05.07.2011 - 10:33 | Son Güncellenme:
Seçimin ardından kurultay çağrısında bulunan ilk isimlerden olan CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Mesut Değer ise, Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK) değişiklik yapılması gerektiğini dile getirdi.
Kurultay için imza toplayan CHP’li eski il başkanlarının yemin krizini gerekçe göstererek, kurultay taleplerini geri çekmesini, seçimin ardından kurultay çağrısını yükselten isimler ANKA’ya değerlendirdi.
-"KURULTAY İSTEYENLER SUÇLANACAKTI, BUNUN ÖNÜNE GEÇİLDİ"-
CHP eski MYK üyesi Şahin Mengü, kurultay çağrısını geri çeken il başkanlarının değerlendirmelerine katıldığını belirterek, "Yemin edilmemesinin ardından Meclis’te istenen sonucun elde edilememesi durumunda kurultay isteyen partililer suçlanacaktı. Kurultay talebini geri çekerek bunun önüne geçmiş oldular" dedi.
TBMM’deki yemin krizini de değerlendiren Mengü, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın CHP’den milletvekili adayı gösterilmelerini ilk dile getirenlerden birisi olduğunu, onların Meclis’e gelerek yemin etmelerini istediğini ifade ederken, "Ancak CHP bu parlamentoyu kuran bir partidir, parlamento CHP için kutsaldır. O kadar kutsaldır ki Polatlı’dan top sesleri gelirken biz bu Meclis’i açtık. O bakımdan ben bu karara soğuk bakıyorum. Ama umuyorum ben yanılıyorumdur, başarı elde ederler bu eylem sonucunda" dedi.
-"BÖYLE BİR DÖNEMDE ÖRGÜTÜ TARTIŞMAYA SOKMAK SAKINCALI OLUR"-
CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek de, imza toplayan isimlerin, partinin karşı karşıya olduğu durumu gözeterek imza toplamayı durdurduklarını düşündüğünü söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "Tükürdüklerini yalayacaklar" sözünden sonra yemin krizinin CHP için çok daha önemli bir sorun haline geldiğine işaret eden Özyürek, "Böyle bir dönemde bir de kurultay isteyenler istemeyenler diye örgütü tartışmanın içine sokmak sakıncalı olur. Arkadaşlar doğru bir karar vermişler" dedi.
CHP’nin aldığı Meclis’te yemin etmeme kararını da değerlendiren Özyürek, 4 yıl sürecek bir yemin etmeme eyleminin düşünülemeyeceğini ancak, Hükümet’in ve yargının tutumuna bakıldığında sorunun yakın zamanda çözülmesinin mümkün görünmediğini ifade etti. Başbakan’ın bu eylemden memnun olmuş göründüğüne dikkat çeken Özyürek, "CHP’yi güç durumda bıraktığını zannediyor. Pratik olarak Meclis’in çalışmasına engel bir durum olmayabilir ama ciddi bir meşruiyet sorunu başlar. Ana muhalefetin mecliste olmadığı bir parlamentonun meşruiyeti tartışılır. O da büyük sıkıntılar yaratır" dedi.
-"TALEBİN GERİ ÇEKİLMESİ KURULTAY İHTİYACINI ORTADAN KALDIRMIYOR"-
CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de kurultay talebinin geri çekilmesi kararını değerlendirirken, "Kurultay için imza toplayan arkadaşlar tabandan geliyorlar, bu bir taban hareketidir. O açıdan bizim değerlendirme yapmamız doğru olmaz ama imza sürecinde yemin krizi ortaya çıktı. Bu kriz partiyi nereye götürecek, onu görmek istediler herhalde. Onların bu kararını saygıyla karşılıyorum. Talebin geri çekilmesi kurultay ihtiyacını ortadan kaldırmıyor kuşkusuz. Öncelikle yemin krizinin aşılmazı lazım, ondan sonra uygun bir zamanda kurultayın toplanarak seçim sonuçlarını değerlendirmesi gerekiyor" diye konuştu.
-"GENEL BAŞKANI HATAYA SÜRÜKLEYENLER HESAP VERMELİ"-
12 Haziran seçimlerinin ardından kurultay çağrısında bulunan ilk isimlerden olan CHP PM üyesi Mesut Değer ise, parti içi muhaliflerin kurultay taleplerini geri çekmesini, "Çok doğru bir karar. Bu süreçte parti içinde bir kavganın, huzursuzluğun olmaması, hem de partinin daha dışa yönelik yemin olayıdır, yeni anayasadır, Kürt sorunudur, bunlara, Türkiye’nin sorunlarına enerjisini yöneltmesi açısından kurultay çağrısının ertelenmesini doğru buluyorum" sözleriyle değerlendirdi.
Değer, 9 Temmuz Cumartesi günü yapılacak PM toplantısında gündeme geleceği konuşulan MYK değişikliğine ilişkin de, "Elbette MYK’da başarılı arkadaşlarımız vardır ama başarısız olanları Genel Başkan biliyor, değişiklik yönünde takdir kullanacağını ümit ediyorum" diye konuştu.
Değer, bazı MYK üyelerinin Kılıçdaroğlu’nu yanlış yönlendirdiğini ve hata yapmasına sebep olduğunu savunarak, "Genel Başkan’ı hataya sürükleyenlerin hesap vermesi zorunluluktur. Sadece görev değişikliği değil, Genel Başkanın yanlış karar vermesine sebep olmuşlardır, Genel Başkan kendi ekibine güvenmiştir, bu arkadaşların hesap vermeleri gerekir" dedi.