25.06.2022 - 14:19 | Son Güncellenme:
Ramazan DEMİR/ AĞRI (DHA)
Adalet Bakanı Bozdağ, programı için sabah saatlerinde Ağrı'ya geldi. Ahmed-i Hani Havalimanı'nda Vali Osman Varol, AK Parti Milletvekili Ekrem Çelebi ve protokol tarafından karşılanan Bozdağ, Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan'a taziye ziyareti için Tutak ilçesi Yukarı Kargalık köyüne gitti. Amcası Aslan Sayan'ı kaybeden Başkan Sayan'a taziye dileklerini ileten Bozdağ, 20 Nisan'da Bursa Osmangazi'de infaz koruma memurlarına bombalı saldırıda şehit olan Cengiz Yiğit'in Hamur ilçesindeki ailesini de ziyaret etti. Bakan Bozdağ, şehit babası Mahmut Yiğit'e başsağlığı dileğini iletti.
'BAKANLIK OLARAK ÇALIŞMAYA BAŞLADIK'
Ağrı'da basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Bakan Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te dün yaptığı "Caydırıcı bir ceza olmalı. Ben de diyorum ki ucu nere dayanıyor idama mı, idam olmalı" açıklaması üzerinden orman yangınlarının üzücü olduğunu vurguladı. Bozdağ, "Orman yangınları her bir vatandaşımızı derinden üzmektedir. Hepimizi üzmekte, ciğerlerimiz adeta cayır cayır yanmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı'mız dün yaptığı açıklamayla mevcut cezaların yeterli ve caydırıcı olmadığı konusunda kanaatini ortaya koydu. En ağır yaptırımı olan idam yaptırımı dahil her tür yaptırımın bu konuda değerlendirmesi gerektiğini ifade etti. Şu anki mevzuatımıza göre kasten orman yakanlara verilen cezanın alt sınırı 10 yıldan başlıyor, üst sınırı yok. Bir örgüt faaliyet çerçevesinde orman yakanların suçunun cezasının alt sınırı ise müebbet hapisten başlıyor. Bu cezaların yeniden ele alınmasında biz de Adalet Bakanlığı olarak fayda görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın konuşmaları bizim için ayrıca talimattır. Bakanlık olarak çalışmaya başladık. Çalışmalar somutlaşınca Sayın Cumhurbaşkanı'mız ve kamuoyuna açıklayacağız. TBMM de bu konuda gerekli adımları eminim ki atacaktır" diye konuştu.
'ONLAR İÇİN ÜZÜNTÜ VERİCİ'
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili yaptığı açıklamaların CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak tarafından eleştirmesini değerlendiren Bozdağ, "Sayın Öztrak, belli ki konuşmalarımızdan rahatsız olmuş. Türkiye'de tartışılan bir konuda, Adalet Bakanı'nın anayasa ve hukukla ilgili bir konuda konuşması kadar doğal bir şey olamaz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın 2023 seçimlerinde aday olamaz tartışmasını Millet İttifakı, bileşenleri ve onlara destek verenler televizyonlarda, gazetelerde, değişik mekanlarda yapıyorlar. Siyasiler de yapıyor, herkes yapıyor, onlar tartışıyor. Biz yapmıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızı 2023 seçimlerinde yenemeyeceğini anlayanlar, umutlarını Cumhurbaşkanı'mızın anayasal ve yasal olan adaylığını engellemeye bağlamış durumda. Bu fevkalade onlar için üzüntü verici bir durum. Meydana çıkmaktan, adil bir yarışa katılmaktan, milletin hakemliğine başvurmaktan, milletin verdiği karara rıza göstermekten kaçındıklarını gösteriyor" dedi.
'ANAYASA VE YASALARA UYGUN'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2023'teki adaylığının, anayasa ve yasalara uygun olduğunu belirten Bakan Bozdağ, şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanı'mızın 2023'te aday olması anayasamıza da yasalarımıza da uygundur. Aykırı herhangi bir durum söz konusu değildir. Bunun pek çok nedeni var, sadece birkaç şey ifade etmek isterim. Bir, 2014'te yapılan seçim parlamenter sistemde yapılmış seçimdir. İki, sembolik yetkilere sahip cumhurbaşkanı seçimidir. Üç, sorumsuz cumhurbaşkanı seçimidir. Dört, parlamentodan ayrı yapılmış bir cumhurbaşkanı seçimidir. Yürütme organı olmayan bir cumhurbaşkanı seçimidir. 2017'de anayasa değişikliğiyle beraber cumhurbaşkanı seçiminde aday gösterme usulü değişti ve cumhurbaşkanı seçimine dair maddelerin tamamı değişti, yeniden yazıldı. Önceki seçimde cumhurbaşkanını partiler, grupları ve siyasi partilerin toplam oyu yüzde 5'e ulaşırsa onlar aday gösterebiliyordu. Son değişiklikle 100 bin seçmen imza topladığı takdirde aday gösterebilme imkanına kavuştu. Aday gösterme şartlarında değişiklik oldu. Önceden seçilenler ne yapıyordu, partisiyle ilişiği kesiliyordu. Sayın Cumhurbaşkanı'mız 10 Ağustos 2015'te seçilince partisiyle ilişiğini kesti ve genel başkanlık ile AK Parti üyeliğinden ayrıldı. Cumhurbaşkanı yürütme organı değildi. 2017 değişikliğinden sonra cumhurbaşkanı seçim usulü de değişti. Vekil sayısı 550'den 600'e çıkarıldı. TBMM seçimleriyle cumhurbaşkanı seçimlerinin birlikte ve aynı gün yapılması açıkça anayasaya yazıldı."
'ANAYASANIN BELİRLEDİĞİ YÜRÜRLÜK TARİHİNİ KİMSE DEĞİŞTİREMEZ'
"Öte yandan cumhurbaşkanı yürütme organı başlığı altında düzenlendi" diyen Bakan Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı devletin başıdır, yürütme organıdır. Yürütme, yetki ve görevlerini kullanmaktadır. Cumhurbaşkanı statüsü tamamen değişmişti. 2018'de yapılan seçim yürütme organı olan devletin başı olan cumhurbaşkanı seçimidir. Bir hususun daha altını çizmekte fayda görüyorum; 2017 anayasa değişikliğinin yürürlük maddesi olan 18'inci maddesinde açık bir şekilde belirtilmiştir. Kanunun 75, 77, 101 ve 102 maddeleri, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili olan ve parlamento seçimiyle ilgili olan maddelerin bu kanunun yürürlüğü girdikten sonra birlikte aynı gün yapılacak. 'TBMM üyeliği seçimi, cumhurbaşkanlığı seçim takviminin ilan edildiği tarihte yürürlüğe girer' diyor. Anayasa ne diyor? Cumhurbaşkanı seçimi statüsü ve diğer hususlarda yapılan değişikliklerin yürürlüğe ne zaman girecek, ilk seçimde. İlk seçim 24 Haziran 2018'de yapıldı. Dolayısıyla 2017 anayasa değişikliğine göre Cumhurbaşkanı'mız ilk defa 2018'in 24 Haziran'ın da seçildi. İki defa seçilecek kuralı burada işlemeye başlıyor. 2023'te yapılacak seçim Cumhurbaşkanı'mızın yürütme organı ve devletin başı olarak ikinci seçimi olacaktır; yürürlüğünü açıkça yazıyor. Önceki maddelerde yazan bazı ifadelerin yeni maddelerde tekrar ediliyor olması bu maddenin yürürlüğünü geriye götürmez. Anayasanın yürürlük tarihini belirlediği bir hususta yorumla içtihatla değerlendirmeyle yürürlük tarihini kimse değiştiremez."
Bakan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Anayasa koyucu cumhurbaşkanının ikinci defa seçilmemesini istemiş olsaydı bir istisna hükmü, bir geçiş hükmü koyardı. Anayasa koyucu Sayın Cumhurbaşkanı'mızın adaylığıyla ilgili istisna bir hüküm koymamıştır. Anayasa koyucunun koymadığı bir istisna hükmü, yorumla içtihatla da konulamaz. Bir başka konu Anayasa Mahkemesi'nin daha önce verdiği kararda ifade edildiği gibi temel haklarla ilgili yapılan düzenlemeler eğer yeni haklar doğruyorsa bu haklar gelecekte kullanılacak haklardan mahsup edilemez. Seçilme hakkı konusunda cumhurbaşkanına 2 defa seçilme hakkı veren bir anayasa değişikliği var. Sembolik olarak daha önce seçim yapıldı, diye önceki seçim yeni hükümlerin verdiği 2 defa seçim hakkından mahsup edilemez. Böylesi bir düzenleme Anayasa Mahkemesi tarafından daha önce Sayın Gül'le ilgili yapılan düzenleme iptal edilirken açıkça ortaya konmuştur. O nedenle Sayın Cumhurbaşkanı'mızın seçimi konusunda anayasa ve yasal sorun yoktur. Anayasal ve yasal sorun çıkarmak isteyenler, boş yere gayret ediyorlar. 2023 seçimlerine hazırlansınlar, orada yarışalım, orada görüşelim. Hukuksuzluğa sığınmak, haksız bir yol açmak için ter dökmesinler. Daha önce de ter döktü boşuna yoruldular, yorulmalarını istemeyiz biz."