17.04.2017 - 12:48 | Son Güncellenme:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, anayasa değişikliği referandumuna ilişkin CHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Ankara'nın Sincan İlçesi'ndeki Kazım Karabekir İlkokulu'nda, 2227 numaralı sandıkta görevli bir avukat müşahidin çektiği görüntüleri izleten Tezcan, sandık kurulu üyesinin oy kullanılan sandıktan çıkan mühürsüz oyları usule aykırı olarak mühürlediğini savundu. Görüntünün sosyal medyada üretilen bir video olmadığını vurgulayan CHP'li Tezcan, söz konusu görüntüyle ilgili yasal işlem başlattıklarını da açıkladı.
"BU REFERANDUM, 2017'NİN 'SOPALI SEÇİM'İ OLARAK TARİHE GEÇECEK"
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) güvenli bir seçim yaptırmadığını ileri süren CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, "Bu referandum süreci, bize yeniden 'açık oy-gizli sayım' ilkesinin yerleştirildiği bir seçim sürecini getirmiştir. Referandum 'açık oy-gizli sayım' esasına göre yapılmıştır. Burada, oylamanın başladığı günden bu yana özellikle vali, kaymakam ve güvenlik güçlerinin birçok ilimizde açık oylamaya zorladığı, teşvik ettiği, tahrik ettiği şikayetleri geldi. Bu konuda YSK'ya ve seçim kurullarına ısrarla şikayetlerde bulunduk, oylama sırasında açık oylamaya fırsat verilmemesi konusunda. Şanlıurfa, Erzurum, Bitlis, Muş, Ağrı gibi bölgelerimizden çok yoğun; açık oylama özellikle güvenlik güçleri ve mülki amirler vasıtasıyla vatandaşın açık oylamaya zorlandığı şikayetleri geldi. Bu referandum, 2017'nin 'sopalı seçim'i olarak geçecektir tarihe. Bu referandum, açık oy-gizli sayım ilkesinin uygulandığı 2017 yılının 'sopalı seçim'i olarak tarihimizin kara sayfasında yerini alacaktır" diye konuştu.
"SEÇİMİN MEŞRUİYETİNE GÖLGE DÜŞÜREN BİR TUTUM"
YSK'nın, mühürsüz oy pusulalarını geçersiz olmasına rağmen kabul ettiğini dile getiren Tezcan, "YSK, kanunun açık hükmüne rağmen arkasında sandık kurulu mührü olmayan oy pusulalarını geçerli saymıştır. Kanunda, zarflarda çift mühür olması gerektiği ve üzerinde ilçe seçim kuruluyla sandık kurulu mührü olmayan zarfların geçersiz olacağı hükme bağlanmışken, YSK bu açık kanun hükmüne rağmen o zarfları da geçerli saymıştır. Bunları sayım başladığı anda, başladıktan sonra geçerli saymıştır. Yani maç başlamış, kuralları değiştirmiştir. Sadece kendi genelgesi değil, kanuna aykırı şekilde kuralları değiştirmiştir. Bunu AK Parti temsilcisinin itirazları üzerine yapılmıştır. Sayım sırasında, bu karar alınmıştır. Bu, açık bir şekilde seçimin meşruiyetine gölge düşüren bir tutumdur" dedi.
"YSK, 'BİZİ BURAYA GETİREN İRADE BUNU İSTİYOR' DEMİŞTİR"
Ankara'nın Sincan İlçesi'ndeki Kazım Karabekir İlkokulu'nda, 2227 numaralı sandıkta görevli bir müşahidin çektiği görüntüleri izleten Tezcan, sandık kurulu üyesinin oy kullanılan sandıktan çıkan mühürsüz oyları usule aykırı olarak mühürlediğini savundu. CHP'li Tezcan, şunları söyledi: "Sosyal medyada üretilmiş bir görüntü değil, gerçek bir görüntüdür. Bu uygulamanın nasıl bir seçim yaptığımızı en çıplak şekilde gösterdiğini birlikte göreceğiz. Bu, bizim avukat arkadaşımızın açık uyarısı, itirazıdır. YSK, bu referandumda aynen şunu söylemiştir. Özeti şudur, 'Bizi buraya getiren irade bunu istiyor' demiştir. YSK 2017 referandumunda ne yazık ki bizi buraya getiren irade bunu istiyor, ifadesini eylemleriyle göstermiş ve kullanmıştır"
"MÜHÜRSÜZ PUSULA VE ZARFLARI TESPİT ETMEK TEKNİK OLARAK MÜMKÜN DEĞİL"
Mühürsüz oy pusulası ve zarfların sayısının bilinmediğini söyleyen Tezcan, şöyle konuştu: "YSK, sayım esnasında karar alıp, ilçe seçim kurullarına gönderdiğinden mühürsüz oy pusulaları ve zarfların kaç tane olduğu ve kaç tanesinin geçersiz olduğunu tespit etmek, teknik olarak mümkün değil. Bu genelge nedeniyle mühürsüz olan oy pusulası ve zarfların tamamı geçerli olarak kabul edilip, herhangi bir tutanak altına alınmadan torbalara geri konmuştur. Dolayısıyla 165 bin sandığın tamamı bu tip oy pusulalarıyla malul durumdadır. Bunlar sandık defterlerinde ve tutanaklarda yer almamaktadır. Eğer bu karar olmasaydı o mühürsüz oy pusulaları ayrılacaktı. Sayı yazılacak ve onlar ayrı muhafaza edilecekti. Şu anda mevcut kullanılan oylar içerisinde ne kadar böyle var, bilinmiyor. Ne kadarına sonradan mühür vurulmuştur, bunu da tespit etmek mümkün olmuyor"
"ASLOLAN BU SEÇİMİN İPTAL EDİLMESİDİR"
Seçimin YSK tarafından iptal edilmesi gerektiğini savunan CHP'li Tezcan, "Meşruiyet tartışmasını sona erdirecek ve milleti hukuk eksenin rahatlatacak tek bir karar vardır, seçimin Yüksek Seçim Kurulu tarafından iptal edilmesidir. Aslolan bu seçimin iptal edilmesidir" dedi.
"MÜCADELE, HEM HUKUK HEM SİYASİ ALANDA YÜRÜYECEK"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun hukuki yollar tükendiğinde siyaseten ne yapacağı sorulan CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, "Seçimin meşruiyeti tartışması, bir hukuk tartışmasının ötesinde, bir siyaset tartışmasıdır. Buna karşı mücadele hem hukuk hem siyasi alanda yürüyecektir. Tabi ki demokratik zeminde yürüyecektir. CHP olarak öncelikle süreli olan itirazlarımızı yapacağız. Hukuk alanında atmamız gereken adımların tamamını atacağız. 'Hayır'ın kazandığını, milletin sandıkta bu değişiklik teklifine 'hayır' dediğini ve önümüzdeki siyasi sürecin de buna göre şekilleneceğini işaret ediyoruz" diye konuştu.