07.03.2016 - 14:40 | Son Güncellenme:
AA
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özgür Özel, "Vatandaşlar adeta fişleniyor" dediği, “Kişisel Verilerin Korunması Tasarısı”nı doğru bulmadıklarını ifade etti.
Endişelerini bertaraf edecek yeni düzenlemelerin yapılması durumunda tasarıyı bütçeden sonra görüşebileceklerini dile getiren Özel, düzenleme yapılmaması durumunda tasarıya direnmeye devam edeceklerini söyledi.
PYD lideri Salih Müslim'in, "Süleyman Şah Türbesi'nin taşındığı gece İstanbul'da olduğunu, elinde bir telefon bulunduğunu, telefonun bir ucunda Kobani, öbür ucunda da kriz masası olduğunu" söylediğini kaydeden Özel, o geceyle ilgili, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ceketini çıkardığı, gömleğinin kollarını kıvırdığı, operasyonu koordine eden fotoğraflarının basında yer aldığını anımsattı.
"O gecenin başka bir koordinatörü olduğu anlaşılıyor. Salih Müslim, ortaya çıkabilecek her türlü sorun için koordinatörlük üstlendiğini ve bunu da İstanbul'dan yaptığını söylüyor. Müslim, Feridun Sinirlioğlu ile defalarca konuştuğunu söylüyor" diyen Özel, Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın, dün gece sorduğu "Bu ispatlanırsa istifa eder misiniz?" sorusunu yanıtsız bıraktığını savundu.
CHP Grup Başkanvekili Özel, gecikmeden Mülteciler ve Sığınmacılar Bakanlığı ile Denizcilik Bakanlığının kurulması gerektiğini ve bu konuda CHP olarak üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını kaydetti.
Bazı bakanların Anayasa uyarınca Genel Kuruldaki oylamalarda hem kendileri hem de vekalet aldıkları bakan arkadaşları adına oy kullanabildiğine dikkati çeken Özel, “Kritik anayasa oylamasında bazı bakanlara, oylamaya katılmamaları telkin edilecek, belki Cumhurbaşkanı tarafından yurt dışına da götürülebilir o gün. Tavrından emin olunan bakanlar içeriye girecek ve diğerleri yerine oy kullanacak” dedi.
Özel, bunun bir daha uygulanmaması için Meclis Başkanlığına gerekli başvuruyu yapacaklarını ifade ederek, olumsuz cevap almaları halinde bunu Danıştaya götüreceklerini kaydetti.
Rıza Sarraf'ın ortağı Babek Zencani'nin yaptığı yolsuzluklar yüzünden İran'da idama mahkum olduğunu anımsatan Özel, "Bir ülke vatandaşının vergilerine, yetim hakkına el uzatana en ağır cezayı veriyor. İran'ın idam kararı vermesi değil, verebileceği en ağır cezayı vermesinin; Türkiye açısından dikkatle takip edilmesi gereken ve bizim burada plaket alanlarla muadil suçu işleyenlere İran'da verilen cezanın vatandaşlarımızın kulağına küpe, vicdanlara da iz bırakması gerektiğini düşünüyoruz. Babek Zencani, gözyaşları içinde 'beni Türk hakimlerine, adaletine emanet ediniz' diye düşünüyordur herhalde" diye konuştu.
Sadece kürsü dokunulmazlığının olması gerektiğine işaret eden Özel, "(Suç işleme) diye bir özgürlüğümüz yoktur. Hiçbir milletvekilinin kanunlara açıkça işlem yapıp, dokunulmazlık zırhının arkasında kalarak hesap vermeme konumunda olmasını kabul edemeyiz. Bütün milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasını talep ediyoruz" sözlerini sarf etti.
Özgür Özel, "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bazı açıklamalarının referanduma yeşil ışık olarak yorumlandığının" söylenmesi üzerine, şu ifadeleri kullandı:
"Devlet Bahçeli'nin ağzında bir bakla var, bu baklanın ucunu çıkardı. Başbakan da 'tavrını netleştir' diyor. Başbakan bunu diyecek özgüveni nereden buluyor? MHP ile AKP arasındaki arka kapı diplomasisi için, 'ne arka kapıymış arkadaş ' diyoruz. Neler geçti buradan? Seçimler 3 Kasımda öne alındı, iktidar devralındı. Daha sonra her ihtiyaç duyulduğunda birlikte olundu. En son bütün yaz, 'hayır, hayır' denildi.
Sayın Bahçeli'nin cebinde bir tane evet varmış, onu da İsmail Kahraman'a verdi onu Meclis Başkanı yaptı. Seçimlere gidildi, 80 kişiyle yola çıktığı otobüsü, uykusuz, yorgun dikkatsiz şoförü gibi yolda kaza yaptı, otobüsü ikiye böldü, 40 yolcuyu öldürdü, 40 ile yola devam ediyor. Ne arka kapı diplomasisiymiş arkadaş AKP'nin ihtiyaç duyduğu bir yerde bir yerlerden, karşıdan selektör yapıyor MHP, AKP'ye. İnşallah anladığımız gibi değildir. Her zaman olduğu gibi, tarih önünde bunun da hesabını verirler. Yazın, 'bakanlık istenecek partilerden, ne olur ' dendiğinde, CHP, 'bizden değil milletvekili toplu iğne, raptiye sökemezler' demiştik. MHP'den Alparslan Türkeş'in oğlunu söktüler, götürdüler”