12.08.2008 - 12:08 | Son Güncellenme:
Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği’nde yer alan ve ödül alanlara önemli avantaj sağlayan yönetici değerlendirme formu, Eğitim-İş’in başvurusu üzerine Danıştay tarafından iptal edildi. Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, AKP’nin okullarda kadrolaşma inadının “yargıya çarptığını" söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği’ndeki değerlendirme formunun iptal edilmesi ile ilgili yazılı açıklamada bulunan Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, yönetmelik ile okullarda bugüne kadar bir benzeri görülmemiş bir kadrolaşma hamlesi yapıldığını savundu. Yönetmeliğin binlerce okulu “yandaşlaraö yönettirebilmenin anahtarı olduğunu ifade eden Adıbelli, “Eğitim-İş Sendikası olarak yönetmeliği yargıya taşımış ve birçok hükmünün yürütmesinin durdurulmasını sağlamıştık" hatırlatmasında bulundu.
“MEB, ŞARK KURNAZLIĞI YAPTI"
Adıbelli, geçen yıl yönetmeliğinin yürütmesi durdurulunca, MEB’in, 3-5 saatte hazırlanabilecek yönetmeliği aylarca hazırlamadığını kaydederek, “Şark kurnazlığına soyunarak yönetmelik yokluğu bahanesiyle binlerce okulu, keyfi olarak tespit ettiği kişilere ‘vekaleten’ yönettirmeye başladı. Bunun üzerine Bakanlığı ve Bakanlığın suç teşkil eden emirlerini uygulayan 81 il valisini yazılı olarak ve basın yoluyla uyardık ve bu tutumun hukuki hesabını mutlaka soracağımızı ifade ettik. Uyarılarımıza kulak asmayan muhataplar aleyhinde kapsamlı bir hukuki ve cezai prosedür başlattık. Hukuki sürecin belirli bir aşamaya ulaşması ile Bakanlık bürokrasisi sorumluluktan kurtulabilmek adına, apar-topar yeni bir yönetmelik hazırlama sürecine girdi. Yakın tarihte basına yansıdığı üzere sendikamızın ısrarlı hukuki girişimleri üzerine yargı kararına aykırı tasarruf ortaya koyan 5 MEB bürokratının yargılanmasına karar verildi. Bakan Çelik ise, ‘dokunulmazlık’ zırhının arkasına gizlenerek ‘şimdilik’ sorumluluktan kurtuldu" açıklamasında bulundu.
“MEB’İN YÖNETİM FELSEFESİ İFLAS ETTİ"
En son hazırlanan yönetmeliğin 18 Nisan 2008 tarihinde yürürlüğe girdiğini belirten Adıbelli, yeni yönetmeliğin eğitim kurumu yöneticilerinin sübjektif kriterlere göre tespitini dikkate almayan bir yapıda olduğunu ifade etti. Yönetmeliğe göre yöneticiliğin ödüllere, yüksek sicillere ve cezalara odaklandığını belirten Adıbelli, “Örneğin 30 yıllık öğretmenlik kariyerinin puan değeri, sıradan bir etkinlik karşılığında alınan teşekkür belgesinin değeri kadardır. Ömrünü yüksek lisans ve doktoraya vakfetmenin puan değeri, takdir belgeleri ile elde edilecek puanların çok altındadır. Hukuki kepazelikten ibaret kriterlerin yürütmesinin durdurulması ve iptali amacıyla sendikamızın açtığı davada Danıştay, yönetici değerlendirme formunun yürütmesini durdurmuştur. Gelinen nokta, MEB’in yönetim felsefesinin ‘iflas ettiğini’ açıkça ortaya koymaktadır. Bugün yaşananlar, MEB’i yöneten anlayışın siyasal fanatizmini her şeyin üzerine koyduğunu; okullarımızı, siyasi amaçlarına alet edebilmek adına kaos ortamına sürüklemekten çekinmediğini, ülkenin geleceğini ateşe attığını çarpıcı biçimde ortaya koymaktadır" dedi.
“MEB’E ÇAĞRI"
Milli Eğitim Bakanlığı ve ona bağlı birimlerin Bakan Çelik’in elinde “can çekiştiğini" savunan Adıbelli, Eğitim-İş olarak, tüm siyasi partilere, ve sivil toplum örgütlerine çağrıda bulunarak, Eğitim sisteminde çıkarılan yangın bütün ülkeyi ve doğal olarak sizleri de sarmaya adaydır" dedi. MEB’in çıkardığı her yönetmeliğin yargıdan döndüğünü belirten Adıbelli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“MEB’e, içinde bulunduğu utanç verici konumdan kurtulabilmesi için çağrı yapıyoruz. Eğitim-İş, sendika temsilcilerinin de dahil edileceği bir komisyonla sorunun çözüleceğine inanmaktadır. Sorunun çözümüne yönelik olarak elimizden gelen tüm katkıyı ve fedakarlığı sunmaya hazırız. En çok 3-5 günlük bir çalışma süreci sonrasında eğitim emekçilerimize yakışan, hakkaniyetli bir yönetmeliğin hazırlanabileceğine inanıyoruz. Yeter ki MEB iyi niyetli olarak okullarımızda yarattığı kaosa son vermek istesin."