13.11.2008 - 15:19 | Son Güncellenme:
HAKKARİ’de 20 yıldır imamlık yapan, 4 yıldır da Diyanet ve Vakıf Emekçileri Sendikası (DİVES) Genel Başkanlığını yürüten Lokman Özdemir, geçen yıl yaptığı basın açıklamasında AKP'yi ‘dini duyguları istismar etmekle’ suçladığı için Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından imamlık görevinden alındı. Özdemir’e gönderilen resmi yazıda görevden alınma gerekçesi, ‘bir siyasi partiyi eleştirme’ olarak gösterildi.
Hakkari’de Merkez Belediye Cami imamı ve aynı zamanda DİVES Genel Başkanı olan Lokman Özdemir, 24 Aralık 2007 tarihinde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda AKP ve Kürt sorunu ile ilgili açıklamalarda bulunan Özdemir, AKP’nin siyasete başladığı günden beri, kendisini dinin temsilcisi olarak lanse etmeye çalıştığını öne sürerek şöyle konuşmuştu:
“Bilindiği gibi AKP bu ülkede siyasete başladığı günden beri, kendisini dinin temsilcisi olarak lense etmeye çalışmaktadır. Önce halkı aç bırakacaksın, sonra da dini duygularını istismar edip, önüne bir parça şey atıp, ‘sorunu çözdüm’ diyeceksin. AKP şunu çok iyi bilmelidir ki, biz bundan önce de müslümandık, bugün de müslümanız, yarın da müslüman kalacağız. Bu yaptıklarınız, mevcut Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümüne hizmet etmeyecektir. Daha da çözümsüzlüğü derinleştirmeye hizmet edecektir. Oysa gün geçtikçe AKP’nin, ABD’nin temsilcisi olduğu ortaya çıkmıştır. Çünkü İslam Dini'nde yılın 4 ayında savaşmanın haram olduğu beyan edilmiştir. Müslüman olan bu bölgede, Kurban bayramında bile aralıksız bombardıman devam ettirilmektedir. Bütün atılan bu bombaların ve mühimmatın bedelinin yoksulların ve emekçilerin cebinden çıktığı unutulmamalıdır. Bölgemizde oluşturduğunuz yapay dernekler adı altında fakirlere yaptığınız yardımları, siyaseten yaptığınız anlaşılmaktadır. Çünkü Batıda da yoksul emekçi halk vardır. Bu ayrı bir soru işaretidir. Bu halk daha önce de geri bırakılmış, itilmiş, ötekileştirilmiş ve yoksullaştırılmıştır.”
DİYANET MÜFETTİŞ GÖNDERDİ
Bu konuşma üzerine de Diyanet İşleri Başkanlığı imam ve DİVES Genel Başkanı olan Özdemir hakkında soruşturma başlatıp, Hakkari’ye müfettiş gönderdi. Müfettişlerin hazırladıkları rapor doğrultusunda Özdemir görevinden alındı. Özdemir’e 22 Ekim 2008 tarihide gönderilen resmi yazıda görevinden alınma gerekçesi olarak, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun'un 25'inci maddesinde belirtilen, ‘Görevi dışında her ne suretle olursa olsun siyasi partilerden her hangi birini veya onların tutum ve davranışını övemez ve yeremez. Bu gibi hareketleri tahkikatla sabit olanların ilgili ve yetkili mercilerce işine son verilir’ ibaresi hatırlatıldı.
‘KESK ÜYESİYİZ DİYE’
İmam Özdemir, ’hiçbir din görevlisi herhangi bir siyasi partinin aleyhinde konuşamaz, eleştiremez’ mantığıyla görevine son verildiğini, hukuki yönden mücadelesini sürdüreceğini ve hukuka da inandığını söyledi. Özdemir şunları söyledi:
“Sendika olarak kendi üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirme mecburiyeti vardır. Bu nedenle bizim DİVES sendikamız da KESK Konfederasyonuna bağlı olduğu için ciddi anlamda önyargılı davranılıyor ve çoğu müftüler üyelerimize karşı önyargıda bulunmaktadır. Yok efendim ‘siz Komünist- Solcu Konfederasyona üye oluyorsunuz’ gibisinden baskılar oluyor. Ama ne olursa olsun bu baskılara karşı demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz. Sendika sosyal haklardan sorumludur. Ayrıca bölgede yaşadığımız için yaşanan 30 yıllık savaş süreci ciddi anlamda emekçi olarak, halk olarak bizleri etkilenmekte. Dini anlamda da bir sorumluluğumuz vardır. Yani birbirimize karşı, inanç değerlerimize karşı kim olursa olsun tepkimizi göstermek mecburiyetindeyiz. Ben bugüne kadar 2 soruşturma geçirdim.”
‘MAKARNA YARDIMI İLE HALKIN KARNI DOYMAZ’
Özdemir, bölge insanının ekonomik açısından büyük zorluk çektiğini, Doğu ve Güneydoğu bölgesine ciddi anlamda yatırımların yapılması gerektiğini, bu yapılmadığı sürece, Kimse Yok Mu Derneği’nin birkaç kilo et, birkaç kilo makarna yardımı ile bu halkın karnının doyurulamayacağını söyledi. Özdemir Şöyle konuştu:
“Bakın batıdaki insanlarda bizim kardeşlerimizdir. Onlara da katkı sunabilirler. Ama genellikle bunu siyasi malzeme olarak kullanıyorlar. Biz buna karşıyız. Bu nedenle de ‘din üzerinden siyaset yapılmasın’ gibisinden açıklamalarda bulunmuştum. Diyanet Teftiş Kurulu tarafından benim görevime son verilmiştir. 20 yıldır imamlık görevi yapıyorum. 7 çocuk babasıyım. Ben ekonomik anlamda AKP hükümetini eleştirdiğim için benim görevime son verildi. Kendi düşüncelerimi dile getirdiğim için mağdurum. Şu an ücretsiz izne ayrılmışım. Gerekçe olarak Diyanet mevzuatının 633 sayılı maddeye göre, ‘din görevlisi siyaset yapamaz, hiçbir din görevlisi herhangi bir siyasi partinin aleyhinde konuşamaz, eleştiremez’ mantığıyla görevime son verilmiştir. Ben hukuki boyutuyla mücadelemi sürdüreceğim ve hukuka da inanıyorum.”