07.07.2015 - 12:44 | Son Güncellenme:
MİLLİYETÇİ Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, Meclis’te basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Halaçoğlu; CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın, kendisine yönelik, Meclis Başkanlığı seçimlerinin ikinci turunun ardından CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ile görüştüğü ve Gök’e ’Bir sıkıntı yok, kutlarız. Baykal seçilebilir. Biz grubu serbest bırakacağız’ dediği yönündeki iddialara yanıt verdi. MHP’li Halaçoğlu, "Kendilerine hiçbir şekilde HDP’yi desteklerse desteklemezse gibi bunun dışında herhangi bir konuşma yapmadığımız gibi grubumuzu serbest bırakacağımıza dair de en küçük şekilde bir ifadede bulunmadım. Kendisine aynen şunu söyledim. Bütün bunları benimle görüşmek yerine gidin Devlet Bey ile görüşün. Sayın Kılıçdaroğlu gitsin Devlet Bey’den randevu alsın, konuşsun dedim" ifadelerini kullandı. Deniz Baykal’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesini de eleştiren Halaçoğlu, Baykal’ın Erdoğan ile görüşmesinin ardından MHP üzerine oyun oynanmaya başladığını ileri sürerek "MHP üzerine bir oyun oynanıyor. Bu oyun seçimin hemen sonrasında başladı. Ama bu oyun Sayın Baykal’ın Cumhurbaşkanı ile görüşmesiyle birlikte başladı. Sayın Baykal, hangi sebeple Cumhurbaşkanı ile görüştü? Teamüllerin aksine hiçbir yasada olmamasına rağmen böyle bir konuşmayı hangi sebeple ve ne konuda yaptı?" dedi.
"KILIÇDAROĞLU GİTSİN, DEVLET BEY’DEN RANDEVU ALSIN; DEDİM"
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın, CNN Türk’te yayınlanan Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge programındaki, açıklamalarına yanıt veren Halaçoğlu, CHP’li Levent Gök’e görüşmeleri sırasında MHP grubunun serbest bırakılacağına dair bir ifade kullandığını vurgulayarak "Dün Sayın Baykal, bir programa çıktı. Orada benimle Levent Gök arasında bir toplantı yapıldığını, bir görüşme yapıldığını ve bu görüşmede grubu serbest bırakacağımızı ve kendilerini kutlayacağımızı belirttiğimi ve bir şekilde benimle ilgisi olmayan sözler sarf etti. Levent Bey, benden bir görüşme talep etti. Aynı koridordayız. Ben de buyrun gelin dedim. Geldi. Görüşmemiz 5 dakikayı geçmemiştir. Burada bir iki konu gündeme getirildi. O sırada Meclis başkanlığı seçimleri vardı. Seçimlerin ikinci turu tamamlanmıştı, üçüncü turuna geçilecekti. Görüşmeler sırasında Genel Başkanımız Devlet Bahçeli bir açıklama yaptı. Biz üçüncü veya dördüncü turda Ekmeleddin İhsanoğlu’nu destekleyeceğiz, diye bir ifade kullandı. Bu açıklama çerçevesinde CHP, Sayın Baykal’ın seçilemeyeceği düşüncesiyle telaşlanmıştı. Bu telaş ile benimle görüşme yapmak istediler. Muhtemeldir ki 4’üncü tura Baykal kalınca CHP, ister istemez eli mahkumdur Baykal’a oy verecekler diye bir düşünce içerisine girmişlerdi. Ancak Sayın Bahçeli’nin açıklaması üzerine bir telaşa kapıldılar. Benimle görüşme yapmak istedi. Bu görüşmede Devlet Bey’in bir de şunu ifade ettiğini; HDP, Baykal’ı desteklediğini açıklarsa biz CHP’ye oy vermeyiz. Bunu biliyorsunuz Devlet Bey, daha sonra yalanladı. Öyle bir beyanatta bulunmadığını ifade etti. Bana bunu söylediğinde ben de kendisine şunu ifade ettim. HDP, böyle bir açıklama yapacaksa öyleyse o da yapmasın, dedim. Ama kendilerine hiçbir şekilde HDP’yi desteklerse desteklemezse gibi bunun dışında herhangi bir konuşma yapmadığımız gibi grubumuzu serbest bırakacağımıza dair de en küçük şekilde bir ifadede bulunmadım. Kendisine aynen şunu söyledim. Bütün bunları benimle görüşmek yerine gidin Devlet Bey ile görüşün. Sayın Kılıçdaroğlu gitsin Devlet Bey’den randevu alsın, konuşsun dedim" diye konuştu.
"GRUBUN SERBEST BIRAKILACAĞINA DAİR KONUŞMAMIZ OLMAMIŞTIR"
Halaçoğlu, Baykal’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile neden görüştüğünü ve görüşmelerinde ne konuştuklarını sorarak "Grubun serbest bırakılacağına dair bir konuşmamız olmamıştır. Bunun ötesinde kendisine söylediğim bu konuları konuşacaksanız Devlet Bey’den gidin, randevu alın, onunla konuşun dedim. Sonuç olarak Sayın Baykal’ın 3’üncü tura kalmasından sonra MHP, ne Baykal’ı ne de İsmet Yılmaz’ı desteklemedi. Her ikisi karşısında da geçersiz oy kullandı. Genelde bir algı operasyonu sürdürülüyor. MHP üzerine bir oyun oynanıyor. Bu oyun seçimin hemen sonrasında başladı. Ama bu oyun Sayın Baykal’ın Cumhurbaşkanı ile görüşmesiyle birlikte başladı. Sayın Baykal, hangi sebeple Cumhurbaşkanı ile görüştü? Teamüllerin aksine hiçbir yasada olmamasına rağmen böyle bir konuşmayı hangi sebeple ve ne konuda yaptı? Tecrübeli bir siyaset adamı Meclis’i nasıl yöneteceğini bilir. Bunu Cumhurbaşkanı ile konuşmasına gerek yoktu. Öyleyse Cumhurbaşkanı ile ne konuştular? Bu konuşmada 2002 yılında Sayın Livaneli’nin de açıkladığı tarzda sadece iki partiye yönelik bir operasyon mu, iki partili bir devlet için operasyon mu yapılıyordu, bunların açıklamasını tam olarak yapmadı" ifadelerini kullandı.
"HANGİ SEBEPLE MHP İLE AKP’NİN BİRLİKTE KOALİSYON KURMASI İSTENEBİLİR?"
Hangi sebeple MHP ile AK Parti’nin birlikte koalisyon kurmasının istendiğini soran Halaçoğlu, "AK Parti 3 yıldır HDP ile PKK ile görüşmeler yapıyor. AKP, HDP ile 28 Şubat’ta 10 madde üzerinde anlaşmıştır. Madem ki 3 yıldır beraberler gayet güzel anlaştılar, seçim sürecine bir ay kala ortak deklerasyon yayınladılar. Öyleyse akil adamlar başta olmak üzere köşe yazarları neden AKP ile HDP arasında bir koalisyonu önermiyor? Neden MHP? MHP’nin daha ilk baştan ortaya koyduğu birtakım ilkeler var. Hangi sebeple MHP ile AKP’nin birlikte koalisyon kurması istenebilir? Biz diyoruz ki Cumhurbaşkanı, Anayasal sınırlarına çekilsin. Ama AKP aynen şunu söylüyor. Cumhurbaşkanlığı üzerine konuşturmayız. MHP şunu söylüyor. Çözüm sürecine denen ancak çözülme süreci olan sürecin sona erdirilmesi. Biz diyoruz ki hukukun üstünlüğünü ve herhangi bir şekilde hukukun ne askeri ne sivil herhangi bir vesayet altında bulunmaması gerektiği ilkesini söylüyoruz. Dolayısıyla bundan vazgeçilmesi mümkün değil" şeklinde konuştu.
"İSMET YILMAZ’I SEÇTİREN MHP DEĞİL, CHP’DİR"
Meclis Başkanı seçilen İsmet Yılmaz’ın MHP tarafından değil, aslında CHP tarafından desteklendiğini savunan Halaçoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu yüzde 60’lık bir muhalefet bloğu olduğunu söylüyor. Evet, muhalefet partilerinin aldığı oy oranına bakarsınız yüzde 60’lık bir blok var; ama bu blok muhalefetin bir araya geleceği bir anlamda blok değil. Bizimle HDP’nin aynı blok içerisinde yer alması mümkün değil. Bir terör örgütünü lanetlemeyen, kötüleyemeyen bir parti ile bizim aynı blokta yer almamız söz konusu bile değil. PKK’nın siyasi uzantısı olanların biz yanında asla olamayız. Onların desteğini asla kabul edemeyiz. Kılıçdaroğlu, MHP’nin koalisyonunu önerirken ve hatta genel başkanımıza hakaret edercesine kendi değerlerinden ilkelerinden vazgeçerek başbakanlık uğruna bunlardan vazgeçecek bir nitelikte kişi gibi lanse etmeye kalkışırken bunları iyi düşünmesi gerekirdi. Biz Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin bize cumhurbaşkanı olarak sunduğu Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek verdik. Ama Meclis başkanlığında gösterdiğimiz bu aday madem ki muhalefetten birisi seçilecekti, neden CHP tarafından da desteklenmedi? Eğer muhalefetten birisi seçilecek deniyorsa kendilerinin de önerdiği bir aday olan Ekmeleddin İhsanoğlu’nu destekleselerdi. Aslında İsmet Yılmaz’ı seçtiren MHP değil, Cumhuriyet Halk Partisi’dir" açıklamasında bulundu.
"KENDİLERİNİN CUMHURBAŞKANLIĞINDA ADAYI OLAN EKMELEDDİN İHSANOĞLU’NU DESTEKLEMEDİLER"
CHP’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinden aday gösterdiği Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Meclis başkanlığı seçimlerinde desteklememesini eleştiren Halaçoğlu, "Benim ağzımdan hiçbir zaman grubumuz serbest bırakılacaktır, gibi bir söz çıkmamıştır. Kendilerine söylediğim aynen şudur. Siz bu konuları gidin Sayın Devlet Bahçeli ile görüşün. Bunun aksini iddia edebilen kişi varsa kalksın, söylesin. Levent Bey de canlı yayına katıldığında grubumuzu serbest bırakacağız sözünü kullanmadığı gibi benim söylediğim ’Devlet Bey’le görüşün’ sözünü de kullanmadı. Halbuki işin kritik noktası burada yatmaktadır. CHP, bugün Deniz Baykal’ın seçilememesinden dolayı psikolojik buhran içerisine girmiş olabilir. Ancak ne kendileri daha önceden Devlet Bey ile bu konuda bir görüşme yaptılar ne de ondan sonraki dönemde bir görüşme yaptılar. Kendilerinin de cumhurbaşkanlığında adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu’nu desteklemediler. Ondan sonra da MHP’ye karşı bir olgu yaratılmaya çalışılıyor" dedi.
"CUMHURBAŞKANI HÜKÜMET KURULSUN İSTEMİYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümetin kurulmasını istemediğini iddia eden Halaçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "MHP, koalisyona açıktır. Koalisyon demokrasinin bir gereğidir. Biz yolsuzlukla mücadele kime kadar uzanırsa uzansın mücadele edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Türkiye, hukuk devleti olsun ve hukuk; vesayet altından kurtarılsın diyoruz. Cumhurbaşkanı, kendi Anayasal sınırları içerisine çekilsin diyoruz. Çözüm sürecinin kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü Türkiye’ye zarar veriyor. Bu ilkeleri benimseyen parti varsa veya kişi varsa gelir bizimle bu konuları konuşur. Bu konuda taviz vermeye niyetimiz yok. Erken seçim 45 günlük süreden sonra gündeme gelebilir. Ancak gariptir ki Sayın Cumhurbaşkanı geçmişte teamülde yeminden sonra bir haftayı bile geçmeyen bir süre içerisinde bir kişiyi görevlendirirdi. Şimdi görevlendirmiyor. Herhalde Sayın Cumhurbaşkanı hükümet kurulsun istemiyor. CHP yani Kılıçdaroğlu AKP’ye daha yakın görülüyor. Onlar arasında bir hükümet pekala kurulabilir. İlla ki MHP’nin olması gerekmiyor"
DENİZ BAYKAL'IN O AÇIKLAMALARI