30.03.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
25 yıl sonra Devrimci 78’liler Federasyonu tarafından Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan alınan 299 sayfalık dosyadan çıkan çıkan bir tutanakta, “İnfazı gerçekleştirilen Veysel Güney’in cenazesinin babası Ali Güney’e teslim edilmek üzere Yüzbaşı Burhan Erdem’e teslim edildiği”nin yazıldığı belirtilerek, “Güney’in cesedi devlete zimmetlidir. İdamına karşın faili meçhul kaydıyla gömülmüştür. Mezarının nerede olduğunun gösterilmesi gereklidir. Ankara Orduevi’ne girip çıkan Yüzbaşı Erdem’i bulup Veysel’i nereye gömdüğünü soramayacak kadar aciz olan yöneticileri uyarıyoruz. Dönemin bütün sorumlularını yargılayın” denildi.
12 Eylül döneminde idam edilen Erdal Eren, Mustafa Özenç, Ramazan Yukarıgöz ve Necati Vardar ile işkence sonucu öldürülen Mustafa Özenç ve Behçet Dinlerer’in ailelerinin ardından Güney’in ailesi de, Evren ve Şahinkaya’nın yargılanacağı Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe vermiş oldu.
İlginç diyalog
12 Eylül davasına müdahillik başvurusu, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’le bir vatandaşın ilginç diyaloğuna sahne oldu. Önder, açıklama yaparken, “Bu hangi parti? Benim de burada bir işim vardı. Merak ettim” diye soran bir kişi, “Lütfen kenara çekil, konuşma” uyarısı üzerine, “Benim sizinle konuşacak bir şeyim yok. Ben
işime bakayım siz de bakın” dedikten sonra adliye binasına girdi. Önder, “Bu arkadaş muhtemelen provokatör de değil. 12 Eylül böyle embesil zihinler yetiştirdi. Topyekün bir ahmaklaştırma, bütün kurum ve kurallarıyla sorgulamayan, otoriteye biat eden debil bir kuşak yetiştirdi. Az önce onun canlı bir performansını izledik” dedi.