SiyasetBaşbakanlık’tan gazetecilere ‘ayrımcılık’

Başbakanlık’tan gazetecilere ‘ayrımcılık’

12.11.2008 - 01:15 | Son Güncellenme:

Aralarında Milliyet gazetesi Başbakanlık muhabiri Abdullah Karakuş'un da bulunduğu 7 gazetecinin akreditasyonları iptal edildi

Başbakanlık’tan gazetecilere ‘ayrımcılık’

Başbakanlık, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı izleyen Milliyet gazetesi Başbakanlık muhabiri Abdullah Karakuş'un da aralarında bulunduğu 7 gazetecinin akreditasyonlarını iptal etti.
Başbakanlık, belirli aralıklarla yaptığı akreditasyon işlemini önceki gün yeniledi. Ancak Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki'nin talimatı çerçevesinde bazı gazetecilerin akreditasyonları iptal edildi. Gazeteciler, Başbakanlık'a girişte ve Erdoğan'ın programlarında kullandıkları kartı almaya gittiklerinde bir sürprizle karşılaştı. Bazı gazetecilere, "Size kart verilmemiş" denildi.

Nedeni açıklanmadı
Ancak neden kart verilmediği ve akreditasyonun iptal edildiği konusunda bilgi verilmedi. Milliyet'in konuyu Başbakanlık kaynaklarına sorması üzerine, "genel bir gözlem" demekle yetinildi. İptallerin gazetelere değil muhabirlere yönelik olduğu ifade edildi.
Milliyet gazetesi muhabiri Abdullah Karakuş'un yanı sıra kartları iptal edilen diğer muhabirlerin, Turan Yılmaz ve Hasan Tüfekçi (Hürriyet), Veli Toprak (Vatan), Fatma Çözen (Star TV), Ali Ekber Ertürk (Akşam) ve Sultan Özer (Evrensel) olduğu öğrenildi. Bu muhabirler arasında yıllardır Erdoğan'ı izleyen isimlerin olması dikkat çekti.
Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Gül’ün Anayasa Mahkemesi’nin AKP kapatma davasını görüşeceği günden bir gün önce Çukurambar’daki buluşmasını haber yapan Hasan Tüfekçi, daha sonra Erdoğan’ın hedefi olmuştu. Erdoğan, gezdiği kitap fuarında Deniz Feneri Derneği’nin standı önünde görüntüsünü almak isteyen Tüfekçi’ye, “Sen çok akıllısın, ben senin aklını biliyorum. Terbiyesizlik, edepsizlik etme, çekil kenara” dedi.

Başbakanlık’tan açıklama
Başbakanlık gelen tepkiler üzerine akşam saatlerinde Başbakanlık Basın Merkezi’nin internet sitesine “Başbakanlık Muhabirleri Akreditasyon esaslarını” koydu. Akreditasyon iptaliyle ilgili olarak ise “Çalışma usul ve koşullarına uymayan, haberlerinde Basın Meslek İlkeleri ve bu ilkeler çerçevesinde bilgilendirme/doğrulatma kurallarına riayet etmeyen muhabirlerin akreditasyon kartları iptal edilecek ve kendilerine yeni akreditasyon kartı verilmeyecektir” denildi.
CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü, Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, "Bu muhabirlere eleştirel haber yaptıkları gerekçesiyle akreditasyon kartı verilmediği doğru mudur? Başbakanı izlemek için 'övgü' içeren haberler yapılması gibi bir zorunluluk mu vardır?" diye sordu.

Haberin Devamı

GAZETECİLERDEN TEPKİ:
Haberleriyle rahatsız edenler hedef alındı

G-9 Gazeteci Örgütleri Platformu, uygulamaya tepki gösterdi. “Bu uygulama, muhalif haberler yapan ve sorularıyla Başbakan'ı rahatsız eden meslektaşlarımızın hedef alınmasından başka bir şey değildir" denilen açıklamada, gerekli yeterlilikleri sağlayarak, basın kartı almış gazetecilerin Başbakanlık kapısından geri çevrilmesinin, “Saklanan ya da saklanacak ne var?” sorusunu akıllara getirdiği vurgulandı.

Basın Konseyi: Basına baskı
Basın Konseyi’nden yapılan açıklamada, “ölçütlere uygun gazeteciyi belirleme hakkının basın organına ait olduğu” ifade edildi. Açıklamada, 7 gazetecinin Başbakanlık tarafından reddedilmesi, “Ülkemizi ’hukukilik’ ilkesi yerine ’keyfilik’ ilkesiyle yöneten bir zihniyetle karşı karşıya bulunduğumuzun son kanıtıdır. Bu eylem, basına-medyaya tahammülü olmayan kadronun son marifetidir” şeklinde değerlendirildi. “Bu tür karar ve uygulamaların basına baskı anlamına geleceği” ifade edilerek, “Arkadaşlarımızın kartlarıyla ilgili olumsuz kararın gecikmeden kaldırılmasını talep ediyoruz” denildi.

Haberin Devamı

AB, basın özgürlüğü konusunda uyarmıştı
AB Komisyonu'nca geçen günlerde açıklanan AB İlerleme Raporu'nda "basın özgürlüğü"ne ayrı bir bölüm ayrılmış, bazı kurumlarca uygulanan akreditasyon uygulaması eleştirilmişti. Komisyon raporunda, basın özgürlüğüne tam saygı istenmişti. Raporda, Genelkurmay Başkanlığı'nca bazı gazetecilere ve medya organlarına yönelik uygulanan akreditasyon sistemi de eleştirilmişti. AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn de konu hakkındaki açıklamasında, basın özgürlüğüne verdiği önemi, "İfade ve basın özgürlüğü AB'nin temel değerlerinden biridir" sözleriyle vurgulamıştı.