21.11.2022 - 22:15 | Son Güncellenme:
İHA
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na geldi. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever tarafından karşılanan Bakan Akar, beraberindeki TSK komuta kademesi ile Harekat Merkezi’ne indi.
Terör örgütü PKK/YPG tarafından sınır hattında gerçekleştirilen saldırılar, birliklerin faaliyetleri ve sahadaki son duruma ilişkin sınır hattındaki birliklerin komutanlarından brifing alan Akar, daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefonda görüşerek karadan ve havadan vurulan hedeflere, devam eden faaliyetlere ve etkisiz hale getirilen teröristlere ilişkin bilgi verdi.
ERDOĞAN'DAN TALİMAT
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Bakan Akar ve beraberindeki TSK komuta kademesinin yer aldığı toplantıda talimatlar vererek, Mehmetçiğe başarı dileklerini iletti.
184 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Pençe Kılıç Harekatı'nın başlangıcından bugüne kadar kara ateş destek vasıtaları ve uçaklar tarafından 184 terörist etkisiz hale getirildi" dedi.
Pençe Kılıç Harekatı ile Irak kuzeyindeki Kandil, Asos, Hakurk ile Suriye kuzeyindeki Arap Pınarı, Münbiç, Zor Mağara bölgesi, Tel Rıfat, Cizire ve Derik bölgelerindeki hedeflerin vurulduğunu belirten Akar, harekatın ilk aşamasında teröristlere ait barınak, sığınak, mağara, tünel, depoların aralarında bulunduğu 89 hedefin imha edildiğini bildirdi.
Bakan Akar, "Teröristler alçaklıklarını bir kez daha bütün dünyaya gösterdiler. Bunun üzerine Kara Kuvvetleri Komutanlığımızın ateş destek vasıtaları ve Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın uçakları ile bilinen bütün hedefler vuruldu, vurulmaya devam ediyor" diye konuştu.
'TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ÇÖKÜŞÜNÜ DAİMİ HALE GETİRMEK İÇİN GEREKENİ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Faaliyetlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Terörü kaynağında yok etmek' talimatları kapsamında yerine getirildiğini aktaran Bakan Akar, "Mehmetçiğin karşısına çıkamayan teröristler alçakça girişimlerde bulundular. Panik ve korku içindeler. Terör örgütünün çöküşünü daimi hale getirmek için gerekeni yapmaya devam edeceğiz. Alçaklara yardım ve yataklık eden içeride ve dışarıdaki fitne ve fesat yuvaları hala teröristleri koruyor, kolluyor. Biz diyoruz ki artık hesap zamanı. Daha önce yaptıklarıyla birlikte geçen hafta Beyoğlu’nda bugün de sınır hattı Öncüpınar ve Karkamış’ta yaptıkları alçaklıkların hepsinin hesabını soracağız. Bunların hesabını verecekler. Şehitlerimizin, vatandaşlarımızın kanlarının hesabını sormaya devam edeceğiz. Pençe Kılıç Harekatı'nın başlangıcından bugüne kadar kara ateş destek vasıtaları ve uçaklar tarafından 184 terörist etkisiz hale getirildi. Bu rakamın daha da artacağını değerlendiriyoruz. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemiz devam edecek. Ülkemizi, milletimizi bu terör belasından kurtarmak için baskıyı azaltmadan eli kanlı, bebek katili teröristlere karşı yapılması gerekenleri 'ölürsek şehit kalırsak gazi anlayışı' ile yerine getireceğiz. Türk Silahlı Kuvvetleri gerek faaliyetlerin planlamasında gerekse icrasında sivillere, çevreye, tarihi, kültürel ve dini yapılara zarar gelmemesi için hiçbir ordunun göstermediği hassasiyeti gösteriyor. Türk ordusu tüm bu hassasiyetleri doğrultusunda yapılması gereken ne varsa sonuna kadar yapacak" açıklamasında bulundu.
KATAR DÖNÜŞÜ AÇIKLAMIŞTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar dönüşü yaptığı açıklamada şu ifadelere yer vermişti: Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; her şeyden önce Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki bu operasyon böyle rastgele -acaba kim ne der, nasıl olur diye- düşünülerek yapılmış bir harekât değil. Daha önce de söylediğimiz gibi, eğer ülkemize, topraklarımıza birileri rahatsızlık veriyorsa bunlara biz bedelini ödetiriz. Nitekim şu anda da birçok saldırı planlaması içinde olan veya bu tür saldırıları gerçekleştiren, tehdit oluşturan terör örgütleri var güneyimizde. Bu Irak tarafında da var, Suriye tarafında da var. Her zaman söylediğim gibi, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ derken bunu tabii boşu boşuna söylemedik. Zira beklenen, tasarlanan, planlanan saat geldiği anda da bu adımlar atıldı. Nitekim dün gece yapılan operasyon da bunun tam bir tecellisiydi. Çünkü bu terör örgütlerinin zararsız hale getirilmesi, yok edilmesi bizim şu anda güvenlik güçlerimizin başlı başına, olmazsa olmaz bir görevidir. Bunun sadece bir hava harekatıyla sınırlı kalması da söz konusu değil. Burada ne kadarlık bir güç Kara Kuvvetlerinden de buna katılması gerekir; bunu da zaten ilgili birimlerimiz, Savunma Bakanlığımız, Genelkurmayımız birlikte kararını verirler; istişaremizi yaparız, ondan sonra da adımlarımızı buna göre atarız. Zaten burada varlık gösteren ülkelerle de biz diplomatik ilişkilerimizi yaparak adımlarımızı ona göre attık ve atıyoruz.
"ADIMLARIMIZI ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Terörün kaynağı aslında bu son İstiklal Caddesi’ndeki saldırıda Ayn El Arap bölgesiydi. O bölgeye biraz dikkat ettiğimiz zaman Fırat’ın doğu ve batı kanadı arasında, Fırat Kalkanı bölgelerinin arasında kalan terör işgalindeki tek bölge. Bir tarafında Cerablus bir tarafında Tel Abyad var. Arada kalmış bir bölge. Oradan sızmalar oluyor. Son örnek İstiklal Caddesindeki saldırı oldu. O bölgenin de Fırat Kalkanı bölgelerine dahil edilmesi bu operasyonların gündeminde var mı?
Her zaman zaten o bölge hedefler arasında yer almıştır ve atılan adım da zaten buna göre atılmıştır. Nitekim bu defa da yine aynı şekilde bu hedefte iki önemli bölge vardı. Bunun bir tanesi Irak’ın kuzeyi, bir diğeri de Suriye’nin kuzeyi olan bölgelerdi. Bu bölgelere yönelik adımlarımızı attık ve atmaya da buna devam edeceğiz. Ruslarla da 2019’da Soçi’de yapılan bir anlaşmamız var. Onların bölgedeki teröristleri temizleme sorumlulukları vardı. Maalesef birçok kez kendilerine tekrar tekrar hatırlatmamıza rağmen bunu yapmadılar, yapamıyorlar. Biz de bunlara karşı sessiz kalmayacağımızı, herhangi bir şekilde kendileri yapamadığı takdirde oradaki teröristlere karşı adım atacağımızı söyledik. Dün de bu çerçevede Kobani’de yuvalanan teröristlere karşı 12 hedefi vurmak suretiyle orada etkisiz hale getirdik. Burada herhangi bir tahdit yok. Bu harekâtın sürekliliği söz konusu. Karadan ve havadan gereken neyse yaptık. Bundan sonra da yapacağız.
"SİZİN DAYANIŞMA HALİNDE OLDUĞUNUZ TERÖRİSTLER AVUCUMUZUN İÇİNDE"
Türkiye’ye yönelik terör odaklarına ve tehditlere karşı hem sahada hem diplomasi sahasında liderliğinizde süren gerçekten çetin bir mücadele var. Teröre karşı mücadelede talep ve beklentiler uluslararası kamuoyunda yeterince karşılanmıyor. Siz de zaman zaman bundan şikâyet ediyorsunuz. Genel olarak baktığınızda terörle mücadele konusunda en fazla sıkıntı yaşadığımız siyasi merkezler neresi? Bir de İstiklal Caddesi saldırısıyla ilgili tüm bir fotoğraf ortaya çıktı?
Biz bu teröristleri yerinde etkisiz hale getirmeye yönelik bütün planlamalarımızı geniş kapsamlı olarak ele aldık ve buna göre de bu çalışmalarımızı sürdürdük, sürdürüyoruz. Tabii hangi aşamaya ne zaman geliriz, ne zaman geçeriz; bunlar ayrı konular. Ancak muhalefetin İçişleri Bakanlığımızı yermesi, ‘Sizin bunlardan haberiniz yok muydu?’ gibi ifadelerle eleştirilmesi tam bir garabet. Yani düşünün, öyle bir güvenlik teşkilatı ki 12 saat içerisinde işin failini ve bunların bağlantılı olduğu bütün kişileri, iltisaklı olduğu 50’ye yakın kişiyi evlerinde, bulundukları yerlerde, çalıştıkları yerlerde yakalamış, hepsini toplamıştır. İşin bir numaralı faili aynı şekilde hemen alınmıştır. Bütün bunlar yapıldığı halde kalkıp parlamentoda konuyla ilgili abuk sabuk böyle garip garip açıklamalar yapıyorlar. Tabii bu onların zülfü yarine dokunuyor. Şunu bir defa bilmeleri lazım; bundan sonra da sizin beraber dayanışma halinde olduğunuz bu teröristler her zaman için er veya geç ama bizim avucumuzun içindedir. Düşünün sadece İstiklal Caddesi’nde 100’ü aşkın kamera izlenmiştir, takip edilmiştir ve bu kameralar takip edildikten sonra da bunların hepsi toplanıp hemen gereken yapılmıştır. Bu tabii bizim güvenlik teşkilatımızın, İçişleri Bakanlığımızın, tüm kahraman polis teşkilatımızın ne denli güçlü olduğunun, güçlenerek yoluna devam ettiğinin de bir alametidir. Dolayısıyla ben güvenlik teşkilatımızla iftihar ediyorum. Dünya polis teşkilatının, Türk Polis Teşkilatının gücünü kabullenmiş olması ve “Türk Polis Teşkilatı dünyanın en saygın polis teşkilatıdır” demesi, herhalde rastgele bir tespit değil. Bu neyle oluyor? İşte bu tür uygulamalarla, gösterdikleri başarılarla oluyor. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde yakalayıp öldürdüklerini görüyoruz. Bizde ise öldürmeye yönelmiyor; canlı yakalamak, dinlemek ve nereyle iltisakları olduğunu, bütün bunları çıkarmak suretiyle bunların üzerine üzerine gittiler, gidiyoruz. İşte burada da olayın Suriye tarafından, nerelerden tevarüs ettiğini, nerelerden ülkemize sızdıklarını, hepsini tespit ettiler, çıkardılar ve üzerlerine üzerlerine de gidiyoruz. Şu anda yargılama süreçleri de devam ediyor.
"BAŞARILI BİR OPERASYONLA GECEYİ KAPADIK"
Harekatın kapsamına dair biraz daha bilgi paylaşmanız mümkün olur mu? Örneğin, Irak ve Suriye’de kaç kilometrelik bir alana, somut bir derinlik anlamında bu operasyon gerçekleşti? Nereler vuruldu? Kaç tane uçak bu operasyona katıldı? Şimdiye kadar nasıl bir bilanço ortaya çıktı?
Pençe Kılıç Hava Harekatının icrasında 70 kadar muharip ve destek uçağımız ile İHA’lar hep birlikte görev aldılar. Bu başarılı operasyonu bu şekilde 70 kadar muharip ve destek uçağımız, İHA’lar hep birlikte gerçekleştirdiler. Harekatta, Suriye ve Irak kuzeyinde ülkemizi, milletimizi ve hudut güvenliğimizi tehdit eden teröristlere ait barınak, sığınak, mağara, tünel, mühimmat depolarıyla sözde karargâh ve eğitim kamplarından oluşan toplam 89 hedef başarıyla imha edildi. Bu sıradan bir olay değil. Burada çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi. Bunlar mağaraların içinde. Bu mağaraların hepsi bombalanıyor. Orada kimin öldüğü, kimin etkisiz hale geldiği, bunların hepsi daha sonra çıkacak. Şu anda gelinen noktada Irak kuzeyinde yaklaşık 140 kilometre derinlikte 45, Suriye’de ise yaklaşık 20 kilometre derinlikte 44 terör yuvası tam isabetle vuruldu. Harekata katılan unsurlarımız hamdolsun vukuatsız olarak tekrar görev mahalline döndüler. Operasyon sürerken sabaha doğru 04.00’te Hulusi Paşa’yla görüştüm, son durum nedir bana anlattı. Bu şekilde başarılı bir operasyonla geceyi kapamış olduk.