13.03.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
STOCKHOLM AA
İsveç’teki temasları çerçevesinde Başbakan Fredrik Reinfeldt ile bir araya gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, iki ülke dışişleri bakanlarının Türkiye-İsveç Stratejik Ortaklık Belgesi’ni imzalamasının ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Gül, Reinfeldt ile siyasi konuları gözden geçirdiklerini belirterek, İsveç’in Avrupa Birliği (AB)konusunda Türkiye’ye verdiği desteğe teşekkür ettiğini dile getirerek şöyle konuştu:
“Türkiye müzakere sürecini azim ve kararlılıkla bitirmek istiyor. Önümüzde çeşitli engeller vardır ama bunlar müzakere sürecinin teknik gereği olan engeller değildir. Ümit ederiz ki bunların hepsi aşılır. Türkiye’deki reformlar, hem ekonomik hem siyasi ve demokratik alanda gerçekleşmektedir. Bu çerçeve içinde Türkiye’de demokratik standartlar daima hep yükseltilmektedir. Şimdi de bu konuyla ilgili yine çok çabalarımız vardır. Tabii ki mükemmelleşmenin sonu yoktur. Önemli olan her ülkenin kendi noksanlıklarının farkında olması ve bunları gidermek için kendi iradesiyle reformlar yapmasıdır. Türkiye’de bizler kendi irademizle, kendi halkımızın iyiliği için tabi ki birçok köklü reformlar yapıyoruz. Bu reform süreci devam edecektir. Bu süreç içeresinde duyduğumuz bazı şikayetler söz konusu. Bunların hep giderileceğine inanıyorum.
Üstünlük ve zaaf
Avrupa’nın demokrasi, insan hakları, ifade hürriyeti ve standartları çok yüksek. Maalesef zaman zaman teröristler bunu istismar ediyorlar. Teröre bulaşanlar, teröre, şiddete karışanlar bu organizasyonların içerisinde olanlar, onlara mali destekle görevli olanlar, Avrupa demokrasilerinin bu üstünlüğünü yeri geldiğinde zaaf gibi çok istismar ediyorlar. Bunun maalesef çok acı örnekleri söz konusu oluyor. Bu konuda istihbarat birimlerimiz, güvenlik birimlerimiz çok yakın temas içerisinde oluyor ve gerektiğinde gerekli dosyaları, gerekli bilgileri paylaşıyorlar.”
‘Türkiye’yi destekliyoruz’
Reinfeld de, “Reform süreci içerisindeki Türkiye’yi destekliyoruz. Şu anda özellikle azınlık hakları konusunda ilerlemeler var. Türkiye’de Kürt meselesi konusunda yıllardan bu yana süregelen bir durum var. Şimdi de Anayasa’nın değişikliği Türkiye’de gündemde. Anayasa’da da değişmesi gereken yerler olduğu dile getirildi ve basın özgürlüğü konusuna biraz daha fazla eğilinmesi gerekiyor. Bugün terör suçlaması ile cezaevinde tutulan gazeteciler var. Türkiye’de ve 4. Yargı Paketi’nin de hükümet tarafından kabul edildiğini biliyoruz. Terörizmin tanımını da bu daraltacak. Sadece tabii ki mevzuat değil mesele. Bunun bağımsız mahkemeler tarafından nasıl yorumlanıp, nasıl uygulanacağı da mesele” diye konuştu.
Gül’ü korurken öldü
Gül’ün Stockholm’deki ziyareti sırasında koruma konvoyunda görev alan bir polis memuru otomobilin kontrolünü kaybederek takla attı ve Riddarfjarden gölünün buzlu sularına uçtu. İsveçli polis, hemen araçtan çıkarılmasına rağmen kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Kral Carl 16. Gustaf, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ülkesi İsveç’te ağırlamaktan büyük gurur duyduğunu söyledi.
‘Küresel aktif oyuncu’
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt’in imzaladığı ”Türkiye-İsveç Stratejik Ortaklık Belgesi”nde, İsveç ve Türkiye’nin küresel alanda iki aktif oyuncu olduğunun ve çeşitli alanlarda işbirliğinin öneminin altı çiziliyor. İki ülkenin ortak ilgi alanlarının tespiti ve işbirliğinin geliştirilmesinin ele alındığı belgede, süregelen köklü ilişkilerin daha da derinleştirilmesi öngörülüyor.
Türk misafirperverliği
İsveç Kralı Carl XVI. Gustaf, ile Kraliçe Silvia, Kraliyet Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül onuruna akşam yemeği verdi. Kral Carl XVI. Gustaf, Gül ve eşini İsveç’e gerçekleştirdikleri ilk resmi devlet ziyaret dolayısıyla ağırlamaktan büyük onur duyduğunu belirterek, “AB, Türkiye ile daha güçlü hale gelecek. İsveç’te yaşayan 100 bin Türk vatandaşı iki ülke arasındaki bağları güçlendirmektedir. Ayrıca her yıl yarım milyon İsveçli Anadolu kıyılarında, Türk misafirperverliği sıcaklığında güneşin sıcaklığını arıyor” dedi. Gül de, “Dostluk ve işbirliğimizin, aradan 274 yıl geçtikten sonra da yeni koşullara uyum sağlayarak en güçlü şekilde devam etmesi, şüphesiz zengin tarihimizden devraldığımız en değerli mirastır. İsveç ve Türkiye birbirlerini ‘en eski dost’ olarak bilirler” diye konuştu.
Hayrünnisa Gül, Kraliçe Silvia ile birlikte yaşlılara hizmet veren Silviahemmet Vakfı’nı ve Rinkeby Akademisi’ni ziyaret etti. İkili bakımevinde bulunan yaşlılarla bir süre sohbet etti.