26.04.2016 - 11:05 | Son Güncellenme:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Dolmabahçe mutabasatkı diye bir şey yok sözlerine destek verip "Cumhurbaşkanı'nın sözleri ümit vericidir. PKK'nın Meclis'teki uzantıları ile yan yana oturan AKP'li siyasetçilere Sayın Cumhurbaşkanı'nın bir çift sözü vaciptir" diye konuştu.
MHP liderinin konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Suriyeli mülteciler sadece Avrupa için değil, Türkiye için de öncelikli ele alınması gerekir. Türkiye mülteci deposu, mülteci yuvası olamayacaktır. Milli onurumuz asla hafife alınamayacaktır. Tersi bir duruma MHP'nin gözyumması mümkün değildir. Bizim nazarımızda Türk vatanına yerleşme bedeli asla ölçülemeyecektir. Bu topraklarda yaşama bedeli şehit kanıyla ödenmiştir. Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Vatanından ayrı düşmüş kardeşlerimize Türk milleti yardım elini uzatacaktır.
KİLİS'TE YAŞANANLAR
Kilis perişandır. Hergün füze isabet etmektedir. Vatandaşlarımız korku içindedir. Kilis terör örgütünün açık hedefidir. Kimsenin can güvenliği yoktur. Kilis'in artan sorunları nedeniyle önce Ruhsar Demirel'i bölgeye gönderdik, ardından geçen hafta bir heyeti gelişmeleri inceleme üzere görevlendirdik. Arkadaşlarımızın ulaştığı sonuç felakettir. Evlerde oturmak bile emniyetli değildir. Esanf kan ağlamaktadır. MHP, Kilis'i ve Kilisli kardeşlerin yanında kaya gibi duracaktır. Hiç kimse bizim AKP gibi Kilis'e yüz çevirmemizi beklemesin. Kilis Türkündür. Bizim içimizi acıtan Davutoğlu'nun sessizliği ve acizliğidir. Suriye'den atılan füzelere top atışıyla karşlık verdiğimiz doğrudur. Ancak alçaklara hak ettikleri ceza ne zaman verilecektir? Sayın Davutoğlu geceleri huzur içinde uyuyabiliyor musunuz?
Davutoğlu, Merkel'in önünde 'gün Suriyeliler için umut günüdür' diyor, peki Türk milletinin umutları ne zaman olacak, Türk milleti ne zaman nefes alacak?
"CUMHURBAŞKANI'NIN SÖZLERİ ÜMİT VERİCİDİR"
KCK'nın eş başkanlarından bir fitne başı, sözde savaşı geliştireceklerini ve tüm Türkiye'ye yayacaklarını söylemektedir. ABD ile direkt temas halinde olduklarını söylemektedir. Başbakan ve hükümeti ne yapmaktadır?
Bir HDP'li TBMM'de Türkiye'nin içsavaşta olduğunu söyleyecek kadar haddini aşarken, bunların tavırları alttan mı alınacaktır? Ne Dolmabahçe mutabakatı, nereden çıkmış böyle bir şey? Caninin okunan 10 maddesini yerine soktuk. Cumhurbaşkanı'nın sözleri ümit vericidir. PKK'nın Meclis'teki uzantıları ile yan yana oturan AKP'li siyasetçilere Sayın Cumhurbaşkanı'nın bir çift sözü vaciptir.
"GÜN TERÖRÜN BAŞINI KOPARMA GÜNÜDÜR"
AKP terörle samimi mücadele ettikçe, desteğimizi esirgemeyeceğiz. Son terörist etkisiz hale getirilene kadar terörle mücadelenin istismar edilmemesi için sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Çözüm süreci çoktan gömülmüştür. Biz terör örgütünün silah bırakması veya silah gömmesini değil, devletin güvenlik birimlerine teslimini istiyoruz. Can almış, kurşun atmış kim varsa, adaletin karşısına çıkarılmasını bekliyoruz. Terör örgütüyle pazarlık uçurumdur. Çözüm, barış, helalleşmenin iskeleti çıkmıştır. Gün terörün başını koparma günüdür. Şimdi gün Türk devletinin çelikten bileğini hainlerin başına indirme günüdür. AB şunu istiyormuş, ABD bunu dayatıyormuş; bizim umrumuzda değil. Türk milletini tek dişi kalmış canavara Allah'ın izniyle bırakmayız.
SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI: BUNA SON VERMENİN ZAMANI GELMİŞTİR
Türkiye her yıl 24 Nisan günü ABD Başkanı'nın ne diyeceğine kilitlenmektedir. Bahis konusu olan bu hususta afaki yorumlar yapılmaktadır. 24 Nisan sendromu ABD ile ilişkilerde gerginlik haline gelmektedir. Türk tarihi için tek yanlı her açıklamanın bizim neznimizde itibarı olmayacaktır. Savunma refleksini soykırım olarak nitelemek tarihi çarpıtmaktır. Bitmeyen nefret 1973 yılında tekrarlanmış, özellikle yurtdışındaki diplomatlarımıza yönelik toplam 34 diplomatımız şehit düşmüştür.
Yine yakın tarihte Azerbaycan topraklarını işgal ederek, yüzlerce Azeri kardeşimizi katletmiştir. Obama'nın soykırım kelimesi yerine, büyük felaket sözü ile denge kurduğunu düşünmek bize göre abesle iştigaldir. Türkiye'nin her yıl 24 Nisan sendromu yaşamaya mahkum bir ülke olması düşünülemez. Buna son vermenin zamanı gelmiştir. Türkiye'nin şerefli tarihi hiçbir bedbah karalama kampanyası yapamayacaktır. Ezik, yaralı bir millet konumuna düşürmeye hiçbir güç yetmeyecektir.
MECLİS BAŞKANI'NA TEPKİ
Bahçeli grup toplantısı çıkışı gazetecilere yaptığı açıklamada, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın "laiklik" açıklaması için, "Bu çıkış doğru değildir. Anayasa'mıza göre seçilmiş bir Meclis Başkanı'mızın Anayasa'nın ilk dört maddesini tartışmaya açması doğru bir yaklaşım değildir. Bir yandan anayasa değişiklikleri üzerinde düşüncelerinizi ortaya koyacaksınız, düşüncelerinizin gerçekleştirilmesinde milletimizin ön şart ve kabulü olan 4 maddenin içerisindeki laikliği ayrıca tartışmaya açacaksınız, bu doğru bir düşünce olmamıştır." diye konuştu. Meclis Başkanı Kahraman'ın hata yaptığını ve bundan dönmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, "Türkiye'yi bir başka yere sürükleyecek, istismarlara vesile olabilecek bir karanlık kuyuya sürüklenmesine vesile olunmamalıdır" dedi.