizi anlattık. Devam eden projelerimizin hangi aşamada olduğunu, ne zaman biteceklerini, insanlarımıza izah ettik. Vatandaşlarımızın bizden beklentilerini, taleplerini, şikayetlerini de tek tek not ettik. Eksikleri, hataları bizzat sahada yerinde tespit etme imkanı bulduk." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek 4,5 yıllık dönemde tüm bu meselelerin üzerine gideceklerini, ekonomiden ticarete, siyasetten yatırımlara kadar, yaşanan tüm aksaklıkları, problemleri çözmeye çalışacaklarını belirtti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve diğer CHP'lilerin "Ekonomi çok kötü. Ekonomiyi çözeceğiz." dediğini aktaran Erdoğan, "Biz yerel seçim yapıyoruz. Yerel seçimde sen hangi ekonomiyi çözeceksin? Sende ekonominin hangi anahtarı var? Sen yerel seçimde bir defa personelinin maaşını nasıl ödeyeceksin onu konuş. Ekonominin şu anda dümeninde ben varım ben, devletin başkanı olarak ben varım, kabinem var. Senin ekonomiyle ilgili yapacak bir şeyin yok ki. Bu yerel yönetim seçimi. Kimi aldatıyorsun? Onun için benim vatandaşımı, halkımı aldatmak isteyen bu cahillere pazar günü öyle bir ders verin ki... 'Biz size bu ülkeyi emanet edemeyiz', bunu demeniz lazım." değerlendirmesinde bulundu.
"Arapça yazdığı zaman niye rahatsız oluyorsun?"
Son 17 yılda olduğu gibi el birliğiyle oynanan oyunları bertaraf edeceklerini anlatan Erdoğan, "Fatih'te adayları çıkmış, ne diyor? 'Şuraya bak, üzerinde Arapça yazıyor, beğendin mi?' diyor. Lafa bak, ahlaksıza bak, terbiyesize bak. İngilizce yazdığı zaman oluyor da Arapça yazdığı zaman niye rahatsız oluyorsun? Fransızca yazdığı zaman oluyor da Arapça yazdığı zaman niye rahatsız oluyorsun?" dedi.
Erdoğan, Arapça'nın beynelmilel bir dil olduğuna dikkati çekerek, "Birleşmiş Milletler'in statüsünde olan bir dildir. Senin bunlardan bir defa haberin yok. Bu cahiller şu anda Fatih'te belediye başkan adayı, sözde İYİ Parti'den. Ne günlere kaldık aman Yarabbi. Hani yine Ziya Paşa'nın güzel bir sözü var, 'Ne günlere kaldık ey Gazi Hünkar/Eşek vezir olmuş katır silahtar.' Ben söylemiyorum, Ziya Paşa söylüyor. İşte bunu CHP'nin başındaki zat gibi, genel müdürlüğü döneminde SSK'yı batırmış birisi olarak değil Türkiye'yi son 17 yılda 3,5 kat büyütmüş bir siyasetçi ve devlet adamı olarak söylüyorum. Bunu CHP'nin başındaki zat gibi, 9 yılda 9 seçim kaybetmiş birisi olarak değil, sizlerin desteğiyle 17 yılda 14 seçim zaferi yaşamış bir siyasetçi olarak ifade ediyorum." diye konuştu.
"1 numara olduk"
Girdikleri her seçimi kazandıklarını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Partimizi kurduk, 16 ay sonra girdiğimiz seçimde 1 numara olduk ve parlamentonun yüzde 63'ünü biz aldık. Bunu CHP'nin başındaki zat gibi 15 Temmuz gecesi tankları görünce FETÖ'cülerin yardımıyla tankların arasından kaçırdılar, Bakırköy Belediyesi'ne götürdüler. Ne dedi biliyor musunuz açıklamasında, 'Otellerde yer bulamadığımız için Bakırköy Belediyesi'ne gittik.' Kahveyi orada yudumladı ve darbeyi de oradan izledi. Saat 23.15, Bay Kemal, Atatürk Havalimanı'na geldi. Ben de 01.15'te Atatürk Havalimanı'na indim. On binler havalimanındaydı. Ben milletimle beraber oldum. O ise kaçarak Bakırköy Belediyesi'nde kahvesini yudumladı. Kardeşlerim, önemli olan şu; 'Bana da haber verseydiler ben de orada olurdum.' diyor. On binler oraya geliyor, sen niye gelemedin? Korkak, ürkek... Bunlardan bir şey olmaz. Bunlara bu vatan teslim edilmez ve bizler ekonomide, ulaşımda, sağlıkta, tarımda, eğitimde, demokrasi ve özgürlüklerde cumhuriyet tarihinin en büyük reformlarına imza atmış bir kardeşiniz olarak söylüyorum, Kaşgarlı Mahmut, 'Dağ kement ile eğilmez, denizin önü kayıkla kesilmez.' diyor. Şayet siz 31 Mart'ta iradenize yine güçlü bir şekilde sahip çıkarsanız, inanın bizim önümüzü kimse kesemez."
ÜMRANİYE MİTİNGİ: İMZAYI ATTIM
Ümraniye ile beraber tüm İstanbul için çalışmaya devam edeceklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ümraniyelilerin emanetini 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi canları pahasına muhafaza edeceklerini söyledi.
Erdoğan, ne içerideki vesayetçilerin ne de dışarıdaki Türkiye düşmanlarının milletin iradesini gasbetmesine asla göz yummayacaklarını vurgulayarak, "Her karışında nice kahramanların kanı olan bu güzel vatanı, dünyanını en büyük 10 ekonomisinden biri yapma hedefimize emin adımlarla ilerleyeceğiz. FETÖ'den PKK, HDP'ye kadar, bize silah doğrultan, evlatlarımızın kanını döken katillerin tepelerine binmeye devam edeceğiz. Cudi, Gabar, Tendürek, Kandil'de bindik mi? Yine binmeye devam edeceğiz. Afrin'de tüm tünellerine varıncaya kadar yerle yeksan ettik. Zeytin Dalı Operasyonu'nda Cerablus'da aynısını yaptık ve aynen yola devam. Terör koridoru diye bir şey bırakmadık ve bırakmayacağız. Önceki gün, kırmızı listede olan bir PKK'lı grubunu Irak'ın Kuzeyi'nde hiç beklemedikleri bir anda imha ettik. Her zaman söylüyorum ya bir gece ansızın gelebiliriz ve geldik. Hem de CHP'li gafillerin 'orada terörist yok' dediği yerde yok ettik. Bay Kemal öyle diyor ya. Bay Kemal işte bak gördün mü? Hem de lider kadro, en kafa adamları şu anda ağır yaralı. Diğer 4 tanesi gitti." diye konuştu.
"En büyük şamarı atacağız"
Erdoğan, bu başarılı operasyonun başından sonuna kadar milli imkanlarla yürütüldüğünü hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Emeği geçen Savunma Bakanımdan, Genelkurmay Başkanıma, MİT'e, tüm yönetici kadrolarımıza teşekkür ediyorum. Türkiye'nin savunma sanayisinin nasıl bir evreye ulaştığını, dost, düşman herkese bir kez daha gösterdik. Daha birkaç yıl öncesine kadar devletimizi tehdit eden Kandil'deki terör baronları, şimdi kaçacak delik arıyor. 50 bin insanımızın hayatına kasteden bu caniler, şimdi kendi hayat ve canlarını kurtarmanın yoluna bakıyor. Ne kadar korksalar, kaçsalar, saklansalar da inlerine girdik, giriyoruz, gireceğiz. Bu milletin gündeminden terör meselesini tamamen kaldırana kadar durmayacağız. Bunu, CHP'ye rağmen, CHP'nin Kandil güdümlü ortaklarına rağmen başaracağız. Bunu, Türkiye'yi yıllardır terörle hizaya sokmaya çalışan güçlere rağmen yapacağız. Bunu, İstanbul'un ortasında, bölücü örgütün sembolleriyle kutlama yapanlara rağmen gerçekleştireceğiz. Bunu, sırf 3-5 daha fazla oy almak için Kandil'in kapı kullarını belediyelere sızdırma pazarlıklarına rağmen başaracağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin sözlerini ekrandan vatandaşlara izleterek, "Şimdi gördüğünüz Bay Sezai aslında Kürt de değil, ne idiği belirsiz. 'İstanbul'da 3 milyon Kürt' var, onlara rağmen belediye başkanlığı yapamazsınız.' diyor. Kime diyor bunu, CHP'nin adayına diyor. Ne hallere kaldık. Ümraniyeli kardeşlerime diyorum ki bu Pazar, İstanbul'da büyükşehirde Binali kardeşimize desteği vereceğiz ve bunlara buradan en büyük şamarı atacağız." diye konuştu.
AK Parti belediyeciliğinin en yakın tanığının Ümraniye olduğunu dile getiren Erdoğan, "Ümraniye yatırım siyasetinin kıymetini bilir. Ümraniyeli hizmetin değerini, diğer ilçelerimizden çok daha iyi bilir. Ümraniyeli kardeşlerim CHP zihniyetinin İstanbul'da açtığı yaraları da gayet iyi bilir. CHP zihniyetinin İstanbul'da açtığı yarları da gayet iyi bilir. Bizden önce CHP'nin bu şehri yönettiği o karanlık günlerde Ümraniye yokluklar, yoksulluklar, mahrumiyetler bölgesiydi. Ümraniye'de bunlar var mıydı?" şeklinde konuştu.
"Haliç'i biz temizledik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Ümraniye mitinginde yaptığı konuşmada, 26 yıl önce çöplerin toplanmadığı dönemde meşhur vahşi çöp depolama merkezinin Ümraniye'de bulunduğunu hatırlatarak, "Ümraniye çöplüğü patladığı zaman benim Ümraniyeli 39 kardeşim burada can vermedi mi? Şimdi bunun hesabını Ümraniye yine bunlara sormayacak mı? Sormamız lazım. Bay Kemal belediyecilik neymiş, bunu görsün." dedi.
Türkiye tarihinin en büyük utanç sahnelerinden birinin Ümraniye'de yaşandığını anlatan Erdoğan, 1994'te böyle bir İstanbul, böyle bir Ümraniye devraldıklarını, CHP'nin beceriksiz belediye başkanlarının elinde çukura, çamura, çöpe bulanmış bir şehrin yönetimini üstlendiklerini söyledi.
O vahşi çöp depolama alanını spor tesisi yaptıklarını dile getiren Erdoğan, "Aramızdaki fark bu. İşte bunu her yerde anlatmamız lazım. Onlar öyle ama biz böyle. Fark bu. Bunu bizim tüm hemşehrilerimize anlatmamız lazım. CHP'nin menfaatperest idarecileri tarafından yoksulluğa, yokluğa, yasaklara mahkum edilmiş bir İstanbul'un sorumluluğunu omuzlandık. CHP'nin tasallutu altında inim inim inleyen, havası solunmayan, pis kokudan geçilmeyen Haliç'i biz temizledik. Oradan 2,5 milyon metreküp balçığı çıkardık, 9,5 kilometre uzaklıkta Alibeyköy'de bir taş ocağına pompaj sistemiyle depoladık. Orada 650 bin metrekare çocuklar için bir eğlence alanı meydana getirdik." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alibeyköy'deki o 650 bin metrekarelik İsfanbul denilen yerin Haliç'ten çıkarılan o çamurla doldurulan yer olduğunu anlatarak, "Biz ne yapıyoruz, onlar ne yapıyor. Ziya Paşa diyor ya 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri'. İşte bizim eserimiz. Aynı şekilde Ümraniye'deki çöplük de şu an da spor tesisi. Bizim eserimiz, farkımız bu. Ey Bay Kemal senin bunlardan haberin var mı?" dedi.
"Dersini de pazar günü sandıkta inşallah veriyoruz"
Erdoğan, konuşması sırasında vatandaşlara izlettirdiği videodaki görüntüleri hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Az önce adam terör örgütünü anlatıyor. Terörist başı için heykel dikecekmiş. Bunların derdi bu. Öbürü ne diyor 'Biz sırtımızı YPG'ye dayadık, PYD'ye dayadık'. Ey kadın biz de sırtımızı iste bu millete ve Allah'a dayadık. Utanmadan şunu söylüyor; 'Kürdistan'da oylar şuraya'. Batıda da oylar malum.
Soruyorum; Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Bizim Güneydoğu Anadolu Bölgemiz var, Doğu Anadolu Bölgemiz var, Karadeniz'imiz var, Akdeniz'imiz var, Orta Anadolu'muz var, Ege'miz var, Marmara'mız var. Sen kendin de zaten Kürt değilsin. Sen Kürdistan'da yaşamak istiyorsan, Irak'ın kuzeyinde Kürdistan var. Bütün terör sevicilerini de al yanına, beraberce defol git orada yaşa. Bunlara onun için beka meselesi diyoruz ve dersini de pazar günü sandıkta inşallah veriyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1994 yılından bu yana kolları sıvadıklarını, Başbakan olduktan sonra yoğun bir çalışma içine girdiklerini, o dönemde Binali Yıldırım'ın da Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptığını, belediye başkanlığı döneminde ise İDO Genel Müdürü olduğunu hatırlattı.
AK Parti hükümetleri döneminde yapılan yatırımların görüntülerini miting alanındaki vatandaşlara izlettiren Erdoğan, daha sonra İstanbul'un CHP'nin yönetiminde olduğu dönemdeki görüntülerinin yer aldığı videoyu izlettirdi.
Erdoğan, "CHP'ye gönül veren kardeşlerim, HDP'ye gönül veren kardeşlerim, sözde İYİ Parti'ye gönül veren kardeşlerim, Saadete gönül veren kardeşlerim, ne olur başınızı iki elinizin arasına alın. Siz ideolojiye mi oy vereceksiniz, esere mi? Size kim daha iyi hizmet edecek ona mı oy vereceksiniz, yoksa şu ülkede eseri olmayanların hala peşinden mi gideceksiniz?" diye konuştu.
"15 Temmuz gecesi olanları biliyorsunuz"
Birlik olmadan dirliğin olmayacağını belirten Erdoğan, "Beraberlik ve kardeşlik olmadan huzur olmaz. Millete sevdalanmadan hizmet ve yatırım olmaz. Kendi insanını hor görenler bizim hizmet aşkımızı anlayamazlar. İstanbul'un duvarlarına 'Zulüm 1453'te başladı.' yazacak kadar tarihimize ve inancımıza husumet besleyenler bu şehre hizmet edemez. İstanbul'un ortasında Ezan-ı Muhammedi'yi ıslıklayacak kadar milletimizle bağını kopartanlar bu şehrin emanetine asla sahip çıkamaz. 15 Temmuz gecesi olanları biliyorsunuz. Darbecilerin şerefine kadeh kaldıran şerefsizler, bu şehre, bu ülkeye hizmet edemez." diye konuştu.
Erdoğan, belediyecilik hizmetlerinin zor ve zahmetli, belediye başkanlığının çok ağır bir görev olduğunu söyledi.
Vizyon, ideal, proje ve tecrübe olmadan belediye başkanlığının yapılamayacağını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz İstanbul'a böyle bir dava arkadaşımızı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterdik. Ömrünün son 25 yılı size ve ülkemize hizmetle geçmiş Binali Bey'i İstanbul'un huzuruna çıkardık. Hükümetlerimiz döneminde Ulaştırma Bakanı, Başbakan ve Meclis Başkanlığında bulunmuş, Türkiye'ye önemli eserler kazandırmış, dünyada belli bir yeri ve tanınmışlığı olan kardeşimizi sizlerin takdirine sunduk. Aynı şekilde Ümraniye'de de hizmetleriyle sizin sevginize mazhar olmuş İsmet Yıldırım'ın kardeşimizi, KİPTAŞ'ın genel müdürlüğünde bulunarak binlerce, on binlerce inşaat, altyapı, bunlarla çalışmış olan bir kardeşimizi size emanet ediyorum. Ümraniye'yi de onlara emanet ediyorum. Sizden pazar günü sandığa giderek elinizi vicdanınıza koyup, gitmeyenleri de tutup götürmeniz lazım."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ümraniye'nin sadece burada yaşayanlardan ibaret olmadığını dile getirerek, vatandaşlara memleketlerindeki tanıdıklarını arama çağrısı yaptı.
Ümraniye ve İstanbul'un katettiği mesafeyi dikkate alarak oyların kullanılması istirhamında bulunan Erdoğan, "Artık metrolarınız var. Huzurlu musunuz? Şimdi yakında da Sancaktepe Şehir Hastanesi'ne başlıyoruz. Şehir hastanemiz Anadolu Yakamızın tamamına hitap edecek. Zaten burada gayet güzel bir hastaneniz var ama biz onu da yeterli bulmadık. 3 bin 600 yataklı dev bir şehir hastanesini de Sancaktepe'ye kuralım dedik. Ümraniye'nin artık tüm Türkiye'ye örnek olmasını istiyorum. Sözlerime son vermeden bir müjdeyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Bağ-Kur'lu ve genel sağlık sigortası kapsamındaki vatandaşlarımızla bakmakla yükümlü oldukları kişiler, prim borçları varsa kamunun sağlık hizmetlerinden yararlanamıyordu. Bu durumdaki vatandaşlarımızın ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin prim borçlarına bakılmaksızın yıl sonuna kadar kamunun sağlık hizmetlerinden yararlanmasının imkanını sağladık. İmzayı attım. Bununla ilgili olarak Resmi'Gazete de yayımlandı." değerlendirmelerinde bulundu.
ÇEKMEKÖY MİTİNGİ: BUNUN BEDELİNİ AĞIR ÖDEYECEKSİNİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Çekmeköy mitinginde yaptığı konuşmada, Çekmeköy'ün tertemiz havasıyla, ormanlarıyla, sularıyla, bahçeleriyle, bağlarıyla tabiat harikası bir yer olduğunu söyledi.
Bundan 25 yıl öncesinin Çekmeköy'ünü iyi bildiğini ifade eden Erdoğan, "Buralarda bayağı kaldım, buralarda çalıştım. Bu çevre bırakın köyü, mezra standartlarında dahi hizmet götürülmeyen o günleri sizler de hatırlıyorsunuz. Yol deseniz yol yok, kışın çamurdan, yazın tozdan topraktan geçilmez. Kaldırım zaten hiç yok. Altyapı hak getire, üst yapıyı söylemiyorum bile. Derme çatma direklerle gelen elektrik, derme çatma borularla gelen su, birkaç köy bakkalı, birkaç saatte bir gelen otobüs dışında buraya, İstanbul'a ait bir yerleşim yeri demeye bin şahit isterdi." diye konuştu.
Mevcut altyapının çoğunun da bölgedeki askeri birliklerin ihtiyacı için yapıldığını dile getiren Erdoğan, "İşte böyle ihmal edilmiş bir yerden, bugünkü Çekmeköy'e geldik." dedi.
CHP deyince akla, çöp, çukur, çamurun, yolsuzluk, yokluk ve yasakların geldiğini ifade eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"İşte böyle bir CHP'den 1994'te sizler bu kardeşinizi İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı yaptınız. Susuzluk var mıydı burada? Vardı. Hava kirliliği var mıydı? Vardı. Çöp dağları var mıydı? Vardı. Kısa bir zamanda Melen'den bu yakaya suyu getirdik. Bununla kalmadık, bir de hava kirliliği için doğal gazı süratle buralara getirdik. Görevi devraldığımda 50 bin haneye İstanbul'da doğal gaz verilirken, bıraktığımda 1 milyon 250 bin haneye doğal gaz geliyordu. Şimdi sağ olsun, o günden itibaren hep biz iktidarda olduk. Şu anda 5 milyon 300 bin haneye İstanbul'da doğal gaz veriyoruz. Bu neyi kaldırdı? Hava kirliliğini kaldırdı. Artık İstanbul'da temiz hava var."
"Çekmeköy İstanbul'un yükselen yıldızlarından biri"
Çekmeköy'ün, 180 bini bulan nüfusuyla İstanbul'un yükselen yıldızlarından biri olduğunu belirten Erdoğan, "CHP'den devraldığımızda çöp dağları var mıydı? Hatırlayın o Ümraniye'deki vahşi çöp deposunun patladığını. Orada da CHP'li belediye başkanı vardı. Büyükşehirde yine CHP vardı. 39 vatandaşımız Ümraniye'de rahmetli oldu mu? CHP bu işte. Şimdi bunlar utanmadan sıkılmadan yine karşımıza geliyorlar." dedi.
Erdoğan, "CHP, HDP, maalesef bunlarla beraber hareket eden sözde içi karmakarışık bir İYİ Parti, bir de ne yazık ki Saadet var. Dörtlü mekanizma. Şimdi pazar günü bunlara güzel bir hesap soruyor muyuz? Bayanlar, benim hanım kardeşlerim kaleyi içeriden fethedecekler." ifadelerini kullandı.
"Çekmeköy'ün hikayesi aslında Türkiye'nin hikayesidir"
Bilenlerin, bilmeyenlere bazı gerçekleri anlatması gerektiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Çekmeköy artık bırakın yolu, otobana, metroya sahip. Yeni metro hatlarının da inşa halinde olduğu bir ilçe. Bu metroları kim yaptı? Çekmeköy artık altyapısıyla, üstyapısıyla görenlere parmak ısırtan bir ilçemiz. Çekmeköy bugün bırakın sağlık ocağını, modern bir hastanesi olan, şimdi de hastanesini büyüten bir ilçemiz. Çekmeköy bugün bırakın elektriği, enerji alanında Türkiye'ye bilimsel araştırma desteği veren bir ilçemiz. Nüfusu çeyrek asırda belki 50 kat artan Çekmeköy'ün hikayesi aslında Türkiye'nin hikayesidir."
Sancaktepe'ye 3 bin 600 yatak kapasiteli şehir hastanesi yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Bu hastane, Anadolu Yakası'na da hitap edecek. Bir Avrupa Yakası'nda Başakşehir'de, burada da inşallah Sancaktepe'de. Bununla birlikte buraların nasıl bir sıçrama yapacağını düşünün. Bu olursa kiminle olur?" dedi.
Cumhurbaşkanı olarak kendisinin, kabinenin 4,5 sene işbaşında olacağını ifade eden Erdoğan, "İstanbul'da da Binali Yıldırım kardeşim Büyükşehir Belediye Başkanı olursa bir şüpheniz var mı? Yapacağız değil mi? Kararlıyız değil mi? Öbür taraftan Çekmeköy'de de Ahmet kardeşimiz 'durmak yok, yola devam' derse buna da var mıyız? O zaman üçlü mekanizmayı kuruyoruz. Ne yapacağız? Ankara, İstanbul Büyükşehir, ilçe el ele vereceğiz, Çekmeköy'ü daha da ilerilere taşıyacağız. Burada sizin desteğinize ihtiyacım var." diye konuştu.
"Hey George, size daha çok hesap soracağız"
Büyümenin önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ama asıl önemlisi, nasıl büyüdüğünüz, nereye doğru büyüdüğünüzdür. CHP ne yapacak? Çıkmışlar ekonomiyi konuşuyorlar. Ne ekonomisi şu anda? Belediyeler, gelip de Türkiye'nin ekonomisini mi düzeltecek. Belediyelerin ekonomiyi düzeltmek gibi bir imkanı, bir gücü var mı? Önce onlar, bir defa belediyeyi nasıl yönetecekler onu öğrensinler. Bunların bir çoğu maaş ödeyemez. Türkiye'nin ekonomisi kimin elinde? Bizim elimizde, Türkiye hükümetinin elinde. 4,5 yıl... Bizi ne yaptılar, mahalli seçimlerle aldatmak istiyorlar. Bunun için de yok bilmem ekonomik kur, faiz, enflasyon, ne alakası var bunun bununla, vatandaşımı aldatmak istiyorlar. Dertleri bu. Tutmadı şimdi. Şimdi yeni raporlar veriyorlar. 'Bundan sonra bir ay kala seçimden öncesinde rapor vermeyeceğiz.'. İyi ki aklınız başına geldi. Hey George, size daha çok hesap soracağız, çok. Türkiye'yi bu yollarla terbiye edemeyeceksiniz. Bunun bedelini de ağır ödeyeceksiniz."
Türkiye'yi, İstanbul'u ve Çekmeköy'ü demokraside ve ekonomide hak ettiği seviyeye getirmek için gece gündüz çalıştıklarını, her alanda ülkeyi geçmişle mukayese edilemeyecek yatırımlarla, hizmetlerle, eserlerle tanıştırdıklarını belirten Erdoğan, gelecek dönemde hem ülkeye, hem de şehre daha büyük hizmetler getirmek için projelerin, programların, hazırlıkların tamam olduğunu kaydetti.
Pazar gününün çok önemli olduğunu ifade eden Erdoğan, Çekmeköy'ün sandıkları patlatıp, patlatamayacağının görüleceğini söyledi.
"Bizimle hizmette yarışamazsınız"
Erdoğan, Çekmeköy'ün İstanbul aşığı olan kardeşini utandırmayacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yedi düvele karşı mahcup etmeyeceksiniz. Bize nasıl saldırdıklarını görüyorsunuz. İstedikleri gibi saldırsınlar. Onların doları varsa, bizim de Allah'ımız var. Ülkemizin önünü kesmek isteyenler, pazar gününü bir hesaplaşma, bir rövanş arenasına, bir intikam zeminine dönüştürmeye çalışıyor. Bir tane çıkmış, beyni sulanmış. Pazar günü için ne diyor? 'İntikam günüdür' diyor. Ya beyni sulanmış ya, akıl git gel yapıyor. Neyin intikamını alıyorsun? Bu yapılan yatırımların mı intikamını alacaksın? Hale bak, ondan sonra bir de açıklama yapıyor, 'Benim oyum falancadan yana.' Ya kimden yana olursa olsun, siz hayatınız boyunca bu ülkede taş üstüne taş koyamadınız. Bu milleti hep aldattınız, hep darbelerden yana oldunuz. Şimdi hala utanmadan bunları konuşuyorsunuz, bizimle hizmette yarışamazsınız. Belediye başkanlarımızı seçeceğimiz sandığı, ülkemizin ve milletimizin geleceğini ipotek altına alma vesilesi haline getirme gayreti içine girdiler, yapamayacaksınız. Öyle bir ses verin ki, bütün İstanbul duysun. Çekmeköy, 31 Mart'ta Cumhur İttifakına sahip çıkıyor muyuz?"
İstanbul'un, Türkiye'nin en önemli markası olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bunun için her alanda İstanbul'u geleceğe taşıyacak yatırmaları yaptık. Bay Kemal çıkmış bir şeyler söylüyor. '17 yıldır iktidarsınız ne yaptınız' diyor. Dev ekrandan şimdi bunu delillendirmiş olarak göstermek istiyorum. İstanbul'da belediye başkanı olduğumda bin 500 civarında İkarus denen otobüsler vardı. Hani içine pislikten girilmez, kokusundan durulmazdı. 'Benim İstanbullu vatandaşıma bu yakışır mı?' dedim ve 'Mercedes alacağız' dedim ve 6 bin 500 kadar Mercedes otobüsleri aldık. Klima sistemleri vardı. O otobüsleri de ihtiyaç sahibi ülkelere ve Anadolu'nun değişik yerlerine gönderdim. Çünkü İstanbul'a bu yakışmazdı. O gün bugündür o devran değişti şimdi İETT'nin otobüslerini görüyorsunuz. Her yerde artık İstanbul'da bunlar var. Nereden nereye? Artık metro sistemine girdik. Artık öyle bir şey getirdik ki metro sisteminde artık kaptan ve vatmanlarla değil, kendi kendine gidiyor. Merkezi yönetimle gidiyor mu? Nereden nereye?" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'a su konusunda yapılan yatırımlara değinerek, "Suyuna bakıyorsun, Melen'den 180 kilometreden buraya suyu getirdik, Avrupa Yakasına. Istranca Dağları'nı deldik, 140 kilometreden su getirdik. 2040 yılına kadar artık su sorunumuz yok. İstanbul'umuza 255 katrilyon yatırım yaptık." ifadelerini kullandı.
SULTANBEYLİ MİTİNGİ: BAZI PLANLARIMIZ VAR, UYGULAMAYA KOYACAĞIZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince Sultanbeyli Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazar günkü seçimi birilerinin intikam aracı haline getirmenin peşinde olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Peki soralım, bunlar neyin intikamını alacaklar? Bizim İstanbul'a 1994'ten beri yaptığımız hizmetlerin mi intikamını alacaklar? Bizim Türkiye'ye 2003'den beri kazandırdığımız yatırımların, eserlerin mi intikamını alacaklar? Türkiye'yi her alanda kendi ayakları üzerinde duran, demokrasisi, ekonomisi güçlü, dış politikası onurlu, kendi halkıyla birlikte coğrafyasındaki yüzlerce milyon kardeşinin umudu haline gelmiş bir ülke konumuna yükseltmiş olmamızın mı intikamını alacaklar?
Tabii bizden intikam almak isteyen çok. Bay Kemal de istiyor. Bayan Meral de istiyor. Ama öbür taraftan Netanyahu da istiyor, George da istiyor, isteyenler çok. Ama Ahmet'im, Mehmet'im, Ayşe'm Fatma'mla beraber yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan diyerek yürüyoruz. İşte biz buradayız. Onlar, gelecekleri varsa görecekleri de var. Bölücü terör örgütü bizden intikam almak istiyor. Çünkü sınırlarımız içinde kafasını ezdik. Sınırlarımız dışında da adım adım tepesine biniyoruz. Son olarak Kandil'de üst kadrodan bir ekibi imha ettik. Suriye'de oluşturmaya çalıştıkları terör koridorunu paramparça ettik. Fırat'ın doğusundaki tezgahı da inşallah en kısa sürede gözlerini vatanımızın bütünlüğüne, milletimizin bütünlüğüne dikenlerin başına geçireceğiz."
"ERDOĞAN'IN AĞZINDAN LAF BİR KERE ÇIKAR"
Kendilerinden FETÖ'nün de intikam almak istediğini ifade eden Erdoğan, "Bu ihanet çetesinin 40 yıllık hesabını bozmakla kalmadık, hepsini de darmadağın ettik. Şimdi cezaevlerinde, bir taraftan yargıda her gün tutuklananlar var. Şimdi son umutları pazar günkü seçim. Yahu bu seçimden size mama çıkmaz. Bu yerel seçim. Türkiye'nin başında Tayyip Erdoğan 4,5 sene daha arkadaşlarıyla beraber var. Cumhur İttifakı olarak var." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinden "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek küresel düzeydeki adaletsizliklere, haksızlıklara, sömürülere itirazlarını dile getirdikleri güçlerin de intikam almak istediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Şimdi çıkardılar bir şeyler daha geveliyorlar. Şunu unutmayın, Türkiye olmazsa, Kudüs'ü, Filistin'i, Golan Tepeleri'ni istedikleri gibi gasp edebileceklerini düşünenler bizden intikam almak istiyor. Ekonomimizin geldiği yeri, savunma sanayimizin, hizmet, müteahhitlik sektörümüzün, üretimimizin, yatırımlarımızın, ihracatımızın geldiği yeri tehdit olarak görenler, bizden intikam almak istiyor. İşte 16 bin 500 kilometre öteden birileri Ayasofya'yı ele almak istiyor. Çok sabrettik ama geçenlerde açıkladım. Ayasofya'yı kısa zaman önce biliyorsunuz camiden müzeye çevirmişlerdi. Şimdi biz de inşallah seçimden sonra tekrar müzeden isim olarak camiye çevireceğiz ve bazı planlarımız var. Bu planları da uygulamaya koyacağız. Onlar Mescid-i Aksa ile uğraşa dursunlar, bilsinler ki Mescid-i Aksa Müslümanların ve Hristiyanların ortak bir mabedidir. Ayasofya'da da bizler bu adımı atacağız. Erdoğan'ın ağzından laf bir kere çıkar. Onun için Golan Tepeleri, Kudüs bunlar üzerinde plan yapanlar, bilsinler ki o planların üzerinde bir başka plan var. O da 'O hesapların üstündeki hesap galip gelecektir.' Endülüs'te ne yazıyor? 'Galip olan ancak Allah'tır' bu yolu böyle yürüyeceğiz."
"BÖYLE BİR İTTİFAK SİZİN İÇİNİZE SİNİYOR MU?"
Temmuz darbe girişimini yapanların cezaevlerine gönderildiğini, yargılandıklarını dile getirerek, "Kimi kaçtı Amerika'ya gitti, kimi kaçtı Avrupa'ya gitti. Gittikleri yerden yakalayıp alıyoruz. Nedense Amerika bu FETÖ'yu bize vermiyor. Ama her görüşmede söylüyoruz. Ne olursa olsun, yeter ki milletimiz bizimle olsun da varsın düşmanımız çok olsun, Allah'ın izniyle hepsinin üstesinden geliriz." diye konuştu.
Düşmanların saldırılarından, oyunlarından, tuzaklarından değil de onların değirmenine su taşıyanlardan dolayı üzüntülü olduklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Karşımızda kirli bir ittifak var. İttifakın görünen yüzü güya Cumhuriyetimizin kurucusu olan parti. Yanında adı İyi ama kendisi epeyce karışık bir parti gözüküyor. Bazı yerlerde de artık adından başka geçmişiyle ilgisi kalmamış bir parti bunları destekliyor. Ama bir de son günlere kadar varlığını inkar ettikleri bir ortakları daha bulunuyor. Gerçi Sultanbeyli'de bunlar aday çıkarmışlar ama İstanbul'da büyükşehirde ve ilçelerin çoğunda adayları yok ve alenen CHP'yi destekliyor. Hem CHP'ye hem İYİ Parti'ye, Saadet'e gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum, böyle bir ittifak sizin içinize siniyor mu? Böyle bir ittifakın amacının belediye başkanlığı kazanmak, İstanbul'u yönetmek olması mümkün mü? Demek ki işin ardında başka hesaplar var. Zaten Kandil'deki terör baronlarından Pensilvanya'nın borazanlarına kadar herkes bu hesabı ifşa etti. Ne diyor CHP'nin adaylarına eşbaşkan? 'Seçilirseniz, bizim sayemizde seçilmiş olacaksınız.' diyor, Bay Sezai. Çünkü bodrumlarda bunlar hesap sormasını iyi bilirler."
"CHP EZANIMIZA, BAYRAĞIMIZA DÜŞMANLIK ÇİZGİSİNE GELMİŞTİR"
Erdoğan, kaleyi içeriden fethetmek için çok çalışılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Şimdi Bay Kemal ve hanımefendiyle anlaşmaya vardıkları büyükşehir belediyesi eş başkanını da açıklayın bakalım, kimmiş? Çünkü HDP her yerde açıklıyor ya. Öyle ya madem beraber yöneteceksiniz o zaman İstanbul Büyükşehir Belediyesinin eş başkanı kim olacak. Madem ipleri sizin, elinizde tutacaksınız Ankara Büyükşehir Belediyesi eş başkanı kim olacak. Sezai efendi şimdi de CHP adaylarına fatura kesiyor, diyet borçlarını hatırlatıyor. Seçimden sonra belki bodrum katlarında sorguya çekip tokatlayacaklar. İstanbul'u, Ankara'yı, diğer şehirlerimizi böyle bir duruma düşürmeye kimsenin hakkı yok. CHP, geçmişte milletimizin değerlerine husumetiyle maruftu. Şimdi doğrudan ülkemizin birliğine, bütünlüğüne, ezanımıza, bayrağımıza düşmanlık çizgisine gelmiştir."
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Taksim Meydanı'na ezan sırasında düdükler çalındığını ifade eden Erdoğan, Adalar'da da belediye başkan adayı Erdem Gül'ün İstiklal Marşı'nı söylemediğini anlattı.
Erdoğan, "Bunlar İstiklal Marşı'nın düşmanı. Bayrağımızın düşmanı. Ama Bay Kemal, 'Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu.' Bay Kemal'in de ne olduğunu anlayın. İnşallah pazar günü milletimiz bu maskeli baloya, bu karanlık pazarlığa bir son verecektir." dedi.
MALTEPE MİTİNGİ: SÖYLEMEZSENİZ BİZ ÇIKARIP İLAN EDECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maltepe mitinginde de halka hitap etti. İstanbul'un en eski belediyelerinden biri olan Maltepe'nin bir dönem Kartal'a bağlanmışsa da daha sonra yeniden bu hakkı elde ettiğini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Fatih'in emaneti bu ilçemiz yine tarihi bir kararın arifesindedir. Pazar günü Maltepe hem büyükşehir hem de ilçe belediye başkanlarını seçecek hem de evlatlarımıza nasıl bir Türkiye bırakacağımızın kararını verecek. Bu seçimler elbette mahalli idareler seçimi. Şimdi çıkıyor Bay Kemal ekonomiden bahsediyor. Tamam da yani belediye başkanı ekonomiyi mi yönetecek, önce o kendi kasasını yönetsin, kendi kasasını. Türkiye'nin ekonomisin yönetmek bizim işimiz ve bunların hepsinin defterleri bizde. Ne durumda olduklarını biliyoruz. Ağlanacak halleri var. Onun için nasıl ki yedi düvel saldırdı ekonomimizi çökertemediyse, Allah'ın izniyle bundan sonra da çökertemez. Yani böyle kur, faiz, enflasyon çökertemezler. Biz bu işin başında oldukça bunlara prim vermeyiz."
"GERÇEK MEHMETÇİKLERİMİZE BİZ LAF SÖYLETTİRMEYİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'a ve Maltepe'ye bugüne kadar yaptıklarını ve önlerindeki dönemde yapacaklarını paylaşacağını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu seçim sürecinde öyle ittifaklar kuruldu, öyle karanlık pazarlıklar yapıldı, öyle niyetler ifşa edildi ki pazar günü sandıktan çıkacak sonucun anlamı çok farklı bir yere geldi.
Şimdi Bayan Meral de ne diyor? 'Mehmetçikler içeride' diyor. Eğer senin Mehmetçiklerin onlarsa yanmışız biz. O senin Mehmetçikler dediklerin gerçek Mehmetçiklere tanklarla yürüyenlerdir. Gerçek Mehmetçiklerimize biz laf söylettirmeyiz."
"BUNLARIN HESABINI SORACAĞIZ"
Mehmetçiğin, "Küçük Muhammed" diye anıldığını, onların sevgililer sevgilisinin izinden gidenler olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Onlar devletine F16'larla bombalar yağdırmaz. Senin o Mehmetçik dediklerin benim Ankara'daki Özel Kuvvetler'de oraları bombaları yağdırdılar. Bunlar mı senin Mehmetçiğin? Ey gidi Bayan Meral, sen istikametini kaybettin. Hani sen milliydin, hani sen yerliydin? Sen kalkıp Tayyip Erdoğan'a, halkına terörist diyecek kadar istikametini kaybettin. Aynen hani tencere kapak meselesi. Çünkü Bay Kemal ile dolaşa dolaşa o da istikametini kaybetti. Değil mi? İşte pazar günü beka meselesi diyoruz ya bunların hesabını soracağız.
Ne diyor Bay Kemal 'YPG Türkiye'ye niye bir şey yapsın ki?' Lafa bak. Ya bizim yüzlerce kardeşimizi sınır boylarında şehit edenler bunlar değil mi? İşte bu YPG'ye biz terör koridorundan hesap sormadık mı? Afrin'e niye girdik? Zeytindalı ile Cerablus'a niye girdik? İşte bunun için girdik ama Bay Kemal'in böyle bir derdi yok. Bizim derdimiz var, biz dertliyiz ve biz talimatı ne Kandil'den alıyoruz ne Pensilvanya'dan alıyoruz. Biz talimatı milletimizden alıyoruz. Onunla da işte Cudi'ye, Gabar'a, Tendürek'e, Kandil'e girdik ve inlerinde bunları vurduk, vurmaya devam edeceğiz. Durmak yok, devam edeceğiz."
"BU PARTİ İLE BİRLİKTE OLMAKTAN UTANIYORSUNUZ, NİYE İTTİFAK İÇİNDESİNİZ? "
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "CHP'nin sürekli gizlemeye, saklamaya çalıştıkları, buna rağmen gerçeğin artık gün gibi ortaya çıktığı bir ortakları daha var. Kandil'in emrinden çıkmayan, milletvekili ve belediye başkan adaylarının bile oradan belirlendiği bu parti CHP'ye olan desteğini her seviyede defalarca ilan etti. Biz kefenlerimizi giyerek yola çıktık. Bunlar gibi değil, bizim önümüzde şehadet diye bir makam var. Biz o şehadeti hedefleyerek yola çıktık. Onun için bunlardan bizim farkımız bu. CHP yönetimine soruyorum; madem bu parti (HDP) ile birlikte olmaktan utanıyorsunuz, niye ittifak içindesiniz? Madem ittifak kurdunuz, bunu hangi pazarlıklar, bedeller karşılığında yapıldığını niçin açıklamıyorsunuz? Belediye başkan adaylarınızın ve belediye meclis üyelerinizin bir kısmının listesi bu parti üzerinden size Kandil'den mi gönderildi? Hadi onu da söyleyin. Siz söylemezseniz de biz zaten çıkarıp ilan edeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne olur kırgınlık, dargınlık, şu bu değil. AK Parti tabanına sesleniyorum, burada taviz vermememiz lazım." ifadelerinde kullandı.
PENDİK MİTİNGİ: BİNALİ BEY'İN TEK BORCU İSTANBUL'A
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pendik'te düzenlenen mitinge katıldı. Erdoğan'a Çamçeşme Mahallesi Merkez Camii önünde düzenlenen mitingde AK Parti Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Binali Yıldırım da eşlik etti.
Erdoğan, CHP'nin "çöp, çukur, çamur, çarpık kentleşme" demek olduğunu, bunların hepsini AK Parti'nin tersine çevirdiğini dile getirdi. Pazar günkü seçimde Pendik halkının desteğine talip olduklarını ifade eden Erdoğan, "Pendik'te hangi partilerin aday gösterdiğini, hangilerinin aday göstermediğini sizler çok iyi biliyorsunuz. Cumhur İttifakı'nın hangi amaçla huzurunuza geldiğini, diğerlerinin de ortada olan ve gizlenmeye çalışan destekçileriyle nasıl bir araya geldiklerini anlatmaya gerek yok." diye konuştu.
Karanlık mahfillerde listeler hazırlandığını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kandil'den gelen talimatlar var. Pensilvanya'dan gelen talimatlar var. Bunlarla yönetilen bir süreç var ama artık mızrak çuvala sığmıyor. Gizli, saklı tarafı kalmadı, hatta işi belediye başkan adaylarını tehdit etmeye kadar götürdüler. Daha seçilmeden belediye başkanlarının tepesine binenlerin, yarın İstanbul'u ve diğer şehirlerimizi bunlara yönettirmeyeceği açıktır. Siz CHP'nin adayına oy verdiğinizi sanacaksınız, ama belediyeyi Kandil'in militanları yönetecek. Çıkmış ne diyor? Trabzonluyum. Ya sen 'Trabzonluyum' diyerek benim Trabzonlu hemşehrilerimi mi aldatacaksın? Yani eğer işe oradan bakıyorsan şu anda benim Hazine ve Maliye Bakanım Trabzonlu. İçişleri Bakanım aynen Trabzonlu. Sanayi ve Teknoloji Bakanım Trabzonlu. Aynı şekilde Grup Başkanvekilim Muş, o da Trabzonlu. Yani burada mesele hangi şehirden olup olmadığın değil, adam olup olmadığın önemli. Ne kadar bilgi sahibisin, ne kadar bu ülkeyi yönetme imkanının var."
"EKREM BEY SEN NEREYİ TANIYORSUN?"
Erdoğan, kendisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın, İDO genel müdürü, başbakan olduğu dönemde ulaştırma bakanı olduğunu hatırlatarak, "Daha sonra kendisini daha ileri seviyeye başbakanlığa taşıdık. Ardından TBMM Başkanlığına getirdik. Şimdi de İstanbul'a sıradan birisi olmaz. Ne dedik? 'Binali Bey gel, İstanbul'a seni büyükşehir belediye başkanı yapacağız. İstanbul'a bu yakışır. At binenin kılıç kuşananın. Rastgele kişilerle bu iş yürütülmez. Burası İstanbul, 15,5 milyon... Burada kalite, vasıf önemli, dünyayı tanımak önemli. Binali Kardeşimizin dünyada elhamdülillah birçok liderlerle münasebeti oldu. Dünyayı tanıyor, biliyor. Bay Ekrem, sen nereyi tanıyorsun ya, dur bakalım. Bu iş öyle kolay değil. Daha iyi olacak." diye konuştu.
"Bir tarafta cumhurbaşkanı olarak bu kardeşiniz, 4,5 yıl daha o makamda mı? Binali Kardeşimi de inşallah pazar akşamı görevlendiriyor muyuz? Ahmet Cin Kardeşimi de Pendik'e görevlendiriyor muyuz?" diye sorduğu katılımcılardan, "Evet" yanıtını alan Erdoğan, "Şimdi soruyorum, böyle bir üçlü mü Pendik'e daha iyi hizmet verir yoksa üstü şişhane altı kaval mı?" ifadesini kullandı.
"BUNLARIN BAYRAK DİYE BİR DERDİ YOK"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Binali Beyin tek borcu İstanbul'adır. Dolayısıyla hiç kimse seçimden sonra Binali Bey'e gelip de diyet ödetmeye kalkamaz Kandil'dekiler veya Pensilvanya'dakiler gibi. Bizim öyle bir derdimiz yok. Bizim sorumluluğumuz Allah'a ve millete." dedi.
CHP'nin Adalar Belediye Başkan adayı Erdem Gül'ün, İstiklal Marşı'nı okumadığını belirtti. Erdoğan, "Bay Kemal İstiklal Marşı'nı söylüyor, yanındakiler de. Ama CHP'nin Adalar Belediye Başkan adayı İstiklal Marşı'nı söylemiyor. Niye? Çünkü Kandil'in arkasında olduğu HDP'nin, İstiklal Marşı diye bir derdi yok. Bayrak diye bir derdi yok. Bunların kongrelerinde Türk bayrağını göremezsiniz. Şimdi bunlarla CHP el ele, kol kola. Sözde İYİ Parti bunlarla el ele, kol kola. Sözde Saadet bunlarla el ele, kol kola. Nereden nereye." diye konuştu.
TUZLA MİTİNGİ: CUMHUR GÜÇLÜ OLURSA CUMHURBAŞKANI DA GÜÇLÜ OLUR
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ilk olarak, partisinin İçmeler Meydanı'nda düzenlenen Tuzla mitinginde konuştu.
Erdoğan, Türkiye'yi büyütmeyi, güçlendirmeyi kararlılıkla sürdüreceklerini, İstanbul'un sorunlarını, sıkıntılarını çözmeye devam edeceklerini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"25 yıl öncesine gidelim. Aramızdaki gençler, 25 yıl önce Tuzla ne durumdaydı bilmezler. Çöp, çukur, çamur, bilirler mi? Kim vardı o zaman? CHP vardı. CHP'nin, Tuzla'yı, Pendik'i, Kartal'ı, Maltepe'yi ne hale getirdiğini bilmezler. Biz görevi devraldıktan sonra Tuzla, Pendik, Kartal ne duruma geldi, yeniden biz buraları ihya ettik, inşa ettik. Unutmayın, cumhur güçlü olursa Cumhurbaşkanı da güçlü olur. Unutmayın, Cumhurbaşkanının yanında olduğu bir büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeleri onlar da güçlü olur. 4,5 sene bu kardeşiniz, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı mı? Binali kardeşim İstanbul'a büyükşehir belediye başkanı olduğu, Şadi kardeşim Tuzla'da belediye başkanlığını devam ettirdiği takdirde, üçlü olarak el ele vereceğiz ve Tuzla'yı da, İstanbulumuzu da çok daha ilerilere taşıyacağız."
"BİZİM VERDİĞİMİZ MESAJLARI LÜTFEN, NE OLUR DİKKATE ALIN"
Ankara'daki metruk binada çıkan yangına değinen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bugün Ankara'da İskitler'de maalesef bir metruk sayılabilecek binada çıkan yangında, 5 kardeşimiz yanarak öldü. Allah rahmet eylesin. 11 kardeşimiz ağır yaralı denilebilecek şekilde. Onlar da tedavide. Kardeşlerim işte maalesef metruk denilebilecek noktada, çünkü orada bir değişim dönüşüm yapılıyor. Gelip orası boş bina diye oraya yerleşen bu vatandaşlarımız böyle bir durumla karşı karşıya kaldılar. Onun için bizim el ele vermemiz lazım. Onun için bizim verdiğimiz mesajları lütfen, ne olur dikkate alın."
"Kartal'da yaşadıklarımızı biliyorsunuz." diyen Erdoğan, onun için kentsel değişim, dönüşümün çok önemli olduğunu söylediklerini vurguladı.
Erdoğan, "Bunlar benim insanım, modern bir yaşam tarzına ulaşsın, yangın tehdidi, deprem vesaire, bu tehditlerden uzak olsun. Bunun için de biz sizin hizmetkarınız olarak bunları yapalım, inşa edelim, siz de huzur içinde buralarda yatın." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunların gözleri vardır görmez, kulakları vardır duymaz, dilleri vardır konuşmaz. Çünkü kalpler mühürlü. Ben size delilli olarak eserleri gösterdim. Bay Kemal atıyor, tutuyor, dünyadan haberi yok. Bir ara SSK'nın genel müdürlüğünü yaptı. Batırdı mı? Batırdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 57 il ve yaklaşık 30 ilçede miting yaptığını belirterek, "Rabb'imiz ancak çalışana çalıştığının karşılığını veriyor. Diğerlerinin böyle bir derdi yok. Onlar Ankara'da bol bol kulis yaptılar. Hangi PKK'lıyı, hangi HDP'liyi alacağız, onun gayreti içerisindeydiler. Ama bizim kalkıp da o tür kişileri aramıza katmamız, onları Meclis'e taşımamız mümkün değil. " dedi.
''EZAN, BAYRAK DÜŞMANLARIYLA İŞİMİZ YOK''
Erdoğan, bu seçimlerde İstanbul'da Cumhur İttifakı olarak yarıştıklarını hatırlatarak, "Adayımız belli, ortağımız belli, prensiplerimiz, kırmızı çizgilerimiz belli. İstanbul için hangi hayalleri kurduğumuz da belli. Biz vatansever bir kadroyla yürüyoruz. Milletperver bir kadroyla yürüyoruz. Ezan, bayrak düşmanlarıyla bizim işimiz yok. İstiklal Marşımıza düşman olanlarla bizim işimiz yok. Karşımızda kimlerin olduğunu, kimlerin kimlerle yol yürüdüğünü sizler de görüyorsunuz. Daha şimdiden bölücü örgütün uzantıları karşımızdaki ittifakın İstanbul ve Ankara adayları üzerinde şantajlara başladılar." değerlendirmesinde bulundu.
"3 YENİ OTOGARDAN BİRİ DE TUZLA'DA OLACAK"
Tuzla’ya yapılan yatırımları anlatan Erdoğan, müjdeleri de sıraladı: Tuzla'ya ülkemizin ilaç ve aşıda dışa bağımlılığını azaltacak bir biyoteknoloji vadisi kuruyoruz. Sağlık, çevre, gıda, tarım, hayvancılık, tekstil, ve metalurji gibi birçok alanı kapsayan 500 girişimcinin üretim yapacağı vadi yeni nesil bir üretim üssü olacak.Anadolu yakası gıda merkezini Tuzla sınırları içinde hayata geçiriyoruz. İstanbul'a yapacağımız 3 yeni otogardan biri de Tuzla'da olacak.