26.04.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
Seyfettin Ersöz - Ankara
Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, demokrasiyi özgürlükler rejimi kılan ilkelerden birinin de kuvvetler ayrılığı olduğunu vurgulayarak, “Anayasa Mahkemesine göre kuvvetler ayrılığı ilkesi, erklerin birbirleriyle bağlantısız bir şekilde çalışmaların değil, aksine kendi anayasal yetkilerini kullanarak iş birliği içinde çalışmalarını gerektirmektedir. Bu bağlamda kuvvetler ayrılığı, hiçbir şekilde kuvvetler çatışması değildir” dedi. Arslan yargı bağımsızlığının önemini vurgularken de “Yargı bağımsızlığı, demokratik hukuk devletinin olmazsa olmaz gereklerindendir. Yargı sadece yasama ve yürütmeye karşı değil aynı zamanda her türlü paralel yapı ve oluşuma karşı da bağımsız olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Anayasa Mahkemesi’nin 57. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Yüce Divan Salonu’nda tören düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TBMM Başkanvekili Levent Gök, Yargıtay Başkanvekili Mehmet Kürtül, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, yüksek yargı organlarının üyeleri ile yabancı konuklar katıldı.
‘Kararnameler hayati’
Törende konuşma yapan AYM Başkanı Arslan, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini yeni sistemin “alametifarikası” olarak tanımladı. Arslan, bu nedenle Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin anayasallık denetiminin, yeni sistemin üzerine dayanması gereken denetleme ve dengeleme mekanizması bakımından hayati derecede önemli olduğuna dikkati çekti. Arslan, bu seneki kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen sempozyumun konusunun da “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin hukuki rejimi ve anayasallık denetimi” olarak belirlediklerini kaydetti.
Anayasa Mahkemesi’nin görevinin söz konusu anayasal hükümleri uygulamak suretiyle önündeki iptali talep edilen Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin anayasaya uygunluk denetimini gerçekleştirmek olduğunu ifade eden Arslan, “Anayasa Mahkemesi’nin bu kararları, bir yandan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin hukuki rejimini açıklığa kavuşturacak, diğer yandan da yeni hükümet sisteminde yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki ilişkilerin mahiyetine önemli ölçüde ışık tutacaktır” diye konuştu.
Devletin temel esası
“Hukukun üstünlüğü veya hukuk devleti anayasal kimliği bir bütün olarak belirleyen en temel ilkedir” diyen Arslan, şöyle devam etti: “Anayasanın ikinci maddesinde düzenlenen hukuk devletinin anayasanın diğer tüm maddelerinin yorumlanmasında dikkate alınması gereken ana ilke olduğunu ifade etmiştir. İkinci madde, Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir, diye tamamlanır. Ondan önceki sıfatlara baktığımızda demokratik sıfatı, laik, sosyal devlet sıfatı hukuk devletini iyi anlamda tamlayan niteliklerdir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel esası hukuk devletidir, hukukun üstünlüğü ilkesidir.
‘Erklerin iş birliği’
Bugün de Türk anayasal sisteminin önemli bir unsuru olan kuvvetler ayrılığı, anayasanın başlangıç kısmında ‘belli devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir iş bölümü ve iş birliği’ olarak tanımlanmıştır. Bu tanımda, ‘iş bölümünün her devlet her bir devlet organının anayasal yetkilerini kullanarak kendilerine verilen görevleri yerine getirmek anlamına geldiği açıktır. Anayasa Mahkemesi’ne göre kuvvetler ayrılığı ilkesi, erklerin birbirleriyle bağlantısız bir şekilde çalışmaların değil, aksine kendi anayasal yetkilerini kullanarak iş birliği içinde çalışmalarını gerektirmektedir. Bu bağlamda kuvvetler ayrılığı, hiçbir şekilde kuvvetler çatışması değildir.”
Bağımsızlık vurgusu
Anayasal kimliğimizin temel unsurlarından olan hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığının yargının yasama ve yürütmeden bağımsız olmasını gerektirdiğini vurgulayan Arslan, “Bu anlamda yargı bağımsızlığı demokratik hukuk devletinin olmazsa olmaz gereklerindendir. Son yıllarda yaşadığımız tecrübeler, yargının sadece yasama ve yürütmeye karşı değil, aynı zamanda her türlü paralel yapı ve oluşuma karşı da bağımsız olması gerektiğini göstermiştir. Hâkim, hiçbir şart ve ahval altında aklını ve vicdanını başkasına emanet edemez. Tam da bu nedenle Anayasa uyarınca görevlerinde bağımsız ve tarafsız olan hâkimler, anayasaya, kanuna, hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre karar verirler” dedi.
Erdoğan ve Kılıçdaroğlu AYM töreninde tokalaştı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şehit cenazesinde saldırıya uğramasının ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kılıçdaroğlu dün AYM’nin kuruluş töreninde ilk kez bir araya geldi. Erdoğan ve Kılıçdaroğlu törende tokalaştı. Ancak tören boyunca aralarında herhangi bir sohbet yaşanmadı. Cumhurbaşkanı, törene katılan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’yle de tokalaştı. Törenin bitmesinin ardından Erdoğan ve bazı bakanlar, Arslan’ın makamına çıkarken, Kılıçdaroğlu ve TBMM Başkanvekili Levent Gök ise AYM’den ayrıldı. Kılıçdaroğlu aracına binmeden önce, bir gazetecinin, “Saldırgan Osman Sarıgün’ün serbest bırakılmasıyla ilgili ne söyleyeceksiniz?” sorusuna, “Onu bana değil AKP’lilere sorun” yanıtını verdi.