14.09.2017 - 10:11 | Son Güncellenme:
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ Anadolu Ajansı Editör Masası'nda soruları yanıtladı. Silahlı İnsanız Hava Arçaları'nın vurduğu kişilerin terörist olduğunu söyleyen Bozdağ, eski Bakan Çağlayan dosyası ile ilgili ABD'deki savcıya bilgilerin FETÖ'cüler tarafından verildiğini dile getirdi.
Bozdağ'ın açıklamalarının satır başları şöyle: Eski Bakan Zafer Çağlayan hakkında verilen kararın alındığı dosyada bulunan bilgilerin ABD istihbaratında dahi olamaz. Çok net bir şekilde gözüküyor ki bu bilgilerin başsavcıya Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin Amerika'daki temsilcileri tarafından verildiği anlaşılıyor. Çünkü orada anlatılan konulara baktığımızda Amerika'nın istihbaratı dahi bu kadar detayda olan bir şeyi takip etmesi biraz zor gözüküyor. Bu, siyasi bir davadır. Siyasal hedefleri de olan bir davadır. FETÖ'nün, Türkiye'de görmeyi başaramadığı hesabı ABD yargısı üzerinden gördürme çabasıdır. Onun için biz Amerikalı dostlarımızı bu konuda uyardık.
Bu davayı görecek mahkemenin başkanı Richard Berman, 2014 yılında Fetullahçı Terör Örgütü'nün 17/25 süreçlerindeki propagandalarına ve politikalarına destek vermek maksadıyla Türkiye'de düzenlenen uluslararası bir kongreye moderatör olarak katıldı. Orada Zaman gazetesine, örgütün yayın organına röportaj verdi ve FETÖ'nün argümanlarını kullanarak açıklamalar yaptı.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜNE TEPKİ: KILAVUZU DOĞRU DEĞİL
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Türk hükümetinin açıklamalarını okumadan, aktarılan bilgiler üzerinden eğer değerlendirme yaparsa o zaman kendisini gülünç duruma düşürür, saçmalamak durumunda kalır ve öyle bir noktaya kendini getirir. Onun için bizim güzel bir atasözümüz var, kılavuzunu herkesin iyi seçmesi lazım. Yani kılavuzunuz karga olursa sıkıntıya düşersiniz. Onun için benim Sayın Sözcüye tavsiyem kılavuzunu doğru seçsin.
'SİHA'LARIN VURDUKLARI TERÖRİST'
SİHA'larla sivilleri vurduğu iddiası mesnetsiz. Teröriste kimlik sorulur mu? SİHA'ların vurdiğu kişiler terörist. Bilgi çok net. SİHA'ların görüntüsü çok net. Uzun zamandır güvenlik güçleri tarafından takip ediliyorlar. Olayın olduğu gün de aynı kişiler, 4 kişi takip ediliyor. SİHA'lar bunları vuruyor. Bunlar silahlı, üzerlerinde silah da var. Diğer kişiler ise bunlarla irtibat içinde olan terör örgütü üyeleri, işbirlikçiler, onlara destek sağlayanlar. Hem silah var hem terör örgütünün elbiseleri var hem de onların terör örgütü üyesi olduğuna dair takipler, soruşturmalar var.
Teröristin kimliği mi olur, dünyanın neresinde görülmüş teröriste kimlik sorulduğu? Terör eylemi yapana; askere, polise, sivil vatandaşa saldırana 'Dur bakayım, kimliğine bakayım. Seninle öyle mücadele edeceğim' diye sorulan bir terörle mücadele yöntemi var mı? Yok böyle bir şey. Güvenlik güçlerimiz terörle etkin ve kararlı mücadelesini sürdürmektedir. Bu, tamamen PKK terör örgütünün hendek terörü döneminde de yaptığı gibi 'Türk güvenlik güçleri sivilleri öldürüyor' iftirasını teyit etmek maksadıyla CHP'den PKK'ya sağlanan bir destektir.
ERKEN SEÇİM İDDİASI
Muhalefetin kendi beklentilerini ifadesi var ortada ama bir erkenseçim söz konusu değildir. Bildiğiniz gibi AK Parti iktidara geldiği günden bugüne kadar seçimleri vaktinde yapmak konusunda bir gelenek de oluşturdu. 2007'de zorunlu birkaç ay erken gidildi ama ondan sonraki seçimlerin hepsi vaktinde yapıldı. Onun için biz bu geleneğimizi devam ettireceğiz. Seçim, 2019'un 3 Kasım'ında yapılacaktır.
ŞEHİT AİLESİ HAKKINDA CHP'NİN ŞİKAYETİ
Bunlar şehit yakınlarını mahkemelerde, savcılıklarda süründürüyorlar. Şehit yakınları senin çelengini niye orada görmek istemiyor? Sen şimdi PKK'ya bu desteği atarsan, şehit yakınları senin çelengini cenazesine koymaz. Şimdi düşünün, PKK hakkında böyle bir yaklaşım ortaya koyuyor ve teröristlerle ilgili bu değerlendirmeyi yapıyor, öte yandan da şehidin babasını, ablasının kocasını, amcasının çocuklarını 'Bizim çelengimize siz niye bunu yaptınız' diye mahkeme koridorlarında süründürmek için avukatı vasıtasıyla suç duyurusunda bulunuyor. Olacak bir şey mi bu?"
CHP'NİN DANIŞTAY BAŞKANI GÜNGÖR HAKKINDA DANIŞTA'AY BAŞVURMASI
Hakimler, savcılar her gün siyasilerle polemiğe giremez ki onların meslekleri de buna izin vermez ama yargı camiasında emin olun Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibinin yargı görevi yapanlara bu saygısız üslubundan dolayı çok büyük rahatsızlık var. Hakimler, savcılar mesleğin vakar ve onurunu korumak zorundadır ve onlar koruyorlar.Türk yargısı gerçekten büyük bir sınav vermiştir, veriyor da. Ancak CHP'nin Genel Başkanı ve temsilcilerinin, yargı görevini yapanlara karşı bu saygısız dili yargıda büyük bir rahatsızlık uyandırdı, kendi aralarında bunu konuşuyorlar, ifade ediyorlar. Danıştay Başkanı Sayın Zerrin Güngör, yargı görevi yapanların, CHP'nin bu saygısız dilinden rahatsızlığına tercüman olmuştur, onların hissiyatını dile getirmiştir. Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığını bir kez de yüksek yargı başkanı olarak ifade etmek durumunda bırakılmıştır. Yargı, CHP tarafından kendisini savunma mecburiyetine itilmiştir, o da kendisini savunmuştur."
IKBY'NİN REFERANDUM KARARI
Bu referandumun iptali doğru olandır. Eğer referandum iptal edilmezse elbette bunun bedelleri olacaktır, karşılığı olacaktır ve referandumun ortaya çıkaracağı sonuçlar istikrarsızlık, kriz, kaos olacaktır. Başka güvenlik riskleri olacaktır ve bugün öngörülemeyen pek çok sorun ortaya çıkacaktır.
S-400 ALIMI
Komşumuz Rusya ile bir görüşme başladı. Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Putin arasındaki iyi diyalog da bunun hızlı ilerlemesine yol açtı ve Türkiye-Rusya arasında şu anda S-400 füzeleri konusunda anlaşmalar imzalandı, kaporalar ödendi. Bundan sonra süreç devam edecek. Kendi güvenliğimiz bakımından bunu zorunlu görüyoruz. Dolayısıyla burada CHP liderinin memnun olması gereken bir şey var. Çünkü bu füzeler onun da güvenliği için alınıyor, bu ülkenin güvenliği için alınıyor.
130 KİŞİNİN VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILMASI
Bu ne zaman olur veya olur mu, olmaz mı bunu tamamen Bakanlar Kurulu takdir edecektir. Bakanlar Kuruluna bunun teklifini İçişleri Bakanlığının yapması gerekiyor, kural gereği. Şu anda Bakanlar Kurulumuza bu yönde henüz bir teklif gelmedi, geldiği zaman Bakanlar Kurulu onun değerlendirmesini yapar.
TÜRKİYE ALMANYA İLİŞKİLERİ
Türkiye'nin bu kadar malzeme yapılması, oralarda yaşayan vatandaşlarımıza, Türkiye ile ilişkilerin sağlıklı seyrine gerçekten büyük zararlar veriyor. Biz bunu gördük. Halbuki bekleriz ki siyasi seçimlerde kendi halklarının iktidardan beklentilerine nasıl cevap vereceklerini, ülkelerinin iç sorunlarını, uluslararası sorunlarını nasıl çözeceklerini konuşsunlar, bunun üzerinden oy devşirsinler ama öyle olmadığını gördük. Ben umuyorum ki seçimden sonra aklıselim hakim olur ve bu ilişkiler normalleşme seyrine girer. Benim bu anlamda bir beklentim var.
OHAL KOMİSYONUNA 98 BİN KİŞİ BAŞVURDU
Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu göreve başladı, müracaatlar bugün bitiyor. Komisyona 98 bin 252 müracaat olmuş. Bu, meslekten uzaklaştırılanların neredeyse tamamının müracaat ettiğini gösteriyor.