12.04.2015 - 15:25 | Son Güncellenme:
Diyarbakır’da düzenlenen ’Siyaset Akademisi’ eğitimini bitirenlere sertifikalarını veren DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, gazetecilere Ağrı’da dün çıkan çatışmayı değerlendirdi. Ayna, Ağrı’da ne olduğunu, ne planlandığını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın net olarak ifade ettiğini belirterek, şöyle dedi:
"Ağrı’da büyük bir ihtimal ile Cumhurbaşkanının talimatı ile bir askeri operasyon gerçekleşti. Yapılan şey; bir askeri operasyondur. Çünkü, daha hiç kimse bilgi alamazken, Cumhurbaşkanı Erdoğan 25 gerilla olduğunu, askeri operasyon yapıldığını hepsini açık, açık, saniye, saniye anlattı. Bu anlaşılıyor ki öncesinden, planlanmış, programlanmış bir durum." DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, söz konusu bölgede HDP ile DBP’nin fidan dikim etkinliği olduğunu, buna doğal olarak HDP’nin adaylarının da katılacağının bilindiğini anlatırken şöyle dedi: "Valinin ’Adaylara oy isteyecekler’ talimatı sorgulanmalıdır. Zaten etkinlik HDP’nin, etkinliği; gelecek kişiler HDP’li ve adaylar HDP’li. O zaman İstanbul’da Cumhurbaşkanı Erdoğan katılacağı etkinlikte de ’AKP’nin propagandası yapılacak’ diye Valilik oraya da asker yığsın. AKP adaylarının katılacağı programları da valilik yasaklasın ve askeri operasyon düzenlesin."
"Çözüm sürecini sabote etmeye dönük operasyondur"
Emine Ayna, Doğubayazıt’taki olayda bir sivilin yaşamını yitirdiği halde bazı basın yayın organları dışında hiç bir basın kuruluşunun bununla ilgili tek cümle yazamadığını öne sürerken, "Böyle bir şey olabilir mi? Bu bile tek başına ne kadar merkezi bir operasyon olduğunu gösteriyor. Vali hazırlık yapıyor, askerleri oraya yığıyor, Cumhurbaşkanı Sakarya’dan duyurusunu yapıyor. Bu çok bariz bir şey ki; ’Çözüm Süreci’ni sabote etmeye, bölge halkını provake etmeye, provake ederek seçimde gelişebilecek bir başarının önünü almaya dönük bir operasyondur."
Ağrı’daki olay ile ilgili video kayıtları olduğunu ve bunu yakında medya ile paylaşacaklarını anlatan DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"15 asker orada pusuya konuyor, bilinçli olarak yürütülen operasyonda pusuya konuyor. Katledilsinler, öldürülsünler, ölsünler diye gönderiliyor. Öldürülsünler, çatışsınlar orada ölsünler diye gönderiliyor. Bunun arkasından işte bugün Erdoğan çıkıp ’PKK. 15 askeri öldürdü’ diyebilmek için askeri operasyonu yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 askeri oraya ölüme gönderdi. Bakın Silvan’ın aynısıdır. Silvan’da PKK eylem yapmadı. Asker operasyon yaptı o operasyonda askerler öldü. Ağrı’da da bu planlandı. PKK’nın eylemi değil orada. PKK, gerilla kendini savundu. Orada askerler gelmiş ateş ediyor. Kendini savundu ama eylem yapmadı. Ama 15 asker oraya ölüme gönderildi. Ne yapılmak istendiğini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sormak gerekir. Ben bugün Kürtler’i değil, tüm Türkiyeli halkları sokağa çağırıyorum, Türkiyeli halkları, Türk halkını, asker annelerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı protesto etmeye çağırıyorum. ’Sen çocuklarımızı neden ateşkes sürecinde sağa sola operasyon ile ölümü gönderiyorsun’ demeye çağırıyorum. Seslerini yükseltsinler, ’Yeter artık’ desinler. ’Yeter artık savaştan, silahtan geçindin’ desinler."
"Silahların gölgesinde seçim olmaz"
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın bu olay ile ilgili "Silahların gölgesinde seçim olmaz" dediğini hatırlatan DBP Eş Başkanı Ayna, sözlerini şöyle noktaladı: "Evet, silahların gölgesinde seçim olmaz. Sen niye HDP’nin fidan dikme etkinliğine askeri yığınak yığıyorsun. Bu silahların gölgesinde bir seçimdir. Genelkurmay’ın, Erdoğan’ın ordusunun silahlarının gölgesinde bir seçim oldu. Gölge yapan ve öldüren silahlar Genelkurmay’ın silahlarıdır. ’Canlı kalkan’ olarak oraya girmek isteyenler engellendi, tarladan sağdan solda 20-25 insan kendi iradeleri ile canlarını ortaya koyarak o alana girdi. O alanda ölüme terk edilen, askerin, Genelkurmay’ın gönderdiği 8’i yaralı olan 15 askeri oradan halk çıkardı. Halk, o 15 askeri ölümden kurtardı. Türkiye halkları alanlara çıkıp Ağrı halkına teşekkür etmelidir. Ve bu uğurda ölmüştür. Cezmi Budak adlı yönetici arkadaşımız bu uğurda öldü. Türkiyeli halklar bunun kıymetini bilmelidir, Türkiyeli halklar öyle bir uçurumun eşiğine getirilmişti ki buradaki Kürt halkı Türkiyeli halkı kurtardı. Mesele sadece oradaki 8 yaralının halk tarafından kurtarılması değildir. Bunun hem siyasi mesajları iyi okunmalı, hem de insani yönü ile görülebilmelidir. Buruda AKP ve Cumhurbaşkanının ne yapmayı planladığı tamamen açığa çıkmıştır. Burada basına iş düşüyor."