28.10.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, günübirlik Azerbaycan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere gündemi değerlendirdi, soruları yanıtladı. Erdoğan, 10 büyükelçinin Osman Kavala açıklaması ve sonrasında yaşanan süreç, ABD Başkanı Joe Biden ile yapacağı görüşme başta olmak üzere pek çok konuda önemli mesajlar verdi. Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle:
KABİLE DEVLETİ DEĞİLİZ: (10 büyükelçinin Kavala açıklaması) Bizim atmış olduğumuz adım birilerine gövde gösterisi değil, sadece Türkiye’de görev yapmakta olan büyükelçilerin Türkiye’nin iç işlerine müdahil olmaması anlamındadır. Herhangi bir büyükelçi görev yaptığı ülkenin iç işlerine müdahale yetkisine sahip değildir. Viyana Sözleşmesinin 41. maddesini bunların benden daha iyi bilmeleri lazım. Kaldı ki sen Türkiye’de görev yapıyorsun; Türkiye’de görev yapan bir büyükelçi, Türkiye’nin bir kabile devleti olmadığını bilmesi lazım. Türkiye gibi böyle kadim bir tarihe sahip olan bu ülkede görev yapan büyükelçi neyin nereye varacağını çok iyi bilmesi lazım. Eğer bunu bilmiyorsa Viyana Sözleşmesinin 41. maddesini onlara hatırlatmış olduk. Olay bu kadar basit.
BIDEN’IN NEZAKETİ: Tabii Amerika’nın büyükelçisi de bu işe karıştığı için herhalde Biden nezaket gösterisinde bulundu ve ilk açıklama oradan geldi. Zaten Amerika’dan açıklama gelince diğer 9 tanesi de ona tabi olmak suretiyle bu iş böylece kapanmış oldu. (ABD gazetelerindeki ‘Erdoğan geri adım attı’ manşetlerinin hatırlatılması üzerine) Ben nasıl geri adım attım? Ben taarruzdayım. Benim kitabımda geri adım atmak yok.
BİLDİĞİMİZİ OKURUZ: (Kavala konusunda Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Türkiye’nin sözleşmeyi ihlal edip etmediğine ilişkin olarak bir süreç başlatabilir. Beklentiniz nedir?) Biz bildiğimizi okuruz. Konsey bildiğini mi okur; okusun. Onlar ne okuyor; dinleriz, görürüz. AİHM’inkini de Konsey’inkini de dinleriz; dinledikten sonra da biz üzerimize düşeni yaparız. Gereği neyse bunu yapacağız. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak bu makamda bulunduğum sürece üzerime düşen görevi dört dörtlük yaparım. Acaba şu ne der, bu ne der; bunlara hiç bakmam. Benim aldığım terbiye bu, yetişme tarzım bu. Ölene kadar da aynen bu istikamette devam ederim, devam edeceğim.
ALİYEV, “KAPIDAN SOKMAM” DEDİ: (Büyükelçi krizinde muhalefetin tepkisi) Bunlardan biri de (Ünal Çeviköz) geçmişte Bakü’de büyükelçi olarak görev yapmıştı, şimdi CHP’de güya siyaset yapıyor. İlham Bey’le konuşurken o bile, ‘ben bu adamı bir daha bu kapıdan içeri sokmam’ dedi. Çünkü Azerbaycan’a da ihanet etti. Sen önce bir defa büyükelçilik yaptığın ülkenin siyasetine saygılı olmayı öğren. Bunu öğrenmedi ki bu adam. Şu anda da rastgele işte nasıl olduysa siyaset yapıyor. Biz bu tür siyasetçileri cepten çıkarıyoruz. Bunların siyaseti öğrenmeleri için daha çok fırın ekmek yemeleri lazım. Siyasetçilik başka bir şey, büyükelçilik başka bir şey.
‘İran aklıselimle hareket etmeli’
(İran ‘İsrail’i buraya getirdiniz’ bahanesiyle Azerbaycan’ı tehdit ediyor. Nasıl yorumluyorsunuz?) İlham Bey’le bu konunun da müzakeresini yaptık. İlham Bey kararlı bir duruş içerisinde ve o kararlı duruşundan da herhangi bir taviz vermiyor. Dedi ki, ‘Bizim İsrail’e yönelik verilmiş bir tavizimiz yok. Biz İsrail’le her türlü mal mübadelesi içerisinde adım atabiliriz. Farklı ülkelerle nasıl adım atıyorsak, burada da aynı şekilde İsrail’le bu tür ilişkilerimiz vardır ve bundan sonra da olacaktır’. Bu konularda da ülkeler birbirlerinin karar mekanizmalarını etkilememeli, etkileyemez. Temennimiz odur ki, İran da burada aklıselim ile hareket ederse İran ve Azerbaycan arasında herhangi bir sıkıntı yaşanmamış olsun.
‘Allah bunların eline bu milleti düşürmesin’
(TÜGVA, TÜRGEV ve ENSAR vakıfları neden saldırı altında?) Bay Kemal ve yandaşları bir defa hukuk tanımaz bir güruh. TÜGVA 10 yıllık bir anlaşmayla Ada’daki bu yeri kiralamış. Daha üçüncü yıldayken kalkıp bunların kiraladıkları yeri zabıtalarla basıp oradan bütün demirbaş eşyalarına varıncaya kadar hepsini dışarı atma gayretleri bir defa bunların tıynetini, cibilliyetini göstermektedir. Aynı şey TÜRGEV için, ENSAR için geçerli. Her türlü iftirayı attılar, her türlü yalan dolanı söylediler. Bu bir şeyi gösteriyor, bunların ne denli hukuk tanımaz olduğunu ortaya koyuyor. Eğer bunlarda hukuka saygı olsa, zaten böyle bir adımı da atmazlar, atamazlar. Allah bunların eline bu milleti düşürmesin. İnsanların sırtındaki ceketi bile alır bunlar.
HEPSİ YALAN: (CHP’li belediyelerin kaynak alamadığı iddiası) Hepsi yalan. Bir defa yasal olarak belediyelerin hakları neyse bu haklarını İller Bankasına yönelik olanı oradan, Hazine Maliye’den almaları gerekeni oradan hiç istisnasız kesinlikle alıyorlar. Bunlar bu parayı almamış olsalar ayakta duracak mecalleri kalmaz, maaş ödeyemezler, yatırım yapamazlar, o derece ciddi manada sıkıntıya girerler. Bütün bunları aldıkları içindir ki bu kadar rahat sağa sola parayı dağıtıyorlar. CHP’li belediyelerde hizmetlerin ne kadar aksadığın ne kadar eksik olduğunu herkes görüyor.
CİBİLLİYETLERİNİN GEREĞİ: (Sınır ötesi tezkereye CHP’nin “hayır” oyu kullanması) Bunlardan farklı bir şey beklenir mi ki… CHP ve HDP’nin verecekleri oy zaten belliydi. Orada sadece İP farklı bir karar ortaya koymuş oldu ama HDP ile CHP orada zillet ittifakı olarak cibilliyetlerinin gereğini yaptılar. Biz terörle mücadeleyi onların desteğini alarak değil, onların desteğinin tamamen dışında zaten sürdürüyoruz.
‘Biden ile görüşme Roma’da değil Glasgow’da’
(Biden ile görüşme) Roma’nın gündemi ile Glasgow’un gündemi şu anda değişmiş gibi gözüküyor. Büyük ihtimalle Roma’da değil, ama Glasgow’da görüşmemiz olacak. Bu görüşmede de tabi ki en önemli maddemiz, malum bizim F-35 konumuz var. F-35’le ilgili olarak bizim 1 milyar 400 milyon dolarlık yapmış olduğumuz bir ödeme var. Bu ödemeyle ilgili olarak da tabi ki bunun bize geri ödeme planının nasıl olacağını kendileriyle görüşmemiz gerekecek... Alt düzeyde aldığımız bazı bilgiler var. Bize F-16 verme konusunda gelen bazı bilgiler… Bize gelen bilgi, bunlarla bu işi ödeme gibi bir plan olduğu yönünde. Bu doğru mudur, değil midir; bunları kendilerinden öğreneceğiz. En üst düzeyde de bunu tabi benim Sayın Biden ile konuşmam isabetli olacaktır. Eğer böyleyse ona göre bir anlaşma yoluna gitmiş olacağız.