Siyaset'2001’den hiç mi ders almadınız?'

'2001’den hiç mi ders almadınız?'

29.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Türkiye’nin 2001 yılında yaşadığı krizi hatırlatan Kılıçdaroğlu “16 yıldır ülkeyi yöneteceksiniz, sonra Türkiye’yi yeniden bir krizin kucağına iteceksiniz. 16 yıl önce ekonomik kriz yaşandı. Hiç mi ders almadınız?” diye konuştu.

2001’den hiç mi ders almadınız

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Abant’ta düzenlediği ‘27. Yasama Dönemi Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nın açılışında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satır başları şöyle:

Haberin Devamı

HAPİSHANELER DOLU: Uzun süredir aramızda olmayan milletvekilimiz Enis Bey’in aramızda olması mutluluk verici. Daha önce gazeticiler, milletvekilleri hapise girip çıktıklarında onlara telefon ettiğimde şu cümleleri kullandım; ‘kapalı cezaevinden, yarı açık cezaevine geldiniz’. Türkiye’yi yarı açık cezaevine döndürdüler. Enis Bey tahliye oldu ama hâlâ hapiste gazeteciler var, avukatlar var, Eren Erdem başta olmak üzere eski vekiller var. Hapishanelerin tıkabasa dolu olduğu bir Türkiye’de kimse demokrasiden, özgürlükten söz edemez.

2001’den hiç mi ders almadınız

KRİZ 2001’DEN AĞIR: 2001 krizi yaşanan bir ülkede, krizi aşmak için dönemin hükümeti ağır bedeller ödedi, sonra yeni hükümet geldi. 16 yıldır kesintisiz ülkeyi yönetiyor. Peki trajikomik olan nedir? 16 yıldır Türkiye’yi yöneteceksiniz, sonra Türkiye’yi yeniden bir krizin kucağına iteceksiniz. 16 yıl önce Türkiye ekonomik kriz yaşadı. Hiç mi ders almadınız? Türkiye bugün bir ekonomik krizin göbeğinde üstelik 2001’e göre daha ağır bir ekonomik krizle karşı karşıya. Bunu aşmak için çok iyi niyetlerle 13 madde sıraladık. Ağır eleştiriler yapıldı. Dolar baronlarının adamı olarak suçlandık. Bir akıl tutulması... Emin olun anlamakta zorlanıyorum. Çözüm önerisi sunuyoruz, ellerinin tersiyle itiyorlar.

Haberin Devamı

DEVLETTE ÇÜRÜME VAR: Yeni Ekonomi Programı açıkladılar. Aslında bu program geçmişte yaptıklarının itiraflarıyla dolu. Bu programla Türkiye düzelecek diyorlar. Programın iç tutarlılığı yok. Programın 11. sayfası diyor ki; ‘kamu maliyesinin en temel hedefi faiz giderlerinin azaltılmasıdır’. Yine aynı programın 30. sayfasında; 2019’da 117 milyar, 2020’de 148 milyar, 2021’de 171 milyar lirafaiz ödeyeceğiz diyor. Hani azalacaktı? Programın 6. sayfasında diyor ki ‘liyakat yöntemiyle kurumlara güven artırılacak’. Allah aşkına buna inanan var mı? Sanki Şaban Dişli’yi bunlar değil de CHP atadı? Adı bu kadar lekelenmiş bir kişi nasıl olur da büyükelçi tayin edilir? Üniversiteler rektörlerin aile çiftliğine döndü. Sağlık Bakanlığı’na yönetici, müzik öğretmeni. Liyakatın olmadığı bir devlette çürüme olur. Geldiğimiz noktada devlette çürüme var.

Haberin Devamı

SİYASAL KRİZİN YANSIMASI: Bu program yürürlüğe girerse ne olur? Yüksek enflasyonu yaşayacağız, işsizlik artacak, vergiler artacak, özelleştirmeler artacak, devlet daha fazla faiz ödeyecek. Program topluma hangi huzuru hangi güveni verecek. Başta beyefendi var, arkasında da damadı var. Bir hanedan tarafından yönetiliyor Türkiye. Şimdi yaşadığımız krizi, çoğu kişi, bir ekonomik kriz olarak düşünüyor. Yaşanan kriz aslında bir siyasal krizdir. Bu siyasal krizin ekonomiye, eğitime, dış politikaya yansımasıdır. Şimdi vatandaşı kandırmaya çalışıyor. Efendim, ‘ekonomik kriz yok’ diyor. Ne krizi; kriz mıriz yok. İki katmanlı toplum çıktı ortaya. Bir saray ve çevresi, iki halk. Biz halk partisiyiz, halktan yana tavır almak, halkın çıkarlarını korumak zorundayız.

VATANDAŞLA DALGA GEÇİYOR: Ekonomik kriz var mı? Var. Beslenme, gıda her şey pahalı mı? Pahalı. Sıra geldi saraya. Saraydaki, ‘kriz mıriz yok’ diyor. Hakkını yemeyelim, sarayda kriz yok. Badem sütü ile besleniyor mu? Evet. Ev kirası yok, uçak parası yok. Cebinden hiçbir para ödemiyor. Elektrik, doğal gaz parası yok. Boşuna demiyor, kriz yok diye. Sarayda yaşayan adam açısından kriz yok. Parayı kim ödüyor? Bu ülkenin fakir fukarası. Oğluna pantolon almak için para bulamayan adamın ödediği vergiden bu lüks hayatı yaşıyor. Vatandaşı ile dalga geçiyor, alay ediyor.

Haberin Devamı

BORÇ PARA DİLENİYORLAR: Şimdi, Berlin’e, Londra’ya, New York’a gidiyorlar. Niye gidiyorlar? Borç para dileniyorlar. Borç alan emir alırdı. Kim söylüyor? Tek adam söylüyor. Çünkü biliyor, hayatının bir parçası, emir alıyor oradan. Saray var krizden etkilenmiyor, iki rantiye sınıfı, üç sarayın çevresi. Bunlar da krizden etkilenmiyor.

İKİ YAPILI TOPLUMA GİDİYORUZ: İki yapılı bir topluma doğru Türkiye süratle gidiyor. Saray ve çevresi ve halk. Saray ve çevresi lale devrinde, hiçbir sorunları yok, halk perişan vaziyette. Türkiye’yi bu tablodan kurtaracak tek partinin CHP olduğunu her yerde söyleyebilirsiniz. Bizim uçak, saray merakımız yok. Köşeyi dönme, devleti soyma merakımız da yok. Hanedan merakımız da yok. Bizim, bir tek hedefimiz var 81 milyona hiçbir ayrım yapmadan hizmet etmek. Biz halkın partisiyiz. Onlar şimdi saraylarda yaşıyorlar, biz saraylarda yaşamak istemiyoruz. Ama topluma hizmet etmek istiyoruz. Bu tablo Türkiye’nin geleceğini karartan bir tablodur ama bu tablo umutsuzluk tablosu olmamalıdır. Umutsuzluğu değil, bu sorunları aşma kapasitesinin CHP’de olduğunu herkese anlatmalıyız. Kuvayı Milliye ruhuyla aynı hareketi çabayı göstermek zorundayız.

Haberin Devamı

‘Türk Lirası’nı pul yaptılar’

Yusuf Has Hacip’in yazdığı Kutadgu Bilig’den bir örnek vermek isterim. Hakan’a öğüt verir. ‘Halkın senin üzerinde üç hakkı vardır. Bunları öde ve onları zorluğa düşürme. Birincisi; gümüş temiz kalsın, onun ayarını koru’ der. Paranın değerini düşürme diyor. Yaptılar mı? Türk Lirası’nı pul yaptılar. Türk Lirası’nı ikinci para kabul ediyorlar, hayatlarını dolar üzerine inşa ettiler. Yine şöyle yazar; ‘ikincisi halkı adil kanunlar ile idare et’. Adalet var mı bu ülkede? Hayır yok. Sarayda oturup lale devrini yaşayıp, aşağıda intihar edeni kendisini yakanı görmezsen sen hangi adaletten söz edeceksin. ‘Üçüncüsü bütün yolları emin tut, haydutların hepsini ortadan kaldır’. Bana göre en büyük haydutluk, Kütahya Havaalanı’ndan uçmayan yolcunun parasını devletin kesesinden ödemektir. Bu haydutluktur, devletin hazinesine el koymaktır.

İSRAF SONUNA KADAR İSRAFTIR İTİBAR DEĞİL

İsraf sonuna kadar israftır. İsrafı, itibar diye algılıyor. İsraf itibar değil, alay konusudur. O nedenle bütün dünya alay ediyor. Bütün bunlar olurken bu beyefendinin yazlık sarayı, kışlık sarayı ve bir de uçan sarayı var. Kimin parası ile 81 milyonun parası ile işsizim diye ağlayıp kendisini yakan kişinin parasıyla. Acaba bu tek adam kendisini açlık nedeniyle, işsizlik nedeniyle yakan kişinin yüzüne nasıl bakacak? Güç, alçak gönüllülüktür. Bu gücü vatandaşın ensesinde boza pişirmek için kullanıyor. Söyledim yine söylüyorum. Onurun, şerefin, haysiyetin varsa o uçağı iade edersin.

GİTTİĞİNİZ HER YERDE HALKA ANLATIN

Bütün milletvekili arkadaşlarımdan istediğim. Nereye giderseniz bu örneği verin. Türkiye’nin nasıl soyulduğunu bundan daha çarpıcı bir örnek anlatamaz. Kütahya Zafer Havaalanı. 50 milyon dolara yandaşa verilmiş. 2012’de hizmete açılıyor. 2012-2016 arasında bu havalanınıda uçan yolcu sayısı, toplam 170 bin kişi. Ama Hazine buna garanti veriyor. Az olursa yolcu, üstünü ben tamamlayacağım. Verilen garanti ne kadar? Toplam 4 milyon 73 bin yolcu garantisi veriliyor. 20 milyon 856 bin avro ödeniyor. Uçmayan yolcular için. Daha garibi, 29 yıl daha devam edecek. Bundan daha büyük bir soygun olabilir mi?

Notlar

ABANT GÖLÜ KENARINDA YÜRÜYÜŞ...

2001’den hiç mi ders almadınız

- Kılıçdaroğlu, toplantının yapıldığı salona girişinde milletvekilleri tarafından ayakta alkışlandı. Toplantı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

- CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, tahliye edildikten sonra ilk kez bir parti toplantısına katıldı. Milletvekilleri Berberoğlu’na yoğun ilgi gösterdi.

- Toplantının yapıldığı salona, CHP’nin tutuklu Parti Meclisi üyesi Eren Erdem’in fotoğrafı da asıldı.

- Milletvekillerinin büyük bölümü, kampa aileleriyle birlikte katıldı. Milletvekilleri, toplantıların dışında kalan zamanlarda, Abant Gölü kenarında aileleriyle yürüyüş yaptı.

- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne kadro davası açtığı gerekçesiyle işten çıkarıldığını öne süren ve uzun süredir CHP Genel Merkezi önünde eylem yapan Mahir Kılıç, protestosuna CHP’nin milletvekili kampında da devam etti.

Yazarlar