22.04.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
ÖNDER YILMAZ - Antalya
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye ittifakı” sözlerine ilişkin ilk değerlendirme geldi. Cumhur İttifakı’nın kök tuttuğuna işaret eden Bahçeli, “Bu gelişmeler karşısında Türkiye ittifakından bahsetmek kafamızdaki soru işaretlerini çoğaltmıştır... Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye ittifakıyla neyi kastettiğini elbette bilemeyiz. Öncelikli gündemimiz Cumhur İttifakı’na yönelik sabotajlara asla fırsat vermemektir” dedi.
Bahçeli, Antalya’daki kampın kapanış konuşmasında özetle şunları söyledi:
DEMİRİ SOĞUTALIM AMA: AK Parti’yle kurduğumuz ittifak 24 Haziran’dan sonra 31 Mart’ta da mümeyyiz vasfını göstermiştir. (Erdoğan’ın ‘Kızgın demiri soğutalım’ sözleri üzerine...) Kızgın demiri soğutalım soğutmasına, ama demlenen ihanetin, demir alan melanetin ısınan tuzak ve tertiplerini de ağırdan almayalım... Aklı kiralık, vicdanı karanlık çevrelerle sırf arıza çıkarmasınlar bahanesiyle Türkiye ortak paydasında nasıl buluşacağız?
İTTİFAKIMIZ CUMHURLA: Bu gelişmeler karşısında Türkiye ittifakından bahsetmek kafamızdaki soru işaretlerini çoğaltmıştır. Ülke bazlı, coğrafya tabanlı siyasi bir ittifak olmaz, olamaz. Bizim ittifakımız cumhurladır, AK Partili kardeşlerimledir. Siyasi görüş ayrılıklarımızı elbette kenara itmeliyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye ittifakıyla neyi kastettiğini bilemeyiz. Bizim bildiğimiz Cumhur İttifakı’dır. Bizim amacımız milli bekayı sonsuza kadar yaşatmaktır. Öncelikli gündemimiz Cumhur İttifakı’na yönelik sabotajlara fırsat vermemektir.
‘Seçimin tekrarı beka meselesidir’
YSK’nın İstanbul seçimleriyle ilgili tarihi bir görevle karşı karşıya olduğunu belirten Bahçeli, konuya ilişkin şunları söyledi: YSK İstanbul’daki sandık yolsuzluklarına bigane kalamaz, vebale ortak olamaz, Türkiye’nin kaderiyle oynayamaz. Olağanüstü itiraza konu olan, üç valiz dolusu belgeyle tevsik edilmiş iddiaların tam ve eksiksiz incelenip adalet ve hakkaniyete uygun şekilde sonuçlandırılması YSK’nın tarihi görevidir. Bizim merakımız YSK’nın bu kadar ağır bir yükün altından nasıl kalkacağıdır? Varsayalım ki, FETÖ’cüler tespit edildi. Buna rağmen YSK seçim yenileme kararı almazsa, 15 Temmuz’da şehit düşen 251 vatan evladının yüzüne Mahkeme-i Kübra’da nasıl bakılacaktır? 2 bin 193 gazinin hakkını hukukunu kim koruyacaktır? YSK’nın 7 asil 4 yedek üyesi zillete göz yumamaz. İstanbul’da seçim tekrarı beka meselesidir. Ne İstanbul ne de Türkiye sokakta bulunmuştur. Türkiye düşmanlarına çalınmış oylarla hiçbir vatan köşesini veremeyiz, vermemeliyiz
VERİ TABANI KOPYALAMASI: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, koltuğuna oturur oturmaz belediyenin ve bağlı kuruluşlarının elektronik veri tabanı ve altyapılarında inceleme ve araştırma yaptırmaya kalkışması iyi niyetli ve safiyane bir idari tasarruf olarak görülemez. Bu telaş niyedir, bu acelecilik neye yorulmalıdır?
‘Sırf sandıktan çıktı diye kabul edemeyiz’
15 Temmuz gecesi hainlerin lehine kadeh kaldıran şahsın Edirne’ye belediye başkanı olmasını, sırf sandıktan çıktı diye, ahlaken kabul edemeyiz. TKP’den Tunceli Belediye Başkanı olan şahsın Dersim dayatmasına hoşgörü gösteremeyiz, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına gölge düşürme izansızlığına duyarsız kalamayız. Ne yapalım, seçildi diyerek Komünist şarlatanlığa göz mü yumalım? Biz bu aziz vatanı sandıkta değil savaş meydanlarında kurtardık. Bilfarz, Damat Ferit, Gazi Mustafa Kemal ile seçime girseydi ve oyların kahir ekseriyetini almış olsaydı, ne yapacaktık, ne diyecektik, ihanet ödüllendirilip ibra edildi diye suskun mu kalacaktık?
VAHİM SENARYO: İki gün önce CHP’nin destekçisi PKK’lı teröristler dört vatan evladını şehit etmedi mi? Atatürk’ün partisinin Türkiye muhaliflerinin çatı kuruluşu, Türk düşmanlarının ana karargâhı, HDP’nin ana kucağı haline gelmesi vahim bir senaryonun varlığına çok net işarettir. 31 Mart’tan sonra PKK bu defa büyükşehir belediyelerine CHP’yle nüfuz edecektir. Dağlarda kovaladıklarımız belediyelere konuşlanacaktır.
HESAPLARINI 2023’E GÖRE YAPTILAR: Bize göre tüm hesaplar 2023’e göre yapılmıştır. Eğer Cumhur İttifakı ayakta kalamazsa, bundan sonra yerel yönetimler kanalıyla palazlanan PKK’lılar, FETÖ’cüler, geziciler, çukurcular, Sorosçular daha da güçlenerek Türkiye’nin boğazına sarılacaktır. Hesap kirlidir, vandaldır.