05.01.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
CHP Medya ve Kurumsal İletişimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanlığı tarafından hazırlanan Haftalık Bilgilendirme Raporu’nda, “Konuşulmaması gerekenler-dikkat edilmesi gereken konular” başlığında şu uyarılarda bulunuldu: “Kutlama mesajlarının dışında dini konulara girilmemeli... Siyasilerin din konuşmasının dini siyasete alet etmek olduğu vurgusu yapılabilir. Camiye, kışlaya ve okullara siyaset sokulmamalı. Türkiye’nin etnik ve mezhepsel, cinsiyet ve sınıfsal yapılanmalarına yönelik daima birleştirici söylemde bulunulmalı. Sosyal medyadan yapılacak paylaşımlarda bireysel görüşler yerine, parti politikasına uygun söylemler tercih edilmeli. Zamanlamanın önemini unutmamalıyız. Her açıklamaya, herkese ve her soruya cevap verilmemeli.”
BAŞSAVCILIK SAĞLAR’A SORUŞTURMA BAŞLATTI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da Fikri Sağlar hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan resen soruşturma başlattı. Başsavcılıktan yapılan açıklamada, Sağlar’ın 30 Aralık’ta bir televizyon kanalında “Türbanlı hakim karşısına gittiğimde adaleti savunacağı konusunda kuşkum var. Bazıları militanca ve ideolojik takılıyor, bununla mücadele edilmeli” sözlerini sarf ettiği belirtildi. Sağlar’ın bu ifadeleri nedeniyle Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesi kapsamında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan resen soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
HSK’DAN FİKRİ SAĞLAR’A TEPKİ:
‘BU TARTIŞMAYI AÇMAK ADALETE KATKI SUNMAZ’
Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), Fikri Sağlar’ın, “Türbanlı hâkimin adaleti yerine getireceği konusunda kuşkum var” açıklamasına tepki gösterdi. Kurul’dan yapılan açıklamada “Türk hakim ve savcılarını yaşam biçimleri, giyim kuşamları, inançları gibi çağ dışı anlayışla tartışmaya açmanın, yargı sistemimize, adalete, ülkeye ve millete hiçbir katkı sunmayacağı unutulmamalıdır” denildi. Anayasa’nın 138. maddesindeki tanıma uygun olarak bağımsız ve tarafsız bir şekilde görev ifa eden Türk hâkim ve savcılarının birinci önceliğinin, anayasaya, kanunlara, dosyadaki maddi gerçeğe ve hukuka uygun elde edilmiş delillere göre hüküm vermek olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Giyim, kuşam, yaşam biçimi, etnik kimlik gibi çoğaltılabilecek nedenlerle hakim ve savcıların tarafsızlığına gölge düşürecek açıklamalar, 100 yaşına girmeye hazırlanan cumhuriyetimize ve demokrasi kazanımlarına ters düşecek, birlik olma, beraber olma ve millet olma şiarımıza uygun olmayacaktır. Hakim ve savcı olabilmek için gerekli şartlar, anayasa ve yasalarımızda açıkça belirtilmiştir. Yasal mevzuat dışında başka sınırlamalar aramak, temel hak ve hürriyetler anlayışı ve hukuk devleti ilkesiyle de asla bağdaşmayacaktır.” -ANKARA Milliyet