19.12.2012 - 13:47 | Son Güncellenme:
Bakan Dinçer üniversite sınavlarında Din Kültür ve Ahlak Bilgisi sorusu sorulacak olması konusunda ise endişe edilecek bir durum olmadığını söyledi. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, İstanbul'da “Okullar Hayat Olsun Projesi" değerlendirme toplantısına katıldı. Toplantı çıkışı basın mensuplarının soruların yanıtlayan Dinçer, İlköğretim ders kitaplarında Yunus Emre şiirinin sansürlendiği iddialarına ilişkin olarak, “Ben bu tartışmayı biraz öküz altında buzağı arama tartışması olarak görüyorum. Biz asla öyle bir şey düşünmeyiz. Piyasadan gelen kitapların kazanımlara uygun şekilde hazırlanıp hazırlanmadığını kontrol ederiz" diye konuştu.
Üniversite sınavında Din Kültür ve Ahlak Bilgisi Dersi sorusunun sorulacak olmasını da değerlendiren Ömer Dinçer, “Biliyorsunuz Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi anayasal olarak belirlenmiş ve zorunlu derslerimiz arasındadır. Bütün çocuklarınım bu dersleri alırlar zaten. Sadece azınlık okullarında bu ders verilmez. Azınlık okulunda verilmeyen derslerle ilgili soru sorulduğunda alternatif sorular sorulur. Tahmin ediyorum bu kararı veren YÖK ve ÖSYM buna benzer soruların cevaplarını vererek bunu hazırlamıştır. Dolayısıyla ben endişe edecek bir hususun olduğunu düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.
8 KITADAN 7 KITAYA İNDİRİLDİ İDDİASI
Yayın dünyasının konuştuğu otosansür, geçtiğimiz hafta Evrensel gazetesinin haberiyle ortaya çıktı..
Fırat Yayınevi, 10. Sınıf edebiyat kitabında Yunus Emre'nin ilahi türündeki şiirini 8 kıtadan 7 kıtaya indirdi. İlahi'nin en bilinen dörtlüğü olan, "Cennet cennet dedikleri Birkaç köşkle birkaç huri İsteyene ver onları Bana seni gerek seni" mısraları sansürlenmişti.
Yayınevi, "Şiir bu haliyle Talim Terbiye'den onay aldı" diyerek kendisini savundu. Ancak, sansürü yayınevinin kendisinin mi yaptığı, Talim Terbiye Kurulu'nun mu talep ettiği anlaşılamadı. Kültür Bakanlığı, Talim Terbiye Kurulu'nun onaylama gerekçesini, "şiirden beklenen kazanımların, söz konusu eksik haliyle de sağlanması" olarak gösterdi.
Talim ve Terbiye Kurulu'nda yönetici düzeyde çalışmış iki eğitmen, Radikal gazetesine konuyu iki farklı açıdan değerlendirdi ; Uygulamayı 'hatalı' bulduğunu belirten eski yönetici, "Şiir bütünsel olarak alınmışsa kıta çıkarılamaz, şiirin tamamı alınmadığı için kitap geri dönmeliydi" görüşünde. Kurulda başkanlık düzeyine çıkmış bir başka isim ise, uygulamada 'teknik olarak' yanlışlık olmadığı görüşünde. (cnnturk)