20.11.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin vicdani retçileri zincirleme cezalar verilmesini engellenmesi için aralık ayı sonuna kadar süre tanıdığı Türkiye, bu konuda adım atmaya hazırlanırken, AİHM’nden vicdani reddi hak olarak tanınmasının tazminat nedeni olduğuna yönelik karar çıkmasıyla köşeye sıkıştı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in, sadece komitenin uyarısı doğrultusunda adım atacaklarını açıklamasına karşılık, kulislerde hükümetin vicdani retçilere “kamu hizmeti” cezası vererek hem komitenin kararını yerine getirmeyi hem de AİHM’nin vicdani ret içtihadına uygun adım atmayı tasarladığı konuşuluyor.
Mahkûmiyetler yolda
AİHM, 2006’da, vicdani retçi Osman Murat Ülke’nin, askerlik yapması için kışlaya her götürülüşünde, askerlik yapmayı reddetmesi nedeniyle ayrı hapis cezasına mahkum edilmesini “sivil ölüm” olarak nitelendirmiş, ömür boyu cezalandırma sonucu doğuran uygulama nedeniyle Türkiye’yi mahkum etmişti. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de Türkiye’ye bu konuda düzenleme yapması nedeniyle aralık ayı sonuna kadar süre tanımıştı.
Kulislere yansıyan bilgiyere göre, askerlik yapmayı reddedenler hakkında dava açılarak, bu kişilere “kamu hizmetinde çalışmaya” yönelik cezalar verilmesi düşünülüyor. Buna göre, askerlik yapmayı reddederek emre itaatsizlik suçunu işledikleri iddia edilen kişilerin cezası kamu hizmetinde çektirilecek. Böylece, vicdani ret hakkı doğrudan değil, dolaylı biçimde kabul edilmiş olacak.
Bu kişiler, kendilerine verilen cezanın iki katı kadar kamu hizmetinde çalıştırılacak. Kısa dönem askerlik yapması gerekenler 12 ay, uzun dönem askerlik yapması gerekenler 30 ay kamu hizmetinde kalacak.
Ara formül işletilmez ve cezasını çeken vicdani retçilerin askerlik yükümlülüğünün kalkması gibi bir uygulamaya gidilirse, AİHM’nin, önüne gelen dosyalarda Türkiye’yi Ermenistan-Bayatyan davasındaki kararı doğrultusunda mahkum etmesi gündeme gelecek.