SiyasetBilderberg'in son komplosu Koru mu?

Bilderberg'in son komplosu Koru mu?

12.06.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Fehmi Koru, Bilderberg organizasyonunu komploculukla suçlamış, toplantılara katılan medya patronlarına ve gazetecilere dolaylı olarak 'medyanın yalancıları ve fahişeleri' demişti

Bilderbergin son komplosu Koru mu

Yine Koru'ya göre, "Türkiye'yi teslim alma planları yapan, AKP'yi ve Recep Tayip Erdoğan'ın başarısını önlemeye dönük organizasyonların tertipçisi, büyük komploların uygulayıcısı" olan o meşhur örgüt. O da artık dünya egemenlerinin örgütü Bilderberg kulübünün bir mensubu. Fehmi Koru'nun "dünya üzerinde kararlaştırdıklarını hayata geçirme gücüne sahip olan, hükümetler devirip hükümetleri işbaşına getiren örgüt" olarak nitelediği Bilderberg'den söz ediyoruz. Geride bıraktığımız yıllarda "özel ilgi alanı" olarak belirlediği Bilderberg konferansları hakkında suçlayıcı içerikte 30 dolayında yazı kaleme alan ve bu toplantılara katılan işadamı, siyasetçi ile gazetecileri eleştirip iğneleyen Koru, bakalım kendini de iğneleyecek mi?Bilderberg'in Ottowa'da geçen perşembe günü başlayan ve dün sona eren son toplantısının Türk katılımcıları arasında yeminli Bilderberg muhalifi Fehmi Koru da vardı. Koru, bu toplantıya katılan gazetecilere kendisi gibi Bilderberg muhalifi gazeteci Sherman Skolnick'ten yaptığı alıntılarla ağır suçlamalar yöneltmişti. Örneğin, bir yazısında Skolnick'in Bilderberg'e katılan medya patronu ve gazeteciler için "medyanın yalancıları ve fahişeleri" deyimini kullandığını yazıp Türkiye'den de bu konferansa giden gazeteciler olduğunu hatırlatmayı ihmal etmemişti Fehmi Koru...Sizin anlayacağınız, Skolnick'in bu ağır ithamını dolaylı bir yöntemle Bilderberg'e giden tüm Türk gazetecilerin üzerine yansıtma yapmıştı. Ağır ithamlar Kendisinin günün birinde Skolnick'in hedef listesine gireceğini o günlerde tahmin edemiyordu herhalde.Şimdi merak konusu olan nokta, Koru'nun Ottowa'dan döndükten sonra okurlarına Bilderberg toplantısının içeriği hakkında bilgi verip vermeyeceği. Çünkü Koru'nun Bilderberg'e dönük en önemli eleştirilerinden biri, bu toplantıların temel kuralı olan gizlilik ilkesiydi. Bu ilkeye uyduğu takdirde Koru'nun kendisiyle ciddi bir tenakuza düşme tehlikesi de var.Merak konusu olan diğer nokta ise Bilderberg brövesi almasının kariyerini nasıl etkileyeceği... Çünkü, Koru, geçmişte bu toplantıya katılanların genellikle önlerinin açıldığını yazmıştı. Koru'nun açmazı Bilderberg organizasyonunun Koru'yu davet etmesinin gerisinde nasıl bir komplonun yattığı ise herhalde uzun süre bir muamma olarak kalacak.Ottowa'dan kendisini bulan bir Türk gazetecinin yüzüne telefon kapadığına bakılırsa, bu komplonun araştırılmasını arzulamıyor Fehmi Koru... Arayanlara kızdı Bu lokantaya AB fonu açık Dört yıllık görevinin ardından Ankara'dan ayrılmaya hazırlanan AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Hansjörg Kretschmer'in diplomasi muhabirimiz Utku Çakırözer'e verdiği veda röportajının ayrıntılarını geçen hafta Milliyet'te okudunuz. Kretschmer röportaj sırasında Türkiye'nin 69 ilini görme fırsatı bulduğunu söylemişti. Türkiye'yi bir Türkten daha fazla gezen diplomat, birçok ilin yerel mutfağıyla da tanışma fırsatı bulmuştu. Kretschmer'in, "En çok hangi yemeği seviyorsunuz?" sorusuna verdiği beklenmedik yanıt ise herkesi şaşırtacak türdendi: "Türkiye'de gittiğim en iyi lokanta Sivas'ta tamamen tesadüfen bulduğum 'Sofa Ev Yemekleri' isimli küçücük bir lokantadır. İstanbul'da ve diğer büyük illerde en lüks lokantalarda yiyebileceğiniz deniz ürünleri ya da diğer modern yemekler bu lokantadakilerin yanında hiç kalır. Orada ne yapılıyorsa gözünüz kapalı yiyebilirsiniz. Erzincan çorbası (yoğurtlu, köfteli hamurlu çorba) ile başlıyorsunuz. Arkasından kürze (patatesli çerkez mantısı) diye bir yemekleri var. Yine bölgenin yerel otlarından yapılan madımak bir harika. Ben normalde et yemem ama burada yapılan içli köftenin lezzetine dayanamayıp yedim. En güzeli de tatlıları. Yediveren (süt ve çilekli) tatlısı ve hurma tatlısı en güzelleri. Sivas'a giden herkese bu lokantaya uğramalarını şiddetle öneririm. 25 sandalye var, gelen ayakta bekliyor. Ama değiyor. Biz ekip olarak üç dört kez orada yemek yedik." Yemeklere övgü İki yıl önce açılan ve aynı anda sadece 25 kişiye hizmet verebilen Sofa'yı yılların yedek parçacısı Tarık Özçoban ve oğlu Orçun Özçoban işletiyor. Yemekleri ise Tarık Bey'in Çerkez eşi Ayşe Deniz Özçoban yapıyor. Tarık Özçoban, iki gün üst üste ağırladığı Kretschmer'i şöyle anımsıyor: "Her gelişlerinde dükkân dolu olduğu için dışarıya masa çıkarmak zorunda kaldım. Türkçeyi iyi konuşuyordu, onun için AB Temsilcisi olabileceği aklımın ucundan bile geçmedi. Son gece ayrılırken söylediler kim olduğunu. Götürdüğümüz tüm yemeklerden memnuniyetini başparmağını havaya kaldırıp 'ok' işareti yaparak gösteriyordu." Bir aile işletiyor AB Türkiye Temsilcisi olduğunu bilmeden Kretschmer ve yanındakilere küçük dükkânını büyütme hayallerini anlatan Tarık Özçoban bir hafta sonra Ankara'dan gelen bir telefona inanamamış. AB Türkiye Temsilciliği'nden arayan bir yetkili, Sivas'ın yerel yemeklerini daha iyi tanıtabilme arzusundaki Özçoban'a "AB fonlarından faydalanabilmesi için kendisini yönlendirmeye hazır oldukları" bilgisini iletmiş. Özçoban şimdi proje üretme aşamasında. Başına AB fonu kondu Meraklılarına Kretschmer'in sevdiği yemeklerin fiyatlarını da verelim: Erzincan çorba: 3 YTL Kürze: 5 YTLMadımak yemeği (Madımak otuyla pastırmalı yapılır): 4 YTLYediveren tatlı: 2.5 YTLHurma tatlısı (Kalburabastı, cevizli): 2.5 YTL Mönüdeki fiyatlar: