06.01.2022 - 16:46 | Son Güncellenme:
MERSİN (İHA)
Yılmaz, yazılı açıklamasında, mecliste bir basın toplantısı düzenleyerek Mersin'in düşman işgalinden kurtuluşunun 100'üncü yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamayı sosyal medya hesabından paylaştığını hatırlattı. CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın bu paylaşımını alıntılayarak kendisine yönelik, 'hakaret ve iftira' içeren bir paylaşım yaptığını ileri süren Yılmaz, açıklamasında Başarır’a yönelik hiçbir tahrik ve tahkir ifadesi olmadığı gibi hiçbir emekçiye de bırakın terörist demeyi, kötü tek bir söz sarf etmediğini vurguladı.
Başarır’ın, basın açıklamasını yayınladığı sosyal medya hesabından alıntılayarak yazılı, sesli ve görsel bir şekilde kendisine yönelik ağır iftiralar ve hakaretler içeren, hedef gösteren bir paylaşım yaptığını öne süren Yılmaz, “Bu paylaşımında iğrenç bir üslupla, iğrenç ifadelere yer vermiştir. Bu iğrenç üslup ve ifadeler, zatın ağzına ve kendisine yakışsa da biz kendisini artık böyle tanısak da temsil ettiği Mersin’e ve makamına yakışmamıştır. Görüleceği üzere bu zatın fiili bir insan, bir milletvekili olarak, onur ve saygınlığıma yönelik olup, şahsımı yıpratmaya ve toplum içinde itibarsızlaştırmaya yöneliktir. Bu açık saldırısını yalan örneklerle, iftiralarla güçlendirmeye çalıştığı gibi, 'Sakın bir kez daha söylüyorum' ifadesi ile parmak sallayıp, açık açık tehdit etmiş, 'Mersin’de sokağa çıkamazsın sen' ifadesiyle de millete hedef göstermiştir. Üstelik bu fiillerin tamamını sosyal medya üzerinden, on binlerce insana ulaştırarak, geniş kitlelere yayarak yapmıştır" diye konuştu.
Yılmaz, Ali Mahir Başarır’ın yaptığı açıklamaların aynı zamanda çirkin bir mobing ve taciz şekli olduğunu vurgulayarak, bu kişinin toplum ve hukuk nezdinde cezasız kalması halinde kadınların siyaseti hakkıyla yapabilmesinin daha da güçleşeceğini belirtti.
"BOZUK SİCİLİNİ AKLAYAMAZ"
Bunun bir siyasi mesele değil insanlık ve ahlak meselesi olduğunu söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti; "Siyasi görüşümü, kanaatlerimi paylaştığım için tehdit edilmeyi ve hakaret işitmeyi, hem aziz hemşehrilerimin hem de hemcinsim kadınların ve aziz milletimizin takdirine bırakıyorum. Bu, siyasi bir mesele değil, bir insanlık ve ahlak meselesidir. Bu nedenle empati ve objektif bakış açısı şarttır. Siyasetçi olmam, kimseye şahsıma hakaret edebilme, tehdit edebilme hakkı ve özgürlüğü vermez. Kimse, olmayan itibarını şahsıma saldırarak kazanamayacağı gibi, bozuk sicilini de aklayamaz. Ya da kendisi gibi düşünmediğim için beni itibarsızlaştırmaya çalışıp, tahkir ve taciz de edemez. Bu zat eleştirmemiş, hoşuna gitmeyen şeyler duyduğu için tabiri caizse kusmuştur. Kimsenin de kimseye bunu yapma hakkı yoktur. Bu ince çizgiyi de toplum vicdanı ve hukuk, korumakla mükelleftir. Bu zatın, şahsıma söylemlerine, üslubuna ve Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız dahil bir çok siyasiye karşı tahkir siciline bakıldığında da anlaşılacağı üzere, kendisi hakaret, küfür, iftira ve tehdit ifadelerini, milletvekili dokunulmazlığının arkasına sığınarak alışkanlık haline getirmiş olup ‘siyaset yapıyorum’ zannetmektedir. Alacağı hiçbir ceza insanlık ve hukuk dışı fiilinin karşılığı olmasa da adaletin tesisi noktasında kendisi aleyhinde hukuki yollara başvuracağımı bildiririm."