18.12.2012 - 12:37 | Son Güncellenme:
CİHAN
Cumhuriyet gazetesi yazarı Bekir Coşkun, halkın bir kesiminin 29 Ekim ve 10 Kasım'da yaptığı yürüyüşlerin siyaset alanında bir karşılığının olmadığını söyledi. Geçtiğimiz gün Ergenekon davası duruşması öncesi yapılan gösterilerin bir umut olmadığını da ifade eden Coşkun, "Silivri'nin önünü görünce daha çok mutlu olduk. Dedik ki, 'Tamam artık şans döndü.' Ama hayır asla kendi kendimizi kandırmamalıyız. Şansın döndüğü falan yok. Çünkü o toplumdaki o umudun, heyecanın ve dirilişin o meydanlara koşuşun siyasette karşılığı yok." diye konuştu. Coşkun, Türkiye'de şu an güçlü bir muhalefet partisinin olmadığına da değinerek, CHP'nin bir alternatif olmadığını kaydetti.
Bu sözler üzerine bazı CHP'li dinleyiciler tepki gösterirken bazıları alkışlarla destek verdi...
Eskişehir Atatürkçü Düşünce Derneği ve Tepebaşı Belediyesi tarafından Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde 'Siyaset ve Medya' konulu konferans düzenlendi. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın moderatörlüğünü yaptığı konferansa Cumhuriyet gazetesi yazarları Mümtaz Soysal, Bekir Coşkun ve Işık Kansu katıldı. Günümüz medya ve siyaset ilişkisinin konuşulduğu konferansta Cumhuriyet gazetesi yazarı Coşkun'un ilginç tespitleri, CHP ve Ergenekon davalarında yapılan eylemlerle ilgili özeleştirileri dikkat çekti.
"KENDİMİZİ KANDIRMANIN MANASI YOK"
Geçtiğimiz 29 Ekim ve 10 Kasım törenlerinde düzenlenen alternatif Cumhuriyet yürüyüşlerinin kendileri adına heyecan ve mutluluk verici olduğunu söyleyen Coşkun, ancak bu durumun siyasi açıdan bir karşılığının olmadığını kaydetti. Ergenekon davası öncesi yapılan gösterileri hatırlatan Coşkun, "Silivri'nin önünü görünce daha çok mutlu olduk. Dedik ki, 'Tamam artık şans döndü.' Ama hayır asla kendi kendimizi kandırmamalıyız. Şansın döndüğü falan yok. Çünkü o toplumdaki o umudun, heyecanın ve dirilişin o meydanlara koşuşun siyasette karşılığı yok." diye konuştu.
"ÖNCE KENDİ KABAHATİMİZİ VE SUÇUMUZU GÖRMELİYİZ"
"Biz mutlu ve şevk görünmeliyiz. Asla moralimiz bozulmamalı. Ama taktiği değiştirmemiz lazım." diyen Coşkun, şöyle devam etti: "Bence onlara karşı mücadelemizi sürdürebiliriz, ama önce kendimize dönmemiz lazım. Biz kendimize bir bakmalıyız. Biz kendi suçumuzu ve kabahatimizi görmeden, kendimizi düzeltmeden kaybederiz. Bunun hiç başka bir yolu yoktur. Kim kendi kendine dönüp hatalarını düzeltmezse her yerde böyledir bu, kaybeder. Dönün bakın mesela medyamıza, siyasi partilerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza."
Demokrasi içerisinde Türkiye'yi kimin yöneteceğinin sandıkta belli olacağına değinen Coşkun, meydanlarda milyonlara ulaşmanın sandığa etkisi olmadıkça başarının gelemeyeceğine değindi. Türkiye'de ciddi bir muhalefet partisi eksikliği yaşandığını dile getiren Coşkun şunları söyledi: "İstediğiniz gibi meydanlarda başarılı gözükün ve oraya milyonları toplayın, sandığa gidildiği zaman siyasetteki karşılığı yani sizin duygularınızı, sizin başarılarınızı temsile edecek bir siyasi kadro var mı? Şimdi Türkiye'de bir muhalefet partisi var mı?"
Coşkun'un bu sözleri üzerine salonda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi üyesi dinleyiciler tepki gösterdi. Bir kısmının alkışlarla destek verdiği konuşmasına Coşkun CHP'yi eleştirerek devam etti: "Ben hep şunu söylüyorum; CHP'nin mutlaka kendisine gelmesi lazım, toparlanması lazım. Ben Kemal Bey'e yazı yazdım. 'Çizmeleri giy.' diye. Tabi Kemal Bey olmadı, yarım yamalak bir şeyler oldu. Ben de ikinci yazımı yazdım 'Çizmenin öbür teki' diye. Ama öteki falan da olmadı."