Arınç, YİK üyeliği görevinden ayrıldı

Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve iş insanı Osman Kavala’nın tutukluluklarına ilişkin açıklamasının ardından yaşadığı gerilim sonrası, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyeliği’nden istifa etti. İletişim Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Arınç’ın istifasını kabul ettiğini açıkladı.

Arınç, Erdoğan’ın, “Hukukta yeni bir reform dönemi başlatıyoruz” açıklamasının yankıları sürerken 19 Kasım’da katıldığı televizyon programında, Türkiye’deki hukuk sisteminin işleyişine ilişkin eleştirilerde bulunmuştu. Arınç, Demirtaş ile ilgili “Tutukluluk cezaya dönüşmemeli. Demirtaş’ı tanımak veya onu yargılamak için onun yazdığı ‘Devran’ isminde kitap var. Alıp okuyun. Bu kitabı okuduktan sonra siz Demirtaş hakkındaki kanaatinizi belki değiştirmeyeceksiniz ama Kürtler ve Kürtlerin yaşadığı travma üzerinden kafanızda çok şeyler değişecek” ifadelerini kullanmıştı. Arınç, Kavala hakkında da, “Hâlâ tutuklu kalmasına hayret ediyorum” demişti.

‘Fitne ateşi’ tepkisi

Erdoğan, bu sözlere üç gün sonra partisinin bazı il kongrelerine yaptığı video konferans bağlantısı sırasında yanıt verdi. Erdoğan, isim vermeden “Reform gündemimize yaptığımız vurgular bahane edilerek yeni fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz. Geçmişte birlikte çalışmış olsak bile hiç kimsenin şahsi açıklamaları hükümetimizle, partimizle ilişkili hale getirilemez. Bizim nerede durduğumuz bellidir, istikametinde değişiklik yoktur. Teröre bulaşmış, terörle el ele kol kola yürüyenler bizim temasta olduğumuz kişiler olamaz. Şu anda yargının tasarrufu altında olanlar, yüzlerce, binlerce insanımızın, Yasin Börülerin ölümüne neden olanlar hiçbir zaman Tayyip Erdoğan tarafından, dava arkadaşları tarafından asla ve asla savunulmaz” açıklamasını yaptı.

Mektup gönderdi

Arınç’ın sözleri ve Erdoğan’ın açıklamaları, Cumhur İttifakı üzerinden pek çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Edinilen bilgiye göre, Arınç, önceki gün açıklamalarının mahiyetini ve gerekçesini içeren ve “reform sürecinin” zarar görmemesi için YİK üyeliğinden istifa edebileceğini belirttiği bir mektubu Cumhurbaşkanlığı’na gönderdi. Dün Erdoğan ve Arınç’ın, MYK toplantısı öncesi bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve bu görüşmenin sonrasında Arınç’ın istifasını kamuoyuna duyurduğu öğrenildi.

Erdoğan’ın görüşmede Arınç’a, “Bir televizyon programında böyle bir açıklama yaparak bizi çok üzdün. Bu tür açıklamalar sadece bize değil Cumhur İttifakı’na da telafi edilmesi güç zararlar veriyor” dediği öğrenildi.

Bu görüşmeden kısa süre önce parti grubunda konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, Arınç’a yönelik sert eleştirilerde bulunması da dikkati çekti.

‘Helâlleştik’

Arınç istifa mektubunda Türkiye’nin yargı, ekonomi ve başka alanlarda reformlara duyduğu ihtiyacın aşikâr olduğunu ifade ederek “Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yöndeki iradesini gördüm ve destekliyorum. Ancak benim konuşmamın, şahıslar üzerinden farklı zeminlere kaydırılması sebebiyle, reform çalışmalarını engelleyeceğine dair kaygılandığımdan YİK Üyeliği görevimden ayrılmamın daha uygun olacağına karar verdim. Talebimi Sayın Cumhurbaşkanımıza ilettim ve kendileri de uygun gördüler. Karşılıklı iyi niyet temennileriyle helalleştik ve görevimden ayrıldım. Hayatım boyunca doğru söz, doğru ilke, dürüstlük ve vicdanımın sesi rehberim oldu. Bu yüzden çok bedel ödedim ama bundan asla vazgeçmedim. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğim. Memleketimizin huzura, refaha ve mutluluğa kavuşması için ne fedakârlık yapmamız gerekirse, tereddüt etmeden yaparız. Yeter ki vatan sağ olsun” dedi.

‘Hakaretleri iade ediyorum’

Katıldığı programdaki konuşmasının ana ekseninin yargıda yapılacak reform olduğuna işaret eden Arınç, “Gazeteci arkadaşımız soru sorarken isim zikrettiğinde, ‘İsimler üzerinden tartışamayalım’ diye altını çizmeme rağmen evrensel hukuk, adalet ve yargının sorunları üzerine dile getirdiğim fikirlerimin bu isimlerin gölgesinde kalmasından ve meselenin özünün kaçırılmasından üzüntü duyduğumu belirtmeliyim” dedi. Tartışmaların yanlış yerlere götürüldüğünü söyleyen Arınç, şunları kaydetti: “Beni Yasin Börü’nün, 15 Temmuz şehitlerimizin katilleri FETÖ ile yan yana gösterme gafletine kadar gitti. Asla bu ithamları kabul etmiyor, reddediyorum. Yasin Borü için döktüğüm göz yaşı da terör örgütleri FETÖ ve PKK’ya yönelik sözlerim ve tavrım da bellidir. Tüm bunları burada yeniden dile getirmeyi kendime zul sayarım. Programda dile getirdiklerim, YİK Üyesi olmam hasebiyle farklı yönlere çekildi. Oysaki programda görüşlerimi, YİK üyesi olarak değil, TBMM Eski Başkanı Arınç olarak açıkladığımı defalarca belirttim. Konuşmama yönelik seviyeli ve saygın eleştirilerin tümüne saygı duyuyor ve not alıyorum. Ancak şahsıma karşı içlerinde duydukları kin ve nefretlerin dışa vurumu olan seviyesiz hakaretleri sahiplerine iade ediyorum.”