‘15 Temmuz, Öksüz yakalanmadan aydınlanmaz’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ekonomideki durumu değerlendirirken, “Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi ile karşı karşıyayız. Yeni enflasyon rakamı yüzde 8.55. Ben inanmıyorum ama çiftçi, esnaf, emekli inanır mı bilmiyorum. Zam geldikçe enflasyon düşüyor. Nasıl oluyor bu?” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, dün partisinin grup toplantısında konuştu. Tank ve Palet Fabrikası’nı unutmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Özellikle ülkücü kardeşlerime sesleniyorum. Ben ülkücü kardeşlerime sesleniyorum, birileri rahatsız oluyor. Ne kadar rahatsız olursan ol, bu ülkenin silah fabrikasını yabancı bir orduya peşkeş çekersen önünde ben varım, kapı gibi duracağım” dedi.

Kayyum eleştirisi

Bazı HDP’li belediyelere kayyum atanmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Seçimi kazanıyorum, beni görevden alıyorlar. Niçin? Hâkim var, suçluysam mahkemeye verirsin. Belediye başkanlarının kelepçelenip 10 saat bir başka kente gönderilmeleri de doğru değildir. Seçimle gelen birine 10 saat kelepçe vuramazsınız” dedi.

‘Öksüz nerede?’

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kayıplara karışan Adil Öksüz ile ilgili olarak, şunları söyledi: “15 Temmuz günü Kazan’a arsa bakmaya gittiğini söylüyor. Herkese kelepçe takılıyor, Öksüz’e takılmıyor. Özel korumaya alınıyor. Herkesi buldular ama Öksüz’ü bir türlü bulmadılar. Bulmak istemediler. O nedenle 15 Temmuz darbe girişimi aydınlanmış değildir. Öksüz yakalanmadan, aydınlığa kavuşamaz.”

‘Nasıl oluyor bu?’

Ekonominin durumuna değinen Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi ile karşı karşıyayız. Yeni enflasyon rakamı yüzde 8.55. Ben inanmıyorum ama çiftçi, esnaf, emekli inanır mı bilmiyorum? Peki vergi cezalarında enflasyon oranı ne? Yüzde 22.58. Komik hale bakın. Zam geldikçe enflasyon düşüyor. Nasıl oluyor bu?” diye sordu.

LÖSEV’li çocuklar da katıldı

CHP’nin grup toplantısına, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla LÖSEV’den çocuklar da katıldı. Batuhan Sakallı Kılıçdaroğlu’ndan önce kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı. Grup salonunda Eren Erdem ile yan yana oturan Kılıçdaroğlu, TBMM’deki makamında da LÖSEV’de tedavi gören çocuklarla buluştu. Kılıçdaroğlu, çocuklarla “Maskemi takarım farkındalık yaratırım” mesajı verdi.

Suriye politikasına 7 maddelik eleştiri

Kılıçdaroğlu, iktidarın Suriye politikasını yedi başlıkta şöyle eleştirdi:

“1- AK Parti, Dışişleri Bakanlığı’nı devre dışı bırakmıştır.

2- Türkiye, emperyal güçlerin Ortadoğu’daki taşeronluğuna soyunmuştur. dış güçlerin Suriye’yi parçalama planlarına dâhil olmuştur.

3- IŞİD’e katılan on binlerce militanın Türkiye üzerinden Suriye’ye geçmesine göz yumulmuştur.

4- Musul Başkonsolosluğu’nun basılmasına edilgen, usulen tepki verilmiştir.

5- Türkiye, IŞİD terörü ile etkin mücadele etmemiştir. Süleyman Şah Türbesi kaçırılmıştır.

6- Türkiye, IŞİD ile mücadeleyi öncelikli hedef olarak gündemine alsaydı dünyanın gözünde olumlu anlamda çok farklı bir yerde olacaktı.

7- Haklıyken, haksız duruma düşürülmek. Erdoğan, Barış Pınarı Harekâtı’nın Türkiye’nin güvenliği için bir operasyon olduğunu anlatmak yerine, fetih söylemiyle dünyaya anlatmaya kalkmıştır. Bu söylem ülkemizin çabalarının meşruiyetine büyük zarar vermiştir.”

Mektup tepkisi

Kılıçdaroğlu, ABD Başkanı Trump’tan, “Türk milletinin şerefini ayaklar altına alan” bir mektup geldiğini belirterek şöyle konuştu: “Erdoğan’ın açıklaması şu: Giderken mektubu götürecek. Hani çöp sepetindeydi? ABD’ye gideceksin, beraber götüreceksin. Sen mektup taşıyıcısı mısın kardeşim? Mektup için iki satır yazı yazmaya cesaret edemiyorsun” ifadesini kullandı.



Fotoğraflar:  MUSTAFA İSTEMİ Milliyet