22.03.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
Emniyetin imdadına yetişen vakıf zorda Yasaya göre sürücü belgelerinin verilmesi ve yenilenmesi hizmetlerinden elde edilen gelirin tamamını vakıf alıyor. Sürücü belgesinden 30 milyon, trafik belgesinden 3 milyon, tescil belgesinden de 3 milyon lirayı vatandaşlar vakıf hesabına yatırıyordu. 2003te vakıf 62 trilyon 397 milyar 245 milyon lira gelir elde etti. Vakıf, 2003te 7 trilyon 250 milyar lira değerinde teknik cihaz ve bilgisayar aldı. Yine geçen yıl Emniyete taşıt alımı ve onarımı için 12 trilyon lira katkı yapıldı. Vakıf, inşaatı yarım kalan hizmet binaları için 13 trilyon, personel eğitimi için de 2 trilyon 429 milyar lira harcadı. Kanunla kurulanlar dışındaki tüm vakıfların gelirlerini büyük ölçüde tırpanlayan düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra, Emniyetin bazı hizmetlerinde aksaklıklar yaşanacağı belirtiliyor. Hizmetlerinden bazılarını Türk Polisini Güçlendirme Vakfı aracılığıyla yapan Emniyet teşkilatı, vakfın yasal düzenlemeden sonra geliri kalmayınca zor günler yaşıyor. Gerekli düzenleme yapılmaması halinde sürücü belgesi, pasaport, araç ve silah ruhsatı gibi işlemler için vatandaşlar artık günlerce sıra bekleyecek. Maliye Bakanlığının ek bütçe vermemesi halinde polis, koruma hizmetinde de zorlanacak, devriye araçları benzin bulmakta güçlük çekecek. Lailanın bir şubesi kısa süre önce Ankarada açılmıştı. Lailanın birkaç gece önce ilginç bir konuğu vardı. İçki içtiğini, bazı konularda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gibi düşünmediğini söyleyen AKP Çankaya Belediye Başkan adayı Mesut Bozoğlu, eşi Berna Bozoğlu ile birlikte Lailaya geldi. Bozoğlu, ayak üstü sohbet ettiği müşterilere, başkan seçilmesi halinde kültür ve eğlence hayatında Çankayanın cazibe merkezi olacağını anlattı. Başkan seçilmesinin ardından içkili eğlence yerlerinin ruhsatının iptal edileceği yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Bozoğlu, "Biz seçilirsek, her şey eskisi gibi devam edecek" demeyi de ihmal etmedi. AKP adayının bu sözleri dinleyenlere ve işletmecileri rahat bir nefes aldırdı. AKP adayı Lailada ne arıyor? Muhalefetin eleştirileri karşısında Yerel Yönetimler yasa tasarısının getirdiği değişiklikler hakkında bilgi vermek İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksuya düştü. Aksu, önce yasanın yerel yönetimlere geniş yetkiler verdiğini, bunun da bürokrasiyi azaltacağını anlatıp başından geçen şu olayı anlattı:"1968de Malatya Akçadağda kaymakamlık yaparken, bir vatandaşımızın silah ruhsatı için onay verdim. Başvuruyu İçişleri Bakanlığına havale ettim. Aradan yıllar geçti, ben siyasete atıldım. 1988de İçişleri Bakanı oldum. Bir gün karşıma, 1968de imzalayıp gönderdiğim, bakanlıktan onay bekleyen o silah ruhsatı başvurusu çıktı. işte Türkiyenin hali. Eğer bir dilekçeye yanıt için 20 yıl beklemek istemiyorsak, bu yasanın çıkması lazım." İmzaladığı dilekçe 20 yılda geldi Herkes seçim derdine düştüğü için hazırlanan yasalarla pek kimse ilgilenmiyor. Mesela hükümet başbakanlığı kamu reformu kapsamında yeniden yapılandırmaya hazırlanıyor. Bundan sonra Başbakanlıkta çalışabilmek için dört yıllık üniversite mezunu olmak, yabancı dil bilmek gibi özellikler gerekecek. Halen 3050 kişinin çalıştığı Başbakanlıkta sayı 1500e kadar düşürülecek. Bir başka değişiklikle de, Başbakanlıkta bir çok birim lağvedilecek. Destek Hizmetleri, İnsan Kaynakları ve Stratejik Araştırmalar Merkezi adıyla üç yeni birim kurulacak. Ankarada son günlerde en çok konuşulan söylentilerden biri de askerlik süresiyle ilgili. Seçimlerden sonra askerlik süresinin kısaltılmasına neredeyse kesin gözle bakılıyor. Askerlik süresi kısalacak mı? Muhalefetin "laiklik karşıtı" olduğu gerekçesiyle kıyasıya eleştirdiği Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, ilginç bir uygulamaya imza atmış. Masasının üzerine bir kum saati koyan Dinçer, bir konuk kabul ettiğinde hemen kum saatini çeviriyor ve "Kusura bakmayın devletin zamanı hem kısıtlı, hem değerli" diyormuş. Dinçer, ziyaretçinin konumuna, ele alınacak konunun özelliğine göre, kum saatini 1 ya da 3 dakikaya ayarlıyormuş. Ancak birkaç gün önce Dinçerin kum saatine nazar değmiş. Gelen konuklardan biri merak edip eline aldığı kum saatini yanlışlıkla kırmış. Kum saatiyle konuşur musun!