SiyasetAB’ye sert çıktı İran’a göz kırptı

AB’ye sert çıktı İran’a göz kırptı

27.05.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

65. Hükümet programında bir önceki hükümet programına göre en kapsamlı değişiklik dış politika ve yeni anayasa başlıklarında oldu. Başkanlık sistemi vurgulanırken, parlamenter sistem ifadesi programda hiç kullanılmadı. Cemevlerine statü verilmesi ve çözüm süreci konusu da yeni programda yer bulmadı

AB’ye sert çıktı İran’a göz kırptı

Başbakan Binali Yıldırım tarafından TBMM’ye sunulan 65. Hükümet Programı’nın büyük ölçüde Ahmet Davutoğlu yönetimindeki 64. Hükümet’in programıyla benzer ifadeler içeriyor. Ancak dış politika ve yeni anayasa başlıklarında kapsamlı değişiklik göze çarpıyor. Yıldırım, hükümet programında AB’ye sert çıkarken, İran ile ekonomik yakınlaşma sinyali verdi.

Haberin Devamı

Programın “İnsani Kalkınma” bölümünde sağlık, aile, çocuk, spor alt başlıklarının bir önceki programla benzerliği dikkat çekti. Yeni programda Davutoğlu döneminde hayata geçirilen seçim vaatlerine yer verilmezken, iki program arasında en önemli farklılık “Yeni Anayasa ve Sistem” ve “Dış politika” başlıklarında görüldü. Farklılıklardan bazıları şöyle:

AVRUPA YEREL YÖNETİMLER ŞARTI YOK: “Avrupa Yerel Yönetimler uyumlu olarak merkezi idare ve yerel yönetimler arasındaki ilişkileri yeniden düzenleyeceğiz” ve “Yerelleşmeyi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesini sağlamak üzere etkin bir denetimi esas alan yasal düzenlemeleri hayata geçireceğiz” vaatleri yeni programa konulmadı.

AB’YE SERT ÇIKIŞ: Programın AB ile ilişkiler bölümü güncel gelişmeler dikkate alınarak revize edildi. Davutoğlu programından farklı olarak “Türkiye AB’ye tam üyelik için bütün sorumluluklarını yerine getirmektedir. Buna karşın AB’nin Türkiye’ye yönelik konjonktürel yaklaşımları ve negatif ayrımcılık anlamına gelen uygulamalarını doğru bulmuyoruz. Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği, AB’nin bu çifte standartlardan uzlaşmasını gerektirmektedir. AB ile pozitif gündemi, ilişkilerimizin temellerini sağlamlaştırmak için uzun vadeli bir anlayışla kuvvetlendirmeye çalışırken, aynı olumlu ve yapıcı tutumu AB tarafında da görmek istiyoruz... Üzerinde uzlaşılan hususlarda sonradan subjektif siyasi mülahazalarla değişikliğe gidilmesi karşılıklı güveni zedelemektedir. Örneğin ülkemizin vize muafiyeti konusunda yaptığı özverili çalışmalar AB tarafından hak ettiği karşılığı bulamamıştır. Türkiye olarak karşılıklı saygı ve güven temelinde olumlu çaba sarf etmeye devam ederken, aynı yaklaşımı AB kurumlarından ve üye ülkelerden de beklemekteyiz” ifadeleri yer aldı.

Haberin Devamı

İRAN İLE İLİŞKİLER: Programda İran ile ilişkiler konusu detaylı hale getirildi ve “Uluslararası ambargoların kalkması ile komşumuz İran’da ekonomik gelişmenin ivme kazanması beklenmektedir. İran ile ilişkilerimizin, ekonomilerimizin birbirini tamamlayıcı özelliği ve coğrafi avantajlarımızdan yararlanmak suretiyle, ticaret, turizm, enerji, ulaştırma gibi alanlar başta gelmek üzere geliştirilmesine yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadeleri dikkat çekti.

Haberin Devamı

YENİ İÇTÜZÜK: Önceki programdan farklı olarak TBMM İçtüğü değişikliğine özel vurgu yapıldı. Programda, “Siyasetin alanı genişletilecek ve vesayet yerine millet iradesini tam anlamıyla tahkim edecek Yeni Anayasa ile birlikte yeni TBMM İçtüzüğü, yeni Siyasi Partiler Kanunu ve yeni Seçim Kanunu hazırlamak önceliklerimiz arasında yer almaktadır” denildi.

CEMEVLERİNE STATÜ: “Geleneksel irfan merkezleri ve cemevlerine hukuki statü tanıyacağız” ifadesine yeni programda yer verilmedi.

ÇÖZÜM SÜRECİ: Önceki programda Çözüm Süreci ve Milli Birlik ve Kardeşlik Süreci’ne atıflar yapılırken, “Hükümetimiz, bir yandan terörle kararlı bir şekilde mücadele edecek, diğer yandan demokratikleşmeyi ve çözüm iradesini sürdürecektir” denilmişti. Bu konuya yeni programda ayrı bir başlık açılmazken “Terörle mücadele amacıyla sürdürülen operasyonların vatandaşların huzur güvenliği sağlanıncaya, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırılar kalıcı şekilde sona erdirilinceye ve terör gruplarının silahları bıraktırılıncaya kadar kararlılıkla sürdürülecektir” vurgusuna yer verildi.

Haberin Devamı

PARLAMENTER SİSTEM ÇIKTI: Önceki programdaki “AK Parti olarak, demokratik bir perspektifle yapılandırıldığında, parlamenter sistem ile başkanlık sistemi arasında demokrasiye uyum açısından bir fark bulunmadığı kanaatindeyiz. Nitekim her iki sistemin de olumlu örneklerine rastlanabileceği gibi olumsuz örneklerine de rastlanabilir” mesajına yeni programda yer verilmedi. Parlamenter Sistem ifadesi hiç kullanılmadı.

ÜNİTERLİK VURGUSU: Eskisinden farklı olarak “Ak Parti’nin başkanlık sistemi önerisi, üniter yapıyı esas almaktadır” vurgulaması dikkat çekti.

ADALET SİSTEMİNDE TEK FARK: 64. Hükümet programının “Adalet Sistemi” başlıklı bölümü olduğu gibi yeni programa taşınırken, metindeki tek fark “Demokratik bir ülke olarak Türkiye” ifadesi yerine sadece “Türkiye” denilmesi oldu.

Haberin Devamı

17-25 ARALIK VE PARALEL TERÖR ÖRGÜTÜ: Önceki programda yeni vesayet odağı olarak gösterilen ve tehdit unsuru olarak ifade edilen Paralel Devlet Yapılanması (PDY), yeni programda “paralel terör örgütü” olarak yer aldı. 17-25 Aralık süreci “darbe girişimi” olarak programa girerken, bu darbe girişimiyle su yüzüne çıkan Paralel Terör Örgütünün iç ve dış uzantılarıyla hukuki ve idari mücadelenin kesintisiz ve kararlılıkla sürdürüleceği vurgulandı.