08.07.2010 - 14:55 | Son Güncellenme:
Bozdağ, CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal ile yeni Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu arasında yaptığı kıyaslamanın bugün basında "Bozdağ’ın Baykal aşkı" şeklinde yansımasını ANKA’ya değerlendirdi.
-BAYKAL’IN TAKDİR ETTİĞİM YÖNLERİ OLABİLİR-
Bozdağ, söz konusu haberin, "Kemal Kılıçdaroğlu’nun değirmenine su taşımak amacıyla" farklı bir yapıda sunulduğunu iddia ederken "Ben CHP eski Genel Başkanı Sayın Baykal’ı ‘eleştirmedim’ demedim. Geçmişte Sayın Baykal’ı fikirlerinden politikalarından eylemlerinden dolayı en çok eleştirenlerden birisiyim. İnsanlar eleştirdiği kişilerle de takdir ettiği yönler olabilir" dedi.
-SÖZLERİMDEN ÇARK ETMİŞ DEĞİLİM-
Basında kendisine atfedilen sözlerin, Baykal’ın eylem ve sözlerine dönük eleştirileri olduğunu ifade eden Bozdağ, Baykal ile Kılıçdaroğlu arasında yaptığı kıyaslamaya ilişkin de şöyle dedi:
"Sayın Baykal’ın söz ve eylemlerini yanlış buldum eleştirdim. Ben dün Baykal’ı hangi sözlerle eleştirmişsem ben o sözlerimin arkasındayım. Benim burada yaptığım Baykal ile Kılıçdaroğlu arasında bir kıyaslamadır."
Baykal için "Vefalıdır adam satmaz. Dersim olayında Onur Öymen’e sahip çıkması, Peygamberimiz ile alay etmesine rağmen, inanların inançlarıyla alay etmesine rağmen Önder Sav’a sahip çıkması. Ben olsam ihraç ederdim. Ama o yanındaki adama sahip çıktı" dediğini belirten Bozdağ, "Ama Kılıçdaroğlu’na baktığımız zaman bir kaset olayında kendi Genel Başkanını sattı. Kendisine genel başkanlığı sürecinde en büyük desteği verin Gürsel Tekin işin başında en büyük vefasızlığı göstermedi mi?" şeklinde konuştu.
-BAYKAL İÇİN "PARTİYİ BAĞLAMAZ" DEMEDİLER, AMA KILIÇDAOĞLU İÇİN DEDİLER-
Kılıçdaroğlu’nun kendi kendini tekzip eden bir genel başkan olduğu eleştirisini getiren Bekir Bozdağ, geçen hafta Radikal Gazetesi’nde yayınlanan başörtüsü ile ilgili açıklamaları hatırlattı.
Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü ile ilgili sözlerinin ardından, daha yazının mürekkebi kurumadan, kendi sözlerini tekzip ettiğini ve Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne yönelik sözlerinin parti içinden gelen tepkileri anımsattı. Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne yönelik açıklamalarına karşı çıkan İstanbul Milletvekili Necla Arat’ın açıklamalarına vurgu yaparak, "Sayın Baykal’ın kendisini tekzip ettiğine daha önce hiç şahit olmadım. Sayın Baykal için, hiçbir CHP milletvekili ‘genel başkanının sözü partiyi bağlamaz, parti meclisinde görüşülmedi’ demedi. Sayın Kılıçdaroğlu için milletvekilleri ‘Bu parti meclisinde görüşülmedi, şahsi görüşüdür partiyi bağlamaz’ diye açıklama yapmadı mı?" diye sordu.
-BAYKAL YÖNETEN, KILIÇDAROĞLU YÖNETİLEN GENEL BAŞKAN-
"Bir genel başkanın görüşleri partiyi bağlamayıp da kimi bağlayacak" diye soran Bozdağ sözlerine şöyle devam etti:
"Sayın Baykal CHP’yi yönetiyordu, yön veriyordu baktığınızda. En azından öyle görünüyordu. CHP’yi yöneten ve yönlendiren bir fotoğraf arz ediyordu. Sayın Kılıçdaroğlu yönetilen ve yönlendirilen bir genel başkan portresi çiziyor. Yönetiliyor mu, yönlendiriliyor mu çok açık. Bir genel başkan daha söylediği sözün mürekkebi kurumadan onu tekzip etme gereği duyuyorsa, bunu başka neyle izah edebilirsiniz. Sayın Baykal doğru-eğri ona girmiyorum. Yanlış da olsa doğru da olsa Sayın Baykal sözlerinin arkasında duruyordu. Sayın Kılıçdaroğlu ise sözlerinin arkasında 24 saat duramayan bir kişilik."
Kılıçdaroğlu’nun daha önce Dersim sözleri için, Onur Öymen için söyledikleri, Batman’da "genel af" sözlerini, ardından başörtüsüne yönelik açıklamalarını ve buna açıklık getirmesini hatırlatan Bozdağ, "Sayın Öymen, Sayın Baykal ile birlikte gruba gelince kendisi gruba gelemedi. Gereğini bizzat kendisi yaptı. ‘Genel Başkan adayı olmayacağım’ dedi. Birkaç gün sonra, ‘genel başkan adayıyım’ demedi mi? Başörtüsü konusunda ‘kızlar üniversiteye gidecek’ deyip daha 24 saat dolmadan kendi kendini tekzip etmedi mi? Bunların hangisi yalan. Benim söylediğim bu. Yalancının mumu bile yatsıya kadar yanar, ama Sayın Kılıçdaroğlu’nun mumu bile bir saat bile yanamıyor" dedi.
-CHP’Yİ KILIÇDAROĞLU MU, SAV MI YÖNETİYOR?-
CHP’yi Kılıçdaroğlu’nun değil, Önder Sav’ın yönettiğini öne süren Bozdağ, kamuoyunda böyle bir ikilem görüldüğünü iddia etti. Herkesin Sav’ın güç sahibi olduğunu bildiğini savunan Bozdağ basında kendisi için yazılan habere şu sözlerle tepki gösterdi: "Kemal Kılıçdaroğlu’nun, aslında soyadının ‘Sav’ olarak değiştirilmesi dile getirilmiyor mu? Sayın Baykal varken de Sav vardı. Benim söylediklerim sadece yaşananlara objektif bir gözle dikkat çekmek ve bir mukayese yapmaktı. Yoksa ben Baykal’ı hiç eleştirmedim demedim. Baykal’ı da eleştirdim, Kılıçdaroğlu’nu da eleştiriyorum. Bundan sonra da gerektiği zaman eleştirmeye devam edeceğim. Dün dündür anlayışı benim hiçbir zaman anlayışım olmamıştır. Milliyet Gazetesi gibi benim sözlerimi Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin değirmenine su taşımak bahanesiyle sanki; AK Parti’nin Kılıçdaroğlu’ndan çekiniyormuş havası yaratmak gayretiyle meslek etik kurallarına aykırı bir biçimde sunulmasını ve takdim edilmesini de kınıyorum. Benim için dün dün değildir."
-KULİSTE FİLİZLENDİ...-
AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile selefi Deniz Baykal arasında ilginç bir karşılaştırma yaparak "Sayın Baykal netti, Sayın Kılıçdaroğlu net biri değil. Sayın Baykal yönetiyordu, Sayın Kılıçdaroğlu yönetiliyor. Sayın Baykal bir duruş koyduğunda geri adım atmıyordu, eğri veya doğru söylediğinin arkasıyda dururdu. Sayın Kılıçdaroğlu’nun arkasında durduğu bir söz hatırlamıyorum" demişti.
Bozdağ, Çarşamba günü TBMM’de bazı gazetecilerle sohbetinde Baykal ile Kılıçdaroğlu dönemlerini karşılaştırırken ilginç tespitlerde bulunmuştu. Baykal’ın doğru veya yanlış kendine göre ilkeli bir insan olduğunu, Kılıçdaroğlu’nda bunu göremediklerini belirten Bozdağ, "Sayın Kılıçdaroğlu net biri değil. İlkelere dayalı siyaset de yürütmüyor, tamamen popülizme dayalı siyaset anlayışı var. Sadece Gediktepe’de ayakta fotoğraf çektirme tartışmasıyla siyaseti o kadar ayağa düşürdü ki. Sayın Baykal bir duruş koyduğunda geri adım atmıyordu. Onur Öymen’e her şeye ve herkese rağmen sahip çıktı. Sayın Kılıçdaroğlu’nun arkasında durduğu bir söz hatırlamıyorum. Başörtösü olayında kendi kendini tekzip eden bir genel başkan olarak tarihe geçti" diye konuşunca sözler bazı basın organlarına "Bozdağ’ın Baykal aşkı" biçiminde yansımıştı.